İslam’ı, insani, bilimsel değerleri taşımayan insanlardan uzak durun! Aksi halde onarılamayacak zararlara uğrarsınız!

Sizlere ve sevdiklerinize her türlü kötülüğü, çirkinliği, sahteciliği, sahtekârlığı, bozukluğu, yasadışılığı, haram işlemeyi yaparlar!

İnsanları, İslam değerleri ile bilim verileri ile insani değerlerle yetiştirmeli. Bu yetiştirme, anne karnında başlamalı. Ebeveynler haram gıdalarla ve haram olan bozuk düşüncelerle beslenmemeli. Çocuklara da bu bozuk ve haramlar; besinlerle, fikirlerle aktarılmamalı.

Kişilerin, hayvanların, bitkilerin, halkın, devletin hakkına girmemeli. Kul hakkına dikkat etmeli. Kul hakkına dikkat edilmeden, yaşanılan hayat; zehir, bozuk, hastalık, kötü davranış olarak kendimize ve sevdiklerimize döner!

İslam ve bilim değerlerinden yoksun olanların; doğru, dürüst, adil, hakkaniyetli, güzel ahlaklı, edepli, hayâlı, yararlı olması mümkün olmaz, olmamaktadır.

İslam dini eğitimi- öğretimi, terbiyesi, ahlakı, imanı, yaşantısı almalı. Pedagojik şekilde insanlara küçük yaşlardan itibaren öyle verilmeli ki; insanın ruhuna, beynine, kalbine, genlerine, hücrelerine, DNA yapısına, kanına işlemeli. Verilen her fikir helal olduğu gibi yediği, giydiği, içtiği de helal olmalı. Aksi halde ortaya iyi bir insan çıkmaz!

Haramlarla beslenen bir birey iyi insan olmaz.

Helal düşüncelerle, bilgilerle beslenmeyen bir birey iyi, güzel, doğru, dürüst, yaralı bir insan olmaz.

Ebeveynde helal besinlerle beslenmeli. Helal giymeli, yemeli, içmeli, kazanmalı. Helal olan düşüncelerle yetişmeli.

Eğer anne ve baba, dede, nine, İslam’a uygun yetişmemişse, ondan gelecek nesiller iyi insan pek olmaz. Bozuk olur. Zalim olur. İslam ve Müslüman düşmanı olur. İslam değerlerine uygun hareket etmez. Dünyanın varlıkları bu zalimlerin zorunu alabildiğine çekmektedirler! Yaratılış gayesine uygun hareket eden öyle çok insan yoktur.

İnsanlar daha çok zalim, gaddar, haşin, serseri, yolsuz, sahteci, sahtekâr olmaktadır. Bugün İçişleri bakanımız açıkladı. İnternette 250 bin sayfa insanları tuzaklarına düşürüp, zarar ettirmek için kurulmuştu. Hepsini kapattık, dedi. Oysa 250 bin kişi yararlı sayfa internette açmamıştır!

İnsanlar merhametsiz, insansız, vicdansız, acımasız, açgözlü, helal yoldan kazanmayan tiptedir. Aldatmak, kandırmak için her türlü tuzağı kurmaktadırlar. Oysa cezaevlerinde 415 bin kişi vardır. Kapasite ise 300 bindir. Geçen hafta yine 25 bin kişiye af getirildi! Ekimde yine kapsamlı af yapılacağı söylendi. 300 kadar cezaevi bulunmaktadır.

İnsanlar, insani, İslam’ı değerlerden uzak yetiştiği için bencil, hain, sahtekâr, vatan ve millet düşmanı yetişmektedir. Saldırganlık had safhadadır. Tanımadığı kişilere en ufak bir mesele yüzünden saldırılıyor. Katlediliyor! İnsan denen bir durum kalmamıştır. Devlette artık başa çıkamaz oldu.

Cahillik had safhadadır.

Emanete hainlik arşa değmiştir. Devletimiz, milletimiz her yönü ile soyulup, soğana çevrilmektedir. Üç aydan beri İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkanı, bürokratları; belediyeyi, iş adamlarını bir mafya, çete, terör örgütü gibi soymuş. Haşat etmiştir. 12 İlçe belediyesi başkan ve görevlileri de görevden alınmıştır. Haklarına soruşturma, kovuşturma yapılmaktadır. 200’den fazla kişi tutuklanıp, cezaevine konulmuştur. 36 kişi de itiraf edip, ev hapsine alınmıştır. Bu hırsızlık, sahtecilik, dolandırıcılık olayı, son yüzyılda en büyük olan hırsızlık, yolsuzluk olaylarının başında gelmektedir. Henüz iddianame hazırlanmamış ama itiraflar, belgeler halkla paylaşılmaktadır. İşte bu haram yemelerle ve haram düşüncelerle yetişmiş kuşakların kötü sonucudur.

