Kızım önümüzde ki ay eğitim için bir yıllığına New York’a gidecek. Daha hesaplı olduğu için yurt yerine dört arkadaş ev kiralamaya karar verdiler. Buldukları evleri kiraya veren emlak firması kira sözleşmesi için garantör talep etti. Yalnız garantör dedikleri kefilin yıllık gelirinin ; dairenin aylık kirasının 80 katından fazla olması gerekiyormuş. Yani ABD’de bir evin aylık kirası ; kişinin yıllık kazancının 1/80’i , aylık olarak da 12/80’i üzerinden tanımlamıyor. ABD hesabıyla bakarsak Türkiye’de aylık 10 bin lira kira ödeyen bir kişinin yıllık kazancının 800.000.TL yani aylık 66 bin lira olması gerekiyor. Ancak milyonlarca insanın aylık gelirinin yarısından fazlası kiraya gidiyor. Ülkemizde konut kiralarında yaşanan inanılmaz artışın yarattığı problemler artık sarsıcı boyutlara ulaştı. Basına her gün ev sahibi kiracı kavgaları , cinayet haberleri düşüyor. Yeni evlenecek çiftlerin kiralık ev bulmaları büyük bir zulüm. KYK yurdu çıkmayan üniversite öğrencileri perişan. Esnafın durumu ise çok daha vahim. Peki çözüm ne.? Fahiş kira artışı yapan ev sahibine üç yıl hapis cezası gibi garip bir kanuni düzenleme sıkıntıları daha da arttıracak. Kiracısının 2.000 liraya oturduğu dairesinin karşısında ki daire 12.000 liraya kiraya verilen mal sahibi yerine koyun kendinizi. Belediyeler ve bazı kamu kurumlarının mülklerinde % 120 oranın da kira artışı yaptıkları basına yansıdı. Belediye Başkanları veya Genel Müdürleri de hapse atacak mısınız? Depremin yarattığı iç göç , ülkede ki göçmen - sığınmacı istilası , TL’nin aşırı değer kaybetmesi sonucu yabancılara gayrimenkul satışında yaşanan patlama , kentsel dönüşüm çalışmaları nedeniyle yapılan yıkımlar , deprem korkusu nedeniyle yeni yapılara yönelik talep patlaması , turistlere günlük , sezonluk ev kiralanması , yapı stoğunun yetersizliği gibi pek çok etkenle mücadele etmek gerek. Problemin kaynağını yeni kiraya verilen mülklerin kira bedellerinin fahişliği oluşturuyor. Yabancıların ellerinde tuttukları boş konutları kiralamaya zorlayacak , turistlere günlük ve sezonluk ev kiralamayı zorlaştıracak önlemler alınmalı. Bölgesel olarak belli bir oranı geçen bölgelerde yabancı uyruklulara yerleşim kısıtlaması getirilmeli. En önemlisi ülkenin güvenliğini tehdit eder boyuta gelen göçmen ve sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi sağlanmalı.