Öncelikle aklımızı dosdoğru, sağduyuyla, gerçek doğru bilgiyle, uzman aklıyla, gerektiğinde sorup, öğrenerek kullanmalıyız. Makul, mantıklı, akıllı, zeki, doğru bilgili, bilinçli, güzel ahlaklı olmalıyız. İşlerimizi daha çok ekip çalışması ile halletmeliyiz. Aile içinde, iş çevresinde yardımlaşma, dayanışma, iş bölümü yapma, sorumluluk ve görev bilinci olmalı. Kardeş, dost, arkadaş anlayışı ile hep birlikte bir aile gibi çalışmalı. Herkes yaptığı işin en üst derecede deneyimli yüksek uzmanı olmalı. Harcamalarda akıllı, bilgili, çalışkan, ekonomik davranmalı. Lüks, israf, konfor, desinler, görsünler; diye hareket etmemeli. Her şey ihtiyaca karşılık yapılmalı. Kaynakları israf ederek kullanmamalı. İhtiyaçları önem sırasına göre karşılamaya çalışmalı.

Konutumuz ihtiyacımızı karşılayacak şekilde olmalı. Eğer gelirimiz artıyorsa, uygun bir taşıt almalı. Evimiz yoksa taşıt almamalı. Önce konut gereksinimimizi karşılamalı. Gelirimize göre davranmalı. Başkalarına özenerek harcama yapmamalı. Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı. “Doğru anlayış olmadığı için ülkemizde son 10 yıl içinde 1,2 milyon aile dağıldı! Yuva yıkıldı! Eşler boşandı! Her yıl 120 bin çocuk ailesiz kaldı!” “ Bugün bireyler, aileler, şirketler, belediyeler, devletler kazancından daha çok harcama yaptığı için 177 trilyon dolar borçludur. İflas etmiştir. Zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamamaktadır.”

Bizler en iyi, en güzel, dosdoğru, mükemmel değiliz ama hep en iyiyi arıyoruz. İş yapma ve kazanma becerimiz düşük ama en yüksek kazançlı gibi harcama yapıyoruz. Herkes kaldırabileceği yükün altına girmeli. Doğru, dürüst, akıllı, bilgili hareket etmeli. Önünü görerek davranmalı. Herkes hesabını, kitabını doğru yapmalı. Zararlı, kötü, çirkin, yanlış yerlere para harcamamalı. Ya da boş vermiş, miskin tembel olmamalı. Yeteneklerimizi en becerili olmaya dönüştürmeliyiz. “Sürekli eğitim, öğretim almalıyız. Becerilerimiz geliştirmeliyiz. Kurslara katılmalıyız. Çok okumalıyız. Bir işi en mükemmel yapabilmeliyiz. Pek çok işi yeterince bilmeli ve başarmalıyız. Çağa uygun davranmalıyız. Bilimi, ilmi, tekniği, teknolojiyi üretip, kullanmalıyız. Profesyonel çalışmalıyız. Keşif, icat yapıp, mucit olmalıyız.” Birey, aile, devlet, millet bağlamında bu özelliklerin sahibi olmalıyız. Disiplinle, stratejik plan program projelerle en verimli işleri ekip çalışmalarıyla yapmalıyız.

Bizler proaktif olmalıyız. En etkili, yetkin, başarılı, olumlu olmalıyız. Bir işe başlamadan, sonunu enine, boyuna, derinlemesine, kapsamlı olarak düşünmeliyiz. Sonunu düşünmeden yapılan her iş insanın kendinin ve yakınlarının başına dert, bela, musibet, ceza olmaktadır! Bu her zaman da böyle olmuş, oluyor, olacaktır! Öncelikleri doğru belirlemeden, yapılan işlerin altına kalınmaktadır. İşlerin yapılması doğru sıralamaya konulmalıdır. Yapılan işlerden herkes kazançlı çıkmalı. “Kazan- kazan politikası uygulanmalı.” Bencillikle işler yürümez. Bir iş yapmadan önce araştırma yapmalı. Geniş kapsamlı incelemelerde bulunmalı. Yapılan işinde uzmanı olmalı. Bilinmeyen işleri yapmaya kalkmamalı. Sinerji ile iş yapmalı. Başkalarının enerjisinden de yararlanmalı. Her işe en iyi şekilde hazırlanmalı. “Hazırlıksız hiçbir işe başlamamalı.” Her işi zihinsel, ruhsal, sosyal, duygusal, fiziksel olarak her boyutu ile ele alarak yapmalı. “Sorunlu, problemli insanlarla hiçbir iş yapmamalı. Sorunlu insanlar; tepki gösterir. Sonucu düşünmeden işler yapar. Önem sırası bilmeden, iş yapmaya kalkar. Kazanmayı beceremez. Kaybettirir! Konuşmasını, dinlemesini beceremez. İşbirliği yapamaz. Uyum ve geçim sağlayamaz. Canını sıkar ve işler dağılır, gider!”

Siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik, askeri varlığınızı hep güçlendirmeliyiz. Dilinizi, dininizi, yurdunuzu, üst kimliğinizi her yönü ile koruyunuz. Tarihinizi, ahlakınızı öğrenip, ona göre doğru, sağlam, sağlıklı yol izleyiniz. Emperyalist, Siyonist ve diğer şer odaklarının işbirlikçilerinden uzak kalınız. Bu katliamcı ve sömürgecilerin kullandığı aletlerinden olan; FETÖ, DHKP-C, MKP, TKP/ML, MLKP, TİKKO, PKK, YPG, PJAK, TELABANİ, BARZANİ dinsiz- imansız, vahşi, adi, katliamcılardan uzak durunuz. Onlara karşı her türlü önlemi acilen alınız. HİZBULLAH, EL- KAİDE, DAEŞ, EL- NUSRA, BOKO HARAM, TALİBAN, EL- ŞEBAB ve binlerce terör örgütünden ve bunları oluşturanlardan, kollayıcılarından, destekleyicilerinden, her türlü lojistik destek verenlerinden uzak durunuz. Onlara karşı her yönüyle hazırlıklı, önlemli olunuz. Onlara karşı birlik, beraberlik, yardımlaşma, dayanışma içinde olan güçler oluşturunuz.

Bugün ki insan, hak ile batılı, küfür ile gerçeği, yararlı ile zararlıyı, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini daha birbirinden hakkıyla ayıramamasının, yanlış tercihinin cezasını çok kötü çekmektedir! Dünya insanlığının çok büyük bölümü; batıl, küfür, sapıklık, zararlı yanında yer almaktadır! Tüm çekilen acı ve ıstıraplar bunun sonucudur!

Ben burada bu adi hain kalleş kahpe alçak katilleri yazıp, yazımı uzatmak istemiyorum. İnternet arama motoruna “ emperyalist ülkeler “ yazın ve bu ülkeleri öğreniniz. Bir de “en zalim, en kötü, eli kanlı liderler, yöneticiler” yazın ve bunları öğreniniz. Yine “terör örgütleri” yazın ve bunları öğrenin. “Tüm ideolojik sapkın kapitalistler, liberaller, solcu- sosyalist- komünistler, faşistler, Naziler, diktatörler, dini kendi çıkarı adına çarpıtıp, kullanan zalimler; insanlık, İslam, mümin, Müslüman, varlık, doğa, çevre düşmanıdır.” Bu alçak, merhametsiz, akılsız, geri zekâlı, aptal sürüsü kahpelerden, katillerden, katliamcılardan, adilerden, aşağılıklardan, kalleşlerden, kâfirlerden, müşfiklerden, münafıklardan, zalimlerden uzak durunuz. Korunmak içinde tüm tedbir ve önlemleri eksiksiz alınız. “Sadece peygamberimizin yaşadığı hak hakikat, ilme, Kur’ân-ı Kerim’e, doğru akılla, doğru bilgiyle sarılınız.” Başka kurtuluş yolu yoktur. Bunu da asla unutmayınız.

Peygamberimiz buyuruyor: “ Ellerinizle, dillerinizle ve mallarınızla cihat ediniz.”

Mücahit; nefsi ile mücadele eden kişidir. Mümin; Allah’a, kendine ve başkalarına karşı ödevlerini hakkıyla yapmalıdır.

Cihat; zulme ve zalime karşı bir milletin hak hukukunu savunma gayretidir. Hakkı, hakikati tutup, kaldırmaktır. Yeryüzüne barışı, huzuru, adaleti, iyiliği yayma mücadelesidir.

Mümin; malları, canları, eli, dili, kalemi ve tüm varlığı ile Allah cc. Yolunda cihat eder. Mümin; kötülüklerle, kendi nefsiyle, şeytanla mücadele eder. Kâfirlere, müşriklere, münafıklara, bozgunculara, zalimlere karşı amansız bir mücadele verir. Kur’ân ve sünnet dışına çıkmadan, çalışmalarını sadece Allah cc. Rızası için yürütür. “Dış düşmanla cihadı sadece devlet ilan eder.” Cihat; Allah cc. İçin her türlü iyiliği yayma hareketidir. Cihatta saldırma yoktur. Saldırana karşı savunma savaşı vermektir. Canı, malı, nesli, iffeti, aklı, kendimizi, mukaddes değerlerimizi ve mazlumları korumaktır. Müslüman saldırmaz. Saldırgan değildir. Duruma, ortama, zamana, mekâna, gerçeğe doğruya göre en doğru hareket eder. Hiçbir zaman zalim olup, zulmetmez.

Cihat; din ve kutsal değerler adına yapılan savaştır. Dini yaymak için yapılan uğraştır. Nefisle, şeytanla verilen savaştır. Müslümanları ve mazlumları korumak için yapılan barış harekâtıdır. Kısacası her hayırlı, iyi, güzel, yararlı, doğru, insanlık ve varlık için verilen her mücadele bir cihat hareketidir. Cihat, farz bir ibadettir.

Dinimiz- imanımız, kutsal, mübarek, ulvi, milli- yerli değerlerimiz için mücadele eden gazilerimize âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’tan sağlık, esenlik, huzur, mutluluk, hayırlar diliyorum. Şahadet şerbetini içen aziz şehitlerimize Rabbimden ahirette huzur, mutluluk, cennet niyaz ediyorum. Herkese din – iman, millet, devlet, vatan, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, iffet duygusunun uğruna mücadele edecek iman temenni ediyorum. Herkesin iyilik, güzellik, doğruluk, kulluk için çalışıp, tebliği yaygınlaştırmasını temenni ediyorum. Hak ve hakikatin tesisi edilmesi, batılın etkisinin kırılması için sorumluluk bilinci ile bilinçli şekilde çalışılmasını diliyorum.