Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği (KİGDER) Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesinin yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Karaoğlu; "Kadının yaşamadığı yerde hak, kadının konuşmadığı yerde demokrasi, kadının görünmediği yerde eşitlik yoktur" dedi.

Büyükşehir İtfaiyesi, Kasım ayında 859 olayda görev yaptı
Büyükşehir İtfaiyesi, Kasım ayında 859 olayda görev yaptı
İçeriği Görüntüle

Yazılı bir açıklama yayımlayan KİGDER Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, "5 Aralık 1934. Türkiye Cumhuriyeti, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyarak çağının çok ötesinde bir devrime imza attı. Kadının siyasal temsilinin önünü açan bu adım, yalnızca hukuki bir düzenleme değil; kadının toplumda eşit bir yurttaş olarak var olabilmesinin temel taşlarından biriydi. Aradan 91 yıl geçti. Kadınlar eğitimde, çalışma yaşamında, siyasette ve sosyal hayatta çok önemli mesafeler kat etti. Ancak bugün ülkemizde karşı karşıya olduğumuz acı gerçek, bu tarihi kazanımların toplumsal zeminde tam anlamıyla karşılık bulmadığını acı bir biçimde hatırlatıyor. Çünkü 1934’te kadınlara "oy verebilirsin, seçilebilir ve yönetebilirsin" denirken, 2025’te kadınlar hâlâ ’hayatta kalma’ mücadelesi veriyor. Son yıllarda artan kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddetin ulaştığı boyut, bize çok açık bir gerçeği gösteriyor: Hakların verilmiş olması, hakların güvende olduğu anlamına gelmiyor. Bugün Türkiye’de kadınların en temel insan hakkı olan yaşam hakkı tehdit altındayken, siyasal temsil hakkının kağıt üzerinde kalması riski büyüyor. Bir kadın öldürülme korkusu taşıyorsa; iş, eğitim, siyaset ve kamu yaşamında özgürce var olamıyorsa, o ülkede eşit yurttaşlık hakkı hâlâ tamamlanmamış demektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kadınların toplumsal hayattaki yerini anlatırken şunu söylemişti; ‘Kadınlarımız, erkeklerimizle birlikte yürümeli ve hayatın her safhasında erkeklerle birlikte olmalıdır" ifadelerini kullandı.

KİGDER Başkanı Karaoğlu, "Bugün bu yürüyüş, ne yazık ki çoğu zaman bir yas tutma yürüyüşüne dönüşüyor. Oysa kadınların güçlü olduğu, söz sahibi olduğu, yönetimde yer aldığı toplumlarda şiddetin azalması, demokrasinin güçlenmesi ve toplumsal refahın artması bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. KİGDER olarak bizler, kadınların yalnızca haklarına değil, hayatlarına sahip çıkmanın da toplumsal bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz. Kadınların güçlenmesini, ekonomik bağımsızlığını, eğitim fırsatlarına erişimini, şiddetten korunmasını ve siyasete katılımını desteklemek için durmaksızın çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki kadının yaşamadığı yerde hak, kadının konuşmadığı yerde demokrasi, kadının görünmediği yerde eşitlik yoktur. 5 Aralık Kadın Hakları Günü, yalnızca bir kutlama günü değildir; kazanımların korunması, eşitliğin sürdürülmesi ve kadınların yaşam hakkının güvence altına alınması için toplumsal bir çağrıdır. Bugün, 91 yıl önce atılan o büyük adımı saygıyla anarken, kadınların yaşam hakkını korumak adına hep birlikte sorumluluk almanın zorunluluğunu bir kez daha hatırlatıyoruz" dedi.

Kaynak: İHA