Selen YALAZ/ANKARA, () - İŞ Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi (İSİG) Ankara Temsilcisi Pınar Abdal, son 2 ayda meydana gelen iş kazalarında, 19 kadının yaşamını yitirdiğini söyledi. Abdal, "Bunun en büyük nedeni, kadının güvencesiz koşullarda çalıştırılması. Kadınlar, erkeklere göre, daha fazla kayıt dışı çalıştırılıyor. Kadınlar, 'ucuz iş gücü' olarak görülüyor. 'Geçici', 'güvencesiz' dediğimiz işlerin bel kemiği, kadın emeği üzerinden kuruluyor. Böyle olunca 8 Mart, kadınların kutlayacağı daha da eşitlik isteyebileceği gün olmuyor maalesef" dedi.
İSİG Ankara Temsilcisi Pınar Abdal, Türkiye'de her 100 kadından 3'ünün, istihdamda yer aldığını söyledi. Abdal, kadınların istihdamda yer alma biçimlerine göre de şiddette maruz kaldıklarını belirterek, "Kadınlar, istihdama girdiğinde de iş lehine yürümüyor. Birçok ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Bunlardan en belirgini kadınların, erkeklere göre eşitsizliği. Türkiye'de zaten işçilerin çok iyi koşullarda çalıştırıldığından bahsedemiyoruz. Çalışan, kadın olunca bu koşullar bu eşitsizliğin kadının aleyhine daha da arttığını görüyoruz. Bunu en fazla kayıt dışı çalışmada görüyoruz. Kadınlar erkeklere göre daha fazla kayıt dışı çalıştırılıyor. Kadınlar, 'ucuz iş gücü' olarak görülüyor. 'Geçici', 'güvencesiz' dediğimiz işlerin bel kemiği kadın emeği üzerinden kuruluyor. Böyle olunca 8 Mart, kadınların kutlayacağı, daha da eşitlik isteyebileceği bir gün olmuyor maalesef" diye konuştu. 
SON 2 AYDA 19 KADIN İŞ KAZALARINDA ÖLDÜ
Pınar Abdal, 2018 yılında, bin 923 işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiğini, bunlardan 119'unun kadın olduğunu belirtti. Son 2 ayda iş kazalarında ölen 284 kişiden de 19'unun kadın olduğunu kaydeden Abdal "Kadın iş cinayetleri, kötü çalışma koşullarından kaynaklanıyor. Kadın işçiler bakımından şuna inanılıyor. 'Kadınlar tehlikesiz işlerde çalışıyor zaten, bu yüzden de iş cinayetlerine maruz kalmıyorlar'. Bunu söylemelerinin nedeni de inşaat gibi maden gibi alanlarda kadınların çalışmaması. Rakamlar böyle demiyor. Bu yıl Şubat ayında yaşamını yitiren işçilerinden 9'u kadın. Yine Ocak ayında 10 kadın, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Kadına yönelik şiddetin arttığını görüyoruz. Bu, sadece ev içinde değil, iş yerlerinde de artıyor. Örneğin 2018'de yaşamını yitiren kadın işçilerden 7 tanesi iş yerine dışarıdan gelen bir erkek ya da iş yerine gelen bir erkeğin şiddetine, tecavüzüne uğrayarak ölmüş" dedi.
'ÜCRETSİZ AİLE İŞÇİLİĞİNİN EN FAZLA OLDUĞU ALAN TARIM'
Kadınlarda güvencesiz ve kayıt dışı çalışmanın en fazla olduğu alanın tarım olduğunu vurgulayan Abdal, şunları söyledi:
"Ücretsiz aile işçiliğinin çok fazla olduğu alan tarım; fazla çalışmanın, önlem alınmadan çalışmanın, iş kanunu dışında çalıştırmanın fazla olduğu bir alan. Dolayısı ile kadın iş cinayetleri sürpriz bir tablo değil. Kadın iş cinayetlerini incelediğimizde yine trafik kazalarının fazla olduğunu görüyoruz. 'Trafik kazası' diyoruz; ama bu iş yolunda, tarla yolunda bir traktörün kasasında istiflenerek götürüldükleri yollarda oluyor. Kadınlara insan muamelesi yapılmıyor. Ev emekçisi cam silerken düşerek ölüyor. Büro emekçisi, en tehlikesiz görülen iş gibi görülüyor; ama strese bağlı kalp krizi geçirerek ölebiliyor. Sağlık emekçileri yoğun çalışmaya bağlı yaşamını yitirebiliyorlar. Tekstil atölyelerinde yine aletlere sıkışıp ölebiliyorlar."
'KADINLAR EŞİT ÜCRET ALAMIYOR'
Kadının, kadın olmaktan kaynaklı yaşadığı eşitsiz durumlar olduğunu savunan Abdal, "Kadınlar eşit ücret alamıyorlar işlerinde. Eşit nitelikteki 2 insandan 1'i kadınsa o işe ilk tercih edilen erkek oluyor. Kadınların mesaisi sadece iş yerinde bitmiyor. Kadınlar evlerine gittiklerinde yeni bir mesai başlıyor. TÜİK araştırmasına göre çalışan kadınların her gün 4 saat 20 dakikasını ev işlerine ayırdıklarını gösteriyor. Kadın bir kez işte yıpranmış olurken, bir de evde yıpranmış oluyor. Pozitif ayrımcılık görebilseydik eğer kadına şiddette bu tabloyu görmezdik. Bunlara yönelik caydırıcı, koruyucu tedbir ile karşılaşmış olurduk" diye konuştu. 
'CAYDIRI CEZALAR OLURSA ÖNLENEBİLİR'
Pınar Abdal, kadınların kayıt dışı çalıştırılmasına karşı etkin politika olması gerektiğini belirterek, "Kadının iş yerinde ve dışında ayrımcılığa, şiddete, mobbinge uğramamasını sağlamak kolaydır. Caydırıcı cezalar olursa bunlar engellenebilir. Sendikaların da kadınlara yönelik aktif politikalar üretebilmesi gerekiyor. Kadınların da buna yönelik bir mücadele içerisinde olması gerekir. Bir tacize direnmek, sessiz kalmamak, kendini savunmak, kendilerini korumak için dayanışma ağları kurabilmeleri ve birlikte mücadele edebilmeleri çok önemli" dedi.

FOTOĞRAFLI