Müslüman olmak için referansımız; Kur’ân, sünnet, bilim olmalı. Kur’ân, sünnet, bilimi yaşam tarzı etmeli.

İslam dinini bırakıp; bozuk, sapkın ideolojilere yönlenmemeli. Tüm ideolojiler bozuktur, zararlıdır, yararsızdır, sapkındır. İnsan doğasına terstir. İnsanları insanlığından çıkarır, çıkarmaktadır.

İslam dışında yol seçenlerden; iyilik, hayır, güzellik, yarar, doğruluk, dürüstlük, insanlık beklenemez. Bu sapkınlar ancak bozuk, yalan, yanlış, anarşi, şiddet, terör, çatışma, yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet içinde olurlar. İnsanları kandırıp, aldatmak için söz söylerler ama güzel iş yapmazlar.

“İyi insan olmak için Yüce Allah’ın emirlerini yapmalı.

Yasakladıklarından sakınıp, kaçınmalı.

İyilikleri artırıp, çoğaltmalı.

Kötülükleri azaltıp, yok etmeli.”

Bozuk felsefi görüşler, sapkın ideolojiler, yanlış inanışlar, saçma sapan anlayışların tümü; İslam ve Müslümanlık düşmanıdır. Bir Müslüman hem İslam- Müslüman olup, hem de; kapitalist, liberal, demokrat, sosyalist, komünist, faşist, feminist, LGBT, deist, ateist, Yahudi, Hristiyan, mason, Siyonist, Marksist- Leninist, Maoist… Olmaz. Zira bunların hepsi İslam, Müslüman düşmanlığından kaynaklanır. Kendi sapkın düşüncelerini din edinmişlerdir. Kendilerinden başkalarına sevgi, saygı, hoşgörü duymazlar. Zalimlik yapmayı amaç edinmişlerdir. Materyalisttirler. Yanı maddecidirler. Maneviyat yönleri yoktur. Çıkara, zalimliğe, zulme dayalı eylem ve davranış içindedirler.

Ülkemizdeki materyalistler, bunları güzel, iyi örnek olarak gösterirler. Bunlara aldanmamalı, kanmamalı, inanmamalı.

Bütün ideolojiler dine karşı üretilmiştir. İslam dinini inkâr eden, yalanlayan, düşman etmeyen, hiçbir ideoloji yoktur. Kendilerinin yalan, yanlış, bozuk, yararsız olduklarını bildiklerinden, hak din İslam dinini ve Müslümanları düşman bilirler. Hepsi de İslam dinine karşı işbirliği içinde saldırı halindedirler. Hiçbir ilkeleri İslam dini ile örtüşmez, birleşmez, uyuşmaz. Çünkü hepsi de dinsiz imansız, ahlaksız, edepsiz, hayâsız, ibadetsiz, ilahi özelliklerden yoksundur. Hepsi de materyalist- maddecidir. Hiç birinin ahiret inancı yoktur. Haram, helal, günah, sevap anlayışları bulunmaz. Bunun için hiçbir işi hakkıyla, hakkaniyetle, doğru yapmazlar. Ülkemizin olumsuz, kötü, çirkin, yanlış, ahlaksız, hırsız, yolsuz, rüşvetçi durumuna bu ideolojiler yüzünden gelmiştir. Olumsuz davranmasında da bir sakınca görmezler. Zira helal, haram, günah, sevap, ahiret anlayışları yoktur. Laik ve sekülerdirler.

Bütün ideolojiler, Siyonizm’in, emperyalizmin, kötülüğün sonucudur. İnsanlara önce komünizm ile ateizmi öğretmişler ve de benimsetmişler. Üstüne üstlük bir de insan soylu olmadıkları anlatılmıştır. İnsanların, Şempanze soyundan geldikleri, türedikleri, üredikleri anlatılmıştır. Bunu da yapanlar Siyonist Yahudiler olmuştur. Yahudi Siyonistlerin tümü sapkın, sapıktır. Bunu bilerek, insanları bozmak için yapmaktadırlar. Bütün ideolojiler sapkın, sapık, kaçık, insanlık ve varlık düşmanıdırlar.

