Dünya Otizm Farkındalık Günü kapsamında Bayburt Üniversitesi ve İl Halk Sağlığı Müdürlüğü işbirliğiyle ‘ Otizmin Farkındayız’ adlı konferans düzenlendi.<br/>Bayburt İl Halk Sağlığı Müdürlüğü psikoloğu Gizem Kuşdemir ve Bayburt Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığında psikolog olarak çalışan Nazan Yıldız’ın sunum yaptığı konferans İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Gökhan Budak Konferans Salonunda gerçekleşti.<br/>Konferansta psikolog Nazan Yıldız, otizmin tanıtımı, görülme sıklığı, nedenleri, klinik özellikleri, üç yaş öncesi dönemdeki belirtileri, sosyal etkileşimi, dil gelişimi ve iletişimi, sınırlı yineleyici davranışları ve ilgileri konularında bilgiler aktardı.<br/>Yıldız, " Otizmde önemli olan çocuğun üç yaş öncesi döneminde akranlarından farklı olan şeylerdir. Birileri kendisi ile konuşurken göz teması kurmuyorsa, adı söylendiğinde tutarlı bir tepki vermiyorsa, baş baş yapmıyorsa ve el sallamıyorsa, televizyona ve müzik dinlemeye aşırı düşkünse, bir şeyi başka birisine göstermek için işaret etmiyorsa,“al”, “ver” gibi basit komutları yerine getirmiyorsa, yanına gittiğinizde sizi karşılamıyorsa, oyun oynuyormuş gibi görünmüyorsa, eşyalarını paylaşmak istemiyorsa çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğine başvurmanızda yarar vardır. Otizmin rengi mavi olduğundan biz özellikle mavi kurdele taktık. Gün içerisinde takmaya devam ederseniz belki birkaç insanın daha bilinçlenmesine yardımcı olabilirsiniz. İnternet üzerinden de mavi giysilerinizin, mavi eşyalarınızın fotoğrafını çekip ‘otizme mavi ışık yak’ etiketi ile paylaşabilirsiniz. Bu şekilde belki de bir çok insanın bilinçlenmesini sağlarsınız "dedi.<br/>Psikolog Gizem Kuşdemir ise ebeveynlerin şüphelenebileceği durumlar, davranışsal alan, daha fazla değerlendirme gerektiren acil durumlar, otizmin işaretleri, otizmin tedavisi, eğitim süreci otizmli çocukların güçlü yanları konularını anlattı.<br/>Ailelere önerilerde de bulunan Kuşdemir, " Çocuğunuzun güçlü yanlarını güçsüz yanlarını bilmeniz kadar önemlidir. Çocuğunuz yaşıtları gibi konuşamıyor peki yaşıtları gibi yapabildiği şeyler neler? Örneğin yaşıtları gibi konuşamayan bir çocuk yaşıtları gibi resim çiziyor olabilir, söylenileni anlıyor ve istenileni yapıyor olabilir. Çocuğunuzun yapabildiği şeyler yapamadıklarını yapabilmesi konusunda sizin ve bizim yardımcılarımız olacaktır. En önemlisi onun kendisine güvenmesini ve kendisini iyi hissetmesini sağlayacaktır. Öncelikle inanın; çünkü karşınızdaki bir çocuk ve uygun bir şekilde iletişime girmek istiyor. Kelimelerinin yetersiz kaldığı zamanlarda bile çocuğun davranışları çevrede olup biteni nasıl algıladığına dair ipuçları taşır. Çocuk duygularını aşırı bir biçimde yaşadığında, istediklerini yapamadığında ya da kendisinden bekleneni anlamadığında olumsuz davranışlarda bulunabilir. Olumsuz davranışların ortaya çıktığı ortamla ilgili notlar almak duruma ilişkin daha fazla bilgi sahibi olmanızda etkili olacaktır. Neredeyken, kimlerle beraberken bu olumsuz davranışlar ortaya çıkıyor? Olumsuz davranışlar öğrenme sürecini etkiler. Bu olumsuz davranışların yerine yeni ve olumu bir davranış biçimi alternatifinin sunulması gereklidir. Pozitif dil kullanın. Ne yapması gerektiğiyle ilgili çocuğunuzun tahminde bulunmasını ya da çıkarsama yapmasını beklemeyin. Çocuğunuzun duyuları sizinkilerden daha hassas olabilir örneğin yanınızda duran biri daha duş almamış olabilir, floresan ışıklarının titreşimleri çocuğunuza göre rahatsız edici olabilir. Bütün bu hassas algılar, bunların yoğunluğu ve bunları filtreleyemiyor oluşu çocuğunuzu huzursuz edebilir. Olumluya odaklanın. Çocuğunuzun ne yapamadığından çok ne yapabildiğine odaklanmanız önemlidir. Öğrenirken sürekli eleştiriyor olmak size göre her ne kadar yapıcı olsa da çocuğunuzun penceresinde bu, böyle olmayabilir. Çocuğunuzun güçlü yanlarına odaklanırsanız bunları bulmanız daha kolay olacaktır. Bir şeyi yapmak için birden fazla doğru yol çoğu zaman vardır. Sabırlı olun. Çocuğunuzla ilgili ‹Şunu yapabilseydin› ‹Neden yapamıyorsun?› gibi düşüncelerden uzaklaşmaya çalışın, unutmayın ki çocuğunuz otizmle doğmayı seçmedi. Çocuğunuzun otizmini bir yetersizlik olarak tanımlamak yerine değişik bir yetenek olarak tanımlayın ve her zaman sabırlı olun "ifadelerini kullandı.<br/>Konferansa üniversite personeli, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.