İslam dininin, Kur’ân, peygamber, veli- evliya, binlerce âlimi, değerli üstün faziletli olgun insanı vardır. Her biri eşsiz, benzersiz, denksiz, harika, harikulade, şahane, muhteşem, muazzam, mükemmel, yüksek standartta, en kaliteli, çok verimlidir. İnsanlığa; insanlığı, insanlıklı olmayı, insaniyeti, insancıllığı, medeniyeti, olgun, mükemmel insan olmayı öğretmektedir. Hakka, hakikate, vatana, millete, ümmete, devlete, memlekete, bayrağa, bağımsızlığa, özgürlüğe sahip çıkmaktadırlar. Hakkın, hakikatin, hukukun, doğruluğun, adaletin, güzel ahlakın, hayânın, edebin tecelli etmesine çalışmaktadırlar. Bir İslam âliminin değerine, diğer imansız filozofların alayı erişemez. Hakk’ı, hakkı, hakikati bilmeyenden, tanımayandan bir değer çıkmaz. Kur’ân ve peygambere uymayandan, bir fazilet değeri oluşmaz. Yazıları, sözleri, davranışları iyi, güzel, doğru, değerli, yararlı, olumlu olmaz.

Batıl, küfür içindeki ülkelerin tarihlerine bakıldığında, korkunç dehşet verici vahşetler, barbarlıklar görülmektedir! Haçlılar, Moğollar, Faşistler, diktatörler, komünistler derken, emperyalizm, Siyonizm, kapitalizm, faşizm, komünizm, putperestlik, sömürgecilik; insanlık tarihinin tüm vahşetlerinden çok daha fazladır! Bu konuda pek çok bilimsel makale yazdığımdan, üzerine daha durmayacağım.

Batılı felsefecilerin, filozofların söylediklerini günümüzde kendini iyi yetiştirmiş bir lise mezunu çok daha doğru, iyi, güzel, yararlı olacak şekilde söylemektedir. Onlar gibi sapıtmadan, şaşırmadan, küfre, batıla dalmadan, hak ve hakikate uygun şekilde ifade ederler. Bilge olgun mümin Müslüman dediğinde, akan sular durur! Cevheri işler, harikalar oluşturur. Doğru ve gerçeklerden inciler döktürür. Bizler her yönde, dalda, ekolde kendimizi en güzel şekilde yetiştirmeliyiz. Hiç kimseden aşağı asla kalmamalı. Çukurda kalmamalı. Mariana Çukuru’na düşenlerden, olmamalı. Everest Tepesi’ni bile aşıp, arşa yükselmeli.

Mevlana Celaladdin Rumi Hazretleri diyor ki: “ Ya olduğun gibi görün. Ya göründüğün gibi ol. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır. İyiyi, güzeli, doğruyu ara ama kusur arama. Eğer sizi üzen kişilere hala selam verebiliyorsanız, bu sizin vicdanınızın sadakasıdır. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.( Mevlana’nın bu anlamda 7 öğüdünü de öğreniniz.) insan, gözdür, görüştür. Gerisi ettir. Gel, ne olursan, ol, gene gel. Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez. İyilerle gezersen; alırsın, mertebe. Kötülerle gezersen, dönersin, merkebe! İçinde azıcık nur olmayana, dışarıdan verilen öğüt fayda vermez. Günün adamı olmaya çalışma. Hakikatin adamı olmaya çalış. Ne kadar bilirsen, bil; söylediklerin, karşıdakilerin anlayacağı kadardır.”

İslam dini, tevhit dinidir. Son İlahi dindir. Akıl sahibi insanları; hür iradeleri ile en doğruya, en gerçeğe, hakka, hakikate, iyiye, güzele, yararlıya, olumluya, ebedi huzur ve mutluluğa götürür. “Allah cc. Katında tek geçerli din sadece ve ancak İslam’dır.” Diğer inanışlar din değil, inanıştır. İslam dini, Allah’ı İhlâs süresi ve Esma’ül Hüsna ile en güzel şekilde tanıtır. Allah’ı bir, tek kabul edip, ondan başkasını önder, lider, mürşit, ibadet edilecek mabut görmemek gerekir.

Gafil olmamalı. Gaflette olmamalı. İslam dinini sadece gerçek akıl sahipleri anlar ve kabul eder. İslam içinde olan, barış içinde huzur ve mutlulukla yaşar. Mümin çok harika, harikulade, şahane, estetik, dostluk kurulabilen, ender, seçkin üstün en güzel insandır. Kur’an ve peygamberimize uyan kişi bu hazzı yaşar. Olgun, mükemmel insan olarak, huzurlu yaşamaya devam eder. “Diğerlerinin hallerini tarihe ve günümüze bakarak değerlendiriniz. Karşılaştırma yapınız. İyi, güzel, doğru, dürüst, yararlı, önemli, değerli, anlamlı, olumlu hak insanı ile zıttı- karşıtı insanı karşılaştırıp, değerlendiriniz. Aradaki farkı fark ediniz. Edemiyorsanız, çok eksiksiniz, yanlışsınız. Hakka hakikate yönelmelisiniz.”

