Dünyanın en iyi, güzel, dosdoğru, dürüst, yararlı, değerli, olumlu insanı olmak için; âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ın emirlerini tutmalı. Yasakladıklarından sakınmalı. Kendimize istediğimiz iyilikleri başkalarına da yapmalı. Kendimize ve hiçbir varlığa zarar- ziyan vermemeli. Allah’a kulluk görev ve sorumluluğumuz hakkıyla yapmalı. Yarattıklarına iyilik, hizmet, infak, yardım yapmalı. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, hakkaniyet, güzel ve yüksek ahlak, edep, ar, hayâdan asla ayrılmamalı. İlim, bilim, sanat, meslek, din -iman öğrenip, yaşam tarzı yapmalı.

Allah’ın bizlere ilk emri; “Oku!” Oldu. “Okuma, yazma, anlatma, yaşama, düşünme, akıl erdirme, ilim- bilim öğrenme emredildi.” Peygamberimizde ; “İlim Çin’de ise bile gidip, öğreniniz,” buyurdu. İlim, denince akla sadece din gelmemeli. Peygamberimiz, ilim öğrenmeyi, Çin’de olsa bile gidip, öğrenmeyi öğütlüyor. Çin, o günde bugünde Budist’tir, putperesttir. Oradan din öğrenmeyi öğütlememektedir. Allah indinde din de ilim de fen, sosyal ilimler, teknik, teknoloji, sözel ilimler, sayısal ilimler, hep Allah’ındır. İlim öğreniniz, dediğinde, bunların hepsini kapsar, kuşatır.

İlim, din, iman, sanat, meslek, güzel ahlak öğrenip, yaşayanlar, iki dünyada huzurlu, mutlu olur. Önemli olan çocukken, gençken, yetişkinken, en iyi, güzel, doğru, geçerli bir ilim, meslek, sanat, sanatkârlık öğrenmektir. Hayata atıldığımızda da; en ideal, dosdoğru bir iyi, güzel evlilik yapmalı. Evlenmenin kaidelerine, usulüne eksiksiz uymalı. Dosdoğru, bize uygun bir eş ile evlenmeli. Ayet, hadis, ilme göre harika, harikulade bir evlilik yapmalı. Güzel evlatlar yetiştirmeli. Şehveti eşimizle teskin etmeli. Harama asla bakmamalı. Nefsi dizginlemeli. Huzurlu, mutlu bir hayat için gerekenleri öğrenip, yaşam biçimi yapmalı. Eşler olarak birbirimize her konuda yardımcı olmalı. Anlayışlı, hoşgörülü, empatili olmalı. Evlilikte olabilecek tehlikeleri öncelikle sezip, korunma için gereken önlemleri almalı. Kim ile nasıl evleneceğimize dinimiz ile karar vermeli. Mahremiyete dikkat etmeli. Eşler bir elmanın iki yarısı gibidir. Eşler birbirini tamamlamalı. Hiçbir konuda zıtlaşma, inatlaşma, kin, nefret, intikam, şiddet, kızgınlık, öfke içine Asla girmemeli. Sorunlar birlikte çözülmeli. Gerekirse uzman desteği almalı.

İyi geçim, uyum, güzellik içinde yaşama öğrenilip, becerilmeli. Güzel nitelik, özellik, sıfat sahibi olmalı. Eşin güzel, asaletli, güzel ahlaklı, edepli, hayâ, ar sahibi, dindar, varlıklı olması esastır. Öyle sadece beden, fiziki güzelliği için eş almamalı. Ahlak önemsenmeden eş seçilmemeli. “Yabancı ülkeler, ülkemizde eşlerin boşanmalarının artması için her alanda farklı çalışmalar yaptı. Boşanmalar ülkemizde hiç yok gibi iken, %25’e yükseldi! 600 bin evlilikten 130 bin boşanma her yıl gerçekleşmektedir! Televizyon filimleri, sinema filimlerinde oluşturulan evliliklerle, ailelerle ülkemizde ve dünyada evlilikler sürmez. Ne yazık ki, ülkemiz dizi filimleri ihracatında ikinci sıraya yükseldi. Demek ki, tüm dünyanın zehirlenmesine bizde büyük etki, katkı yapmaktayız! Allah cc. Islah etsin, hidayet versin, inşallah. Batıda zaten boşanmalar %50’nin üstüne çıkması bir taraf, sapıklıklarda arttı ve yasalaştı. TGBTİ evlilikler ve olaylar resmileşip, çoğaldı!

