Âlemlerin Yüce Rabbi yüce Allah cc. Saf Suresi 61/2. Ayette mealen buyuruyor:                             “ Yapamayacağınız işi neden söylersiniz?”

Al-i İmran Suresi 3/ 146. Ayet: “ Allahü Teâlâ, sabırlı kullarını sever.”

Bakara Suresi 201. Ayet: “ Bize Dünyada iyilik ver. Ahirette de iyilik ver. Bizi Cehennem azabından koru!”

Bakara Suresi 286. Ayet: “ İnsanın yaptığı, iyi olursa, kendisi içindir. Kötü olursa, yine kendi aleyhinde olur.”

( “ İnsanların inançları doğru olursa; hal, hareket, davranış, eylemleri de ideal olur.

İnançları yanlış olursa; hal, hareket, davranış, eylemleri de; yanlış, zararlı, kötü, çirkin, bozuk, yararsız olur, olmaktadır.”)

İnsan hak, hakikat inançlı, sahih imanlı, İslamlı, samimi mümin ve Müslüman olursa; sorumluluklarını yerine getirir. Kendini ilim ile olgunlaştırır. Sever ve sevilir. Hak ve hakikate saygı duyar. Yüce Allah’ın emirlerini yapar. Yasakladıklarından sakınır. İyilikleri artırır ve yayar. Kötülükleri azaltır ve yasaklar.

Müslüman, Amentü şerhine samimiyetle inanır ve inancının gereğini yaparak, yerine getirir.

Müslüman, Bakara Suresi 177. Ayete gönülden, dilden, bedenle, genlerle, akılla, kalple, ruhla inanır ve inancını gereğini yapar.

Allah cc. Tin suresi 4. Ayette buyuruyor: “ Biz insanı en güzel biçimde yarattık.”

Bakara suresi 256. Ayet: “ Dinde zorlama yoktur.”

İslam dinimiz zorlamayla Müslüman yapmayı değil; eğitim- öğretim, hak ve hakikati bildirme, irşat, feyiz, güzel örnek olmayla, Müslümanlığı yaymayı ister.

Rad suresi 28. Ayet: “ … “ Haberiniz olsun! Kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle tatmin olur.”

İslam dininden uzak kişilerden hayır, iyilik, güzellik, yarar, değer, doğruluk, insanlık gelmez.

İnternette arama motoruna sözlü veya yazılı şekilde şunu sorun:

Dünyanın en katliamcı, zalim, katil kişileri kimlerdir?

Göreceğiniz, öğreneceğiniz kişiler; Müslüman olmayanlardır. Veya sadece ad ile Müslüman tanınanlardır.

İnsanların manevi gereksinimlerini hak din İslam karşılar.

Günümüzde batıl, sapkın, zalim, katil, katliamcı, soykırımcı ideolojiler, görüşler, düşünceler, felsefeler; hak din İslam’ın yerini almış. İnsanları İslam, Müslümanlık dininden uzaklaştırmak için; felsefi- beşeri düşünceleri, doktrinleri, ideolojileri kullanıyorlar. Lenin, Stalin, Mao Zedong gibileri de, tapılacak tanrı yerine koyuyorlar. Yanı, kısacası pagan inanışları güzümüzde de, benzer şekilde dünyanın her yerinde sürüyor.

İslam dini, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğretir.

 İslam dini doğru yapmayı, yanlış yapmamayı öğretir ve benimsetir.

 İslam dini, dünya ve ahiret mutluluğuna yönlendirir.

Dinimiz İslam; insanlarla, hayvanlarla, doğayla iyi geçinmeyi öğretir. Akraba, komşu, arkadaşlarla dost olmayı öğretir.

İnsan dosdoğru, gerçek bilgili, birikimli, donanımlı, bilinçli, uyanık, dikkatli, önlemli, geçmişten ders ve ibret alan olmalı. Var olan gününü, en iyi şekilde değerlendirmeli. Yarına neler yapacağını; Kur’an, sünnet, bilim ile ortak deneyimli uzman aklı kullanarak planlamalı.