İnsan, İslam dinini kabul etmeye yatkın olarak yaratılmıştır. Kabul etmeyenler, koşullandırılmış. Kötü niyet, duygu, düşünce, eylemlerle yanlışa saplandırılmıştır. İslam dinini bırakıp, kendi batıl, küfür, çürük, boş, pislik, bilimsiz düşüncelerini din edinmişlerdir. Bunun için anarşist, şiddetçi, bozguncu, yıkıcı, zalim, terörist, eşkıya, adi, alçak, barbar, canı- katil, canavar olmaktadırlar! “Kur’ân, Allah cc. Sözüdür. Ona eksiksiz uymalı. Hazreti Muhammet, Allah’ın peygamberidir. Ona harfiyen uymalı. Allah, Kur’ân, peygamber kabul etmeyenlerden hiçbir değer çıkmaz. İnsanlıklı, insancıl, insaniyetli, iyi, güzel, doğru, yararlı, olumlu, üstün insan olmaz, olmamaktadır! Dünyayı gözlemleyiniz. İnsanların durumunu değerlendirip, ibret ve dersler alınız. Batıl ve küfürden yana olanlardan taraf asla olmayınız. Zararlı düşünce sahipleri yapıcı, olumlu, iyileştirici, güzelleştirici, onarıcı, olgunlaştırıcı olmaz, olmamaktadır! Konuşmaları saçma sapandır. Eylem, davranış, filleri ölçüsüz, dengesiz, kaçıktır. Sanki kafatası içinde beyin yokta, betondan- taştan bir kafatası vardır.

Sadece kurtuluşa; iman edip, ibadetlerini güzelce hakça yapan, ahirete inanan, takva müminler erecek. Bunlar için ahirette de korku, azap olmayacak. Zalimler, katiller, İslam ve Müslüman düşmanları cehennemin ateş, duman, irin dolu çukuruna gidecektir! Bizden ikaz- uyarı, söylemesi! Bendeniz elimden geldiği kadar, bilebildiğim kadar, hakkı tebliğ etmeye çalışıyorum. Bana bu fırsatı, imkânı verenlerde teşekkür edip, dua ediyorum.

Güzel ahlaklı olma, namaz, oruç, hac, zekât, Amentü şerhini icra etme en başta gelen görevlerdir. İyilik etme, iyiliği emredip, kötülükten vazgeçirme, baştaki görevimizdir. Birr, ihsan, maruf; iyilik, doğruluk, itaat, hayır, iman, güzel ahlak, güzel amel, ihsan, Kur’ân ve sünnete, ilme, hakka, hakikate uymadır. “Allah’ın ve peygamberinin yolundan ayrılmamalı. Ayrılanlar, iki dünyada başarılı, huzurlu, mutlu, rahat asla olamazlar. Müslümanlar ne kadar Müslümanlığı yaşarlarsa, o derece- o oranda başarılı olurlar.”

 Allah cc; “iyilik ve Allah’a saygılı olma üzerine yaratılmıştır. Kötülük ve günah işleme üzerine yardımlaşmayın.”

İslam dininin bizlere yükseldiği görev ve sorumlulukları öğrenip, yerine getirmeliyiz. Aksi halde iki dünyamız zillet, perişanlık, rezillik, zorluk içinde geçecektir! “ İtikadımızı, ibadetleri, siyer, Kur’ân, görgü kuralları, İslam’ı ilimleri, ilmi- bilimi bilip, yaşam tarzı yapmalıyız.” Bugün insanlık hak, hakiki, ilmi değerleri bırakmış. Dünyanın en faşist, komünist, putperest, soyguncu, sömürücü, katil, katliamcılarını, anarşist, şiddetçi, teröristlerini; kendine lider, önder, mürşit, mabut edinmiştir. Bunları tümü ile reddetmeli.

 Lâ demek, İslam dışı her şeyi reddetmektir. İslam dışı her şeyi terk etmeden, mümin olunmaz. Ateist katil katliamcı cuntacıdan, materyalist komünistten, Darwinist faşistten, Katliamcı Haçlıdan, putperest katliamcılardan mümin olmaz. On milyonlarca insanı katleden; Musolini, Adolf Hitler, Lenin, Stalin, Mao ve benzerinden değil mümin insan olma, insan bile olmaz!  İslam dininde mümin, Müslüman olmanın sıfatları belirlenmiş ve bizlere bildirilmiştir.

İmanın şartlarını, İslam’ın şartlarını, ibadet bilincini, dini sorumlulukları, maddi- manevi temizliği, İslam ahlakını, namaz kılmayı ve diğer farz, vacip, sünnet ibadetleri öğrenip, yapmalı. İslam’ı önce öğrenip, yaşamalı. Sonra insanlığa tebliğ edip, yaymalı. Dinin gayesini, hedeflerini bilip, ona göre ilmi bir yaşantı sürmeli. Dinimiz hak dindir. İslam’dan başka gerçek anlamda din yoktur. Diğerleri din diye tanımlansa da, din değil, inanıştır. Dinimizin gayesi; iyi bir insan oluşturmaktır. İnsanı iki dünyada huzurlu mutlu yapmaktır.

