AK Parti Milletvekili adayı Aziz Babuşcu, Türkiye’de darbeler döneminin Recep Tayip Erdoğan’ın asil duruşu ile kapatıldığını söyledi.
AK Parti İstanbul 2. Bölge Milletvekili adayı Aziz Babuşcu, Merter Sanayici ve İşadamları Derneği’nde iş adamları ile bir araya geldi. İş adamları ile görüş alış verişinde bulunan Babuşcu, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda da bulundu.
Toplantıda iş adamlarına bir konuşma yapan Aziz Babuşcu, “Bu ülkenin kendi ayakları üzerinde duran, öz güvenini kazanmış, lider, sorun alanlarında belirleyici ve diklenmeden dik duran bir ülke olması için savunma sanayisinde de kendine yeterli hale gelmesi gerekiyordu. Buradan hareketle bu ülke kendi tankını olan Altay’ı üretti. Helikopterini üretti. İnsansız Hava arası ANKA’yı üretti. Sınırlı sayıda ülkenin kullanabildiği bu imkanı Türkiye üretti” dedi.
“CUMHURBAŞKANI SEÇİMİYLE YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI”
Babuşcu, muhalefet ve muhalefete destek veren güçlerin AK Parti’yi engelleme konusundaki karşısında bir cephe oluşturduğunu belirterek, “Mesela AK Parti mecliste Cumhurbaşkanını seçebilecek bir aritmetiğe sahip olmasına rağmen seçtirmediler. O dönemin popüler zihniyetlerinden bir hukukçunun 367 garabeti ile karşı karşıya kaldık ve Cumhurbaşkanını seçmemiz engellendi. Ama biz yine millete gittik. Anayasa değişikliğini yaptık. Bu anayasa değişikliği ile ilk defa millet doğrudan kendi oylarıyla ve aslında Türkiye’de yeni bir siyasi dönemi başlatarak Cumhurbaşkanını seçti” diye konuştu.
Türkiye’de darbeler döneminin Recep Tayip Erdoğan’ın dik duruşu ile sonlandırıldığını da ifade eden Babuşcu,“27 Nisan e-muhtırası geçmiş iktidarların muhatap olduğunda sadece esas duruş gösterip şapkasını alıp gittiği bir hadiseydi. Ama ilk defa bu ülkede esas duruş değil millete olan inancıyla asil bir duruş gösterip o muhtırayı ret eden Recep Tayip Erdoğan’ın duruşuyla bu ülkede darbeler dönemi kapatıldı. Buna rağmen bize karşı darbe arayışlarından vazgeçmediler. Fırsat bulabilselerdi çoktan darbe yaparlardı. Zaten 17-25 Aralık böyle bir darbe girişimidir. Yardı ve emniyet ayağına yapılanan bir paralel örgütün yine iş birlikçi bir takım merkezlerle harekete geçtiği bir darbe girişimiydi” dedi.
“SAMİMİYETSİZLİĞE RAĞMEN ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM EDECEK”
“Bugün de hem yerli işbirlikçi muhalefete, hem uluslararası güç merkezlerine her anlamda lojistik destek sağlayan üçüncü bir panter olarak paralel örgüt vardır” diyen Babuşcu, “Oy anlamında da akıl anlamında da başka şekillerde de destek sağlıyor. Biz böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Böyle baktığımızda bu mesele AK Partinin başarılı olup olmadığı meselesi değildir. Bu Türkiye’nin başarıp başaramayacağı kararıdır. Yani Türkiye yeni Türkiye anlamında büyük lider olma tercihini becerebilecek mi? Yoksa eski Türkiye’nin koalisyon dönemine dönen bir operasyonu kabul edecek mi? Aslında verilecek karar bunun kararıdır. Bu üst akıl bugüne kadar CHP, MHP ve diğerlerini hatta rüyalarında dahi bir araya gelmeyecek olanları bir araya getirmesine rağmen AK partiyi bertaraf edemedi. Şimdi yeni bir deneme yapıyorlar. O deneme HDP’dir. Türkiye bu seçimde bu ittifakın başarılı olup olamayacağına ilişkin bir seçim yapacaktır. AK partinin değil Türkiye’nin başarılı olup olmayacağına dair bir tercihte bulunacaktır” şeklinde konuştu.
Bütün olumsuzluklara rağmen çözüm sürecini sonuçlandırmak istediklerini belirten Babuşcu,“HDP ya da Kandil ya da adadaki. Kimin çözüm sürecinde samimi olduğunu bilinmediği bir seyir içerisinde biz çözüm sürecini taşımaya çalışıyoruz. Çözüm süreci bizim büyük Türkiye hayalimizin önünde ciddi bir engel olarak duruyor. Hem insan kaynağını tüketen hem ekonomik imkanlarını seferber ettiği bir bela olarak görüyoruz. Halbuki bu millet o kardeşlikten bir imparatorluk çıkardı. Bu millet, Osmanlının tavsiye sürecinde son darbeyi vurmak için boğaza gelip dayanan o batılı güç merkezlerine karşı kardeşlikle siper oldu. Bizim yapmak istediğimiz o kardeşliği yeniden ortaya çıkarmak ve büyük Türkiye hayalinin önündeki en büyük engellerden biri olan bu beladan kurtulmaktır. Biz bu süreci bunlara rağmen yürütüyoruz. Çözüme kavuşma konusunda da bir bedel ödemeyi ki Cumhurbaşkanımız bu sürecin mimarı olarak o bedeli ödemeye hazır olduğunu defalarca tekrarladı. Yeter ki bu milletin delikanlılarının toprağa devrildiği, annelerin gözyaşı döktüğü süreci noktalayalım” dedi.