Psikolog Barış Gürkaş, doğum sonrası değişen duygulara dikkat çekerek önerilerde bulundu.
Hamileliğin ve çocuk sahibi olmanın her kadının hayatı boyunca tatması gereken bir durum olduğu düşünüldüğünü ifade eden Gürkaş, “Heyecanla beklenen bu süreç kadın için ciddi sorumlulukların başlangıcıdır. Hamilelik süresince ve sonrasında kadının ve ailenin hayatı artık eskisi gibi olmayacaktır. Mutlulukla gelen bu değişim ailenin yaşam şeklini de derinden etkileyecektir. Öncesinde çok keyifli olacağı beklenen bu süreç, karşılaşılan bilişsel süreçler ve fiziksel zorluklarla ailenin en stresli dönemlerinden biri haline gelir.” dedi.
Psikolog Barış Gürkaş, stresin kaynağının çok basit şeyler olabileceğini belirterek, şöyle konuştu:
“ Örneğin, bazen çocuğun içeceği süt olabilirken, bazen de bebek için ideal oda sıcaklığının sağlanamaması anneyi yeterince gerebilir. Bunlara ilaveten anne artık hayatının eskisi gibi olamayacağını düşünür, eşiyle ve arkadaşlarıyla geçirdiği zaman artık azalmıştır, günlük rutinlerinden, sevdiği faaliyetlerden uzaklaşmaya başlamıştır. Bunların sonucunda kadın, psikolojik açıdan sorun yaşamaya daha açık hale gelir. Genellikle karşılaşılan psikolojik problem ise, depresyon olur. Her 10 kadından birinde görülen bu depresyon türü postpartum depresyon (doğum sonrası depresyon) olarak adlandırılır. Pospartum depresyon doğumdan sonra annelerin yüzde 12’ sinde görülen psikolojik ve kimyasal değişikliklerle doğrudan ilişkilidir. Doğumdan sonra hormonlardaki hızlı düşüşten kaynaklandığı düşünülmesine karşın bunun üzerine araştırmalar sürmektedir. Annelerdeki fiziksel ve duygusal değişimler depresyona sebep olduğu gibi bunların üstesinden terapi ve ilaçla gelinebilir. Doğum sonrası depresyonun belirtileri ile doğum yapmayan kadının yaşadığı depresyon belirtileri arasında fark yoktur. Doğum yapan kadında sahip olduğu aileye karşı ilgisizlik ve sevgisizlik ile birlikte çocuğuna karşı zıt duygular daha belirgindir. Bu duygu ve düşünceler majör depresyon belirtileri ile birlikte görülür. Majör depresyon belirtilerine baktığımızda ise değersizlik, umutsuzluk ve belirsizlik hisleri ve düşünceleriyle birlikte depresif ruh hali, yorgunluk, günlük aktivitelere karşı ilgisizlik, yorgunluk hissi ve uyku sorunları eşlik eder.”
Psikolog Barış Gürkaş, pospartum depresyonun tedavisi hakkında şu önerilerde bulundu:
“Eğer anne gün içinde sürekli kendisini endişeli ve kaygılı hissediyorsa, bebeğine ve kendisine zarar verme düşünceleri zihninde dolaşmaya başladıysa, günlük küçük işleri yapmakta bile zorlanıyorsa, postpartum depresyon belirtileriyle iki haftadan fazla süredir başa çıkmaya çalışıyorsa, kendisi ve çocuğu için tedavi olmanın zamanı gelmiş demektir. Tedavi sürecinde psikoterapi ve ilaç tedavisi en etkili yöntemlerdir. Birlikte kullanıldığı durumlarda tedavi süreci hızlanmaktadır. Ciddiye alınması gereken ve tedavi için bir uzmana başvurulması gereken bir durumdur.”