Siyasilerden tutunda, pek çok kişi, hakaret etmeyi meziyet sanmaktadır. Düzgün konuşmamaktadır.

Hırsızlığı meziyet sanmaktadırlar. Anlattığım hırsızlığı yapanların siyasi başkanları halkı sokağa döküp, savunmayı halk a yaptırmaktadırlar. Mitingler düzenlemektedirler. Hala bunlar iftiradır, demektedirler.

İnatla, inatçılıkla, kabalıkla, arsızlıkla, utanmazlıkla kötülük savunulmaktadır. Bunlar her gün haber yapılmaktadır. Beynim; adi olay dinlemekle, savaş haberleri dinlemekle, arsızlık dinlemekle şişti!

İnsanlar kıskançlık, öfke, kızgınlık, gösteriş ile kendilerini mahvetmektedir.

Tembellik ise had safhadadır. Üç milyon genç insan boştadır. Ne okur ne de çalışır. Yalan ve zalimlikle, zulümle yaşamaya çalışmaktadırlar. Çoğu da cezaevindedir. Bu durum İslam yoksunluğundandır.

Dünyanın zalim, kâfir, gâvur, katil, katliamcı, soykırımcıları her zamankinden çok daha fazladır. Firavun döneminden; Haman, Karun, Belam, sihirbazlar ve diğer Nemrut ve zalimler döneminden çok daha fazladır. Bir de iletişim, bilişim, haberleşme araç- gereçlerinin etkin kullanılması sonucu savaşları televizyonlardan canlı yayında izliyoruz. 07 Ekim 2023 günü Siyonist İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere açtığı savaşta, 20 ayda 225 gazeteci öldürüldü! Kasten öldürüldü! İsrail’in Gazze saldırısı devam ederken, açlıktan ölmeler de devam ediyor. İsrail, Gazze’deki, Filistinlilere gıda yardımı ulaşmasına izin vermiyor.

İsrail son 20 ayda 6 ülkeye saldırdı. Şu anda hem İran’a saldırıyor. Hem de Gazze, Lübnan, Suriye, Lübnan’a saldırıyor! Bunu yaparken dünyanın en kötü İblis’e, şeytanı Amerika’dan yardım aldığı gibi, her türlü silahı aldığı gibi Amerika’da savaşa katıldı.

Şimdi sizlere İsrail’in, İran’a 13 Haziran 2025 Cuma günü saat: 02.30’da olan saldırısını anlatmaya çalışacağım. Bu savaşı da canlı yayınlarda izliyoruz. İsrail, İran’a 200 uçakla ve 100 İnsansız Hava Aracı ile saldırdı. İran gafil, habersiz avlandı. Bir de teknolojinin üstünlüğünün acizliğine ikinci kez düştü. Daha önce İsrail ajanlarının iletişim, bilişim, haberleşme araçlarına yerleştirdikleri cihazlarla iletişimi bozdular. Haberleşmeyi engellediler. Sadece parazit yaptırmadılar. Elektronik araçların beyinlerine girerek, araçların hareket etmesini önlediler. Ordu mensupları birbiri ile haberleşemedi. Savaş araçlarını kullanamadı. Hiçbir hava savunma aracı hareket etmedi, edemedi. Uçaklar, hava savunma sistemleri, hava alanları durdukları yerlerde vuruldu.

İsrail’in saldıracağı gece, ülkemizde tüm haber kanalları; İsrail, bu gece İran’a saldıracak, saldıracak mı? Diye 4 saatlik programlar yaptılar. Avrupa’da da aynı konu işlendi. Ama İranlı ordu komutanları ve Genelkurmay Başkanı, Tahran’da bir askeri kışladı toplantı halindeydi. 20 ordu komutanı katledildi! Evinde yatanlarda, yataklarında suikastlarla öldürüldü! İran’da 10 tane nükleer silah- atom bombası yapan uzman bilim adamı vardı. Dokuz tanesi suikastlarla katledildi! Bu suikastlar daha önce İsrail ajanları tarafından planlanmıştı. Bu ani saldırı yüzünden İran 2 gün toparlanamadı. Ama İsrail 2 gün boyunca saldırılarını devam ettirdi.

İsrail, iki ülkenin hava sahasını aşarak saldırıyor. Suriye ve ırak hava sahasını geçerek, saldırıyor. Bu iki ülkenin işgaller sonucu devlet olma özelliğini yitirdi. Kendi topraklarını ve hava sahasını koruyamıyor.

