ESKİŞEHİR'de Tepebaşı Belediyesi'nin bu yıl 12'ncini düzenlediği Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu'nda, sanatçılar usta elleriyle toprağa hayat veriyor.
Tarihin en sıcak yapı malzemesi olarak bilinen pişmiş toprağın farklı yönleri ile ele alındığı Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu 2001 yılından beri düzenleniyor.
Bu yılki sempozyum, geçen yıl vefat eden Eti Şirketler Grubu'nun Kurucusu ve Onursal Başkanı Firuz Kanatlı'nın anısına düzenleniyor. Sempozyuma Şili'den Catalina Vial, Ukrayna'dan Zuban Nataliya, Lübnan'ndan Neville A. Salha, Güney Kore'den Kim Jaekyu, Karadağ'dan Luka Rodojevic ile Türkiye'den de seramik sanatçıları Soner Pilge, Candan Güngör, Tuba Korkmaz, Emet Egemen ve Nida Olçar katılıyor.
Sempozyum alanını ziyaret eden vatandaşlar yerli ve yabancı sanatçıların eserlerini şekillendirişlerini yakından takip edebilme fırsatı buldu. Bu zamana kadar yapılan toplam 12 Sempozyuma 121 sanatçı katılırken 170'e yakın eser kazandırıldı.
BİLİMSEL, SANATSAL, SEKTÖREL
Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumda her yıl olduğu gibi yine bilimsel, sanatsal ve sektörel olarak ele alındı. Ayrıca kentin en önemli kimliklerinden biri olan tuğla ve kiremit sektörünü sahiplenmek, pişmiş toprağı sanatsal olarak değerlendirmek ve bu alandaki bilimsel çalışmaları bir araya getirmek gibi işlevler üstleniliyor. Sempozyum süresince seramik ve fotoğraf sergileri, tuğla-kiremit sektöründe üretim yapan işletmelerin ürünlerinin yanı sıra geleneksel yöntemlerle üretim yapan yerel üreticilerin el emekleri de açılan stantlar aracılığı ile büyük ilgi gördü.
TOPRAĞA DOKUNAN MİNİK ELLER
Her yönü ile dolu dolu geçen Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu, çocuk atölyeleri ile pişmiş toprağın binlerce yıllık geleneğini çocuklarla da buluşturuyor.
Eski Eti Fabrikası alanında gerçekleşen çocuk atölyeleri ile çamurdan çeşitli figürler yapan çocuklar, sempozyum alanını gezerek burada pişmiş toprağın farklı yönlerini de keşfediyor. Uzman eğitmenler eşliğinde ilk kez çamurla tanışmanın mutluluğunu yaşayan çocuklar daha sonra sanatçı çalışmalarını ziyaret ediyor. Çocuklar seramiğin ham maddesi olan kili yoğururken el becerilerini geliştirip, kendilerini ifade edebilecekleri eserler ortaya koyuyor. Üretici olmanın mutluluğunu yaşayan çocuklar, seramik sanatıyla da tanışmış oluyor.
SANATSEVERLER SERGİLERE AKIN EDİYOR
Sempozyum kapsamında açılan sergiler de sanatseverlerden beğeni topladı. Uluslararası Karma Seramik Sergisi, Pişmiş Toprak Eserleri Fotoğraf Sergisi, Aysun Çölbayır Diniz Seramik Sergisi ve Tepebaşı Belediyesi'nin kardeş şehri olan Almanya'nın Treptow-Köpenick Belediyesi ile ortak mirası yeniden keşfetmek fikrine dayanan Demiryolu Kültürü Ortak Mirası Sergisi, çok sayıda vatandaş tarafından ziyaret edildi.
TORNA VE YEMEK YARIŞMALARI
Sempozyum kapsamında gerçekleştirilen torna yarışması, heyecanlı bir çekişmeye sahne oldu. Öğrencilerin kızlar ve erkekler olmak üzere iki grupta yarıştığı torna yarışmasında katılımcılar maharetlerini gösteriyor. Öğrenciler, kendilerine verilen 20 dakikalık sürede en iyi forma sahip çömleği yapmaya çalışıyor.
Yemek yarışmaları ise Down Sendromlu Çocuklar Arası Yemek Yarışması, Pişmiş Toprak Kaplarda Genç Aşçılar Yarışması ve Yöresel Yemek Yarışması olmak üzere 3 ayrı etapta düzenleniyor. Yarışmalarda Down Sendromlu Çocukların yanı sıra TAFED'e bağlı dernekler bünyesindeki profesyonel aşçılar ile Tepebaşı Belediyesi Belde Evleri bünyesindeki kadınların pişirdikleri lezzetler yarışıyor.
'SEMPOZYUM BİZİM DÜĞÜNÜMÜZ, BAYRAMIMIZ'
Sempozyum hakkında bir değerlendirmede bulunan Tepebaşı Belediye Başkanı  Ahmet Ataç, "Bu 12. Sempozyum ama Türkiye'de bunu yapmak gerçekten mücadele ister. Bize destek olan dostlarımız var, kurumlar var ve onlar sayesinde bu yolda yürüyoruz. Bu bizim düğünümüz, bayramımız. Gerçekten Eylül ayı yaklaştığında içimiz kıpır kıpır ediyor. 2000 yılında sanatsal bir etkinlik yapalım diye düşündük. Malzeme ne olsun diye tartışıyorduk, derken aklımıza tuğla-kiremidin şamotu geldi. Şamot, Tepebaşı için çok önemli çünkü 1927'de ilk kiremit Tepebaşı'nda üretiliyor. Yani toprak, Tepebaşı'nda bir kimlik ve bellektir. Burada 3 ayaklı bir sempozyum var. Sektör, sanat ve bilim var. İnanın dünyada tek proje, farklı ülkelerden gelen sanatçılarımız da söylüyor. Geçtiğimiz yıllarda iki tane ödül aldı.  Gerçekten çok ödüle layık bir çalışma. Burada arı kovanı gibi bir çalışma var. Bizim bu sempozyumumuz sadece seçkinlerin değil, halkın sempozyumu. Bu sayede bugünlere kadar geldi ve daha kuvvetli şekilde geleceğe taşıyacağız" ifadelerini kullandı.
-