SSCB ülkesinin egemen olduğu bir ülkede 2 ay yaşadım. 1917 Komünizm- Bolşevik devriminden sonra Yahudilik, Hıristiyanlık, Müslümanlık dinleri okullarda kötülendi. Hatta bu dinlere ait olan mabetler bombalandı, dinamitlendi. Okullarda bu dinler kötülendi, yerildi, yanlış oldukları anlatıldı. Marksist- Leninist anlayış övüldü, kabul edilmeye çalışıldı. Ülkenin en büyük caddesine, meydanına bu adlar konuldu. Kiliseler in yıkılmamış olanlarında ayin yasaklandı. Lenin, ilah yerine konuldu. Putperest milletlerde olanlar, benzer şekilde yapıldı. Mısırda, batı toplumlarında nasıl ki, insanlar tanrı, yarı tanrı, yarı tanrıça edildi. Burada da benzeri yapıldı. Ülkemizde de aynen benzeri yapıldı. Hala yapılmaya devam ediliyor. İnsan tanrılaşarak, mitler üretiliyor.

İdeolojilerin dini, imanı, helali, haramı, sevabı, günahı, kul hakkı, Allah cc. Korkusu olmadığından; suç ve günah işlemede bir sakınca görmezler. Çalarlar, çırparlar, hırsızlık ederler, rüşvet alırlar, her tülü haramı ve günahı işlerler. İşlemektedirler. Bunu daha çok Marksist- Leninist- Solcular ve kapitalistler yapmaktadır. Bunlar hem devletimizi hem de halkımızı haşat etmektedirler.

2004- 2019- 2024 yıllarında PKK siyasi uzantısından seçilen belediye başkanları ve bazı ekibi belediye parasını PKK terör örgütüne aktardıkları gibi belediye araç- gereç, taşıtlarını da terörde kullandırdılar. Bu yüzden devlet 100 kadar İl, İlçe, Belde belediye başkanını görevden aldı. Yerlerine kayyım atadı. Bunlar hem devletin parasını çaldılar. Hem de terör yaparak, 2 trilyon dolar kadar maddi kayıp verdirdiler. Devletimizin 1923- 2025 yılları arasında yaptığı tüm yatırım ise sadece 4 trilyon dolardır.

Şimdide CHP Belediyeleri, PKK siyasi uzantısı belediyeler gibi yapmaktadır. Büyükşehir Belediyesi olarak; İstanbul, İzmir, Adana, Adıyaman, Antalya belediyeleri; hırsızlık, yolsuzluk, rüşvetçilik, nüfus kullanarak para elde etme, çete, mafya gibi davranma, görevi rüşvetle yapma gibi yasadışı işler yaptıklarından 3 ay önce tutuklandılar. Sadece İstanbul BŞ. Belediyesinde tutuklulardan 42 görevli; evet, biz yanlış yaptık, deyip, itirafta bulundu. Henüz mahkeme iddianame hazırlamadı. Çünkü soruşturma ve tutuklamalar devam ediyor. Bu İl belediyeleri yanında 13 de İlçe belediyesi tutuklandı. Çalmada, hırsızlıkta bir mahsur görmüyorlardı. Devleti biz kurduk, deyip; devleti ele geçirmişlerdi. Astıkları astık, çaldıkları kendinin malı oluyordu.

