CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi son bir umutla 31 Mart'ı bekliyorlar. Şayet bu seçimlerde istedikleri gibi bir istikrarsızlık ortamı oluşturabilirlerse hemen ardından tüm cephelerden ülkemize yeni saldırılar düzenlemeyi planlıyorlar. Ama burada çiftçilerimizin, üreticilerimizin huzurunda söz veriyorum. Bunlara asla fırsat tanımayacağız. Milletimizle yine kol kola, gönül gönüle vererek o oyunu da inşallah hep beraber bozacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, 'Türkiye'nin En Büyük Çiftçi Ailesi Milletin Evinde' programında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yılında destekleme ödemelerini hızla gerçekleştirdiklerini bildirdi. Yılın ilk 2 ayında çiftçilere 5 milyar lira destekleme ödemesi yaptıklarını söyleyen Erdoğan, "Mart ayı içerisinde alan bazlı desteklerde 2 milyar lira, buzağı desteklerinde 730 milyon lira, diğer hayvancılık desteklerinde 198 milyon lira, yem bitkileri desteklerinde 80 milyon lira, sulama elektriği sertifikalı tohum  gibi diğer hususlarda da 148 milyon lira olmak üzere toplam 3 milyar 716 milyon liralık destekleme ödemesi yapacağız. Böylece yılın ilk 3 ayında çiftçilerimize, üreticilerimize 8 milyar 777 milyon liralık bir desteği sağlamış olacağız" dedi.
'TARIMSAL HASILADA AVRUPA'DA İLK SIRADAYIZ'
Erdoğan, tarım ve hayvancılığın ülke bakımından taşıdığı önemi çok iyi bildiklerini, çiftçilere bugüne kadar yapılan 126,8 milyar liralık destek ödemesinin bunun en somut göstergesi olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye 2002 yılında tarımsal milli gelir bakımından 37 milyar lirayı dahi bulmayan bir büyüklüğe sahipti. Tarım ürünleri ihracatımız da 3,7 milyar dolar düzeyindeydi. Çiftçilerimize yılda verilen tarımsal destek rakamı da 1,8 milyar lirayı ancak buluyordu. Biz bu seviyeden aldığımız Türkiye'yi tarımsal milli gelirde 190 milyar lira, tarım ürünleri ihracatında 17,7 milyar dolar, tarımsal desteklerde bu yıl itibarıyla 16,1 milyar liraya yakın bir yere getirdik. Bugün artık ülkemiz tarımsal hasıla bakımından Avrupa'da ilk sırada yer alıyor" diye konuştu.
'30 BİN LİRA HİBE DESTEĞİ YAPIYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1960 yılından 2002 yılına kadar toplam 450 bin hektar arazi toplulaştırması yapılabildiğini, geçtiğimiz 10 yılda ise 6,1 milyon hektar alanda arazi toplulaştırmasının yapıldığını kaydetti. Halen 3,6 milyon alanda tescil işlemlerinin sürdüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Genç nüfusun tarım sektörüne ilgisini artırmak için çiftçilerimize 30 bin lira hibe desteği yapıyoruz. Böyle bir şey yoktu, bunu biz yapıyoruz. Gençlerimizi de hem bugün, hem de 'yarınlara hazırlayalım' diye yapıyoruz. Attığımız bir başka önemli adım da tarım arazilerinin miras ve satış yoluyla bölünmesinin önüne geçmekti. Bu şekilde bugüne kadar yaklaşık 1 milyon hektar arazinin bölünmesini önledik. Tarım ve hayvancılık yapılan ovalarımızı koruma altına almak için, sit alanı olarak ilan ediyoruz. Her tarım alanlarına kalkıp biz beton yığınlarını dikersek, bu vatana ihanet ederiz, bu millete ihanet ederiz."
