( Lütfen! Saygıdeğer Devlet Yöneticilerimizin ve aziz milletimizin bu yazıyı da okumasını, saygılarımla önemle arz ediyorum.)
İslâm dini, âlemleri hiç yoktan yaratan, yaşatan, Yüce Allah’ın dinidir. İnsanların doğasına ( yaratılışına) en uygun şekilde düzenlenip, Allah cc. Tarafından, vahiy yolu ile insanlığa, peygamberler aracılığı ile gönderilmiştir. İnsanların tüm gereksinimlerini karşılar. İnsanlar, İslam dinini yaşam tarzı edinerek, yaşarsa; iki âlemde huzurlu, mutlu, rahat, kolay, sağlıklı, başarılı olur. Kurtuluşa erer. Her derdine çare, her sorununa çözüm olur.
İslam dini; “hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ahlâk, edep, hayâ, mücadele, gayret, azim, bilgi, sanat, doğru kültür, fazilet değerleri, aklı doğru işlevli kılma dinidir.”
“Mümin, Hakk’ın emirlerini tutar. Yasakladıklarından sakınır. İyiliği yapar ve yayar. Kötülükleri önler ve de hak ettiği cezayı Yargı Kurumu olarak verir. Suç işleyenlere, hak ettiği cezayı verir. Ödüllendirmez. Serbest bırakmaz. Devlet, suçluyu cezalandırır. Onu ödüllendirmez. Serbest bırakmaz. “Başkalarına işlediği cürümü, haksızlığı, zulmü, suçu; devletin bağışlama, affetme yetkisi yoktur. İşi, görevi de değildir. Suçlu, Yargının verdiği cezayı çekmeden, serbest bırakılırsa, cezası indirilirse, affedilirse, bu çok büyük haksızlık olur.”
Bir düşünelim! Ankara tren garı önünde teröristin patlattığı bomba ile 104 sivil insan öldü! 48 kişi ağır yaralandı. 391 kişi de yaralandı. Bu teröristler yakalandı ve de cezalandırıldı. Bunları affetme yetkisi hükümetlerin asla olamaz.
İstanbul’da bir futbol stadyumu girişinde teröristlerin patlattığı bomba, 37 polisimizin şehit olmasına, neden oldu! 45 sivil öldü! 148 kişide yaralandı! Bu teröristleri affetmek, cezalarını düşürmek, indirmek, devletin görevi, hakkı, hukuku değildir.
Elazığ karayolunda, silahsız asker Mehmetçiklerimize saldırıp, 33 Mehmetçiğimizi şehit eden; teröristleri, devletin affetmesi, hak da değil, hukuk da değil, hakkaniyette değil, görevi de değildir.
Teröristler, solcu komünistler, 1968- 1980 yılları arasında 10 bin vatandaşımızı terör yaparak, katletti! Bunların bir kısmı 1974 yılı CHP, Bülent Ecevit, Genel affı ile affedildi! Bu hak, hukuk, adalet, hakkaniyet olmaz.
= 1984- 2020 yılları arasında sadece solcu komünist PKK terör örgütü, 50 bin vatandaşımızı katletti! Bunları affetmek, devletin hakkı, hukuku değildir. Bu af; adil, hakkaniyetli olmaz. Hiçbir şekilde doğru bir icraat olmaz. Mağdurları, masumları, günahsızları üzer. Zalimlere, katillere, suçlulara cesaret verir.
= PKK terör örgütünün yaptığı bazı toplu katliamlar şunlardır:
“Pınarcık katliamında bebek, çocuk, kadın, yaşlı 30 kişi terör örgütü tarafından katledildi!
Çevrimli katliamında 27 sivil katledildi!
Tatvan katliamı; Bitlis, Tatvan karayolunda 13 sivil kurşuna dizildi. Bunları yapanlar bağışlanamaz.
Bingöl katliamında 33 silahsız askerimize pusu kuruldu, katledildi! Ceza indirimi yapılamaz.
Van, Bahçesaray, Sündüz katliamında 24 sivil, PKK tarafından katledildi. İnfazda ceza indirimi yapılmamalı.
Savur katliamında 24 sivili, PKK katletti! Devletin bağışlaması hakkı ve hukuku değildir. Zarar gören vatandaştır.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şöyle demişti: “ Suç kişiye, vatandaşa karşı işlenmiş ise devletin affetmesi doğru olmaz. Hak da olmaz, hukuki de olmaz.”
