İnsanlıklı, insancıl, insaniyetli, iyi, güzel, dosdoğru, dürüst, yararlı, ideal insan olmanın yolu; ilim ve İslam dinini yaşamaktan geçer. İlim ve İslam dinini yaşayan, her türlü ideal fikir, düşünce, davranış, hareket, güzel ahlak, edep, hayâya sahip olur. Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, ilim, bilim, doğru bilgi, fazilet değerleri; kutsala saygı ile yaşar. İnsanlara sevgi, saygı duyar. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük değerlerine sahip olur. Milli, yerli, manevi, dini, ilmi, insani, evrensel fazilet değerlerini özümser, benimser, içselleştirir. Yaşam tarzı edinir. Ruhuna, genlerine işler.

“Allah cc. Kur’an- ı Kerim’in dörtte birini; bilgi, ilim, bilim, öğrenme eğitilme, araştırma, gözlemleme, gelişme, akıl erdirme, derinden düşünme gibi bilim türevine ayırmış. İlk emri: Oku! Olmuş. Ama okumazsın!

Derinden düşün, der; düşünmezsin.

Aklet, akıl erdir, der; akıl erdirmezsin.

Çalış, der, çalışmazsın.

Doğru, dürüst, adil, hakkaniyetli, hak, hukuk, edep, güzel ahlak, hayâ sahibi ol, der; olmazsın.

Sonrada ben eziliyorum, açım, yoksulum, acizim, çalışamıyorum, diye her hileyi, tembelliği, ağlamayı yaparsın. Sıkıntı, dert, hüzün içinde sızlanırsın. Beleşten, haybeden geçinmek için her türlü yalanı söylersin. Her türlü yalan, dolan, hile, hilekârlık, sahtekârlık yaparsın. Açgözlülük eder, zalimlik ve günah işlersin.”

İki dünyada kurtuluş; ilim, bilim, bilgi, irfan, teknik, teknoloji, güzel ahlaklı olmadadır. Bunun dışındakiler, iki dünyada hep kaybettirir. Kârı, yararı olmaz. Alın teri ve helal kazanç dışındakiler, helal rızık, nasip olmaz, olmamaktadır. Allah’ın dilediği, peygamberimizin istediği şekilde yaşantısı olmayanlar; iki dünyaları mahvetmektedir! Haramda, günahta, pislikte yarar olmaz. Fayda vermez.

 Kur’ân-i Kerim’i kılavuz, peygamberimizi önder, lider, rol model, örnek alarak; ideal, idealist hak mümin ve hakiki samimi bilge takva Müslüman olur. Her an kendini geliştirip, yükseltir. İlmi aşama, aşama öğrenir. İlmi aklına, beynine, genlerine, ruhuna sindirir. Fazilet değerlerini ruhuna nakşeder. Merhametli, şefkatli, müşfik, olgun hak mümin hakiki Müslüman olarak; ideal bir olgun mümin olur. Aklı, Zekayi dosdoğru bilgi ile İslam ile güzel ahlak ile kullanır.

Akli; zararlı, kötü, çirkin, bozuk, kokuşmuş niyet, duygu, düşünce ve örnek almalarla bozmaz. Şaşırtmaz. Sapıttırmaz. Azdırmaz. Hakk’ı, hakikati, haddi, hududu aşmaz. Hak yoldan, ilimden, bilimden, güzel ahlaktan sapıttırmaz. Allah cc. ve peygamberinin gösterdiği yolda ilerler ve yükselir. Zalim, sapık, sapkın, azgın, insanlık dışı yaratıkların yolunu asla benimsemez. Katiyen o fitne, fesat, nifak, kötü, çirkin, yalan, yanlış yola girmez. Kesinlikle günümüzün zalim, sapık Firavun, Nemrut, Haman, Karun, Ebu Cehil, katil, katliamcı sersemlerin eline düşmez. Onlarla birlik, beraberlik, yoldaş, yandaş olmaz.