'MİLLİ GÜVENLİK SORUNU GÖRÜYORUZ'
Meyve ve sebzede fahiş fiyat artışına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Spekülatörlerin gayesi çiftçinin, üreticinin hakkını, hukukunu, çıkarını korumak değildir. Bir kısmı sadece kar hırsıyla hareket ederken, bir kısmı daha derin emeller güdüyor. Milletimizle birlikte ülkemiz üzerinde oynanan her oyun gibi bu tür tezgahları da bozmaya devam edeceğiz. Çiftçi kardeşlerim vasıtasıyla tüm ülkeme sesleniyorum; hiç kimsenin ne üreticimizin alın terine, emeğine, ne de tüketicimizin sofrasına ekmeğine göz dikmesine izin vermeyeceğiz. Tarım sektöründeki spekülatörleri tıpkı sınırlarımıza dayanan teröristler gibi bir milli güvenlik sorunu olarak görüyor ve ona göre de muamele ediyoruz."
'GERİLEME YOK, HEP YÜKSELİYORUZ'
Erdoğan, Türkiye'de en çok tartışılan hususlarından birisinin de hayvancılık olduğunu kaydetti. Bu konuda çok uğraştıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef hala vatandaşlarımıza istediğimiz seviyede uygun fiyatlardan et sunamadığımızı itiraf etmem gerekiyor. Esasen rakamlara baktığımızda hayvancılıkta durumumuz her geçen gün daha iyiye gidiyor. Mesela büyükbaş hayvan varlığımız 2002 yılında 9,9 milyon adetti, yani 10 milyon adet. Bu rakam 17,2 milyonu geride bıraktı. Küçükbaş hayvanlarda da yaklaşık 32 milyondan 46,1 milyonluk adede yükseliş göze çarpıyor. Hayvancılığın önemli bir göstergesi olan süt üretimimize gelince 8,4 milyon tondan 22,1 milyona tona çıktık. Aynı şekilde kırmızı et üretimimiz 420 bin tondan 1 milyon 118 bin tona, tavuk eti üretimimiz 700 bin tondan 2 milyon 156 bin tona, yumurta üretimimiz 11,5 milyar adetten 19,6 milyar adete, süt ürünleri üretimimiz de 61 bin tondan 276 bin tona yükseldi. Gerileme yok, hep yükseliyoruz, daha da yükseleceğiz."
'BU ADIMI ATARKEN BU ÜLKENİN HUZURU İÇİN ATTIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin desteğiyle tüm badireleri atlattıklarını belirtti. Bölücü terör örgütünün Güneydoğu'da çukurlar açarak bölgeyi mahvettiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz kayyum olayını hukuk çerçevesinde, yargı vasıtasıyla devreye soktuk. Çünkü devletin gönderdiği parayı herhalde Kandil'e gönderenlerle yola devam edecek halimiz yoktu. Şimdi aramızda Diyarbakır'dan gelen çiftçi kardeşlerimiz vardır. Şimdi Diyarbakır da İstanbul gibi Ankara gibi bakıyorum belki İstanbul ve Ankara'da bile yok 4 gidiş 4 geliş. Öbür tarafta bakıyorsunuz yan yollar. Aynı şekilde Van, Ağrı, Şırnak. Yükselen binalar hepsi, bunların hepsi sağ olsun bu kayyumlarımız vasıtasıyla ele alındı, yapıldı. Konutlar bir bir bitiyor ve sahiplerine de teslim ediliyor. O çukuru kazanlar, o ayrımcılığı yapanlardır. Ve ülkeyi, binlerce evladımızı terör örgütü vasıtasıyla öldürmek suretiyle bunlar bu ülkede bölünmeyi getirdiler. Durup dururken herhalde biz güvenlik güçlerimizi devreye sokmadık, bu adımı atarken bu ülkenin huzuru için attık."
'HAKİKATLERDEN UZAK BİR ANA MUHALEFET VAR'
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin, milletin saldırılara verdiği en esaslı ve güçlü cevap olduğunu söyleyen Erdoğan, Suriye konusunda son zamanlarda önemli adımlar attıklarını kaydetti. CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Erdoğan, "Ama bakıyorsunuz ana muhalefetin başı diyor ki; 'YPG/PYD niçin bize saldırsın?' Ya bu nasıl bir anlayıştır? 'Niçin bize saldırsın?' sorusunu sorana ben diyorum ki; ya saldırdı, saldırdı. Soru sormaya gerek yok. Füzeleri atanlar onlar ve benim 100'e yakın vatandaşımın şehit olmasını sağlayan onlar. Bunları görmeyecek kadar hakikatlerden uzak bir ana muhalefet var" diye konuştu.
