3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında, Ankara bir kamu hastanesinde görev yapan Organ Nakli Koordinatörü ile organ bağışının anlamını, sürecini ve toplumdaki algısını konuştuk.

Organ bağışı sadece bir tıbbi işlem değil; bir insandan diğerine uzanan sessiz bir umut köprüsüdür.

İşte “yaşatmak” kelimesinin en derin anlamıyla buluştuğu o sürecin perde arkası…

Vücutta kalp, karaciğer, böbrek, akciğer, pankreas, kornea gibi birçok organ ve doku nakledilebilir. Her biri bir yaşamın yeniden başlaması demektir.

Fakat burada en önemli nokta şudur: Bağış kararı aileye mutlaka bildirilmelidir. Çünkü kişi bağışçı olsa dahi vefatından sonra aile onayı olmadan organ nakli yapılamaz. Ailenin kararı sürecin en önemli halkasıdır.

Ayrıca toplumun bilinçlenmesi için okullarda, kurumlarda bilgilendirme faaliyetleri yürütürüz. Her başarılı nakil, bizler için tarifsiz bir mutluluk kaynağıdır.

Organ bağışı; ölümden sonra bile yaşatabilmenin bir yoludur. Bir insanın yaşamını kurtarmak, dünyada yapılabilecek en büyük iyiliktir. Karar vermek zor ama sonrasında duyulan huzur tarifsizdir.

Bir imza, bir kart, bir söz… Belki de bir çocuğun gülümsemesine dönüşecek.

Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Çünkü bağış, insanın insana verebileceği en büyük hediyedir.