Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Kıvrak, "Kardiyovasküler hastalıkların erken tanısında yapay zekanın önemli bir rol üstleniyor" dedi.
Pandemi sonrasında yapay zekanın sağlık alanında hızla yerini aldığını belirten Fırat Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Kıvrak, "Gerekli teknolojik ilerlemelerle birlikte yapay zekanın tanı, tedavi ve hastalığın ilerleyen dönemlerde nasıl bir seyir izleyebileceğine dair önemli öngörüler sunuyor. Özellikle kardiyovasküler hastalıkların erken tanısında yapay zeka önemli bir rol üstleniyor. Günümüz teknolojilerinin yapay zeka ile entegre hale gelmesine rağmen, hala hekim temelli bilgi birikiminin önemi farklıdır. Hastalıkların tanı ve yönlendirme aşamalarında bazı kısıtlayıcı durumlarla karşılaşıldığını, özellikle acil servislerdeki iş yoğunluğu nedeniyle zaman zaman ciddi hastalıkların gözden kaçabildiğini ve bunun da insan kayıplarına yol açabildiğini, Kardiyovasküler alanda kullanılan yapay zeka teknolojilerinin, bu tür olumsuzlukların önüne geçmede etkili olabilecektir. Yeni geliştirilen teknolojiler sayesinde, kalp yetmezliği, pulmoner hipertansiyon, miyokart enfarktüsü, hipertansiyon gibi toplumda sıkça rastlanan ve hastaların uzun dönemde sağlıklı yaşamlarını sürdürmesini engelleyen hastalıkların erken tanısının, hekime ihtiyaç duymadan konulabilir. Bu sistemlerin klinik ve pratikte hızla uygulanmaya başladı" cümlelerini kullandı.
Özellikle kanser gibi hastalıklarda da erken tanıda yapay zeka destekli sistemlerin önemli bir rol oynadığının altını çizen Prof. Dr. Kıvrak, "Yapay zekanın, dermatolojik kanserlerde hekimlerle neredeyse eşdeğer hatta bazı uzman olmayan hekimlerden daha başarılı tanılar koyabildiğini, ayrıca kronik hastalıkların tedavi süreçlerinin planlanmasında, bakım hastalarına uygun beslenme uygulamalarının belirlenmesinde, kanser hastalarının onkolojik sınıflamalarında ve tedavi protokollerinin uygulanmasında da bu sistemlerin etkili bir biçimde kullanılabilir. İnsan DNA’sının tamamen çözümlenmesiyle birlikte, yapay zeka destekli algoritmaların ilerleyen dönemlerde DNA’daki hastalık risklerini önceden tespit edebileceğini ve hastaya özel tedavi planlamalarının yapılabileceğini, yapay zeka destekli sistemlerin, her hasta için en uygun tedavi seçeneğini belirleme konusunda hekimlerin işini kolaylaştırdığını ve bu uygulamaların yakın gelecekte klinik pratiğe daha hızlı entegre edileceğini düşünüyoruz. Klinik uygulamalarda kullanılan tedavilerin genellikle kontrollü çalışmalar denilen, farklı ırklardan geniş hasta grupları üzerinde yapılan araştırmalara dayanıyor. Amerika veya Avrupa’da geliştirilmiş ve uygulanmış tedavi protokollerinin Türkiye, Afrika ve Asya gibi farklı coğrafyalarda da kullanıldığını ancak her toplumun ilaçlara verdiği yanıtın farklılık gösterebildiğini, bu durumun, yapay zeka destekli sistemler sayesinde her topluma özel tedavilerin daha doğru ve etkili bir şekilde uygulanmasının önünü açacaktır. Her hastaya her tedavinin uygun olmuyor. Yapay zeka destekli sistemler ile reseptör bazlı değerlendirmeler yapılarak kişiye özel tedavi yaklaşımlarının, en azından orta vadede klinik pratiğe gireceğini öngörüyoruz" diye konuştu.
(MK-CK-





