Paralel yapı soruşturmalarında tutuklu bulunan polislerin tahliyelerine ilişkin kriz devam ediyor. Hakim Metin Özçelik, tahliyeleri durduran Sulh Ceza Hakimliği kararının yok hükmünde olduğunu savunup, sorumlular hakkında HSYK’ya başvuracağını belirtti. Tahliyelere karar veren hakim Mustafa Başer ise infaz savcılığına yazı yazarak tahliye işleminin gerçekleşmesini istedi.
Paralel yapı soruşturmalarında tutuklu bulunan polisler hakkında tahliye kararı veren İstanbul 29. Asliye Ceza hakimi Metin Özçelik’e polis avukatları bugün bir başvuru daha yaptı. Avukatlar, ‘Polislerin tahliye olmaması yönünde karar veren İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararının yok hükmünde olduğu yönünde yeni bir karar verilmesini’ istedi. Avukatların talebini değerlendiren hakim Metin Özçelik, CMK’nın 27. Maddesine göre görev ve yetkinin Asliye Ceza Mahkemesi’nde olduğunu belirtti.
“SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NİN KARARIMIZI KALDIRMA YETKİSİ YOKTUR”
Özçelik kararında, “CMK hükümlerine göre kesin nitelikteki mahkeme kararlarına karşı üst merciin yazılı emir yolu (olağanüstü kanun yolu) ile ilgili Yargıtay Ceza Dairesi olduğu, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin mahkememiz kararını değerlendirme ve kaldırma yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Özçelik, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği kararın ‘yok hükmünde olduğuna’ karar vererek, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimi Necmettin Kafalı ve kararı yerine getirmeyen yetkililer hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına ve HSYK’ya bildirilmesine hükmetti. Özçelik ayrıca, tahliye kararının uygulanması için İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi kararının İnfaz Savcılığına gönderilmesine hükmetti.
“MAHKEMEMİZCE VERİLEN TAHLİYE KARARLARI İTİRAZA TABİ DEĞİLDİR”
Hakim Özçelik’in ardından Cumartesi günü soruşturmada tutuklu bulunan polisler hakkında tahliye kararı veren İstanbul 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer bir karar daha verdi. Başer tahliye kararlarını uygulamayan İnfaz Savcılığı’na yazı göndererek, “Mahkememizce verilen tahliye kararları usul yasasına uygun, kesin ve itiraza tabi olmayıp, derhal uygulaması gereken kararlardır. Başka bir Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararımızı değerlendirme ve yok sayma şeklinde karar vermesi usul hukukuna uygun değildir” dedi.
Mahkemenin kararını yerine getirmeyenlerin hürriyeti tahdit suçu işleme ihtimali ile karşı karşıya kalma durumuna düşeceklerini kaydeden Başer, tahliye kararlarının uygulanmasını istedi.