İki gün geçtikten sonra İran; İsrail’e 1100- 2500 km. menzilli füzeler atıyor. Füzeler saatte 20 bin km. hızla gidiyor. Her bir füze 2 ton ağırlığındadır. Bunlara balistik füze deniyor. Daha hızlı olan füzeler vardır. Onlara da Süpersonik füze deniyor.

İran, savaş jet uçağı kullanamıyor. Hem İsrail havaalanlarını bombaladı. Hem de elektronik sistemi parazit yaparak bozuyor. Tümü ile elektronik sistemi köreltiyor. Atılan füzeleri, hava savunma sistemi füzelerle havada patlatıyorlar. Bu patlatma oranı %92 gibi bir oranda yapılıyor. 317 füzeden ancak 30 füze yere düşüp, patlayabiliyor. Bu patlatma işlemi, yapay zekâ denen sistemle yapılıyor.

Bu savaş 11 gündür devam ediyor. 10. Günde Amerikan B-2 ağır bombardıman uçakları sığınak, sığınak delici 30 tonluk bombalarla 3 ayrı kentteki nükleer bomba- atom bombası yer altı bomba yerlerini bombaladı. 14 tane bomba attı. Yeraltı tünelleri 90 km. derinlikteydi. Sığınak delici bombalar ancak 61 metre deliyor ve ondan sonra patlıyor.

Amerika direkt silah yardımı yaptığı gibi füze engellemede de bulunuyor. Almanya da çok fazla miktarda silah yardımı yapıyor. Ama İran bu konuda yalnız kaldı. Ama İran sadece Çin ve Rusya ile ittifak- birlik yaptı. Onlarda yardım yapmıyor.

Önceki, gün İstanbul’da İslam ülkeleri, 57 ülke dışişleri bakanları toplandı. Bildiri yayınlandı. İsrail kınandı! İslam ülkeleri arasında birlik, beraberlik, dayanılma, yardımlaşma olmadığı gibi birbiri kuyusunu kazmak da vardır. Elin zalim gâvurları da bunu çok iyi değerlendirmektedir.

İsrail, İran’ın alt yapısını, üst yapısını hem füzelerle hem de savaş uçakları ile vurmaktadır. Sivil halktan ölenlerin sayısı, Yahudilerden 20 kat daha fazla olmaktadır! İran’ın havaalanları ve tümü kentleri füzelerle ve savaş uçakları ile vurulmaktadır. 200- 50-40 savaş uçağı kullanılmaktadır. İran ise bir savaş uçağı bile kullanamadı.

Tüm batı dünyası katliamcı, soykırımcı İsrail yanındadır. Batıl dünya tam bir Yahudi uşağı, kölesi, kuklası, aracı durumundadır. 9 milyonluk İsrail, 90 milyonluk İran’ı yemeye çalışıyor. 15 milyonluk Yahudi dünyası, 8,2 milyarlık insanlık dünyasını kullanıyor. Nükleer silah yapma bahane! Her zaman bir İslam ülkesi farklı bahanelerle yenilmektedir.

İRAN 1980 yılında Amerika’nın kışkırtmasıyla İran’ın üzerine ansızın saldırmıştı. Bir gece sabaha karşı 22 havaalanı vurulmuştu. Bu savaş 1988 yılına kadar devam etmişti. Ama bu savaşta füzeler pek kullanılmamıştı. Cephe savaşları yapılmış. Tank, top, roket, silahlar kullanılmıştı.

1979 yılında İran’da 150 bin kişinin öldürülmesi ile rejim değişmişti. İslam denilen rejim ancak düşman rejim olmuştu. 210 ülkenin olduğu dünyada her ülke düşman ilan edilmiş. Dünyada ona ambargolar uygulamıştı. Yeraltı zenginliği olan ülke fakirlik içinde kalmıştı. 2025 yılında İran’da kişi başı milli gelir 4500 dolardır. İsrail’de ise 52 bin dolardır. Beyni doğru kullanmalı.

İran İslam devleti olmaktan çok, Şii- Şia devleti olmuş. Mezhepçilik yaparak, Arap ülkelerindeki, Şiileri terörist olarak kullanmıştır. Kullanmaktadır. Bu durum İslam, Müslümanlık, Müminlik değildir.

İran ile İsrail 12 gün savaştıktan sonra ateşkes ilan ettiler. Ne kadar devam eder, bilemiyorum.

Ama İslam dini barış dinidir. Diğerleri savaş, saldırganlık, delilik yapma sapkınlığıdır. Allah cc. Akıl, fikir versin.