Âlemlerin Yüce Rabbi Yüce Allah’a asla, katiyen, kesinlikle, aptallıkla; şirk- ortak koşan olmamalı. Bu durumun affı, bağışlaması olmayacağı unutulmamalı. Allah’ın dinini inkâr, kötüleme, yerme, başka inanışlar edinme, hak din İslam’a ortaklar bulma gibi akılsızlıklar içine düşmemeli. Kötü insanlara, yalancı ve yanlış insanlara aldanıp; hak ve hakikat inkâr edilmemeli. Kötülememeli. Dünyanın 8 milyar insanının, 7 milyarı bu olumsuz, yanlış, yalanlama içine düşmüştür! Hem dünyasını hem de ahiretini perişan etmiştir.

Sadece Kelime-i Şehadet ile insan, mümin Müslüman sıfatlı olmaz. İslam dininin gerektirdiklerini de yapmak, yaşamak gerekir. Bugün İslam bilgisine, bilincine sahip Müslümanların oranı çok düşüktür. Yaşama ortamı, olanağı da, ortamı da pek yoktur. Ama bu kötü durum aşılmalıdır.

Müslüman tembel, uyuşuk, pısırık, miskin, ürkek, korkak, çekingen, bilgisiz, bilinçsiz olmamalı. Günahkâr da olmamalı. Haram ve günah işlemeyi alışkanlık, adet haline getirmemeli. Zalime, kâfire, gâvura benzer tarafı, yanı olmamalı. Müslüman, Kur’an sıfatlı, peygamberimiz sas. Özellikli olmalıdır. Aksi halde başlarına dert, bela, musibet, pislik, dert, sıkıntı yağar, yağmaktadır!

Müslüman, Allah’ın yasaklarına uymada, peygamberimizi örnek almada, kulluk etmede, eksiklikler içinde olmamalı. Müslüman gibi Müslüman olmalı. Adam gibi adam olmalı. Peygamberimiz gibi Müslüman olmalı. Çağa uygun hal ve hareket, bilgi, sanat, meslek edinmeli. Çağın gerisinde kalmalı. Bilim, bilgi, teknik, teknolojinin her gelişimine sahip olmalı. Çok yüksek düzeyde eğitim ve öğretim almalı. En büyük yatırımı, eğitime- öğretime yapmalı. Sağlığa ve gelişmeye yapmalı.

Bilgi güçtür. İlim, bilim, bilgi, en yüksek güçtür. Bilgiye amel etmek, davranmak büyük güç sağlar.

Sermaye, mal, mülk, servet sahibi olmak; güç kazandırır.

Bugün Müslümanlar bilgiye, teknolojik gelişmeye, servete- paraya yenilmiştir. Köle olmuştur. Canını, malını, mülkünü, eşini, canını, cananını, değerlerini bu 3 güce esir- tutsak etmektedir. Bir böcek gibi ezilmektedir. Bir sinek gibi öldürülmektedir. Bir çakal gibi kovalanmaktadır. Bu zalim kâfir gâvurluğunun sonucu olmakla birlikte; Müslümanların iyi Müslüman olmadıklarının da sonucudur.

Bilgide, birikimde, teknikte, teknolojide, zenginlikte- varsıllıkta ileri olanlar; bunlardan yoksun olanları her zaman olduğu gibi bugünde yok etmektedirler! Ezilenler, her yönüyle zayıf, çelimsiz olduğu için, sesleri bile çiliz çıkmaktadır. Tembelliğin, edilgenliğin, değerlere sahip olmayışın cezası; dünyada ezilmek, yok edilmek olarak çekilmektedir! Tüm dünyada mazlumlar, masumlar, yoksullar, güçsüzler ezilmektedir. Adalet ve merhamet olmadığı süreçte de ezilecektir!

