İslam dininde; hak, hukuk, doğruluk, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, hoşgörü, edep, hayâ, iyi muamele etmek, barışçı olmak, maddi ve manevi anlamda tertemiz olma temel esaslardandır.

Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a ibadet etmek, yarattıklarına yardım, iyilik, hizmet etmek başlıca esaslardandır. Bu ibadetleri ve hizmetleri yaparken, peygamberimizi sas. Örnek almak esas olmalıdır. İslam dini, Yüce Allah’ın dinidir. O’nun istediği, emrettiği şekilde yapılmalıdır. Herkes farklı, istediği gibi yaparsa, bu ibadet olmaz. Oyun, eğlence, dinlence, zaman geçirme, boş iş olur.

İslam dini, prensipler, ilkeler, kurallar, kaideler, adaplar dinidir.

İslam dininde temizlik esastır.

Temizlik olmadan hiçbir ibadet olmaz, kabul edilmez.

Tevbe süresi 9/108. Ayette mealen: “ Allah çok temizlenenleri sever.”

Peygamberimiz Hazreti Muhammed sas. Buyuruyor: “ Temizlik imanın yarısıdır.”

İnsan boy abdesti, namaz abdesti alarak temizlenir.

Boy abdesti dediğimiz, gusül abdesti almadan, namaz abdestli olmadan pek çok farz, vacip, sünnet ibadet yapılmaz. Yapılsa da kabul görmez.

Sadece boy abdesti almak, namaz abdesti almak zorundu değildir.

Evimiz, mekânımız, üst- başımız, oturduğumuz yer, ibadet ettiğimiz yer de temiz olmalıdır. Çevremiz, sokağımız, caddemiz, köyümüz, kentimiz, göllerimiz, akarsularımız, denizlerimiz, havamız, toprağımız, uzayımız, havamız, her şey temiz olmalıdır.

Birey, aile halkı, toplum olarak temiz olmalıyız.

Uykudan uyandığımızda, terlemiş isek, duş almalıyız.

Değilse, namaz abdesti almalıyız.

Üst- başımız her yerimiz tertemiz olmalıdır.

Elbiselerimiz çok temiz, saçlarımız, sakallarımız düzenli, tertipli olmalı.

Avret yerlerimiz, koltuk altları kıllı olmamalı.

Yüzlerce hastalık mikrop, bakteri, virüslerden olmaktadır. Temiz olursak, yüzlerce hastalıktan korunmuş oluruz. Çevre kirlenirse, bu hastalık, mikrop sayısı artar.

Bir insan 8 bin kadar hastalığa tutulabilir. Yediğimize, içtiğimize de dikkat etmeliyiz. Doğal, taze, ilaç kalıntısız, güzel ve temiz su ile sulanan, temiz toprakta, temiz havada yetişen bitkisel ürünler tüketmeliyiz.

İnsan eğer bedenen çalışıyorsa, her gün duş almalı.

Yemekten önce ve sonra mutlaka el, ağız, dişler yıkanmalı.

Bedenimiz, çevremiz her yönüyle temiz tutulmalı.

Sadece evimizin çevresi değil, tüm ülkemiz her yeri ve şeyiyle temiz olmalı.

Dışarıda gezdiğimiz giyeceklerle evde oturmamalı. Hatta giyecek eşyalarımızı ayrı bir yerde, elbise dolabında tutmalı.

Bugün insanların çok büyük çoğunluğu İslam ve bilim bilincinde olmadığı için, insanlar, hayvanlar, bitkiler çok zorluklar çekmektedir. Kirlilik, pislik, mikrobik durum tüm canlıların yaşamını yok etmektedir. İnsanlar çok hastalanmaktadır. Çevre kirli olduğundan, alınan gıdalarda sağlıksız olmaktadır. Gıdalara zararlı maddeler eklenmekte, karışmaktadır.

Göl, baraj akarsulardaki balıklar kirlilik yüzünden tümü ile ölmektedir!

Evsel atıklar kanalizasyonlarla akarsu, göl v denizlere ulaşmaktadır.

Bu sulardan bahçeler, sebze ve meyveler sulanmaktadır.

Fabrikalar atıklarını arıtmadan sulara dökmektedir. Bazen ceza yazılmakta ama bu işleme men etme, yasaklama getirilmemektedir.

Havaya evlerden, sanayilerden, arabalardan, orman yangınlarından kirlilik karışmaktadır.

