Karadeniz Bölgesi'ndeki arazilerin m2’leri ve hissedar sayısı nedeniyle aynen taksim edilmesi de olanaksız.

Bölgemizde taşınmazlar genelde çok ortaklı. Seneler boyunca hiç kimse tapuda birbirine devir yapmamış. Hissedarlardan bir ikisi taşınmazı kullanırken özellikle şehir dışında yaşayan diğer hissedarlara , kadınlara ya hak tanınmıyor ya da onlar ilgilenmiyor. Bölgemizde ki arazilerin m2’leri ve hissedar sayısı nedeniyle aynen taksim edilmesi de olanaksız.Neticede 20-30 hatta 100’ün üzerinde hisseli , üzerinde çivi çakılamayan taşınmazların temizlenmesi amacıyla ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davaları Karadeniz’de çok sık görülen bir dava türü.

Ortaklığın giderilmesi amacıyla Sulh Hukuk Mahkemeleri satış memurluklarınca yapılan satışlar artık elektronik ortamda E-Satış adıyla yapılmaya başlandı.İhaleye iştirak etmek isteyen herkes sistem üzerinden teminat yatırarak Uyap E-Satış portalından Türkiye’nin her yerinde ki her türlü ihaleye katılabiliyor.İhale sırasında pey sürenlerin adı ekranda gözükmüyor. İhalelere geniş katılım sağlamayı , ekonomik gücü olmayan paydaşları korumayı , ihalelerde ki suistimalleri , tehdit vb. fesat karıştırmaya yönelik eylemleri engellemeye yönelik sistem yürürlüğe girdiği gibi bir grup çakal hemen sistemin zayıf noktasını bulup faaliyete başladılar.

Akrabalar , hissedarlar arasında yapılan satışlara herkesin girme hakkı var. Dışardan elin adamı niye giriyor deme şansımız yok. Ancak sistem ihale zamanı dolduğunda 10 dakikalık bir uzatma veriyor. Diyelim ki hissedarı olduğunuz , içinde yüz yıllık dede eviniz , hatta dedenizin babanızın mezarı da olan köyde ki taşınmazınız için açtığınız davada sonunda ihale başladı. Pey sürdünüz. Birileride katıldı. Arttırdınız , arttırdınız. Arttıran olmadığı için sürenin dolmasını bekliyorsunuz. Birde bakıyorsunuz ki ihalenin bitmesine bir kaç saniye kala İstanbul’dan , Ankara’dan bir şirket , Adana’dan adamın biri pey sürmüş. Telaşla klavyeyi tuşlayıp arttırmaya çalışsanız da ne fayda. Elin adamı malınızı satın almış oluyor. Büyük bir yıkım ve üzüntü içindesiniz ama merak etmeyin çakallar sizi hemen buluveriyor. Ne kadar küfür etseniz , ne kadar tehdit etseniz nafile. Zaten çok uzaktalar ve zaten de mafyatik adamlar. Sen gelip bu mala gireceğini mi sanıyorsun deseniz de umrunda değil ; “yok birader , çayını topla , evinde otur , biz şirkete teminat olsun diye aldık zaten , gelip göreceğimiz de yok” diyerek tepkinizi savuşturuyorlar. İş nihayet sadede geldiğinde lokmayı ağızlarından çıkartıyorlar ; 500 bine aldığı mala 1 milyon , 1 milyona aldığı mala iki milyon istiyorlar. Ha birde ne olduğu belli olmayan 150 -200 bin lira masraf istiyorlar. Hadi bakalım vermeyinde görelim.

Rize dahil Türkiye’nin her yerinde ; manevi değer ölçülemeyecek kadar değerli olan taşınmazlara çok daha fazlasını verebilecek olan insanlar ihale süresinin dolması nedeniyle sistem kapandığı için büyük mağduriyet yaşıyorlar. Adamlar özellikle böyle ihaleleri kovalıyor. Öyle 20 - 30 milyonluk çok değerli ihalelere asla girmiyorlar. Gözlerine kestirdikleri vatandaşlar resmen şantaja maruz kalıyor.Ne yazık ki görüntü de her şey yasal. Bazı şirketlerin sisteme aynı anda birden çok pey sürebilecek ve kimseye fırsat vermeyecek şekilde robot yazılım geliştirdikleri dahi söyleniyor.

Bakanlığa pek çok şikayet iletildi ancak nasıl bir çözüm üretilecek bilemiyorum. İnsanların böyle bir üçkağıdı akıl edebilmeleri gerçekten inanılmaz. İddiaların ciddiyetle araştırılması , üzerine gidilmesi gerekli.