Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ali Şakrak, kısırlık tedavisinde ilk tercih edilecek yöntemin laparoskopik girişimler olduğunu ve mecbur kalınmadıkça açık cerrahi girişimin yapılmaması gerektiğini söyledi.
Op. Dr. Şakrak, birçok kadın hastalığının teşhis ve tedavisinde kullanılan laparoskopik cerrahi girişiminin son yıllarda gelişmiş merkezlerde açık cerrahi girişiminden çok tercih edilen bir yöntem haline geldiğini söyledi.
Halk arasında kansız, bıçaksız ya da kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopik cerrahi girişimin karından açılan birkaç milimetrik delikten kamera ve çeşitli gereçlerle girilerek karın içinin görüntülenmesine dayanan kapalı bir cerrahi girişim olduğunu anlatan Op. Dr. Şakrak, kapalı operasyonların açık operasyonlara göre daha kısa sürdüğünü ve dolayısıyla hastaların daha az anestezi aldığını, hastanede yatış sürelerinin kısa sürdüğünü, enfeksiyon riskinin azaldığını, daha az ağrı duyulduğunu vurguladı. Şakrak, operasyonda kesinlikle fıtıklaşma olmadığını ve operasyon izi meydana getirmediğini dile getirdi.
KOMPLİKASYON ORANI DAHA DÜŞÜK
Laparoskopik yöntemle en sık yapılan jinekolojik operasyonların yumurtalık kistleri, PCOS, çikolata kistleri, myomektomi, histerektomi, tüp bağlama, dış gebelik teşhis ve tedavisi, idrar kaçırma, RIA, kronik pelvik ağrıların araştırılması, adezyonların açılması, ileri evre olmayan jinokolojik kanserler ve kısır kadınların tedavisi gibi operasyonlar olduğunu vurgulayan Op. Dr. Şakrak, şöyle devam etti:
“Doğum yapmamış kadın hastalarda ilk tercih edilecek yöntem laparoskopik girişim olmalı, mecbur kalınmadıkça açık cerrahi girişim son seçenek olarak değerlendirilmelidir. Laparoskopik cerrahi girişimdeki komplikasyon oranı açık cerrahi girişimdeki komplikasyon oranından daha düşüktür.”