Meyve ve sebzeler kirli sularla sulanmakta, zararlı madde içeriği olan ilaçlarla ilaçlanmakta, zararlı yapay gübrelerle beslenmektedir. Yanı her uygulama zararlı olduğu için bundan tüm canlılar etkilenmektedir. Kuşlar bile bu yanlış uygulamalardan olumsuz etkilenip, ölmektedir!

İnsanlar genellikle pistir. Pisliğini çevreye yaymaktadır. Denize gider, pisliğini bırakıp döner! Kıra, mesire alanlarına gider. Pisliğini bırakıp, gelir. Bunlar yağmurlarla, sellerle denizlere karışır.

Zaten belediyelerin çok büyük çoğunluğunun arıtma tesisleri, çöp ve atık işleme tesisleri, geri dönüşüm tesisleri olmadığından; kanalizasyonları akarsulara, göl ve denizlere akıtıyor. Çöpleri de deniz kıyılarına ve doğaya döküyorlar. Buna ses çıkarmayan bir devletin, çocuk ve gençlere çevre bilinci vermesi samimi olmamaktadır. Bunun için insanlar çevre bilincini almamaktadırlar.

Oysa İslam ve bilim merkezli düşünülse, bu olumsuzluklarının hiç biri olmaz, olmazdı. Yöneticilerde ve halklarda bu bilinç olmadığından, biz yaşamakta zorluk çekmekteyiz.

Sadece İslam bilinci yeterli değildir. Allah cc. İlk ayetinde; oku! Yaz! Buyurdu.

Sadece Kur’ân oku! Demedi. Sadece din kitapları da oku! Demedi. Zira o zaman İslam dini, Kur’ân henüz gelmemişti. Okumaktan maksat; dini bilgiler, bilim, sanat, meslek, kültür, doğru ve yararlı bilgi okumak istenmiştir.

İslam dinin yaşanmasının milyonlarca yararları canlılar için vardır. Bu yarar ve önemler bilim ilerledikçe daha çok anlaşılacaktır.

Bir boy abdesti almanın, namaz abdesti almanın, namaz kılmanın, oruç tutmanın, zekât vermenin, hac yapmanın, kurban kesmenin, zikir etmenin binlerce yararı vardır. İnsan bunları dinsel ve bilimsel yolla da bilmek durumundadır. Niçin ibadet ettiğini öğrenmelidir.

İnsanların, Müslüman olup, Allah’ın ve peygamberinin sas. Dediği şekilde ibadet etme zorunluluğu vardır. Bu bir emirdir. Yapıp, yapmama insanın kendine aittir. Sorumlulukta insanın kendine aittir.

İbadet etmek, insanın Allah’a kulluk etmesi demektir.

Allah’a inanmak, Kur’ân üzere, sünnet üzere inanmak zorunluğu vardır.

Hak da batılda açık, net, aşikâr şekilde nettir, bellidir. Öğrenmek isteyenler, çok kolay öğrenir.

Allah’a, hak olan ilahi kitabına, peygamberlerine inanmak farzdır.

İbadet kavramı çok geniş bir kavramdır. İbadet etmek, Kur’an ve sünnete uygun yaşamaktır.

Namaz kılmak, Ramazan orucu tutmak, zekât vermek, hac yapmak, kurban kesmek ibadettir. Ama peygamberimizin yaptığı şekilde yapılması ibadettir.

İyilik yapmak, hizmet etmek, yardım etmek, sadaka vermek, hayır işlerinde bulunmak, başkasına yardımda bulunmak, iyi bilgiler, yararlı bilgiler edinmek; bunları edinirken, Allah cc. Rızası için yapmak da ibadettir. Allah cc. Rızası bilmeyenler, doğru, dürüst, iyi, güzel, hakkıyla iş, görev yapması mümkün değildir. Yapmadıklarını da günümüzde görmekteyiz. Dünyada cezaevine, ahirette cehenneme gidecekleri bildirilmektedir.

İslam dini, Allah’a; Kur’ân ve peygamber sas. Üzere ibadet etmek, Allah’ın yarattıklarına iyi davranmak, İslam dininin emridir. İslam dinin, Allah’ın sözü ve iradesidir.

İslam dininde her varlığa iyilik, yardım, hizmet etme emri ve öğüdü vardır. Hiç kimseye kötülük etmeyi istemez. Aksine yasaklar. Zalime de iyilik etmek, onu kötülükten vazgeçirmektir.

İslam dinindeki, her ibadetin görünen, görünmeyen yüzlerce hikmeti, yararı, faydası vardır. Bunların bazılarını biliriz, bazıları zamanla bilinecektir, bazıları da bilinmeden kalacaktır.