İnsanda güzel ve üstün İslam ahlakı olmayınca, her pisliğe ve kötülüğe bulaşmaktadır. Kur’ân ve sünnette, hadislerde evlenme konusunda çok geniş açıklamalar bulunmaktadır. Tek evlilik esastır. Bakabilecek, yetiştirebilecek kadar çocuk sahibi olması fazilettir. Evlilikler asaletli, soylu, oturaklı, asıl, esaslı insanlarla olmalı. Kimlerle evleneceğimiz dinimizde bellidir. Dengi dengine evlilikler yapmalı. Bekâr erkek, bakire kızla evlenmeli. Her şeyde bir denklik olmalı. Eğitimde, güzellikte, varsıllıkta denklik olmalı. Bizler evlenmeden önce, “evlenme hazırlık kurslarına katılmalıyız. Bol kitap, dergi okumalıyız. Programlar izlemeliyiz. Ama sapıkların, TGBTİ sapıklarını dinilememeliyiz. Şu anda bu sapıklar piyasada etkindir!

Aile hayatı çok önemlidir. Helal dairede yaşamalı. İki dünya kazanılacak şekilde doğru, düzgün, hak, hukuk, istikamet üzere en ideal aile hayatı kurup, gerçekleştirmeli. Sevgi, saygı, hoşgörü, danışma, anlaşma, uyum, geçim, saygı, sevgi, itaat esas olmalı. Öyle kaba, saba, hanzo, moloz, dünyadan ve ahretten habersiz olmamalı. Centilmen, efendi, şahane, harika, numune mükemmel insan olmaya gayret etmeli. Huzurlu, mutlu bir aile hayatı gerçekleştirirsek, ahirette güzel olur inşallah. Her işe besmele ile başlayıp, elhamdülillah diyerek bitirmeli. Cimri olmamalı. Cömert olmalı. Kazancımızın en fazla yarısını harcamalı, israf, lüks, konfor, şatafat, görkemli, desinler; diye harcama içine düşüp, müflis ve iflas etmemeli. Böylesi bir akılsızlık durumunda aile dağılıyor! Eşler boşanıyor! Çocuklar öteberide perişan oluyor.

Aile bireylerinin iyi bir aile kurması için, iyi bir geçim, uyum yapması için, gereken her şeyi öğrenip, yerine getirmeli. Samimiyetle birbirine davranmalı. Asla kırmamalı, incitmemeli. Birbirine danışarak iş yapmalı. Ortak akıl kullanmalı. Zira aile ortaktır. İtaatkâr olmalı. Ailede eşlerden hangisi bilge, öngörülü, daha akıllı ise, ona itaat edilmeli. Fazilet değerleri ile davranılmalı. Birbiri için her fedakârlığı yapmalı. İyi bir geçim sağlayamayan ailedeki eşler, olgun insan değillerdir, demektir. Aile içinde huzur, mutluluk oluşturmak için; şakalaşma, oynaşma, eğlenme, gezme, dolaşma gibi meşru davranışlar yapılmalı. Mubah olan her şeyin yapılmasında sakınca yoktur. Doğacak olan çocuklara güzel bir ad vermeli. Kulaklarına ezan ve kamet okumalı. Ona dini değerler öğretmeli. Çocuklarımıza en güzel, çok güzel örnek olmalı. Çocuklara dini bilgileri muhakkak öğretmeli. Dini ibadetleri öğretip, belletmeli. Görev sorumluluklarını eğiterek, kazandırmalı. Aile içinde kardeşlerin görevlerini öğretmeli. Hayata sokmalı.

Öğretmeden, eğitmeden, alıştırmadan insan olma, olmaz. Ülkemizdeki hainler, Kahpeler, kalleşler, alçaklar, katiler- caniler, anarşistler, şiddetçiler, teröristler gibi çok kötü bir yaratık ortaya çıkar, Allah cc. Korusun. Bu yaramaz aşağılık yaratıklar; kötü öğretimin, eğitimin, ilgisizliğin kurbanıdır. Sabırla çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirmeliyiz. Tabii ki, önce biz yetişmeliyiz ki, bütün bu sorumluk ve görevlerimizi daha iyi, yeterli hale getirelim. Başkalarından olumsuz etkilenmemeli. Biz eşler olarak, eşimizi kendimize uydurmaya çalışmamalı. Hakka hakikate ikimiz birden uymalıyız. Vefalı olmalı. Aç göz, doymaz, israfçı, nefsin çektiklerini hep isteyen olmamalı. Geleceğe birikim yapmalı. Yarın, bize ev- konut, taşıt, çocuk okutma gerekecektir. O günler için birikimiz olmalıdır. Allah cc. Ve peygamberinin buyruklarına uygun bir hayat sürmeyenler; huzurlu, mutlu olamazlar. Olamamaktadırlar. Ar, hayâ, edep, mahrem sahibi olmalı. Eğer ailede beyin çalıştığı yetmiyorsa, uygun bir çalışma yeri var ise, kadının da çalışmasında sakınca yoktur. Önemli olan, huzurla, mutlulukla aileyi maddi, manevi ayakta tutmaktır.

