Iğdır'da 25 aşiretin liderleri ile yaklaşık 150 kanaat önderi, şans oyunlarına karşı tepki gösterdi. Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanlığı öncülüğünde yapılan açıklamada, Milli Piyango, Sayısal Loto ve İddaa gibi şans oyunlarının toplum yapısına zarar verdiği savunuldu.

Topluluk adına bir konuşma yapan Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, şans oyunlarını 'bağımlılık yapan bir hastalık' olarak nitelendirerek, bu oyunların birey, aile ve toplum üzerinde ciddi tahribatlara yol açtığını ifade etti. Armağan, özellikle 'milli' ifadesinin bu tür uygulamalarla birlikte kullanılmasına tepki göstererek, bunun toplumda rahatsızlık oluşturduğunu dile getirdi. Armağan konuşmasında' Memleketimizde üzülerek söylüyorum. Çok önemli, bağımlı bir hastalık olan Milli Piyango, Sayısal Loto ve İddaa gibi gerçekten toplumu, bireyi, aileyi ve toplumu ciddi manada hakikaten zarar veren toplumda fevkalade külli bir tahribat yapan bu hastalıkları bunun üstüne de üzülerek söylüyorum ki, milli kelimesinin kullanılması bizi, toplumu ciddi manada üzüyor' dedi. Armağan konuşmasında, binlerce yıllık bir medeniyete ve güçlü ahlaki değerlere sahip olunduğunu vurgulayarak, kumarın tüm kutsal dinlerde reddedilen bir davranış olduğunu söyledi:

'Bizim binlerce senelik medeniyetlerimiz var. Ahlakımız var, kemalatımız var. Bu kadar binlerce bütün nevi beşere sunduğumuz yüksek ahlak sahibi medeniyetimiz var. Bunlar milli olmamış da bu kadar toplumları bütün kutsal dinlerce hakikaten reddedilen, kabul edilmeyen en büyük büyük ahlaksızlık olarak görülen bu kumar bizim millimiz oldu? Dolayısıyla bu bizi ciddi manada üzüyor. Milli kelimesini bir defa asla ve asla kabul etmiyoruz. Bizim binlerce güzel ahlaklarımız bizim millilerimizdir. Bizi ve bütün medeniyete huzuru biz oradan almışız' dedi. Yılbaşı ve Noel kutlamalarına da değinen Armağan, bu tür uygulamaların toplumun inanç ve kültürel yapısıyla örtüşmediğini savundu. Yılbaşı süslemelerinin ve kutlamalarının giderek yaygınlaşmasının toplumsal yapıya zarar verdiğini öne süren Armağan, gençlere de 'başka kültürleri taklit etmemeleri' çağrısında bulundu. Armağan, 'Yılbaşı ve Noel Baba gibi hakikaten toplumumuza giderek yaygınlaşan marketlere kadar, dükkanlara kadar bu süslemeler ciddi manada topluma zarar veriyor. Ey bu vatan gençleri, Frenkleri taklide çalışmayınız. Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adaletten sonra hangi aklıyla onları itibar ediyorsunuz? Ve ikinci konu, yılbaşı. Hakikaten kalbi külli ve vicdan-ı umumi dediğimiz toplumun kalbini, vicdanını ciddi bir şekilde zedeleyen yılbaşı ve Noel'dir. Biz Müslümanız elhamdülillah. Bizim gelenek ve geleneklerimiz bellidir. Bu bizim gelenek ve göreneklerimizde asla mevcut değildir. Şunu aktarmak isterim ki yılbaşı adı altında milyonlarca Hindi kesilirken bakıyorsun hiçbir ses yok. Fakat Müslümanların kurbanında milyonlarca ondan sonra kurban kesildiği zaman bütün dünyada, bütün Avrupa'da Müslümanlar tekrar katliam başladı diye hakikaten söz ediliyor.

Dolayısıyla bizi var eden bütün nevi beşere birlik ve beraberliğe En yüksek medeniyeti bize gösteren, kendi gelenek ve göreneklerimizi, kendi değerlerimizi, kendi milli olan manevi değerlerimizi yaşatmalıyız. Yoksa hakikaten toplum ve devletimizin bekası ciddi manada zarar görür' dedi.

Ferhat Armağan, 'Buradan bütün siyasi partilere ve buradan bütün topluma hakikaten arzu ediyoruz. Onlara sesleniyoruz. Bir an önce kendi Gelenek ve göreneklerimize dönmemiz gerekir. Toplumumuzda ciddi bir ahlaksızlık maalesef kendisini gösteriyor.

Olta yok, ağ yok: Karasu Çayı'nda çıplak elle yayın balığı avı
Olta yok, ağ yok: Karasu Çayı'nda çıplak elle yayın balığı avı
İçeriği Görüntüle

Toplumumuzu ve aileyi ve bireyi yıkan gerek yılbaşı gibi, gerek piyango gibi, kumar gibi toplumu zehirleyen durumlardan hem kendimizi, hem ailemizi, hem şahsımızı kurtarmamız gerekiyor. Bundan dolayı bir şey aktarmak isterim ki Avrupa'nın zeka tarlaları dediğimiz şebu Bismarck ve tarih boyunca da bunun hep şahidini görmüşüz. İslamiyet'e bakarken, İslamiyet'i en yüksek seviyede bütün milletleri ayrı ayrı idare edecek yüksek medeniyete sahip olduğunu ikrar ediyorlar. Bu çok önemli. Acaba tarih boyunca bize medeniyeti, bize maddi manevi inkişafı gösteren bizim İslamiyetimiz, bizim Kur'an'ımızdan alacağımız gelenek ve geleneklerimiz varken bütün ondan sonra bütün devletlere zulmeden hakikaten şurada görüyoruz. Biz neden ondan sonra her fırsatta bu milleti inciten ve bütün kuvvetiyle bize düşmanlık besleyen bu insanların gelenek ve görenekleri alıp bunu uygulamak bizim milliyet-i imaniyemize, milliyet-i İslamiyetimize yakışmıyor. Bizim milliyetimiz İslamiyettir. Aklımız Kur'an ve imandır. Biz bu nazarla, biz bu hakikatla devam edersek inşallah geçmişteki ecdadımızın o kahraman maddi manevi muvaffakiyeti en Elbette ki Allah'ın izniyle biz ona tekrar kavuşacağız. Dolayısıyla toplumumuzdan şunu rica ediyorum ki bir an önce bu konulara eğilsinler. Bizim yerli ve milli olan gelenek ve geleneklerimizi muhafaza edelim. Yeni bir anayasa ile bizim ruhumuza, İslami ahlaklarımıza, bizim Anadolu'nun ruhuna uygun bir anayasa ile Gerçekten gelenek ve göreneklerimizi inşallah temin edelim. Yoksa İspanya'dan, yoksa Fransa'dan, Almanya'dan, İngiltere'den getirdiğimiz kanunların hiçbir zaman gözü ki bize Faydası yoktur. Yerli ve milli kendi kanunlarımızı inşallah bir anayasa ile yapmaya bu milletimiz gerçekten ihtiyaç hissediyor' dedi.

Kaynak: İHA