'SON BİR UMUTLA 31 MART'I BEKLİYORLAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Ağustos ayında ekonomik saldırıya maruz kaldıklarını söyleyerek, "Türkiye'nin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmayan tamamen suni bir anafor oluşturarak ekonomimizi batırmaya, yönetimimizi istikrarsız hale getirmeye çalıştılar. Bu oyunun da hemen farkına vardık. Tedbirlerimizi uygulamaya geçirdik. Güçlü ekonomi programıyla kontrolü yeniden ele aldık. Şimdi son bir umutla 31 Mart'ı bekliyorlar. Şayet bu seçimlerde istedikleri gibi bir istikrarsızlık ortamı oluşturabilirlerse, hemen ardından tüm cephelerden ülkemize yeni saldırılar düzenlemeyi planlıyorlar. Ama burada çiftçilerimizin, üreticilerimizin huzurunda söz veriyorum. Bunlara asla fırsat tanımayacağız. Milletimizle yine kol kola, gönül gönüle vererek o oyunu da inşallah hep beraber bozacağız" diye konuştu.
'SEN BU ÜLKENİN ANA MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ADAMSIN'
CHP'nin 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tutumuna tepki gösteren Erdoğan, "Demokrasiye ve hukuka verdikleri zararı en iyi siz biliyorsunuz. CHP terör örgütlerinin saldırılarında, darbe girişimlerinde, yurt dışından ülkemize yönelen tehditlerde hiçbir zaman ülkemizin ve milletimizin yanında yer almamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, Almanya'da terör örgütünün temsilcileri ile ellerinde paçavraları yan yana, onlarla resim çektiriyor. Sen bu ülkenin ana muhalefetinin başındaki adamsın. Alman parlamentosunda YPG'nin paçavrasıyla poz veren bir teröristle nasıl olur da yan yana poz verirsin. Maalesef hep böyle. Türkiye'yi dünyaya şikayet etmekten, ülkemizin stratejik tüm girişimlerini engelleme çabasına kadar her türlü yanlış tavrı ısrarla sürdürmüşlerdir. Göreve geldiğimizde savunma sanayimizin yüzde 20'si yerliydi. Ama şimdi yüzde 65'i yerli" dedi.
'TÜRKİYE'NİN UZAY YARIŞINDA YERİNİ ALMASINDAN NİÇİN RAHATSIZLIK DUYUYOR?'
Erdoğan, polisler için Amerika'dan bin 500 tabanca istediklerini; ancak buna olumsuz cevap verildiğini hatırlattı. "Malum komşular bizi ev sahibi yaptı" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Şimdi biz bunları üretiyoruz. İnsansız Hava Aracı. Başbakanlığımın ilk zamanlarında yine kendilerinden istedim. Yine vermediler. 'En iyisi biz kendimiz üretelim' dedik. Sağ olsun özel sektör bunu başardı. Şimdi bunu üretir hale geldik. Aynı zamanda ihraç eder hale geldik. Ama yetmez, daha ileriye gideceğiz. Son olarak bu parti tuttu, Türkiye Uzay Ajansı'nın kuruluşu ile ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesini iptali için Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. İlk defa bunu burada seslendiriyorum. Türkiye'nin uzay yarışında yerini almasından acaba bu CHP niçin rahatsızlık duyuyor? Uydu yapıyoruz, uydu fırlatıyoruz. Emin olun bunların her işi böyle. İnşallah 31 Mart seçimleri hem şehirlerimize hizmet edecek en iyi belediye başkanlarını seçeceğimiz, hem de önümüzdeki dönemi huzur, istikrar ve güven içerisinde geçireceğimiz şekilde nitelenecektir."

FOTOĞRAFLI