İstanbul, Mısır Çarşısı’nda 7 sivil kişiyi katledenlere, infazda ceza indirimi yapılması, Allah’ın ve vatandaşın kabul edeceği iş değildir.
Diyarbakır, Yenişehir’de 7 öğrenciyi katlettiler! Bunun hesabını adaletin verdiği ceza ile çekmesi haktır.
Milan mezrası katliamında, 25 sivil katledildi!
Hakkâri’de minibüs silahla taranarak; bebek, çocuk, yaşlı, kadın, erkek demeden, 9 sivil kişiyi katledenlere, hükümet ve muhalefetin ceza indirimi çıkarması; benim, masum insanların, mağdurların, Allah’ın, hukukun razı olacağı iş değildir.
Ankara, Güvenpark katliamında 36 sivil hayatını, yaşamını yitirdi! Bunları affetmek, infazda ceza indirimi yapmak; hak, hukuk, adalet, hakkaniyet, insanlık değildir.
Diyarbakır, Sur, Durumluda 16 sivili katleden, PKK teröristleri, adileri, kahpeleri, alçakları, canavarları, katliamcıları affetmek; belki yakınlarının hoşuna gider ama mağdurlar bu işten hiç mi hiç memnun kalmayacaktır.
Trabzon, Maçka’da Eren Bülbül’ün katillerini affetmek, c ezasını indirmek, bağışlamak, kısmı af çıkarmak, hoş bir olay değildir. Mağdurları çok kötü şekilde üzer, kahreder.
Midyat katliamı, 19 vatandaş katledildi!
Cevizdalı katliamı, 30 sivil katledildi.
Başbağlar katliamı, 33 kişi katledildi.
Derince katliamında 24 sivil acımazsızca PKK tarafından katledildi!
Hamzalı katliamında 20 sivil katledildi!
Ankara, Anafartalar Çarşısı’nda 9 kişi katledildi!
İstanbul, Güngören katliamında 18 kişi hayatını kaybetti!
Siirt’te 6 genç kız hedef alınarak, katledildi!
Diyarbakır’da 7 Ekim 2014 de Kurban Bayramı’nda, 53 kişi özellikle hedef alınarak, PKK tarafından katledildi! Kışkırtıcısı; PKK siyasi uzantısı HDP idi. HDP, TBMM’de olan, siyasi partidir. Gençleri, parti örgütlerince kandırarak, eğiterek, dağa terörist olmaya gönderen, yasal siyasi partidir.
PKK, 1978 yılında “Apocular” diye kuruldu. Daha sonra “PKK” adını aldı. 1984- 2003 yılları arasında 95 bin terör olayı gerçekleştirdi. 2013 yılından sonra yine azıttı. Şu anda PKK’ya karşı yurt içinde, Irak’ta, Suriye’de sürekli, durmaksızın harekât ve operasyonlar düzenlenmektedir.
“Güneydoğu Anadolu Bölgemizde 2015 yılında hendek, çukur, barikat kurarak; askerimize, polisimize, sivillere saldırdılar. 773’den fazla asker, polisimiz şehit olurken, 314 kadar sivilimizi katlettiler!”
Şu anda ülkemiz içinde her taş, gedik, mağara aranmaktadır. Irak’a harekât sürmekte, kalıcı karakollar kurmaktayız. PKK ve Suriye kolu YPJ’ ye karşı Suriye’de Zeytindalı, Barış Pınarı harekâtı yaptık. Orada kalıcı olduk. Aynı zamanda “Deaş” denilen batılı emperyalistlerin sapkın dinci DEAŞ örgütüne karşı da Fırat Kalkanı Harekâtı düzenledik.
2020 Şubat ayı içinde İdlib’de Suriye devlet güçlerine, Barış Hareketi düzenledik. Harekâtın iki amacı vardı:
1-) Askerlerimize karşı 2020 yılı Şubat ayında hava saldırıları ile 53 askerimizi şehit etti.
2-) Suriye iç savaşından kaçıp, İdlib İlçesine sığınan 4 milyon kadar insanı hemen her gün havadan, karadan bombalıyor. Onlarda can kurtarmak için ülkemize sığınmacı olarak geliyor. Zaten 4 milyon Suriyeli sığınmacımız var. Bir de onlar gelirse, bizi ekonomik olarak çöktürür.