Oysa ilim bilim bilgi öğrenilseydi; tekniğe- teknolojiye dönüştürülseydi, servet sahibi olunsaydı, ezilme olamayacaktı. Hala bunu anlamayanlar, gerçekleştiremeyenler, ezilmeye devam edilmektedir. Ne zaman değerlerin kıymeti anlaşılır. O zaman ezilme bitecek. Onur ve güzellikler yaşanacaktır.

İnsanlar bütün varlığı ile yararlı bilgi edinmeli. Bilgiyi gelişmede, kalkınmada, ilerlemede, yükselmede kullanmalı. Herkes olumlu bilgi ve teknik- teknoloji sahibi olmalı. çağa, zamana uygun bilgi ve sanat, meslek öğrenmeli. Yapmayacağımız mesleği, sanatı öğrenmemeli. Yapmayacağımız mesleği öğrenip de, yapmaz durumda olmayalım. Yapacağımız, sevdiğimiz mesleği, sanatı öğrenelim. İşlerliği olmayan mesleklerde okumayalım. Çağa uygun bilgi ve meslek öğrenelim. Örneğin:

Tarım ve ziraat her zaman geçerlidir. Tarım ve ziraat yapmayı öğrenelim.

Hayvanlık yapmayı öğrenelim. Küçükbaş, büyükbaş, kümes hayvancılığı yapmayı öğrenelim.

Tarım ve hayvancılığı bilimle, bilgiyle, teknikle yapalım. Sağlıklı besin ve gıdalar üretelim. Kaliteli, verimli besin ve gıdalar üretelim.

Sabırla bilgi ve teknik öğrenelim. İlkel, geri, gelişmemiş kalmayalım.

Bahçıvanlık yapalım. Tarım hobilerimiz olsun. Kendi yiyeceğimizi üretelim.

Çocuk eğitimi, gelişim, bakımı konusunda uzman olalım.

El sanatları öğrenelim.

Toplumun gelişmesine yarayan sanatlar öğrenelim.

Gazetecilik, medya, yazarlık öğrenelim.

Üretim teknolojini bilelim.

Tapu ve kadastro öğrenelim.

Hizmet ve bakım öğrenelim.

Kişisel gelişim öğrenelim.

Her türlü mühendisliği öğrenelim.

Makine, teknoloji mühendisliği öğrenelim.

Sağlık, tıp öğrenelim.

 Öğretmenlik, pedagoji öğrenelim.

Ahşap teknolojisi öğrenelim.

Plastik sanatı öğrenelim. Makine, motor bakım öğrenelim.

Üretim, pazarlama öğrenelim.

Sanat ve tasarım öğrenelim.

Seramik ve cam işleri öğrenelim.

Kara taşıtları, deniz taşıtları, hava taşıtları yapmayı öğrenelim.

Hava, kara, deniz taşımacılığı her dönemde çok önemli olacaktır. Bu araç- gereç, taşıtları üretmeyi becermeliyiz.

Günümüzde yük, eşya taşımacılığı deniz yolları, yolcu taşımacılığı; uzaklar için hava yolu ile yakın insan taşımacılığı kara yolu ile yapılmaktadır. Bu alanda yatırımlar yapalım.

Evde, işyerinde kullanılan araç- gereç, malzeme üretimini bizler en verimli, kaliteli şekilde geliştirmeliyiz. Bugün bunları yapamadığımız için cari- ticari açık veriyoruz. Bu ticari açığımız %75’i bulmaktadır. İflas ediyoruz. Müflis oluyoruz. Bu stratejik plan program proje ile üretemediğimizin sonucu olmaktadır.

Amatör ve profesyonel sürekli şekilde spor yapmalıyız.

Ülke, millet, ümmet olarak; asker, ordu oluşturmayı en üst düzeyde yapmalıyız.

