Her işimizi, görevimizi iman, İslam, bilim, sanat, kültür, medeniyet, olgunluk ilkeleri ile yaptığımızda, en mükemmel olmaya aday oluruz.

Her işimizi özenerek, incelik göstererek yaparsak, umduğumuz güzelliğe kavuşuruz. Empati, hoşgörü, affetme, bağışlama yaptığımızda, olgun insan oluruz.

İyi bir Müslüman herkesin dert ve sorunlarıyla ilgilenir. Kişilerin kimliğine bakmadan, her insana yardımcı olur. Merkeze insanı koyar. İnsan odaklı hizmet eder, aydım eder. Erkek, kız, ırk, etnik kimlik, inanç, bölge ayrımı yapmaz. Bu konularda ayrım yapmak haramdır. Allah cc. Pek çok ayetle yasaklamıştır. Herkes kendi inancını yaşar. Bu bize Kafirun suresinde anlatılmaktadır.

İnsanlar kendi anlaşabileceği, uyuşabileceği, ahlaklarının örtüşeceği insanlarla çalışmalı. En kaliteli, en verimli olmak için kendini her gün geliştirmeli. Olgun, anlayışlı, saygılı olmalı. sevgi dolu hareket etmeli.

Müslüman asla ümitsizliğe düşmemeli. Allah’tan ve dost ve akrabalardan yardım alarak, her zorluğu aşma gayreti ile hareket etmeli. Devletten yardım istemeli. Öyle pısırık, uyuşuk, hareketsiz olmamalı. Girişimci, atılımcı, hareketli, derdini anlatan ve çare ve de çözüm arayan olmalı. Dağları bile yırtmalı. Enginlere sığmamalı. Korkak, üşengeç, tembel asla olmamalı.

Aile içinde kurucu, uyuşucu, yapıcı, gelişmiş, yükseltici olmalı. ailece kurslarla, eğitimle, öğretimle gelişim her gün sürdürülmeli. Yararlı kitaplar okumalı. Bu yapılmadığından, aileler dağılmaktadır. 2024 yılında ülkemizde 187 bin çift boşanmıştır. Aileler yıkılmış. Çocuklar ortada annesiz, babasız, ailesiz kalmıştır. Bu durum kötü örnek olduğundan, 3 yıl içinde yıllık evlilikler 600- 650 binden 450 binin altına düşmüştür. Güzel ahlak yoksa insanlık da yok olmaktadır. Bu aile yıkılmalarında ekonomik koşullardan çok ahlakı yoksunluklar rol oynamaktadır. Pek çok televizyon kanalı Gün ortası programlarını her gün yapmaktadır. Aile dağılmalarının daha çok ahlak erozyonundan, yoksunluğundan kaynaklandığı görülmektedir.

Eşler arasında sevgi, saygı, hoşgörü, anlayış, yakınlık pek olmamaktadır. Gözleri dışarda olmaktadır. Böyle bir aile ayakta kalamaz, kalamamaktadır.

Bugün iki kadın kocaları tarafından katledildi! Birisi bir ay önce boşanan kadındı. Diğeri de iki ay önce evlenen bay, bayan hemşireydi. Müslüman tartışmaz, kavga etmez. Tartışmayı ileri götürmez. Alttan alır. Çiftlerden biri alttan almalıdır. Sinirlerin beyni zorlamaması gerekir. Her yıl ülkemizde 400- 450 kadın katledilmektedir. Bazı kadınlar resmi nikâhlı iken, çocukları varken, başkalarına kaçıyor. İmam nikâhı yapıyor. Doğan çocukları da eski kocasının üzerine yazdırıyor! Bu yanlışlarda devletin yasalarının da etkisi büyüktür. Zira birlikte yaşamak için nikâh koşulunu kaldırdılar. Bu hem dinimize hem insan doğasına aykırı bir durumdur. Kadın evli iken 14 erkekle ilişki kuruyor. Doğan çocukları da kocasının üzerine yazdırıyor. Bu rezillikleri, kepazelikleri her gün televizyonlarda düzenlenen kadın programlarında görüyoruz. Böyle bir ailenin, toplumun mutlu yaşaması mümkün değildir.