İslam dinin faydası, yararı, önemi anlatmakla tükenmez.

Müslüman her işini, sözünü bilerek yapar, yapmalıdır. Sonradan keşke yapmasaydım, keşke olmasaydı, dememeli. Müslüman her yaptığından sorumludur. Her yaptığını kendi iradesiyle, isteği ile yapar. Allah cc. Hiçbir insanı günah işlemeye, suç yapmaya, kötülük etmeye sevk etmez. Sevk etmiş olsa, onu sorgulama, yargılama yapması düşülemez. İnsan kendi gayreti ile günah, suç işler.

İnsanların İslam dini bilgisine ve yaşamasına gereksinimi olduğu gibi bilime, sanata, mesleğe de ihtiyacı vardır. İkisi de insanlar çok çok değerli, önemli, gerekendir.

İnsanların tıp, sağlık, matematik, fizik, kimya, tarih, coğrafya, dil, kimya, geometri, her türlü mühendislik, mimarlık, astronomi, jeoloji, makine, sanayi, teknik, teknoloji… Bilgisine de din bilgisi gibi önemle ihtiyacı vardır. Yaşaması için bunları bilip, uygulaması gerekir. Ayrıca spor yapmalı. Kendini her yönüyle geliştirmeli. Bilim öğrenmede de kız, erkek ayrımı yapmamalı. Herkes bilimi, sporu yapmalıdır. Sağlıklı yaşama bilinmeli ve yerine getirilmelidir. Koruyucu hekimlik uygulanmalı.

Birey kendini korumasını becermeli. Devlet yönetimi de vatandaşlarını her türlü kötülükten korumalı. Buna göre yasa çıkarmalı. Uygulamalar yapmalı. Ama devletimiz bunu hiç yapma niyetinde olmadı. Allah’ın, peygamberinin yasakladığı her eylem, fiil, davranış yasalarla uygulamaya kondu. İnsanlar, toplum bozuldu. Her günah, suç işlenmeye başlandı. Bugün artık devlet, suçların üstesinden gelemez durumdadır. Geçen hafta sadece Ankara’da uyuşturucu – zararlı madde satıcısı 658 kişi yakalandı. Ertesi gün 4 çeteye operasyon yapıldı. İnşanalar dolandırılıyor. Devlet soyuluyor. Millet dolandırılıyor. İnsanlar terör örgütlerince katlediliyor. Bu haram ve günahların yasa ile serbest bırakılmasından ve hakkın sesinin yasaklanmasından kaynaklanmaktadır.

Bağımlılık yapan uyuşturucu zararlı maddelerin yüz taneden fazla çeşidi var. Bunlar daha çok terör, çete, mafya tarafından ülkemizde ve dünyada üretilip, pazarlanıyor. Bunu pazarlayanların cezaevlerindeki, sayısı 100 bin kişiden fazladır.

Ülkemizde bu zararlı maddeleri kullananlar hem çok suç işliyor. Hem de kendileri mahvoluyor. Amerika’da sadece bu maddeyi kullanmaktan yılda 87 bin kişi ölmektedir.

Ülkemizde kumarın, şans oyunlarının her çeşidi oynanmaktadır. Aileler perişan edilip, dağılmaktadır. Onlayın olarak, dijital olarak oynatılan sanal kumar ile 10 milyar dolardan fazla para yurt dışına çıkmaktadır. Devlet bu işle başarılı mücadele verememektedir. Diğer kumarlar ülkemizde ve ülke dışında oynanmaktadır.

Alkol, içki serbest içilmekte, kullanılmaktadır. İnsanların aileleri dehşet veren vahşetlerle son bulmaktadır! Aile faciaları oluşmaktadır. Bunlar çok tehlikeli facialar oluşturmaktadır. Evliliklerin yarıya yakını boşanmalarla son bulmaktadır. Son bulurken de öldürmeler olmaktadır! Bu olaylar bazı dernekler tarafından kınanmakta, protestolar yapılmaktadır. Ama bu olayların olmasında ki, nedenler, sebepler hiç araştırılmamaktadır. 5 N 1K ile sorgulama, soruşturma, yargılama yapılmamaktadır. Çünkü bu dernekler öldürmelere karşıdır. Ama öldürmenin oluşturduğu sebeplerin içinde birer malzemedir. Olayları sebepler oluşturmaktadır. Her haram, günah, suç oluşturulur. Önemli olan sebepleri ortadan kaldırmaktır.