Savunma sanayisine çok büyük önem vermeliyiz. Bize ve dostlarımıza yeterli olacak tüm savunma sanayisini oluşturmalıyız. Sadece atıcı silahlar yapmakla yetinmemeliyiz. Savunma silahları da yapmalıyız. Bir boksör düşünün. Hem yumruk atmalı. Hem kendine atılan yumrukları boşa çıkarmalıdır.

Ben, ömrüm boyunca, 30 kadar savaşı canlı yayında izledim. İletişim, bilişim, haberleşme çağındayız. Bir telefon ile bile canlı yayın yapılmaktadır. Televizyonlarda canlı yayında; savaşlar, olaylar izlenmektedir. Öyle ki, İslam ve İnsanlara düşman olanlar, cephede savaşmaktan çok, sivil halkı, yerleşkeleri; hava, kara, denizden vurmaktadırlar. Siviller katledilmektedir. Buna sapkın küresel kuruluşlar, ses çıkarmamaktadır. Savaştır! Sivillerde ölür, demektedirler. Bu ölümler, Müslüman olunca, böyle demektedirler. Kâfirler ölürken, çığlık atmaktadırlar!

İsrail, Filistin halkına saldırmaktadır. Tüm emperyalist kâfir şer güçler, İsrail’e her türlü desteği vermektedir. Filistin halkının milisleri ise etkisi pek olmayan, top atmaktadır. O kadar etkisiz ki, insanların 5 metre yanına düştüğünde bile öldürmüyor. Oysa İsrail 15 katlı bir binayı yıkıcı bombalar kullanarak, yıkıyor. 15 metre derinliğinde ve genişliğinde çukurlar açıyor. Savaşta kullanılması yasak olan Beyaz Fosfor bombaları kullanıyor. Hatta yine yasak olan Misket bombaları kullanılıyor. Bu sadece bir kentte karşı kullanılıyor. 365 km2 olan bir alanda kullanılıyor. Yanı 40 km. boyunda, 9 km. eninde olan bir Gazze kentinde kullanılıyor.

İsrail’e atılan etkisi çok az olan bombaları ise, Demir Kubbe denilen savunma silahları ile %90 oranında etkisiz yapıyor. Yanı Filistin tarafından atılan her 100 bombanın 90 tanesini havada yakalayıp, vurup, patlatıyor. Bunu yapay zekâ- robotik yapıyor. Eğer çok yoğun şekilde roket, füze atılmazsa, tümünü yakalama becerisi var.

İşte biz millet, devlet olarak, hem atma hem de tutma- savunma silahlarını yapmalıyız. Zira kâfir cephe savaşından çok, sivil katliamları yapıyor. Köy, mahalle, kentleri tümü ile yıkıyor. Bunu bin yıl öncede böyle yapıyordu. Kâfir gâvur hiç değişmemiş. Yeme, içme, eğlence, dinlence, yatma yapmamalı. Çalışmalı. Üretmeli. Güçlenmeli. Şu anda halkımızın büyük bir kısmı; 10-15 yıl çalışmakla emekli oluyor. Olmak için can atıyor. Kamuoyu oluşturuyor. Çok yazık! Düşman 65- 73 yaşına kadar çalışıyor. Çaldıkları, hırsızlıkları, iş görmezlikleri ise anlatmakla bitmez! Bu işler lafla, palavra ile olmaz. Stratejik plan program proje ile en kaliteli, verimli şekilde çalışmakla olur, olmaktadır.

Her çağda, dönemde, devirde, zamanda, sizler dünyanın en ideal, en iyi, güzel, doğru, dürüst, yararlı insanı, Müslüman’ı olmaya; azimle, gayretle çalışınız. Gayeniz; hak ve hakikate ermek olsun. Amacınız; hakça, hukukça hizmet olsun. En başarılı ve üreten insan olma azim ve kararlılığı ile çalışınız. Çabanız; insanlığa, varlığa hizmet, iyilik olsun. Hedefiniz; Yüce Allah’ın razı olmasını- hoşnut edilmesini sağlamak olsun.