Gidip de bozuk, sapkın, zalim, insanlık dışı ideolojilerin; komünizmin, faşizmin, kapitalizmin, liberal, feminist, LGBT ENSES sapkınlarının yanında yer almaz. Karl Marks’ın çocuğu, Darvin’in maymun torunu olmaz. Böyle aşağılık duruma düşmemek için; ilimle, bilimle, İslam dini ile kalbi, beyni, ruhu, genleri yoğurmak gerekmektedir.

Bütün bozuk felsefi akımlar ve batıl, küfür olan tüm ideolojiler sapkındır, sapıklıktır, bozuktur, yanlıştır, insanlık dışıdır. İnsanı batıla, küfre, sapıklığa sürüklemektedir! Tüm ideoloji sahipleri hak, hakikat, ilim, bilim, güzel ahlak, edep, hayâ, insanlık düşmanıdır. Kendi ülkesinin, milletinin kutsal değerlerine karşıdırlar. Vatan, millet, devlet, kutsalları yıkmak için ortak, birlikte insanlık dışı arsız mücadele ederler. Haksız, hukuksuz davranırlar. Her türlü arsızlığı, edepsizliği, ahlaksızlığı yaparlar, yapmaktadırlar, yapacaklardır. Zira bu akılsızlık; bozuk duygu, niyet, düşüncelerinden kaynaklanmaktadır. Sizlerde bu sapkınlıkta olanları gözlemleyin. Dinleyin, görün, öğrenin ve demokratik tepkinizi koyunuz, lütfen. “ Ama hiçbir zaman kendinize yapılmasını istemediğiniz bir davranışı, başkalarına asla yapayınız. Olgun, mükemmel insan gibi ideal davranınız.”

Müslüman’ın elinden, dilinden, kendinden başkaları zarar görmez. İyilik, hayır, yarar, güzellik, doğruluk, adalet görür. İslam dini bunu emrediyor. Kötülüğü reddediyor. İyiliği yaymayı istiyor.

İnsan akıl ve zekâsının, doğru, dürüst, iyi, güzel, yararlı işlemesi için; iyi, güzel, yararlı, doğru bilgiler yüklemek gerekir. “Akla ne yüklenirse, onu gösterir. Beyin bir kamera, fotoğraf makinesi gibidir. Neyi çeker, yüklerseniz, onu alırsınız.” “ Bilgisayara neyi yüklerseniz, onu veri olarak alırsınız.” “ Akıl, boş bir kâğıt gibidir. Ne yazarsanız, onu veri olarak alırsınız, görürsünüz.”

Aklı hangi nitelikte donatırsanız, onu sizlere gösterir. Bozuk fikir ve düşüncesizliklerle kötü işler!  İnsan aklı, doğru kılavuz olmadan; iyi, güzel, yararlı, hayırlı işler yapamaz. Yapamadığı görülmektedir, gözlenmektedir.

Allah cc. tüm varlıkları ve insanları yarattı. İnsanın sapmaması, sapıtmaması için güzel örnekler, kılavuzlar gönderdi. Nebi, Resul, Ülül –azam olan peygamberler gönderdi. Suhuf- Sayfalar, Kütüp= İlahi kitaplar gönderdi.

“İslam dininde tefekkür- derinden düşünmek vardır.” “ Düşünmek; bozuk fikri, batıldan hakka, hakikate çevirmektir.” Doğru düşünmesini beceren insan, Allah’ın varlığını, birliğini, büyüklüğünü, yaratıcı olduğunu gücünü, kudretini anlar ve kabul eder. Allah’a yönelir. Yaratılanlardan ders, ibret çıkararak, yaratanı bulur ve kabul ederek, itaat eder. Günlük karşılaştığı sıkıntıları, dertleri, sorunları öğrendiği ilim, bilim, teknik ile çözer. İslam dininin esaslarına göre davranarak, kendinin ve varlıkların rahat ve huzurunu sağlar. Aklı ilimle, bilimle, teknikle, teknoloji ile din ile iman ile birlikte kullanır. Kullanamasa, sapıtmış, azıtmış, sersem bir yaratık durumuna düşer. İyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, doğru ile yanlışı, hak ile batılı, yararlı ile zararlıyı, hak hukuk ile adiliği birbirinden ayıramaz.

