Memorial Diyarbakır Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Mustafa Bostancı, ani ısı değişikliklerinin yaşandığı bugünlerde hastalıklara yenik düşmemek için dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Güne başlarken şiddetli rüzgar ve soğuğa maruz kalıp, öğleden sonra ani sıcak ve boğucu hava ile yüz yüze gelenlere uyarılarda bulunan Uz. Dr. Mustafa Bostancı, giyecekler konusunda şaşırdıklarını ve bahar aylarında sıkça karşı karşıya kaldığımız durumlar olduğunu belirtti. Uz. Dr. Bostancı, "Mevsim geçişleri yaşanırken meydana gelen ani ısı değişimleri, bizi hazırlıksız yakaladığı için pek çok hastalığa yol açabiliyor.Hava şartlarındaki ani değişimler bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Sağlıklı bir kişide görülmesi gereken ortalama vücut ısısı 36,5-37 derecedir. Bu ısı ayarının beyindeki kontrol merkezi, dış ortam ile ilgili gerekli uyarıları alıp, kan damarları, ter bezleri, akciğer, deri, böbrekler, böbrek üstü bezleri, yağ dokusu ve kaslar ile ısıyı dengelemeye çalışmaktadır. Damarların genişlediği, büzüldüğü, ter bezleri salgılarının artıp azaldığı bu düzenleme sırasında terleme duygusu veya üşüme duygusu da ortaya çıkar. Denge sağlanırken, ihtiyaca göre, böbreklerdeki su da tutulmakta veya atılmaktadır. Hava şartlarında ani değişimler meydana geldiğinde, hissedilen rüzgar ve soğuk vücudumuzu hazırlıksız yakalayarak bağışıklık sistemimizin zayıflamasına neden olmaktadır. Direncin düştüğü bu zayıf dönemde hastalıklara yakalanmak da kaçınılmaz hale gelebilmektedir" dedi.
"SAVUNMASIZ KALAN VÜCUDUNUZU DOĞRU BESLENEREK KORUYUN"
Doğru gıdalar metabolizmanın güçlenmesine yardımcı olduğunu ve hastalıklara karşı kalkan oluşturduğunu aktaran Uz. Dr. Bostancı, "Güne yeşil ve sarı meyvelerin sularıyla başlamak, C vitamini açısından zengin bir beslenme sağlayacaktır. Özellikle boğazda duyulan hassasiyet ya da öksürük için bu içecekler oldukça faydalı olabilmektedir. Günün geri kalanında ise bitki çayları tüketmek sıvı alımını sağlarken, güçlü bir koruma için metabolizmaya destek olmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirirken önem verilmesi gereken diğer doğal takviyeler ise ekinezya bitkisi ve ekmek mayasından üretilen beta-glukandır. Öte yandan vücudun savunma sisteminin işlevini yapabiliyor olması için burun ve ağızdan başlayan giriş yollarının sağlıklı olması büyük önem taşır. Bu sistemin düzgün çalışması için günde ortalama 2-3 litre su tüketilmesi önerilmektedir" diye konuştu.
Günde en az 7-8 saatlik kaliteli bir uykuyla vücut dinlenip, ertesi gün için gerekli enerjiyi toplamakta olduğunu vurgulayan Uz. Dr. Bostancı, "Uyunulan ortamın özelliklerine dikkat etmek gerekir. İyi havalandırılmamış, nemli, çok sıcak veya çok soğuk bir ortam, uyku kalitenizi düşüreceğinden bağışıklık sisteminizi de olumsuz etkileyecektir. Kaliteli bir uykunun ardından alınacak ılık bir duş ise, sizi güne hazırlayacak ve gün boyu zinde kalmanızı sağlayacaktır. Hava değişimlerinin yaşandığı günlerde, en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de duruma uygun giyinmektir. Soğuktan korunmak veya sıcaktan etkilenmemek için doğru kıyafetlerin seçilmesi gerekmektedir. Özellikle tahmin edilemeyecek değişimlere karşı giyim konusunda tedarikli olmak, mümkünse kat kat giyimi tercih etmek, durumsal değişikliklere ayak uydurabilmek adına faydalı olacaktır. Ayrıca, kıyafetlerin bolluğu da vücut ısısının korunmasında etkilidir. Fazla sıkı veya gereğinden bol kıyafetler vücut ısısının korunmasını zorlaştırmaktadırlar" şeklinde konuştu.