Yıllardır ülkemizde “köye dönüş” çağrıları yapılıyor. Tarımsal üretimin yeniden canlanması, kırsalda yaşamın sürmesi, genç nüfusun köyle bağını koparmaması hepimizin ortak dileği.

Ancak köyde kalmanın ya da köye dönmenin önünde duran en büyük engel artık “işsizlik” değil, yaşam maliyeti, özellikle de enerji maliyetidir.

Köyde yıllık yaşam için Enerjiye ödenen bedel Şehirden Beş Kat Daha Pahalı
Bugün köyde kış aylarında ısınmak, sıcak su temin etmek ve mutfakta enerji kullanmak için harcanan para, şehirdeki tüketimin neredeyse beş katına ulaşmış durumda.
Kömür, odun veya tüp gaz gibi geleneksel ısınma araçlarının fiyatları son yıllarda katlanarak arttı.
Üstelik köylerde doğalgaz bulunmadığından, vatandaş bu pahalı enerji türlerine mecbur kalıyor.

Şehirde doğalgazla ısınan bir ailenin kışlık gideri ortalama 10 bin bin lira civari iken, köyde aynı dönemde soba, odun, kömür, tüp gaz ve elektrikle ısınan bir hanenin gideri 50 bin TL üzerini buluyor.
Üstelik bu fark sadece cebimizi değil, çevremizi de olumsuz etkiliyor. Odun ve kömür kullanımının artması, orman tahribatı ve hava kirliliği gibi başka sorunları da beraberinde getiriyor.

Emekliler İçin Köy Hayali Ulaşılamaz Oldu

Birçok emekli vatandaş, yıllarca şehirde çalıştıktan sonra doğduğu topraklara dönüp köyünde huzurlu bir yaşam sürmeyi hayal ediyor.
Ancak bu hayal, düşük emekli aylığı enerji maliyetleri yüzünden çoğu zaman gerçekleşemiyor.
Emekli maaşıyla geçinen bir aile için her ay binlerce liralık yakıt masrafı demek, köyde yaşamın sürdürülemez hale gelmesi anlamına geliyor.

Bu nedenle bugün kırsal kesimlerde köy evlerinin büyük kısmı boş durumda. Köylerde soba tütmezken, şehirlerde doğalgazla ısınan binalar yükseliyor. Bu tablo, hem ekonomik hem sosyal açıdan düşündürücü.

Çözüm: Köylere Doğalgaz Ulaştırmak

Artık köylerde tam anlamıyla desteklenen, doğalgazın ulaşması zorunluluğu vardır.
Nasıl ki şehir merkezlerine yıllar önce doğalgaz getirildiyse, bugün kırsal mahalle ve köyler için de aynı kararlılık gösterilmelidir.
Devletin, köylerde enerji altyapısını tamamlaması, doğalgaz projelerini kırsala kadar uzatması, köyde yaşamı yeniden cazip hale getirecektir.

Ayrıca doğalgazla birlikte, yenilenebilir enerji kaynaklarına da yatırım yapılmalıdır. Güneş panelleri, biyogaz sistemleri ve küçük ölçekli hidroelektrik çözümler, köylerin kendi enerjisini üretmesini mümkün kılar.

Köy yaşamını Canlandırmak, Ülkeyi Güçlendirmektir.
Köyde yaşam, sadece bir nostalji değildir. Üretimin, toprağın ve doğanın devamlılığı demektir.
Köyü yaşatmak, tarımı yaşatmak; tarımı yaşatmak, ülkenin geleceğini korumak anlamına gelir.
Bu nedenle köylerde enerji maliyetini düşürmek sadece sosyal bir destek değil, stratejik bir yatırımdır.

Köye dönüşün yolu; süslü projelerden, teşvik reklamlarından değil, köyde yaşamın ucuzlatılmasından geçiyor.
Ve bunun ilk adımı, enerji maliyetini düşürmektir.

Köyde yaşayanlar artık “yakacak derdi” değil, “üretim heyecanı” yaşamalıdır.
Devletin eli, artık köydeki sobaya değil, köydeki insana uzanmalıdır.

Emin Kanbur / Vicdanın Sesi