Sakarya Üniversitesi reötörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Normalleşme ve kurumsallaşma aşamalarının ardından Yeni Türkiye’nin, şimdi yeni bir sisteme ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) ile Politik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (PESA) tarafından düzenlenen “Yeni Türkiye ve Başkanlık Sistemi” konulu bir panel Sosyal Gelişim Merkezi Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü SDE Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün’ün yaptığı panelde Dr. Murat Yılmaz, Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Bünyamin Bezci, Doç. Dr. Mehmet Şahin, Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Savaşan, Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Yardımcıoğlu ve Sakarya Üniversitesi öğretim elemanı Arş. Gör. Furkan Beşel konuşma yaptı.
PESA Başkanı Doç. Dr. Şakir Görmüş açılış konuşmasında, Türkiye’nin gündeminde yeni anayasa, başkanlık sistemi ve çözüm süreci olmak üzere üç tane ana konu olduğunu söyleyerek, bu konularda bilgi kirliliği ve eksikliği olduğunu vurguladı. Görmüş, “Ülkemizde bir toptan reddedicilik veya toptan kabul edicilik var. Bu panelle ve izleyen programlarımızla bu üç konunun araştırılıp bilimsel temellerle tartışılmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yaptığı açılış konuşmasında üniversitedeki değişim ve dönüşüm ile Türkiye’deki değişim ve dönüşüm hamleleri arasındaki benzerliklere değindi. Rektör Prof. Dr. Elmas, “Konuyu üniversite açısından ele aldığımızda, genel yapıdan çok farklı olmayan süreçlerden geçmek gerekiyor. Var olan sistemde birtakım yenilikler yapılıyor ve o dönem için hedeflenene ulaşabiliyorsunuz. Bir sonraki aşamaya geçildiğinde hedeflerinizi büyüterek daha farklı değişim ve dönüşümler yaşamak şart oluyor, ama var olan sistem ne yazık ki bu hedefler için dayanıklılık, süreklilik arzetmiyor. Böyle bir durumda, hedefleriniz doğrultusunda önce sistemin dönüşmesi gerekiyor ki, istediğiniz atılımları yapabilesiniz” diyerek kurumsal dönüşümün gerekliliğine işaret etti.
Türkiye’nin de hedeflerinin büyük olduğunu söyleyen Prof. Dr. Elmas, “Geçtiğimiz on yıla baktığımızda, hedeflerimizin de giderek büyüdüğünü görüyoruz. Eğitimden sağlığa, iç politikadan dış politikaya birçok alanda olumlu sonuçlanan hamleler yapıldı. Şimdi Türkiye, geldiği bu noktadan bir üst aşamaya çıkmak istiyor. Bugüne kadar Türkiye’yi bu düzeye taşıyabilen yönetim biçimi, başka bir deyişle mevcut statik yapı, yeni hedefler için yetersiz kalıyor. Dolayısıyla mevcut yapının, yerini yeni bir yapıya bırakması, büyük hedeflere uygun bir zemin için yeni bir sisteme kavuşması gerekiyor. Bu bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bunun adı yarı başkanlık olur, başkanlık olur, hukuki boyutu ayrı. Ama böyle bir gerekliliğe gönülden inanıyorum” şeklinde konuştu.
PESA Politika Direktörü Doç. Dr. Bünyamin Bezci, “Politik Kararların Üstünlüğü ve Başkanlık” başlıklı bir sunum yaptı. Bezci, “1980’lerde gelişen piyasalar karşısındaki acziyetle birlikte hissedilen Başkanlık ihtiyacının bir zorunluluk halini aldığını söyledi. Bezci, “Bölgesel anlamda siyasi ve ekonomik aktör olmanın yolu, piyasanın uluslararası aktörlerinin egemenliğine boyun eğmekten değil, kendi politik oyununu kurabilmekten geçmektedir. Siyaset piyasanın değil, piyasa siyasetin peşinden gitmelidir. Demokrasinin doğal sonucu da zaten siyasi iradenin güçlenmesidir. Yine de unutmamak gerekir ki söylediklerimiz, ancak güçlü ekonomik yapılar için geçerlidir. Piyasanın devlet karşısında güçsüz olduğu ülkelerde Başkanlık, diktatörlük olur. Türkiye ekonomisinin bu eşiği çoktan geçti" ifadelerini kullandı.
Konuşmacıların ardından Doç. Dr. Fatih Yardımcıoğlu ve Arş. Gör. Furkan Beşel, PESA’nın “Başkanlık Sistemi” anketinin bulgularını katılımcılarla paylaştılar.