Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, hukuksal zemin ahlaki ilkelerle beslenmedikçe İslamofobi’nin önüne geçilmesinin mümkün görünmediğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı” temasıyla yapılacak 2015 yılı Kutlu Doğum Haftası etkinlikleriyle ilgili açıklama yaptı. Yıldız Korusu’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, her yıl Kutlu Doğum Haftası’nda bir tema belirleyerek o konuyu kamuoyunun gündemine taşıdıklarını söyledi. Başkan Görmez, “İnsanlığın ortak yurdu ve evi olan dünyamız ne yazık ki uzun zamandır büyük bir darboğazdan, sığ görüşlülüğün girdabından ve ahlaki bir kriz döneminden geçmektedir. Öyle ki yaşlı gezegenimiz artık kötülükleri, yanlışlıkları ve hataları taşıyamaz hale gelmiştir. Ülkemiz, bölgemiz, gönül coğrafyamız ve dünya genelinde büyük sıkıntılar, derin acılar ve yürek yakan hadiseler insanlığımızı ve Müslümanlığımızı yeniden sorgulamamızı gerekli kılacak boyutlara ulaşmıştır. Tarihte selam ve eman yurdu olarak bilinen İslam coğrafyası, bugün, artık savaş, şiddet ve vahşetle anılmaktadır. Bağdat’tan, Şam’a, Kahire’den Yemen’e nice İslam diyarı kan ve gözyaşına bulanmıştır. Mezhepçilik, meşrepçilik, hizipçilik, ırkçılık, ideolojik ayrımcılığın zifiri karanlığında iç çatışmalar yaşanmakta, masum canlar katledilmekte, şehirlerin tarihî ve kültürel dokusu yok edilmektedir. Ekonomik kaynakların paylaşımındaki dengesizlikten, siyasi temsildeki mağduriyetlerden, haksızlığa uğramaktan ve emniyetsizlik halinden neşet eden gerilimler aslında bir mezhep savaşı gibi aksetmekte, zalimane tavırların ve cahilane tepkilerin faturası ise maalesef din-i mübin-i İslam’a kesilmektedir” dedi.
İslamofobi’nin ancak yüksek bir bilgi, kültür, hikmet ve marifetle; derin bir şefkat ve merhametle ortadan kaldırılabileceğine işaret eden Görmez, “Bu konuyu küresel ölçekte ele almak isteyişimizin önemli bir sebebi de Batı dünyasının İslamofobik dalgalarla hızla çok kültürlülükten uzaklaşması, Batı’da yaşayan millet varlığımızın ve Müslüman kimliğinin karşı karşıya kaldığı ciddi sorunlardır. Biz öteden beri İslamofobyanın ancak yüksek bir bilgi, kültür, hikmet ve marifetle; derin bir şefkat ve merhametle ortadan kaldırılabileceğine inandık” diye konuştu.
“BM BİLE HİÇBİR ZAMAN İYİLİK VE ADALETTE BİRLEŞEMEDİ”
Mehmet Görmez, şunları söyledi:
“Her ne kadar farklılıklardan kaynaklanması muhtemel çatışmaların önlenmesi adına uluslararası sözleşmeler imzalanmış, bu amaçlar doğrultusunda uluslararası kurum ve kuruluşlar ihdas edilmişse de bütün bu girişimler, dünyamızdaki farklılıkların tamamını kuşatmadığı ve dini, ahlaki ve kültürel alt yapı ile desteklenmediği için barış, huzur ve kardeşlik yolunda istenen neticeler bir türlü alınamadı. Bütün bu amaçlar için kurulan Birleşmiş Milletler bile hiçbir zaman iyilik ve adalette birleşemedi.”
“İSLAMOFOBİNİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
“Hukuksal zemin ahlaki ilkelerle beslenmedikçe, ırkçılık, ayrımcılık, ötekileştirme artık neredeyse bir endüstriye dönüşerek yaygınlaşan İslamofobinin önüne geçilmesi mümkün görünmemektedir” diyen Mehmet Görmez, her geçen gün şiddetini arttıran bu çatışma ve ayrıştırmanın, hukukun tek başına yeterli olmadığını açık bir biçimde ortaya koyduğunu söyledi. Görmez, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Dini değerleri insanların duygularını istismar ederek güç devşirmeye ve çıkar sağlamaya matuf bir araca dönüştürmek, hakikati sadece kendinde görmek, hedefine ulaşmak için her yolu mübah saymak, körü körüne itaat kültürüyle iradeleri teslim almak, din ve vicdan özgürlüğü ile bağdaşmaz.”