Benzer kişiler sadece hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, çalma, vurgun yapmıyor. Bunlar aynı zaman anarşi, şiddet, terör de yapıyor. Hep aynı pisli, kirli merkezden yönlendiriliyorlar. 1968- 1980 yılları arasında, her yıl artan terör ile 10 bin kadar insan siyasi, ideolojik nedenlerle katledildi! Komünistler devrim yapmak için katliamlar yaptı. 1980 yılına yaklaşıldığında her gün 25 kadar insan öldürüldü. Ülkeyi yıkmak, milleti sefil ve perişan etmek için terör artırıldı. Sol sendikalar grevi artırıldı. Ekonomik zayıflık olsun, diye 2 yıl süren grevler yapıldı. Bu da yokluk, kıtlık, aranan eşya ve gıdaları bulamamayı oluşturdu. Çay, şeker, yağ, un gibi aranan yüzlerce eşya bulunamıyordu. Bu durum daha çok Bülent Ecevit Hükumetleri döneminde oldu.

1970’lı yıllarda Asala Ermeni terör örgütü ile birlikte ülkemizde sol terörde arttı. Bunu daha çok SSCB Rusya teşvik etti. O dönemlerde en çok komünist teröre teşvik verdi. Komünist ülkeler tüm dünyada komünist terörü teşvik ediyordu. Silah ve propaganda ettiriyordu. Komünizmde devrim kanla olur. Kansız devrim olmaz. Bu dinsiz- imansız, Allah tanımaz faşist zihniyetten, tüm dünya zarar gördü. Ancak 1991 yılında dünyada komünizm çökünce, komünist terör azaldı.

1980 yılı sonrasında bölücü, ırkçı terör arttı. Yine dinsiz – imasız komünistler terörü artırdı. Ülkemizi bölmek, parçalamak için 35 Avrupa ülkesi direkt silah verdi. Amerika ve diğer aşağılık devlet yönetimleri destekledi. Destek verenler içinde Irak, Suriye, İran’da baştaydı. Bu aşağılık yönetimler bugün kendileri yaptığının cezasını hakkaniyet gereği kendileri çekmektedir! Bu komünist bölücü, PKK terörü ülkemize 100 binden fazla insan mal oldu. 2 trilyon dolar paramız terör ile mücadelede gitti. Oysa 1923- 2003 yılları arasında ülkemizde 735 milyar dolar yatırım yapıldı. 2003- 2025 yılları arasında ise 3 trilyon dolar yatırım oldu. Bu teröre harcanan para ile neler yapılabileceğini anlayabildiniz mi? Bu paraları çalanlar, terör yapanlar, ormanları yakan aşağılıklar, fakir- fukara edebiyatı ile çalışanlara karalama yapmayı devam ettiriyorlar.

Ülkemizde 2025 yılı Temmuz ayı ortasına kadar 3500 orman yangını çıktı. Çıkarıldı. Hep aynı aşağılık, hain, alçak kahpeler!

Şunu asla unutmayınız! İnsanlar, bahçelerine, tarlalarına zarar- ziyan veren ayı, domuz gibi yaban hayvanların zararlarından dert yanmaktadır. Oysa ayı ve domuzdan binlerce kez daha zararlı kafasını doğru çalıştırmayan sorumsuz, akılsız insandır. Bu eksikliği gidermek için doğru bilgi, akıl, vicdan, insaf ve helal kazanç elde etmeli. Haram düşünce ve haram kazanç insanı en tehlikeli insandan çok daha tehlikeli yapar.

Müslümanlığı tam anlamıyla evrensel ve bilimsel anlayış içinde öğrenip, yaşam tarzı yapmalı. Başkalarına zarar veren kişiden insan olmaz. Duygu, düşünce, davranış, ahlak, inanç, ibadetlerimiz İslam dinine uygun olmalı. Bilgili, bilinçli, samimi olmalı. Vatana, millete, devlete, insanlara, varlıklara asla zerre kadar zarar vermemeli. Tam anlamıyla mümin ve Müslüman olmalı. İslam olmalı. Bilim insanı olmalı. Cahil cühela, çapulcu asla olmamalı. Her an gelişme içinde olmalı. Yalanda, yanlışta, çürükte, kokuşmuşlükte, batılda, küfürde, bataklıkta debelenip, durmamalı. İki dünyamızı huzurlu, mutlu, rahat edecek durumda yaşamalı. Sapkınlara asla uymamalı.