Kuleci, İstiklal Savaşı Gazisi olan dedesi Faik Kuleci'ye ait sakladığı marangozluk aletleri ve kişisel eşyaları, 'Dedemin Evi' adını verdiği müzede sergiliyor. Antika eşyaların da yer aldığı müzenin ilgi odağı olduğunu belirten Kuleci, "Geçmişimizi, geleceğimize taşımak için yola çıktık" dedi.

Ardeşen ilçesine bağlı Gündoğan köyünde, fizik öğretmeni Ali Kuleci, İstiklal Savaşı Gazisi dedesi Faik Kuleci'ye ait araç marangoz aletleri ve bazı kişisel eşyaların kaybolmaması için ortaya çıkardığı fikir, müzeye dönüştü. Ali Metin Kazancı Rize Lisesi'nde müdürlük görevi de yapan Kuleci, dedesinden kalma evi, restore ederek 'Dedemin Evi' adını verdiği müzeye dönüştürdü ve dedesine ait eşyaları burada sergilemeye başladı. Geçmişle gelecek arasında köprü olması amacıyla hayalini gerçekleştiren Kuleci, yaklaşık 15 yıllık çalışma sonucu biriktirdiği antika eşyaları, müzede sergiliyor. Herkese açık olan müze ev, ziyaretçilerini ağırlarken, Kuleci, yeni antikalar için de araştırmalarını sürdürüyor. Müzede, gazi Faik Kuleci'ye ait marangoz aletleri ve özel eşyalarının yanı sıra, yöre kültürünü anlatan ahşap ürünler, kenevir ipliği tezgahı, tüfekler, Çanakkale Savaşı'na ait tarihi kalıntılar, bakır kaplar gibi antikalar da yer alıyor.

'DEDEMİN EŞYALARI İLE YOLA ÇIKTIK'

Öğretmen Ali Kuleci, gazi dedesinin hatırasını yaşatmak ve eğitimci olarak köyünde bir farkındalık ortaya koymak için böyle bir çalışmanın içine girdiğini belirterek, "Dedemden kalan eşyalar, sevenlerimizden ve çevreden yapılan destekler ile kendi katkılarımızla güzel bir birikim yaptık. İlk başta dedeme ait olan marangoz aletlerini, kişisel eşyalarını bir araya toplayarak başladım. Onların kaybolmaması için böyle bir oluşumun içine girdik. Bu merakım arttı duyanlar bana kendi evlerindeki araç gereçlerle destek vermeye başladı. Hem araç gereç olarak hem de motivasyon olarak çok destekleri oldu. 'Dedemin Evi' biz bu işe girmeden önce atıl durumdaydı, kullanılacak halde değildi. Müze fikrimiz ile beraber önce bu evin onarımını gerçekleştirdik, girişte gelen misafirlerin oturabileceği bir salon yaptık, odalarında ise ürünleri sergiliyoruz. Bu ev tamamen müze fikrimizin hayata geçirilebilmesi için ayrıldı. Burada kimse kalmıyor, kendi evimiz hemen yan tarafta" dedi.

YILDA 250'Yİ AŞKIN ÜRÜN TOPLADIK'

15 yıla yakın bir zamandır eşya topladığını anlatan Kuleci, "15 yıldır bu iş üzerine odaklandım, ürünler topluyorum. Saymadım ne kadar parça var ama 250 üzerinde olduğunu düşünüyorum. Buradaki en eski ürün dedeme ait olan bir hızar. Yaklaşık 140 yıllık bu hızarla zamanında bu ev yapılmış. Buradaki araç gereçlerin çoğunluğu da en az 100 yıllık zaten. Benim için burada en kıymetli ürünler dedeme ait olan, dedemin bizzat kullandığı eşyalar. Çünkü dedem benim için gerçekten çok kıymetli. Onun hatırasını yaşatabilmek için böyle bir çalışmanın içerisine girdim ona ait olan hiçbir ürünün kaybolmasını istemiyorum. Dedemin eşyalarına asla paha biçemem ve hiç kimseye de veremem. Dedemin benim için bu kadar önemli olmasının sebebi benim bu yerlere gelmemde maddi ve manevi büyük katkıları olmasıdır" diye konuştu.

'EŞİME DESTEK OLUYORUM'

Sınıf öğretmeni Taliye Kal Kuleci de, meslektaşı olan eşine destek olduğunu söyleyerek, "Eşimin bu fikrine her zaman destek oldum. İlk zamanlarda topladığı eşyaları eve getiriyordu, ben de bu eşyaların ayak altında kalmaması için dedemizin evini onararak orada toplanması için destek oldum. Evi onarıp sonrasında eşyaları buraya taşıyarak sergilenecek hale getirdik. Kültürel değerlerimizin kaybolmaması ve bu vesile ile gelecek nesillere geçmişimizde kullandığımız araç ve gereçlerin aktarılmasına katkı sağladığımız için çok mutluyuz" ifadelerinde bulundu.