Bu coğrafyada bin yıldır hüküm süren egemenliğimiz nice hoşgörü ve güzelliklerle doludur.

Osmanlı imparatorluğunu ‘nün son yıllarıydı, güçlü imparatorluğun bünyesinde yaşayan onlarca mutlu azınlık guruplar gibi Kaçkarlarında güney yamacında Hodocur yerleşkesinde yaşayan Ermeni yurttaşlarımızda zengin güçlü ve sakın bir hayat sürmekteydiler.

Bölgedeki Müslüman ve yakın bölgede farklı dine sahip yurttaşlar gibi, onlarda yaşam alanlarını zengin konutlar, dini mabetler ve sosyal ve ekonomik alanda zengin unsurlarla donatmışlardı.

Yanı dar bir bölgede Gregoryen inanca sahip Ermeniler, doğu Katolik Gürcüler ve Müslümanlar bir arada yüzlerce yıl yaşamlarını sürdürmüşlerdi, Osmanlı İmparatorluğunun Hoşgörülü yönetimi altında.

1900 yılların başlarında zayıf düşen imparatorluk toprakları işgale uğrarken bu işgallerden de Karadeniz sahilleri gibi iç bölgelerine nasibini almıştı.

Çoruh nehri boyunca iller ve ilçeler Rus ordusu tarafından işgal edilince, bölgede yaşayan Ermeni halkı bu geçici işgalden medet umarak, yüzlerce yıl hoşgörü birlik beraberlik içinde yaşadığı bu toprakların sahibi imparatorluğa başkaldırırlar.

Rus Ordusunca silahlandırılarak kolordular kurarak *“Rus ordusunca desteklenen ve Rus silahlarıyla donatılan bu gönüllü Ermeni kolordusu 800 piyade, 200 süvari ve 4 toptan meydana gelmişti”. Bölgedeki Müslüman köylere baskın yapmaya başlar ve Müslüman halkı katletmeye başlarlar.

Bu acımasız katliam karşısında örgütlenen milis kuvvetler “yerel silahlı güçler” bu saldırılara karşılık vermeye başlarlar, Osmanlı ordusu büyük merkezlerde Rus Ordusuna karşılık verirken *“Süleyman Sırrı Kumbasar’ da Cimil, Hodoçur, Mohorgut, İspir, Bayburt hattında Ermeni Kolordusuna karşı sadece 380 kişi ile ve piyade tüfekleriyle savaşarak karşılık verir”.

Bölgede yaşayan gözü pek yiğitlerden oluşan 380 kişilik Yerel milis kuvvetleri Hodocur ve Mohorgut kalelerine cephane ikmali yapılan hatlar boyunca baskınlar yaparak bölgede Ermenilere yapılan Rus lojistiğini engelleyerek zayıf düşmelerini sağlamışlardır.

*“Rusların Brest-Litowski antlaşmasıyla çekilmeye başlamasıyla birlikte Ermenilerin arkalarındaki güç de kayboldu”.

Ve kaderleriyle ve yerel güçleriyle baş başa kalan imparatorluğa başkaldıran Ermeni gruplar.

Kısa ama zalimce sürdürdükleri zulümlerinin karşılığını bölgede örgütlenmiş Müslüman Milis güçlerinin saldırıları sonucu yüzlerce yıl Hoşgörü ve mutlu ve zenginlik içinde yaşadıkları bölgeden “Hodocur” çıkartılarak bu ihanetin bedeli ağır ödeyerek, bölgedeki HOŞGÖRÜNÜN SON Kalesini de terk etmek zorunda kalırlar.

Ve 2018, Hodocur yani diğer adıyla SIRA KONAKLAR muhteşem bir diyar muhteşem bir güzellik derin yem yeşil bir vadi,

Çok eski bir yerleşim olması sebebiyle çeşitli meyve ağaçlarıyla donatılmış aklınıza ne gelirse, ama muhteşem ceviz ağaçları farklı bir zenginlik.

Hayvancılık had safa da zaten meşhur dür, haklı şöhrete sahip Hodocur Tereyağı Hodocur yayla Peyniri, satın aldık o güzel yüzlü insanlarda.

Bu şöhretin güzelliğini damak tadını yaşamak Hodocur yağı ve peyniriyle evde Muhlama yaparak yaşamak muhteşemdi.

Sırtına güney Kaçkarların zirvelerine dayamış sanki iki adımla Ayder e, Cat vadisine ulaşacağım yakınlıkta.

Erzurum Artvin il sınırında olan yerleşkede yaşayan bizim Rize vatandaşları, sanki bir şenlik olsa bir yandan tulumun diğer yandan kemençenin sesi her an duyulacak gibi bir beklenti insanın içine doğuruyor.

Yaşayan halk çok mutlu 1914 sonrası boşaltılan bölgeye yerleşen Müslüman yerel halk.

Evet, Halk mutlu idi 1913 yılı öncesi yaşayan Ermeni halkı gibi, ama öksüz kalan yer yer virane olan ihanet etmiş Ermeni halkından bize emanet Mabet ve yapılar.

Bu bir çağrı olsun yetkililere, hak ettiği değeri verelim ve aslına uygun restorasyonu yaparak bölge Turizmine katma değer sağlayacak hale getirelim Hodocuru. Saygılarımla.

*Tarihsel bilgiler Tarihçi yazar, Ali Taşpınar’ın Hodocur makalesinden alıntıdır.