“Bellek, hafıza, hartiks’e; doğru bilgiler yüklenmemiş ise; hep yanlış, kötülük yapar! Bilgisayara format atılırken; ilgisiz, kötü, berbat bir format atılırsa, o bilgisayardan verim alınamaz. Akılda böyledir. Akla kötü, çirkin, bozuk, batıl, küfür doldurulursa- yüklenirse; o akıl doğru, dürüst iş yapmaz. Yapmamaktadır.”

Başkalarının bozuk, pis, kirli, sapkın, sapık, yalan, yanlış düşüncelerine göre hareket edenden; hak yolun yolcusu olmaz. Olmamaktadır. Hiç de olmayacaktır. Hak her zaman var olacak. Bunun karşısında aklini yalan, yanlış, küfür, batıl ile dolduranlarda her zaman hak ve hakikate karşı olacaklardır. “Dünya ve ahirette her şey karşıtı- zıddı- tersi ile yaratılmıştır.” Yalan, yanlış bilgi edinenler, hep batılın, küfrün, zararlının, pisliğin, nefsin, şeytanın yanında yer almakta, alacaklardır. “En zeki olan kimse bile, eğer dini bilgi ile donanmamış ise, hak yolu dosdoğru yolu seçmesi zordur.” “Hakk’a yönelmesi çok zordur. Bunu insanlık tarihi boyunca gözlemliyor, biliyoruz. Bu tip insanların bile hakkı, batıldan ayırması, imanı küfürden ayırması, iyiyi, kötüden, kötülükten ayırması, güzeli çirkinden ayırması, yararlıyı zararlıdan ayırması mümkün olmamaktadır. Pisliğe, bok böceği gibi yapışmakta, oradan beslenmektedir.”

Akıl, Allah’ın verdiği en önemli, değerli nimettir, varlıktır. Aklın ilacı, enerjisi, verisi, hak hakikat olmalıdır. Aksi halde doğru işlemez. Akıl, kılavuzsuz, hakkı batıldan, küfürden ayıramamaktadır. Akıl, bozuk fikir ve düşüncelerle yararlı ile zararlıyı birbirinden ayıramamaktadır. Genellikle dini, imanı, maneviyatı, kutsal değerleri anlayamamaktadır. Hak ile batılı, iyi ile kötüyü ayırt edememekte, daha çok zararlının, kötünün, çirkinliğin, pisliğin yanında yer almaktadır. Bu durum tüm hak, hakikat düşüncesinden yoksun olanlar için böyledir. “İyiliğe sadece Allah’ın bildirdiği mesajlarla ulaşılabilmektedir.”

Allah cc. insanların aklı doğru kullanmaları için peygamberler görevlendirdi. İlahi mesajlar, kitaplar, emirler gönderdi. 104 İlahi kitap gönderdi. Peygamberlerin 25 tanesinin adı, Kur’ân’da bildirildi. Huzur ve mutluluğun sadece bu peygamberlere, İlahi iletilere uymakla sağlanabileceği bildirildi.

“İslam dini, akla önem, değer evren bir dindir. Aklı olanlar dinden sorumludur. Akılsız olanların dini sorumluluğu yoktur.”

 Akıl bir değerdir. Eğer ilimle, bilimle, din ile iman ile hareket ederse, doğru işler, çalışır, ölçer, tartar, değerlendirme yapar.

İlimsiz akıl, terazi taşı olmayan, ibresi, yazsısı bulunmayan tartı aletine veya uzunluk ölçer aletine benzer.

