Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Bugün Ayasofya sapasağlam işlevsel bir halde ayakta duruyorsa bütün kültür, inanç ve tarih zenginliğiyle dünya bunu 567 yıldır Ayasofya Camii’ni değerli bir emanet olarak sahiplenen, yeri geldiğinde canını siper ederek koruyan Türk milletine borçludur. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki Ayasofya Camii itinayla korunacaktır” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında ’Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nde yürütülecek koruma, geliştirme, tanıtım ve yönetim faaliyetlerine ilişkin işbirliği protokolü imzalandı. Protokol Diyanet İşleri Başkanlığında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından imzalandı. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Ayasofya’nın 1500 yıllık geçmişi ile insanlığın en önemli kültür miraslarından olduğunu hatırlatarak, ”Ayasofya 1453 yılından itibaren 481 yıl cami olarak hizmet etmiş ve önümüzdeki 24 Temmuz’dan itibaren yine cami olarak Müslümanlara ibadet noktasında, ancak herhangi bir inanç, mezhep, ırk ayrımı olmadan bütün insanlığa hizmet etmeye devam edecek. Çünkü Ayasofya her inançtan insanın istifade edeceği, mimari yapısından, geçmişinden birşeyler öğreneceği çok önemli bir mirastır. Bu mirası korumak bize düşüyor. El birliği ile bu insanlık mirasını en güzel şekilde koruyacağız ve insanlığa hizmet etme, daha kaliteli, daha nitelikli hizmet etme noktasında katkılarımız ne olacak bu protokol ile onu ortaya koyup görev dağılımı yapıyoruz. Bundan sonra Ayasofya’nın ziyaretçileri daha da artacak. Sadece ülkemizden değil, dünyanın her yerinden Ayasofya Camimize ibadet etmeye gelen, ziyarete gelen milyonlarca insan olacak" diye konuştu. Ayasofya Camii protokolünün hayırlı olması temennisinde bulunan Bakan Ersoy, ”Bu süreçte herkesin fikrini belirtmesi elbette normaldir ve saygıyla hepsine kulak verdik, veriyoruz. Ancak hiç kimse bağımsız yargının aldığı ve milletimiz tarafından da memnuniyetle karşılanan bu kararın üstünde değildir. Bugün Ayasofya sapasağlam işlevsel bir halde ayakta duruyorsa bütün kültür, inanç ve tarih zenginliğiyle dünya bunu 567 yıldır Ayasofya Camii’ni değerli bir emanet olarak sahiplenen, yeri geldiğinde canını siper ederek koruyan Türk milletine borçludur. Haçlı Ordusu’ndan tutun da 20’nci yüzyılda İstanbul’u işgal eden itilaf devletlerinin orduları tarafından bu muazzam mabede yaptıkları saygısızlık, verdikleri hasar derin bir utanç vesi olarak da tarihe not düşmüştür” şeklinde konuştu. "Ayasofya’nın korunması geçmişimize vefa borcumuzdur" Ayasofya Camii’nin itinayla korunacağına vurgu yapan Ersoy, ”Nasıl ki bugüne kadar Ayasofya’nın somut ve somut olmayan niteliklerini kapsayan evrensel değerine, özgünlüğüne sahip çıktıysak, bundan sonra da aynı özeni hep beraber göstereceğiz. Her şeyden önce milli ve manevi değerlerimizin bir gereği, geçmişimize olan da bir vefa borcumuzdur” diye konuştu. Ayasofya Camii’ndeki din işlerinin Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütüleceğini hatırlatan Bakan Ersoy, restorasyon gibi faaliyetlerin bakanlık tarafından yerine getirileceğini açıkladı. Alınan üç karara ilişkin konuşan Ersoy, ”Birincisi Ayasofya Camii eskiden olduğu gibi turistlere açık olacak ve ücretsiz olacak. İkinci olarak Ayasofya için ayrılan restorasyon bütçeleri birkaç katına çıkarıldı. Üçüncü olarak Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Sultanahmet Meydanı’nda bulunan tapu binası Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edildi. Bakanlığımız envanterinde bulunan orada hem ikona ve kilise eşyaları koleksiyonları, İslami dönem koleksiyonları, türbe eşyaları koleksiyonları, taş eserler koleksiyonları ve sikke koleksiyonu gibi pek çok Hazine değerimizi orada sergilemeye başlayacağız” ifadelerini kullandı.