İslam dini tek, yegâne, sadece, yalnız hak dindir. Diğerlerinin din özelliği yoktur. Felsefe, beşer yazısı halini almıştır. İslam dini, dünya ve ahiret mutluluğunu oluşturur. İnsanlarla ilişkiyi güzelleştirir. Allah’a kulluk etmeyi oluşturur. Din pek çok anlama gelmektedir. Din; adet, hüküm, ceza, itaat, millet, siret, hal, hesap, mülk, hüküm, kaza, tedbir, ibadet, iman, takva, yol anlamına gelmektedir.

Dinin temel amacı; dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamaktır.

Başka hiçbir inanç, inanış, felsefi görüş; ahiret mutluluğu sağlayamaz.

İslam dininin iki temel kaynağı vardır. Biri, Kur’ân’dır. İkincisi; peygamberimizin söz ve davranışlarıdır. Sünnetleridir.

Peygamberimiz; “size iki emanet bırakıyorum. Biri Kur’an, diğeri benim sünnetimdir. İkisine uyduğunuz sürece, yolunuzu şaşırmazsınız,” buyurmuştur.

Size gerçekçi bir olay anlatayım: 1970 yılından 1980 yılına kadar ülkemizdeki, Marksist Leninist komünistler tamamen sapıtmıştı. Bir taraftan terör yapıyorlardı. Diğer taraftan Allah cc. İnkâr ediyorlardı. Bunların dinsizliğine ve Allah cc. Tanımazlığına karşı da Müslümanlar, onlarca Allah’ı anlatan kitap yazmışlardı. Pek çoğunu satın alıp, okudum. Komünistler âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ı inkâr ediyorlardı. Aradan 20 yıl geçtikten sonra da peygamberimizi inkâr eden ilahiyatçılar türedi. Bu adi şerefsizliğin merkezi; hep şer güçlerdir. Bunlarda onların tutulmuş uşaklarıdır. Bu alçak kepazelere inanmamalı.

İslam dininin kitabı olan Kur’an; Allah cc. Tarafından gönderilmiştir. Peygamberimizde bu dini insanlara anlatmış, öğretmiştir. Vahiy yolu, yöntemi ile gönderilmiştir. Dinimizin en büyük özelliği; hak olması ve eğitim- öğretim ile öğretilmesidir.

İslam dini, Yüce Allah’ındır. Cennet ve cehennemde Yüce Allah’ındır. İslam dinine inanıp, yaşayanlar, Allah’ın cennetine gider. İnanmayanlar ise cehennemine gider.

İslam dini tek olan Allah’a inanır. Diğerlerinde Allah cc. İnancı yoktur. Semavi dinler dendiğinde, Hristiyanlık, Yahudilik de anlamamalı. Onların İlahi yönü kalmamıştır.

Kelime-i Tevhit ve Kelime-i Şahadete inanmadan, Müslüman olunmaz.

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ı Kur’an’ı Kerim’den öğrenmeli. Yorumu da doğru yapmalı. Öncelikle Allah’ın 99 adını ve de sıfatlarını öğrenmeli. Allah’ın Zatı ve Subûti sıfatlarını öğrenmeli. İnternetten de öğrenmemiz mümkündür. Yüce Allah cc. Hakkıyla tanınmadan O’na ibadet edilmez.

Allah cc. Ve İslam dinine iman; Kelime-i tevhit ve Kelime-i şahadet ile başlar. Amentü şerhi ile devam eder. Kur’ân’ın tümünü kapsar.

Sadece Mümin ve Müslümanlar; gerçek anlamda kurtuluşa erecekler, ermişler. Onlar, Kur’ân emir ve yasaklarını, peygamberimiz sas. Gibi yaşarlar. Onlar İslam dışı söz, yazı ve eylemlerde bulunmazlar. Onlar farz ve sünnet ibadetleri eksiksiz yaparlar. Namuslu, iffetli davranırlar. Onlar cennetliktirler. Günah işlemezler. Günahları sevaplarını götürmez, silmez. Müslüman günah işlemeyi adet, gelenek yapmaz. Olan günahlarına tövbe eder.