“PKK daha çok Kürt ve Alevi çocuklarını terörist olarak kullandı.” Ermenilerde baş yönetici oldu. PKK başı, “Apo” zaten soyu bozuk, Ermeni kırmasıdır, bozmasıdır. Ateist komünisttir. Dağdaki terör başları da Ermeni ve diğer Batılı ülkelerdendir. “En fazlada Kürt ve Alevi halka zarar verdiler. Kürt ve Aleviler çok kullanılmaktadır. Her zamanda Osmanlı ve TC yardımlarına koşmaktadır.” Bilgili, bilinçli, uyanık, öngörülü, akıllı, zeki olmalı. Köle, esir, mankut, mal, davar, ahmak gibi kullanılmamalı.
DSP, Bülent Ecevit Hükümeti, kendi eşi Rahşan’ın istemesi ile 2000 yılında af çıkardı. 45 bin kişi tahliye oldu. Bu af da halk nezdinde kabul ve memnuniyet görmedi. Çünkü yargının verdiği karara, dışarıdan haksız, hukuksuz müdahale oldu.
1974 de genel af ile 75 bin kişi cezaevinden çıktı.
1963 yılında yine af çıkarıldı.
1966 yılında tekrar Genel af ilan edildi.
1991 yılında yine af çıkarıldı.
İki- üç yıl önce yine kısmı af çıkarıldı.
Türkiye’de 2019 yılında 355 cezaevi var. Cezaevlerinde 282,703 kişi bulunmaktadır. 456,157 kişi de denetimli serbestlik altında bulunuyor. Cezaevinde insanlar iyileşmiyor, düzelmiyor, ıslah olmuyor.
Cezaevinden çıkanların, %35’i kısa bir süre sonra aynı suçtan yine cezaevine giriyor. 27 bin mahkûm, insan öldürmekten ceza almış!
Cezaevinde insanlara karşı işlenen yüzlerce suç vardır. Aile içi şiddet, tecavüz, çocuklara tecavüz, dolandırıcılık, hırsızlık, insan ticareti, cinayet, kasten yaralama, trafik kazaları gibi suçlar var. Kendi ailesinden ve akrabalarından 9 ile 11 kişiyi bile öldüren vardır! Bu katil, katliamcı caniler, vatandaşı öldürüyor. Yargı- yargıç mahkûm ediyor. TBMM af çıkarıyor! Bu af olayı ne kadar doğrudur? İnsanıdır? İslam’ıdır?
TBMM yasama organı yasaları çıkarır. Yürütme ve yargıya görevi verir. Yürütme ve yargı kanunla, yasa ile gereğini yapar. Temennim, hak, hukuk yerini bulmuştur. Sonra yasama organı karara müdahale eder! Bu doğru olmaz.
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan sürekli şunu söyler: “ Futbol maçı devam ederken, kurallar değiştirilmez.”
Cumhurbaşkanımıza saygılarımla şu öneride bulunuyorum: “ Hükümet içinde şimdiye kadar Cumhurbaşkanı, Başbakan, TBMM Başkanı, Bakan, milletvekili, siyasetçi, bürokrat olan yüzlerce kişi, hükümetimizi, siyasi partimizi arkadan sinsice, kahpece hançerledi. Bu gibilerinin aklı, fikri, düşüncesi ile iş, eylem yapmamalı. Zaten muhalefette olanların büyük çoğunluğu ülkemiz, milletimiz, devletimiz için şimdiye kadar hayırlı iş yapmadı. Onların önerileri ile karar almamalı.
= Fetullah Gülen bir tarikat, cemaat olarak tanınmaktan çok bir “hizmet hareketi” olarak kendini tanıttı. Ama bunu dini duygu, düşüncelerle yaptığını söyledi. Hiçbir bir haksızlığa tepki vermedi. Sığır rolüne soyundular. Her hükümet zamanında ve askeri darbelerde zarar görmeden, çalışmalarına devam ettiler. 1964 yılından beri yurt içi ve yurt dışı 170 ülkede örgütlendiler. Amerika- CIA, Batı destekli hareket etti. Devlete girdiler. Devlet içinde örgütlendiler. Devlet kurumlarını %50 ile %95 ellerine geçirdiler. Emniyet güçlerini %95, ordu komutanlığını %60 ele geçirdiler. Yerine göre dindar, yerine göre layt, yerine göre solcu, içkici, laik, demokrat oldular.
