MERSİN, () – MERSİN Deniz Ticaret Odası (MDTO) ile Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR), 21’nci Yüzyıl İçin Planlama Grubu işbirliği ile düzenlenen 'Doğu Akdeniz ve Türkiye Çalıştayı II' başladı.
Geçtiğimiz yıl kasım ayında Ankara’da düzenlenen ilk çalıştayın devamı niteliğinde planlanan çalıştaya Mersin kent protokolünün yanı sıra diplomatlar, amiralller, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği temsilcileri, düşünce kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Açılışta konuşan KÜDENFOR Direktörü emekli Amiral Cem Gürdeniz, Türkiye’nin 21’inci yüzyılda sadece jeopolitik değil aynı zamanda ekonomik geleceğinde de en önemli ve öncelikli rolü oynayacak Doğu Akdeniz’in yarınlarının tartışılacağı çalıştayın icra yerinin özellikle Mersin olarak seçildiğini söyledi.
Konuşmasında Doğu Akdeniz’in 21’nci yüzyılda Türkiye’nin en ciddi, en öncelikli kriz alanı olduğunu belirten Gürdeniz, bu stratejik bölgenin KKTC ile enerji alanlarında Türkiye’nin jeopolitik ve ekonomik çıkarlarının kesişme noktasında bulunduğunu dile getirdi. Gürdeniz, söz konusu bu hayati çıkarların, AB ve ABD etki ve destek alanında gelişen Mısır, GKRY, Yunanistan ve İsrail dörtlüsünün her geçen gün gelişen Türkiye karşıtlığı paralelinde, geleceğimiz için en önemli önceliği oluşturduğunun ve bu yeni evrede devletin savunma ve dış politikasının her yönü ile Doğu Akdeniz odaklı olması gerektiğinin altını çizdi.
Bu zorlu süreçte Mersin’in çevre illeri ve hinterlandı ile öne çıktığını ifade eden Gürdeniz, "Doğu Akdeniz’deki Türk deniz gücünün Türkiye’nin geri kalanının kaderini etkileyeceği bir sürece giriyoruz. Mersin bu sürecin karadaki amiral gemisidir. Her yönü ile denizcileşmiş Mersin bu yüksek sorumluluğu kaldırabilecektir. 21’inci yüzyıl bu coğrafyaya büyük sorumluluklar ama bir o kadar büyük fırsatlar getiriyor. KKTC ile büyük ağabey statüsünde jeopolitik seviyede etki yaratacak bütünleşik bir yakınlaşma ve iş birliği; Doğu Akdeniz havzasında gerek gemi inşa, gerek onarım, gerekse denizdeki enerji sektörüne her yönü ile destek sağlayacak endüstriyel altyapının kurulması, Mersin Üniversitesi bünyesinde denizcilik fakültesi kurulması denizci Mersin hedefinde eksik kalan alanları dolduracaktır" dedi.
21'nci Yüzyıl İçin Planlama Grubu Üyesi Hakan Özyıldız ise, dünyada enerji alanındaki önemli periyodik çalışmalardan olan BP Energy Outlook’un 2019 yılı sayısında belirtilen tespitlere dayanarak, 2040 yılı itibariyle dünya enerji talebinin yaklaşık üçte birinin Çin, Hindistan ve Asya’dan geleceğini, buna göre Doğu’da ve Rusya’da bulunan birincil enerji kaynaklarının batıdan çok doğuya ulaştırılması gerekeceğini, bu durumun önümüzdeki dönemin jeopolitiğini değiştirecek bir öngörü olduğunu ve Türkiye’nin de bundan etkileneceğini söyledi.
Yine aynı çalışmaya göre, gelecekte enerjinin yüzde 85’inin yenilenebilir kaynaklardan ve doğal gazdan üretileceğini aktaran Özyıldız, "Eğer yenilebilir enerji ve doğal gazın enerji üretiminde payı artacaksa, Türkiye, bu alanda geleceğini nasıl şekillendireceğine ivedilikle karar vermek zorundadır" diye konuştu.
Keşfedilen yeni doğalgaz rezervlerinin ardından Türkiye ve KKTC’nin bölgedeki haklarından mahrum bırakılmaya çalışıldığını anlatan Özyıldız, Türkiye’nin uluslararası hukuktan doğan tüm haklarını sonuna kadar kullanarak Doğu Akdeniz’deki arama ve sondaj faaliyetlerine hız vermesi ve bunun için gerekli teknik malzeme ve yetişmiş personel donanımı eksikliklerinin ivedilikle giderilmesi gerektiğini kaydetti.
MDTO Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu da, Doğu Akdeniz havzasının sahip olduğu zenginlikler nedeniyle her dönemde büyük güç mücadelelerine sahne olduğunu, küresel ve bölgesel aktörlerin Doğu Akdeniz’i denetim altında tutma çabalarının bugün de devam altını çizdi.
Dünya petrolünün yaklaşık yarısını ihtiva eden Akdeniz Bölgesinin; uluslararası ticaretin kavşak noktalarından biri olmasının yanı sıra son dönemde yeni enerji kaynaklarının keşfi, sismik araştırmalar, deniz yetki alanlarının belirlenmesi, Irak ve Suriye meseleleri nedeniyle sadece Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin değil, kıyıdaş olmayan güçlerin de rekabet ve çatışma alanı haline geldiğini kaydeden Lokmanoğlu, ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa’nın askeri varlığı ile bölgenin eskisinden de sıcak hale geldiğini vurguladı.
Çalıştayın ilk oturumunda Amiral Mustafa Özbey’in moderatörlüğünde Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Doç. Dr. Murat Koç, Rafet Aslantaş, Doç. Dr. Nur Jale Ece, Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Prof. Dr. Sencer İmer’in katılımıyla Doğu Akdeniz’de değişen stratejik dengeler tartışıldı.
Prof. Dr. Sencer İmer’in moderatörlüğünde gerçekleştirilecek ikinci oturumda ise, Şahin Yaman, Oğuz Türkyılmaz, Arif Ertik, Doç. Dr. Barış Salihoğlu, Yusuf Buldu ve Aydın Erdemir’in katılımı ile Doğu Akdeniz’in ekonomik fırsatları konusunda değerlendirmeler yapılacak. 

FOTOĞRAFLI