İslam nurdur- ışıktır, aydınlıktır. Karanlıkları aydınlığa dönüştür. Şafak gibi, ay gibi güneş gibi, ışık gibi karanlıkları yok eder. Aydınlık olmadan; göz, akıl işlevini doğru yapamaz.

Din işleri, akıl üzerine kurulamaz. Akıl, ibadetleri, cenneti, cehennemi, ibadeti, ahireti kılavuzsuz anlayamaz.

Akıl, öğretmensiz; cebir, geometri, fizik, kimya, biyoloji, tıp bilgilerini anlayamaz.

 Sapkın, sapık, azgın düşüncesi olandan; olgun, mükemmel, doğru, dürüst, iyi, güzel, yararlı insan olmaz. İman- inanç bozuksa, insan sapıktır. Fikir bozuksa, davranışlar berbattır. Hakkı hakikati inkâr varsa; o insan sapıktır, kâfirdir. İslam dinini inkâr etme varsa; müşriktir, münafıktır, ateisttir, gâvurdur. İslam olup da, Kur’an ve sünnete hakaret ediliyorsa, zındıktır. Sala, ezan, din, iman protesto ediliyorsa, yuhalanıyorsa, ıslık ve düdüklerle tepki veriliyorsa, ondan ancak zalim kâfir gâvur olur. Sütü, soyu, inancı, imanı temiz olanlar, böylesi pislikleri asla yapmaz. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık düşmanlığı yapmaz.

Hadis-i şerif: “ Cehennemden kurtulan fırka, benim ve sahabemin gittiği yolda gidenlerdir.”

Cahil cühela, sapkın, azgın, sersem, sapıtmış, batıl, küfür içinde olmamak için; niyette iyi, duyguda has, düşüncede doğru, eylem ve davranılışlarda dosdoğru ve gerçekçi olmalı. İlmin hikmeti, İslam dininin alâmetifarikası ile hareket etmeli. Sözde, eylemde İlahi emirlere uymalı. Sözde, davranışta, Allah’ın Emirlerine uygun yaşamalı. İlim ile amel etmeli. İlmi, dini, doğa, teknik kısımlarını doğru bilip, yaşamalı. Dinin hikmetine, varlığın özüne ulaşmalı. Anlayışta dosdoğru olmalı. Sonuçları iyi, güzel, yararlı olan iş, işlem yapmalı. Siyasette, yaşamın her dalında isabetli, istikametli tavır sergilemeli. Allah’ın ve peygamberinin ahlakı ile ahlaklanmalı. Allah’ın emir ve yasaklarını tefekkür etmeli. “Allah’a, Allah’ın istediği, peygamberimizin yaptığı şekilde ibadet, itaat, fıkıh, zikir, tövbe, şükür, hamt etmeli.” Vesveseye, kuruntuya düşmemeli. Sapıklara uymamalı. Katillerle hiçbir bağlantı olmamalı. Ruhu Allah’a bağlamalı. İmanda şüphe, zayıflık, bozukluk olmamalı. Hikmet sahibi olmalı. Dinde ve dünya işlerinde kurtuluşa ermeli. Dinin içeriğini bilip, önemle, dikkatle yaşamalı. “Hikmetin başı, Allah cc. sevgisi, Allah cc. kokusudur. Allah cc. korkusu mümini Allah’a daha da yaklaştırır.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ Hikmetin başı Allah kokusudur.”

Şunu unutmayalım: “Allah’ı ve peygamberini tanımayandan, hiçbir değer, önem, doğru, gerçek, hakikat, doğru çıkmaz. Bir iki söz doğru söyleyebilirse de, ardından söylediği doğruyu berbat eder.

Dün, 15 Mart 2019 Cuma günü idi. Yeni Zelanda’da bir tanesi kadın, üç tanesi hayvan türü erkek, bir şehirde iki camiye eşzamanlı silahlı ve bombalı saldırıda bulundular. Saldırgan katiller yakalandı. Zaten saldırı anını sosyal medyada canlı yayınladılar. 49 mümin şehit oldu. 48 Müslüman gazi oldu.