Al-i İmran süresi 19. Ayet: “ Allah katında din, İslam’dır.”

İslam dini diğer felsefi, beşeri inanışlarla, görüşlerle, ideolojilerle kıyaslanamaz, karşılaştırılamaz. İnsan için hak din İslam önemle gerekmektedir. Dinsiz hayat olmaz, olmamaktadır. İslam; “ barış, sevgi, saygı, kolaylık, huzur, mutluluk, akıl, ilim, adalet, doğruluk, insan hakları dinidir. İnsanlar arasında hiçbir şekilde ayrım, zalimlik, zulüm yapmaz. İman, İslam, güzel ve üstün ahlak ile insanlık her yönü ile huzur bulur.”

İslam dininde olan; farz, vacip, sünnet, haram, müstehap, müfsit, mubah, mekruh dini sorumlulukları öğrenip, yerine getirmeliyiz. Her akıllı, sorumlu olan mümin, bu ibadetleri yerine getirmelidir. Eğer hakkıyla ve layığıyla yerine getirirse; katil- cani, katliamcı PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C ve benzeri 123 terör örgütü ve şaşırmış, sapıtmış 100 kadar siyasi parti ve sivil toplum örgütü denilen azıtmış, azmış sapıtmış örgütler ülkemizde etkili olamaz. Bu sapıtmışların hayat bulması, Müslümanların gereği gibi görevlerini yerine getirmemesinden kaynaklanmaktadır. 24 Haziran 2018 seçimlerinde gördük. Muhalefet şaşırmış, sapıtmış, saçmalıyor! İlmi, bilimsel, fazilet değeri hiçbir sıfatı yok!  Ona rağmen %50’ye yakın oy alıyorsa, müminler demek ki olması gereken gibi üstün özelliğe henüz ulaşamamış, demektir.

İslam dinine kesin olarak inanmak ve güvenmek gerekiyor. İmanlı, İslamlı olmalı. Kur’ân, peygamberimiz ve Müslümanlarla birlikte olmak çok büyük nimettir. En büyük mucize Kur’ân’dır. Kur’an’ı okuyup, anlamalı ve de yaşamalı. Çağın ilmini, bilimlerini, sanatlarını öğrenip, gerçekleştirmeli. Kur’ân ve peygamberleri kendimize örnek almalı.

 “İnsan zerre kadar bir iyilik yaparsa, karşılığını görür. Zerre kadarda kötülük yapmışsa, karşılığını eksiksiz hakkıyla ve de layığıyla görecektir.” İnsan kısacık dünya yaşantısında iki dünyasını mahvetmemeli. Perişan etmemeli. Zarar, ziyan görecek hale getirmemeli. Doğru, sağlıklı, gerçekçi düşünerek, hak yol İslam dinine girmeli. Zalim, kâfir- ateist, müşrik, münafık olmamalı. Sapıtmamalı!

Allah cc. Her şeyi bir ölçüye, dengeye, tartıya, yasaya göre yarattı. İnsanlarında ölçülü, dengeli, tartılı, hassas olmalarını, derinden düşünüp, tefekkür etmelerini istemektedir. Her şeyi bir nizama, düzene göre yaratan Yüce Allah, insanlarında İlahi düzene, nizama uymalarını istemektedir. “Allah cc. Her şeyde ölçü, denge, hassasiyetle önlem, tedbir alınmasını emretmektedir.”

 İlim öğrenmek, kadın ve erkek her Müslüman’a farzdır. İlim, bilim, sanat, hikmet, İslam dinini öğrenmeli. Yaşam tarzı yapmalı. Müslüman, bir iş yapmadan, ince düşünüp, uzman aklını, ortak akıl olarak kullanır. İstişare eder. Danışan, asla pişman olmaz. İstişare etme, danışma farz olan bir ibadettir. Her konuda araştırma, inceleme, gezi, gözlem, değerlendirme, deneyimli uzman kişilere danışma mutlaka yapılmalıdır. Hele sahtecilerin olduğu bu dünyada daha çok danışma yapılmalı.

Müslüman en merhametli insandır. “Merhamet etmeyene, merhamet edilmez.” Allah cc. İnsanlar düşünüp, anlasınlar, diye ayetlerini insanlara açıklamaktadır. İyi niyetli olan herkes ayetlerden anlar, kavrar, algılar. Bunda bir zorluk asla yoktur. Bendeniz sizlere bilgimin yettiği, aklımın erdiği, dilimin yeterli olduğu kadar; hakkı, hakikati yazmaya, açıklamaya çalışıyorum. Eksiklerim, hatalarım, yanlışlarım için önce âlemlerin Rabbi Yüce Allah’tan af diliyorum. Siz kardeşlerimden de özür diliyorum. Hakkınızı helal etmenizi diliyorum. İnsan, beşerdir. Şaşar. Yanılır. Eksik yapar. Hata, yanlış yapar. Hep birlikte birbirimizin eksik ve yanlışlarını düzeltmeliyiz. Sadece en doğruyu âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah söyledi.