Eşler arasında iffet, namus, ar, utanma, din- iman olmalı. Sevgi, saygı, hoşgörü, muhabbet, merhamet, emanete sahip çıkma, sadakat, diğerkâm, vefa olmalı.

Birbiri ile fikir alışverişi yapmalı. Terbiye, üstün ahlak, edep, hayâ olmalı.

Eşler birbirinin hısımlarına hoş, iyi davranmalı.

Her gün mutlaka 1- 2 saat yararlı kitap okumalı. Bu hem dini kitap hem de bilimsel kitap olmalı.

İstikamet hak, hukuk olmalı.

Herkes çalışıp, kazandığı kadar yemeli, harcamalı. İsraf asla etmemeli.

Cesur olmalı. Eğer kocanın çalıştığı, kazandığı yetmiyorsa, kadında uygun işte çalışmalı.

İyi insan, iyi bireyler yetiştiremezseniz,

İyi bir aile kuramazsınız.

İyi bir aile kuramazsanız,

İyi bir toplum oluşturamazsınız.

İyi bir toplum oluşturamazsanız,

İyi bir devlet yönetimi kuramazsınız.

Toplum temeli ailedir.

Çocuklar, gençler ailede yetişir.

Aile berbat ise,

Yetişenler berbat olur!

Artık ülkemizde ve dünyada aileler çok berbat durum almıştır.

Çoğunlukla iyi insan yetiştirilmemektedir!

Devlet yönetim sistemleri de ideolojik ve sapkın olduğundan,

Okulda iyi insan, birey yetiştirilmemektedir.

Üstüne üstlük!

Tiyatrolar, sinema filimleri, televizyon filimleri, televizyon programları, radyo programları, gazeteler, dergiler, kitaplar, sosyal medya ise hak çizgisinden çıkarılmış! Şer güçlerin egemenliğine girmiştir. Toplumlarda baskın olan şer, kötülük, çirkinlik, haksızlıktır. Böyle olunca da, sonuç çok berbat olmaktadır.

Düzeltme, iyileştirme için işe bireyden, aileden başlayarak, azim ve kararlılıkla; dini ve bilimsel yol ve yöntemlerle çalışmalı.

Stratejik kalitede verimli çalışmalıyız.

İslam dinin tüm değerlerini yaşantımıza yansıtmalıyız.

Aşırılık, gerilik içinde asla olmamalıyız.

Her türlü duruma hazırlıklı olmalıyız.

Millet, devlet olarak birlik beraberlik içinde olmalıyız.

Her türlü yalanı, yanlışı kendimizden uzaklaştırmalıyız.

Bilmediğimiz işi asla yapmamalıyız. Zira başarısız oluruz.

İnsanları çok iyi, yararlı yetiştirmeliyiz.

Herkese en iyi şekilde davranmalıyız. Kötülüğe asla kötülükle yanıt vermemeliyiz. Böyle yapanlar ya sakat kalmakta, ya ölmekte, ya da düşmanlığı artırmaktadır.

Sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmeliyiz.

Çevreci olmalıyız. Tarihi yapıtlarımızı korumalıyız.

Görgü kurallarına, bilim değerlerine, İslam dinine uyarak yaşamalıyız.

İnsanların kutsal değerlerine karşı saygılı olmalıyız. Saygısızlık yapıp, adi duruma düşülmemeli.

İnsan hak ve özgürlüklerine tam anlamıyla saygılı olunmalı. Komünistler, faşistler, zorbalar gibi katiyen davranmamalı.

Hak ve özgürlükler kötüye kullanılmamalı. Bugün demokrasi isteyenler, serbestlikten başkalarına zarar vermek için istemektedirler. Sadist ve bencil ruhludurlar.

Kendimizi çağa uygun en güzel şekilde yetiştirmeliyiz. Ona göre bilgi, kültür, sanat, meslek edinmeliyiz.

Aile halkına karşı peygamberimiz sas. Gibi davranmalıyız.

Önderimiz, liderimiz, örnek aldığımız kişi, peygamberimiz sas. Olmalıdır.

Toplumda olan zayıfları, güçsüzleri mutlaka korumalıyız.

İyi insan olmanın yolunu öğrenip, yaşam tarzı yapmalıyız.