Hayatı boyunca Kafkasya’daki Türk beldelerini işgal etmek, İslamiyet’i ortadan kaldırmak derdinde olan Ruslara karşı savaşan, tarihe şerefli ve şanlı bir ün bırakan bahadırlardan Kafkas Kartalı, Şeyh Şamil’in kısaca hayatı…

1797’de Dağıstan‘ın Gimri köyünde dünyaya geldi. Babası Muhammed, ona Ali ismini verdi. Küçük yaşından itibaren ilim tahsil edip, âlim olması için zamanın ulemasından okuttular. Şamil otuz yaşına kadar tefsir, hadis, fıkıh gibi zahirî ilimleri, edebiyat, tarih ve fen bilgilerini öğrenerek, büyük bir âlim, gönül sahibi bir veli oldu. Küçük yaşta ağır hastalığa yakalanan Ali’ye adetlerine göre Şamil ismini de verdiler ve o isimle çağırmaya başladılar. Kafkasya millî kahramanı Şeyh Şâmil, Mevlana Halid-i Bağdadı hazretlerinin talebesidir. 1797’de Dağıstan’da doğdu. İmam Şâmil, boyu iki metreden uzun, geniş omuzlu, pehlivan vücutlu, engin ve sağlam imanlı, dini ilimlere ve her türlü muharebe sanatına fevkalâde vâkıf, son derece cesur ve çevik müstesna bir zattı. Bir avuç askeri ile 35 sene Rusların koca ordusuna karşı akıl almaz bir mücadele vermiş, Kafkasya’nın istiklâli için çarpışmıştır.

Rusların Kafkasya’daki Türkleri esaret altına almak, kalplerindeki imanı söküp atmak ve İslamiyet’i yok etmek için maddi ve manevî bütün güçleri ile uğraştığını görünce gönlündeki imanın tezahürü olarak cihat aşkıyla ortaya atıldı. Kafkasya’da yaşayan, onu başlarına imam, rehber, yani başkan seçtiler.
Ömrü, Ruslarla mücadele ile geçti. Sonunda, hile ile oyuna getirdiler. Şeyh Şamil, Medine‘ye geldiğinde hastalandı. Kısa süren bu hastalığında aile efradı, beraberinde gelip kendisine hizmet edenlerle ve ziyaretine gelenlerle vedalaştı. Sultan Abdülaziz‘e Rus Çar’ında rehin bıraktığı çocuklarının kurtarılmasını Devlet-i Aliyye-i Osmaniye‘de vazife verilmesini bildiren bir mektup yazdırdı. Sonra başında okunan Kur’an-ı Kerim tilavetleri arasında 1871’de kelime-i şehadet getirerek vefat edip, sevdiklerine kavuştu. Cennetü’l-Baki kabristanına defnedildi. Ruslara esir düştü. 10 sene esir kaldı. Hacca gitmesi için izin verildi. İstanbul’a geldiğinde, halk, kahramanı görmek için yollara döküldü. İstanbul’da bir müddet kaldıktan sonra, Medine-i Münevvere ’ye yerleşip, 17 Şubat 1871 tarihinde orada vefat etti. Allah rahmet eylesin. Ruhu şad, mekânı cenneti ala olsun.