Müslüman bilgilidir, bilinçlidir. Münafık, müşrik, kâfir, gâvur, zalim kime dendiğini bilir ve bu durumlardan sakınır. “Bu dini kavramları internetten lütfen öğreniniz.”

Müslüman taklidi iman sahibi olmamalı. Bilgisizce bir başkasını taklit etmemeli. Tahkiki iman sahibi olmalı. Yanı bilerek, bilinçli şekilde, araştırma, inceleme, öğrenme, anlama, doğru kavrama ile iman sahibi olmalıdır. İnsanın yaratılış maçını öğrenmeli. Sadece yeme, içme, eğlenme, uyuma, tuvalete gitme gibi hayvani bir durum, Müslüman işi değildir.

İslam, mümin, Müslüman olma; âlemlerin Rabbi Yüce Allah’a inanma, iman etme, peygamberine sas. İnanma ve takdir etme ile başlar. Kur’ân ‘a inanma ve yaşama ile devam eder. Esma’ül Hüsna ile Allah’ı tanıma, sevme, saygı duyma, itaat etmedir. Peygamberi gibi İslam dinini yaşamadır.

Allah cc. Ayetlerinde 33 kez; Allah’a ve peygamberine sas. Uyun, itaat edin, buyuruyor.

Hangi ibadeti kaç kez yapmayı söylediğini, internetten öğrenmemiz mümkündür.

Allah’a ve bildirdiği hak değerlere inanmayandan, Müslüman olmaz. Münafık, kâfir, zalim, müşrik, zalim gâvur olur. Bun başka lamı, cimi olmaz. Doğruyu yerinde üslubu ile söylemek, her Müslümanın asıl ve esaslı görevidir. Bugün bazı sapık, zalim uşakları ilahiyatçılar, bunları cennete bile göndermektedir. Bunlar Musollini, Adolf Hitler, Karl Marks, Lenin, Stalin, Mao Zedong, zalim kâfir İsrail uşakları olmuştur. Seküler, materyalist kişilerden, insanlık ve varlık iyilik, hayır, güzellik, yarar görmez, görmeyecektir. Onların ardına takılıp, gidenlerde, onlara benzer ve hayırsız olacaktır.

Lütfen! İnternete giriniz. Allah’ın 99 güzel adını ve anlamlarını öğreniniz.

Allah’ın Zati Sıfatlarını öğreniniz.

Allah’ın Subûti sıfatlarını öğreniniz.

Peygamberimiz sas. Hazreti Muhammed’in ad ve sıfatlarını anlamları ile birlikte öğreniniz. 211 sıfatını öncelikle öğrenmeye çalışınız.

Kur’ân meali ve İslam ilimleri eserleri okuyunuz. Ama okurken, öğrenirken şunları asla unutmayınız:

Ülkemizde ve dünyada kendini İslam olarak kabul edip; pek çok bozuk inanç, ibadete sahip olan çok fazla mezhep, tarikat, cemaat vardır. Bunları fark edip, uzak durmalı.

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın bizleri sevmesi için şu sıfatlarda, davranışlarda, ahlakta olmamız gerekiyor:

Allah’a hakkıyla kulluk- ibadet etmek,

İyilik etmek, iyilik etmeye yönlendirmek,

Kötülük, çirkinlik, yalan, yanlış etmemek; edenleri usulü ile engellemek gerekiyor.

Tövbe etmek,

Verilen sözleri yapmak,

Haram, günah işlememek,

Ümitsizliğe düşmemek,

Affedici, bağışlayıcı, hoşgörülü, efendi, kibar, ince olmak,

Güzel davranmak,

Adil davranmak,

Tertemiz olmak,

Güzel amel işlemek,

Doğru, dürüst, adil, hakkaniyetli, güzel ahlaklı, edepli, hayâ sahibi olmak,

Haksızlık, zalimlik, zulüm yapmamak,

 Gönül kırmamak,

Olgun bilge samimi mümin olmak,

Allah’ı ve peygamberini çok sevip, onlara bağlanmak gibi binlerce İslam’ı davranış vardır.