Nikâhlı, dosdoğru, güzel, iyi, hayırlı evlilikler yapmalı. Mutluluk güzel bir nikâhla sağlanır. Nikâhın resmiyette yeri olmalı. Evlilikten memnuiyet, lezzet, hoşnut olmalı. Lütuf ve ihsan sahibi olmalı. Ruhlar birbiri ile örtüşmeli. Olgun olmalı. Dostluk kurmalı. İyilikle davranmalı. Gerektiğinde hoş görmeli. Onunda bir başka birey olduğu unutulmamalı. İffete sahip olmalı. Çirkin arzular taşımamalı. Güzel evlatlar yetiştirmeli. Mutlu bir hayat sürmek için iki tarafta gayret etmeli. İş yapmada birbirimize yardımcı olmalı. “Ne Karadeniz kadını gibi iş için kendimizi yırtmalı. Ne Doğu’nun kadını gibi evde yan gelip, yatmalı.” Her işin bir orta hali vardır. Normal, orta halli, dosdoğru hareket etmeli. Aile de eşler birbirinin hak hukukuna saygılı olmalı. İşsiz, boşta gezer, beyin aile hayatını sürdürmesi mümkün değildir. Günümüzde ülkemizde ve dünyada %27’ye varan oranda gençler çalışmak istememektedir! Bu akılsızlıkla aile hayatı devam etmez. Akıllı olmalı. Zeki olmalı. Bilgili olmalı. Bu değerleri hayatımızda kullanmalı. İnce ve doğru düşünen olmalı. İyi nesiller yetiştirmeli. Bugün ülkemizdeki vatandaşlar iyi nesil yetiştirme gayretinde çoğunlukla pek değillerdir! Sapkın görüş, batıl ideolojilerle yetiştirilen nesil, 123 terör örgütüne malzeme, yem olmaktadır! Dindar, güzel ahlaklı bilge nesiller yetiştirmeli. Dinin izin verdiği helallerle yaşama azmi oluşturmalı. Sapıtmamalı. Sapkın, şaşkın, şaşırmış, batıla düşmüş zavallı olmamalı!

Aile yaşantısında asla ümitsizliğe düşmemeli. Akraba, komşu, dernek, vakıf, devletten gerektiğinde yardım, destek almalı. Harama, günaha, çirkinliğe, yanlışa düşmemeli. Düşersek, hemen aklımızı başımıza toplayıp, çıkmalı. İlim ile akıl ile zekâ ile Allah’ın dini ile yaşama azmimizi hep sürdürmeli. Böyle olursak, hayatı, evliliği, aileyi tatlı, güzel, iyi, dosdoğru, hak hakikat yolunda sağ, selim,  selametle götürürüz inşallah. Devletin, milletin temeli ailedir. Aileyi sağlam tutarsak, devlet, millet, vatan, din iman korunmuş olur. Mutlaka ödev, görev, yükümlülük, sorumluluklarımızı öğrenip, yerine getirmeliyiz. Başka kurtuluş yolu yoktur, olmaz da! “Aile konusunda eserler okumalıyız. Ahlak konusunda eserler, kitaplar okumalıyız. Filimler, tiyatrolar yapmalıyız. Her yerde öğretmeye çalışmalıyız. Bu işler öğretmeden olmaz, olmamaktadır. Her birey ilim, bilim, sanat, meslek, teknik, teknoloji sahibi olmalı. Çağın gerektirdiği değerleri öğrenmiş olmalı. Toplumun eksik yönleri giderilmeli. Hastalıkları tedavi edilmeli. Bugün iletişim, bilişim, eğitim, öğretim, medya daha çok hastalıklı, pislik, virüs, bakteri, mikrop dolu haldedir! Bu durum yok edilmeli. Bunlarla iyi, güzel, doğru, huzurlu, mutlu bir birey, aile, toplum, devlet kurulamaz. Ayakta kalmaz! Bunu da unutmamalı. Ona göre herkes aklını başına almalı, toplamalı. Bizden söylemesi. Biz tebliğ etmekle görevlendirilmişiz.