Zonguldak'ta DEAŞ davasında iki tahliye

ZONGULDAK’ta, DEAŞ silahlı terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle haklarında, 7 yıl 6’şar aydan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Suriye uyruklu 3'ü tutuklu 4 şüpheli, iddianamenin Arapça'ya çevrilmesinin ardından ilk kez ifade verdi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan 2'sinin tahliyesine karar verdi. Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, geçen yıl Temmuz ayında DEAŞ üyesi Suriye uyruklu şüphelilerin bulunduğu eve operasyon düzenledi. Operasyonda 1’i kadın, 4 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden Amer Abdulkerim Zeidan, Walid Halaf ve Zeidan Abdulkerim Zeidan tutuklandı, Sulaf A. adlı kadın ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın ardından 4 şüpheli hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ ve ‘örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçlarından 7 yıl 6’şar ay ile 15’er yıl arasında değişen hapis cezaları talebiyle dava açıldı. BOMBA YÜKLÜ ARAÇLA EYLEM YAPMASI İSTENMİŞ Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, örgüt üyelerinden kurulu Whatsapp grubunda, DEAŞ silahlı terör örgütü üyesi bir kişinin bomba yüklü araçla eylem gerçekleştirmeyi planladığı ve bunu da operasyonda tutuklanan Walid Halaf’ın yapmasını istediği yer aldı. Çözülen ses kayıtlarından birinde ise ‘Velid’ kod adını kullanan Walid Halaf’ın bomba yüklü araçla eylem yapmaması halinde ailesinin öldürüleceği iddia edilerek tehdit edildiği ortaya çıktı. SANIKLAR İFADE VERDİ Bugün görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Amer Abdulkerim Zeidan, Walid Halaf ve Zeidan Abdulkerim Zeidan ile tutuksuz sanık Sulaf A. ve avukatları katıldı. Amer Abdulkerim Zeidan, suçlamaları kabul etmeyerek kendisinin DAEŞ üyesi olmadığını söyleyerek, “Örgüt Irak'ın El Anbar kentini işgal ettiği sırada orada yaşıyorduk. Halk olarak korkmuştuk. Ya örgüte katılacaktık ya da örgüt bizi öldürecekti. Biz de oradan kaçmaya karar verdik. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Zeidan Abdulkerim Zeidan da örgüt üyesi olsa yasal yollarla Türkiye’ye giriş yapmanın yerine kaçak girebileceğini anlatarak, “Yaşadığımız yer işgal altındaydı. Yapılan bombardıman sırasında yaralandım. Yaralanınca hastaneye gittim. Orası işgal altında olunca gittiğim hastane de örgüte ait bir hastaneydi. Beni hastanede tedavi ettiler. Telefonumda bulunan WhatsApp grubuna beni kim üye yaptı bilmiyorum. Telefonumda bulunan DEAŞ'la ilgili fotoğraflar ve videolarla ilgim yok. Onlar haber okumak için internete girdiğimde gezindiğim sayfalardan kayıt olmuş olabilir. Benim örgütle herhangi bir bağlantım yok” diye konuştu. Canlı bomba olması için ikna edilmeye çalışılan Walid Halaf da hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini, yazışmalarla ilgisinin olmadığını söyledi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Amer Abdulkerim Zeidan ile Zeidan Abdulkerim Zeidan'ın tutukluluk süresi ve delil yetersizliği nedeniyle tahliyelerine karar verdi. Walid Halaf’ın ise tahliye talebi reddedilerek tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.