Allah cc. Maide suresi 90. Ayet: “ Ey inanlar! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.”

Ankebut suresi 38. Ayet: “ … Şeytan onlara yaptıkları işleri, süsleyip, onları doğru yoldan çıkardı.”

Maide suresi 91. Ayet: “ Şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister.”

Kasas suresi 15. Ayet: “ … Şeytan, gerçekten apaçık saptırıcı bir düşmandır.”

Şunu asla katiyen kesinlikle asla ve kat’a sakin unutmayınız:

“ Allah cc. Katında hak din sadece İslam dinidir. Diğerlerinin Allah cc. katında hiç bir değeri, önemi, makbul olması yoktur. İdeolojiler, felsefeler, İslam dışı düşünce görüşleri sapkınlıktır. İslam dinini temel almayan her düşünce sapıktır, sakıncadır. Bugün insanların %90’dan fazlası sapkın beşeri ideoloji sahibidir! Faşizm, sosyalizm, komünizm, kapitalizm, liberalizm, otoriter sistemler, totaliter sistemler, satanizm, Doğunun felsefi inanışları, Yahudilik, Hristiyanlık, benzeri binlerce inanış; sapıklıktır, sapkınlıktır. Bizden doğru söylemesi, gerçekleri bildirmesi! Bu sapkın sapık düşünceler insanlığa korkunç dehşet verici vahşetler yaşatmakta, kan kusturmakta, ölüm kusturmaktadır.”

“Kutsal kitap, mukaddes kitap, hak ilahi kitap deyince sadece aklımız; Kur’an’ı Kerim gelmelidir. Diğerlerinin Allah cc. İle peygamberlerle ilgisi- alakası yoktur.”

İnançta, itikatta, akaitte yanlış bilgi olmamalı. Kur’ân ve sünnet dışında dini düşünce olmaz, olmamalı. İtikat, inanç yanlış bilgi kaldırmaz. İtikatta bozukluk, sapkınlık, insanı mümin olmaktan çıkarır. Bunun için İslam inancını çok dosdoğru şekilde bilmeli, öğrenmeli. Sapkınlığa düşmemeli.

Doğru bilginin insanda yoğun oluşu, bilgeliğe yol açar. Bilge olmak, Müslümana yakışandır. Doğru bilgi, Rabbi bilmeye, hak ve hakikati bilmeye, olgun insan olmaya götürür. İnsanı insanileştirir, insancı insan eder. Yanlış bilgi bayağılaştırır. İnsanı diğer varlıklardan ayıran özellik, doğru bilgi sahibi olmasıdır. Doğru bilgili insan, doğru dürüst adil davranır. Diğeri zalim olur, adi bir hayvani durum alır. Birey, aile, toplum, devlet yönetimi olarak, dosdoğru, mutlak doğru ve gerçeğe ulaşmalı. Bilgili insan; basiretli, ferasetli, ehliyetli, öngörülü, başarılı, yararlı, iyi insan olur. Doğru bilgili insan; yararlı, dürüst, insancıl, sağduyulu insan olur. Zararlı, sapkın bilgisi olanların, şerrinden ise âlemlerin Rabbi Yüce Allah’a sığınırız. İyi niyet, güzel duygu, doğru düşünce taşıyan her insan; doğru, dürüst, insancıl davranışlı, eylemli olur. Yeter ki, içten istesin ve azimle gayret etsin. Allah’tan hidayet, dosdoğru mutlak doğru bilgi, gerçek bilgi istemeli. Yararsız, zararlı, kötü, çirkin, yanlış bilgiden Yüce Allah’a sığınmalı.