Sonrasında, 15 Temmuz 2016 günü saat:22.00’ sularında darbe yapmaya başladılar. Askeri kullanarak, darbe girişiminde bulundular.
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, halka çağrı yaparak; sokağa, meydanlara inin ve darbeyi durdurun, çağrısı yaptı. Buna taraftarları uydu. Bir ay sokak ve meydanlara indik.
Bu Fetö terör örgütü; 252 vatandaşımızı, polisimizi şehit etti! 2,193 vatandaşımızı yaraladı, gazi etti. Öyle ki, 50 kez, 100 kez ve hatta daha fazla ameliyat olan vatandaşlarımız oldu. Bunlar hala tutuklanmaya, yargılanmaya devam ediyor. Şimdi bu katillere de af mı gelecek?
Ülkemizde sürekli terör yapıp, binlerce insanımızı katleden şu ve benzeri terör örgütlerini affetmemeli: “PKK, PKK- YPJ, DHKP-C, TKP-ML, FETÖ, HİZBULLAH, EL- KAİDE, DAEŞ- IŞID VE 123 terör örgütü; ülkemizi, milletimizi, devletimizi perişan etti. Eğer bir yanlışlık varsa yine mahkemeler tarafından düzeltilir. Bunların hak ettiği cezayı mahkemeler verdi. Bir hata, yanlış varsa yine mahkemeler düzeltir. Af, bağışlama hak değil hukuki değildir.
Devletimizin 20 kez ekonomik af getirmesi de çok yanlıştır. Birileri zamanında vergisini, primini, borcunu ödüyor. Diğeri hiç ödeme yapmıyor. %150- 350 devalüasyonun yapıldığı, ülkemizde, gecikme zammı af ediliyor. Anapara ödemesi yapılması isteniyor. Bu şekilde SSK, BAĞKUR ( SGK) primleri ödendi. İnsanlar, bir tosun- dana satarak, aldığı para ile emekli oldu.
Vergi ödemeleri de bu şekilde yapıldı!
Öğrenciler, üniversite okurken, devletten “burs” alıyor. Benim oğlumun aldığı 3,500 TL. Bursu, bendeniz 9,000 TL. Olarak ödedim. Şimdi hükümetin bu burs borçlarını affetmesini, 290 bin kişiden bursların geri ödemesinin yapılmamasını düşünüyor! Bu haksızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk, zulümdür. O zaman benim de ödediğim, 9 bin liranın geri ödenmesini istiyorum. “Zaten bu geri istemelerde çok yanlışlıklar oluyor! Öğrenci 5 yıl devletten burs almış. Geri ödemesinin 150 lira olması istenmiş!”
CHP ve yandaşları, yoldaşları, hükümetten istekte bulunuyor. Bunu ısrarla halka anlatıyor. Taraftar buluyor. Hükümette harekete geçiyor. Sonrasında kendi taraftarı yayın yapan; sesli, görüntülü, yazılı medya şöyle diyor: “ Hükümet, teröristleri, tecavüzcüleri, çocuk istismarcılarını affedecek!” Kendi isteyip, yaptırdığı icraatın, kötü olduğunu biliyor. Sonrasında hükümet aleyhinde kullanıyor.
Yerli, milli, maneviyatçı, muhafazakâr bir hükümet, sapkınların dediği ile iş, yönetim yapmamalı. Yapılan yanlışlar, hatalar yüzünden; artık sapkınlar daha çok halktan oy almaya başladı. Bu hükümetin; ilmi, dini, akıllı, zekice, doğru, dürüst, adaletli, hakkaniyetli yönetim yapmadığını gösteriyor.
Akıllı, zeki, doğru, dürüst, insanlıklı, bilge, bilinçli insan yetiştirmeli. Şu anda maneviyatçı, muhafazakâr hükümet; 123 terör örgütüne eleman yetiştirmektedir! Eğitim- öğretim, kültür, medya çok berbat durumdadır. Hükümette 5 - 10 kişi iyi, diğerleri çıkarcı konumundadır. Hiç bir durumda, şartta; haktan, hukuktan, doğruluktan, dürüstlükten, hakkaniyetten, güzel ahlaktan, ilimden, dinden, imandan ayrılmadan davranmalı. Bazılarının çıkarları bittiğinde, arkadan sinsice kahpece hançerlemektedir! Samimi, ehliyetli, yetenekli, becerikli olmayanlara, görev vermemeli. Bizden sadece hakkı, hakikati tebliğ etmesi, diyelim.
