TBMM’de 25. dönemde görev yapacak Bursa milletvekilleri mazbatalarını törenle aldı.
Bursa Adliye Sarayı Konferans Salonu’nda TBMM 25. dönem Bursa milletvekilleri için mazbata töreni düzenlendi. Törene katılamayan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile Hüseyin Şahin’in mazbatasını AKP İl Başkanı Cemalettin Torun alırken, Emine Yavuz Gözgeç, Cemalettin Kani Torun, İsmet Su, Hakan Çavuşoğlu, Önder Matlı, Zekeriya Birkan, Bennur Karaburun, CHP Bursa Milletvekilleri Lale Karabıyık, Ceyhun İrgil, Orhan Sarıbal, Erkan Aydın, Nurhayat Altaca Kayıoğlu, HDP Bursa Milletvekili Asiye Kolçak törenle mazbatalarını aldı. Toplu törene katılmayan MHP Bursa Milletvekilleri İsmet Büyükataman, Kadir Koçdemir, Tevfik Topçu ise mazbatalarını öğleden sonra Bursa İl Seçim Kurulu Başkanı İrfan Karakahya’nın görev yaptığı mahkeme salonunda aldı. Törene Bursa Adli Yargı ve Adalet Komisyonu Başkanı Ali Rıza Bir, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Şahin, Bursa İl Seçim Kurulu Başkanı İrfan Karakahya, İl Seçim Kurulu Müdürü Ceyda Atalay, İlçe Seçim Kurulu başkanları katıldı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, koalisyon söylentileriyle ilgili konuştu. Büyükataman, gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade ederek, “Henüz hiçbir siyasi partinin yetkili organlarında ele alınan resmi görüşme söz konusu değil. Bu itibarla söylentiler bir anlam ifade etmiyor. Şüphesiz bir takım algı operasyonları icra edilmeye başlandı Bunu göz ardı etmemek lazım. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP’nin koalisyon oluşturması konusundaki söylemlerle beraber CHP, MHP ve HDP’nin dışarıdan desteği ile hükümet formülüne yönelmesi yönünde telkinler var. MHP olarak, seçim akşamı sayın genel başkanımızın ortaya koyduğu üzere duruşu en net olan, durduğu yeri bilen, milletin zihnini bulandırmayacak ölçüde hassasiyetlerini ortaya koyan partiyiz" dedi.
Çözüm sürecini eleştiren İsmet Büyükataman, "Adalet ve Kalkınma Partisi ile uzunca zamandır Türk milletinin bin yıllık kardeşlik hukukunu hedef alan, bölünmez bütünlüğü tehdit edecek, ülkeyi adım adım bölünme sürecini götürecek açılım, çözüm, barış vesair şekilde millete hazmettirmeye çalıştıkları o ihanet yolculuğunda birlikte olan, bunun altyapısını hazırlayıp bu projeyi nihayetlendirme noktasında Dolmabahçe’deki mutabakata getiren HDP ile AKP’nin kuracağı bir koalisyon hükümetinin uygun olacağını düşünüyoruz. Aritmetikler de buna yetiyor. Bu olmadığı taktirde koalisyon geniş tabanlı olması halinde toplumda bir birlikteliği temin etme noktasında anlam ifade edecektir. Ne yazık ki 13 yıllık AK Parti iktidarı toplumda ciddi bir kutuplaşmayı, kamplaşmayı, tabir yerindeyse ayrışmayı sağladı. Bu tablonun süratle bertaraf etmek için, Türkiye’nin süratle normalleşmesi için tavsiyemiz odur ki Adalet ve Kalkınma Partisi ile CHP bir araya gelsinler, bir koalisyon oluştursunlar. Arzu ederlerse bu süreçte başından buyana birlikte oldukları HDP’yi de yanlarına almalarında hiçbir mahsur yok. MHP olarak bütün bu seçenekler denendikten sonra şayet Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu beklentiye uygun MHP ile bir koalisyon yapma konusunda talebi söz konusu olup, ziyaretlerde bulunurlarsa hassasiyetlerimizi, olmazsa olmazlarımızı geldiklerinde bir kez daha kendilerine nakledeceğiz" diye konuştu.
Büyükataman sözlerini şöyle noktaladı:
"Türkiye’de ne yazık ki devletin çivisi çıktı. Kurumların, kuralların altüst olduğu, tepe taklak olduğu düzensizlik hakim. Hukuksuzluğun, haksızlığın, adaletsizliğin hakim olduğu bir Türkiye var. Bu itibarla öncelikle cumhurbaşkanının anayasal çerçevede yetki ve sorumluluklarını bilen konuma mutlaka getirilmesinden başlamak kaydıyla, birilerinin ’çözüm’ dediği, milletimizin çözülmesine vesile olacak bu ihanet yolculuğunun askıya alınması ve MHP olarak tahrip edilen tüm milli ve manevi değerlerimiz başta olmak üzere bunları onarmaya imkan sağlayacak, Türk toplumunun kahir ekseriyetinin büyük ölçüde hassasiyet ortaya koyduğu ve seçim meydanlarındaki çalışmalarımızda bu konuda beklentilerini net olarak gördüğümüz yolsuzluklarla mücadele konusunda kararlığımız ilk günkü gibi mevcuttur. Adalet ve Kalkınma Partisi şayet kamuoyunun da bizden umut ettiği, beklediği, bunun için yetkilendirdiği hususlarla alakalı, durduğumuz noktada durmayı kabul ederse, şartlarımız kabul etmesi halinde mutlaka Adalet ve Kalkınma Partisi’yle oturup koalisyon seçeneklerini değerlendiririz. Şayet bu aritmetikle hükümet kurulmazsa ki, temennimiz kurulması yönündedir. Demokrasilerde mutlaka halka emaneti tevdi etmek gibi yolun olduğunu da unutmamak gerekir. En son denenecek yol, erken seçimdir. Türkiye çaresiz değildir. Mevcut tablo içerisinde değişik seçeneklerle koalisyon hükümeti kurulabilir, bütün bunlar denenmelidir, bir çıkış bulunmadığı taktirde millete emanet iade edilmelidir."