Avukat Ateş Hatinoğlu "CHP’li Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu polise mukavemetten yargılandığı davada beraat etti. Dosya içeriği hakkında hiçbir bilgim olmadığı için bir şey söylemem olanaksız. Ancak bu günün siyasi şartlarında ve yargı sisteminde böyle bir beraat kararı verilebilmesi dosyada gerçekten hiçbir delil bulunmadığını gösteriyor.Fikrini ve zikrini tasvip etmediğim , toplumcu belediyecilik zırvalarıyla çağ dışı kalmış marjinal ideolojinin , ayırlıkçı ve etnik ırkçı siyasi hareketlerin paydaşı olan , güzelim Fındıklı’yı yasadışı marjinal örgütlerin hareket sahası kılan sayın başkan hakkında böyle bir soruşturma ve dava açılması saçmalığı Ercüment beye çok büyük bir siyasi güç kazandırdı. CHP Genel Başkan Yardımcıları , milletvekilleri , İstanbul Başkanı ve Tunceli Belediye Başkan ile yüzlerce CHP’linim katılımıyla Pazar adliyesi önünde ve Fındıklı’da yaşanan coşkulu manzara hakkında Ak Partililerin ne düşündüğünü merak ediyorum. Bundan sonra milletvekili adayıyım dediği anda önünde hiçbir CHP’linin duramayacağı Ercüment Çervatoğlu bu işin müsebbiplerine ne kadar teşekkür etse azdır" dedi.

Hatinoğlu  Gezi Davasında yargılanan Osman Kavala'nın müeebbet hapis almasını değerlendirerek "Akşam saatlerindeyse Gezi davası kararları açıklandı. Müebbet hapis cezası alan Osman Kavala özel ilgi alanımdır. Emperyalizmin Ortadoğu’da Türkiye , Irak ve Suriye’yi içine alan yapay Kürt Devleti projesinin en büyük figürüdür. Kürt ayrılıkçılığının olduğu heryerde vardır.

PKK’nın kapatılan televizyonu IMC TV’ye çıkıp sürekli terör örgütüne sahip çıkar ,Brüksel’de düzenlenen “Kürt sorunu” konulu konferansta moderatörü olur , Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Birleşik Kürt Konferansı’na katılır , ABD’nin PKK/PYD stratejisinin başında ki isimler Prof. Dr. Michael Gunter, Henri Barkey , Michael Rubin , Brett McGurk ve John Bolton’un kankası ,

Salih Müslim, Asya Abdullah, Osman Baydemir, Dilek Öcalan’ın ve bilimum bölücü hainlerin akıl hocalarından biri. Türkiye’de ABD emperyalizmi adına beşinci kol faaliyeti yürüten TESEV ve Açık Toplum Vakfı’nın kurucusu.

Bütün bu inancıma rağmen Osman Kavala’nın “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını alkışlayacak değilim. Tarafsızlığı tartışmalı ve bağımsızlığın yerini bağımlılığın aldığı Türk yargısının bu son derece önemli davada verdiği karara şüpheli yaklaşıyorum.

Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir.Hukuka uygun elde edilmiş her türlü delil ispat unsurudur. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşkuya ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalı, olasılığı , varsayıma dayanmamalıdır. Sanık Osman Kavala’da olsa , sarı çizmeli Mehmet Ağa’da olsa ceza yargılamasının dayanağı bu kriterlerdir.

Bu nedenle gerekçeli kararı görmeden , Kavala’ya yüklenen vakıaları , hükmün dayanağı olan delilleri , Mahkemenin delilleri takdirine ilişkin yorumunu , kabulünü görmeden yapılacak her yorum afakidir. Bekleyip görmek gerek…"şeklinde yorumladı.