Devlet yönetimi yanlış, hata, bozuk düşünce üzerinde kurulduğu için, hak ve hakikat düşmanlığı yapmaktadır. Bu vahşetlerin üstesinden polis, asker, kolluk kuvvetleri, mahkemeler yolu ile gelinememektedir. Önce dini, ahlakı bir eğitim- öğretim, kültür siyasetinin uygulanması gerekir. Aksi halde tüm dünya birbirini yer, bitirir, acı içinde yokluğa doğru gider!

İslam dininde her işin, düşüncenin, eylemin, hareketin, fiilin bir edebi, adabı, kaidesi, kuralı, ilkesi vardır. Her iş İslam dinine ve bilime uygun yapılır. Samimiyetle, bilerek, bilinçle, sorup danışarak, sabırla öğrenilir ve en doğru iş, işlem, muamele yapılır. Allah’ın kitabına ve peygamberine sas. Uyularak varlık sürdürülür. Bilim de önemsenir. Bilimde Allah cc. Yaratmasıdır.

İslam dini bilimsiz olmaz. Bilimsiz, İslam dini anlatılmaz.

Bilimde İslam dini olmadan yapılamaz. Saçma sapan, sapkın düşünceler ortaya koyulur. Tüm canlılar bundan zarar görür. Komünizm, faşizm, kapitalizm, sosyalizm, liberallik, eşcinsellik, feminizm… Gibi saçmalıklar, sapıklıklar ortaya çıkar.

Kur’ân, sünnet, ilme, bilime sarılan yanlış yapmaz. Hele de doğru akıl kullanan daha isabetli doğru kararlar verir.

Vahiy, Yüce Allah’ın ezeli ve ebedi en hak ve hakikat sözüdür.

Aslen bilim değişmez. Bilim diye varsayımlar kabul edilirse, bunlar değişkendir.

Vahiy, zihin ve gönül dünyasını açar.

Helal lokma olanı yemeli, içmeli, giymeli, kullanmalı. Haramla beslenenlerden doğru dürüst Müslüman olmaz.

Haram kazanç ve haram düşünce ile insan kendi öz yapısını bozmamalı.

Allah’ın emirlerini tutun, yasaklarından sakının. İyiliği emredin. Yasakladıklarını da yasaklayınız.

Anne ve babaya karşı sorumluluğumuzu eksiksiz yerine getirmeli. Akraba, komşu, arkadaşlarla, insanlarla çok iyi geçinmeli. Bugün insanların büyük bir kısmı akılsız, beyinsiz varlığa dönüşmüş! Haberleri izlerken, daha çok vurdu, kırdı, saldırdı, öldürdü, yaraladı haberleri izliyoruz. İnsani durum kalmadı. Çünkü insanlık öğretilmiyor!

Oysa İslam dinin binlerce kural ve kaidesinden yararlanılsaydı, hayvanlıklar oluşmazdı.

İslam dini tüm insanlığa gelen, evrensel bir dindir. Herkesi sorumlu tutar.

Müslüman kadar en iyi, güzel, doğru, dürüst, yararlı, önemli, değerli insan olamaz.

Müslümanların inancı; Kur’ân ve sünnet üzere şekillenir.

İyi, güzel, doğru, dürüst, yararlı, ilmi yetişen insanın; insanlara, hayvanlara, bitkilere, çevreye, doğaya, varlıklara hiçbir zararı olmaz. Kendini yarar üzerine kurgulamıştır. Zarar- ziyan vermez.

Milletini korur, gözetir.

Devletine sahip çıkar.

Vatanını korur, gözetir.

Bayrağını en yüksekte dalgalandırır.

İslam inancı ve bilim değerleri ile hareket eder.

Helal, haram kavramına özenle dikkat eder.

Halkı kötülüğe, çirkinliğe, yaramaz olmaya, yıkım yapmaya, isyan etmeye sevk etmez.

Yüce Allah’ın hoşuna gitmeyecek iş, işlem, muamele yapmaz.

İnanç olarak sapıklığı, sapkınlığı öne çıkarmaz.

Kul hakkına azami ölçüde dikkat eder.

Yüce Yaratana sevgi, saygı duyar.

Fikri sapkınların ardına bilinçsizce takılmaz.

Kötü niyetliler tarafından kendini kullandırmaz.

İslam dini barış, esenlik, refah, huzur, mutluluk, rahatlık dinidir. Çatışma, kavga, dövüş, sataşma, savaşma istemez.

İslam dini hak ve hakikati; eğitim- öğretim, anlatım, bildirim, kültür, sanat yoluyla isteyene ulaştırır.