Bu olayda İstanbul, Avrupa’daki Müslümanlar, Müslümanların lideri diye söyledikleri, Recep Tayip Erdoğan da hedef alındı. Saldırganlar, Hıristiyan propagandası da yaptılar. Dünyanın liderleri kınadı, lanetledi. Bizdeki CHP Genel Başkanı şöyle açıklama yaptı: “ Terör İslam dünyasından kaynaklandı. İslam dünyası kendini sorgulamalıdır.” Oysa terörist Avustralyalı 28 yaşındaki bir ırkçı Hıristiyan’dı.

Bir gün öncede İstanbul, Beylikdüzü Belediyesi Meclis üyeleri toplanmıştı. Orada CHP’li üye: “ İlçemizde 5 ayrı camiden merkezi sistemle ezan okunuyor. Ezan ta Mudanya’da duyuluyor! Ezanı bu Müslümanlar o kadar çok seviyorsa, evlerinde kasetten dinlesinler!” Bunlar,  o katil gâvurdan daha ileri gidip, din- iman, Müslüman düşmanlığı yapmaktır.

Bugün ülkemizin Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, olay nedeni ile Yeni Zelanda’ya gidiyor. 3 Türk vatandaşı da yaralanmıştır. Hepsine Rabbim olan Yüce Allah’ımdan rahmet diliyorum. 13 tanesi ağır yaralıdır. Allah’ımdan şifa diliyorum.

ABD Devlet Başkanı Trump, camii baskınını terör olayı diye nitelendirmedi. Hıristiyan dünyasından, Vatikan’dan, İngiltere’den terör nitelemesi yapılmadı. Sadece Fransa medyası terör dedi. Zira Fransa 18 haftadan beri Sarı Yeleklilerin şiddeti, terörü altındadır. Oysa kendileri bir zarar gördüğünde, tüm dünya lanetlenmiş zalimler olarak bir araya gelip, protesto ederler. Bugün Londra’da da camii önünde bekleyen üç mümine çekiçlerle, sopalarla saldırdılar. Zalimler için yaşasın cehennem! Kahrolsun gâvur zalimler, sapıklar!

İmanlı, İslam yaşantısı olmayandan, hayır ve güzellik gelmez. Bir iyilik yaparsa, size sokulmak, sokmak için olur. Aldanmamak gerekir. İmanlı olan kişi İslam dinini yaşamalı. Peygamberimiz gibi İslam dinini yaşamalı. Güvenilir insan olmalı. Güven duyulan insan olmalı. Bağışlama, af, hoşgörülü olmalı. Şefkatli, müşfik, merhametli olmalı. Hiç kimseye haksızlık, zalimlik, zulüm asla yapmamalı. Dosdoğru ve adil olmalı. Alçak gönüllü, ağırbaşlı, cesaretli, ilimli, bilimli, teknik sahibi olmalı. Anlayışlı, yumuşak huylu, kul hakkına dikkat eden olmalı. Cömert, mert, nazik, nezaketli, temiz, saygın, saygılı olmalı. Her alanda güzel davranmalı. “İtidalli- vasat, orta olan dosdoğru yolda olmalı. Duygu, niyet, düşünce ve eylemlerde en ideal olan olmalı.”

Peygamberimiz: “ En hayırlınız, ahlakı en güzel olanınızdır.”

                Hadisi şerif: “ Müminler arasında imanca en olgun olanı, ahlakça en güzel alanıdır. En hayırlı olanınız da, ailesine hayırlı olandır.”

                Müslüman olunuz. Müslüman olarak inancınız sağlam ve sağlıklı olsun. Ahlakınız, İslam ahlakı olsun. İbadetiniz, peygamberimizin ibadetleri gibi hakça olsun. Siyasetiniz, Kur’ân ve sünnete uygun olsun. İlimle, takva ile vera ile irfan ile din ile iman ile yaşantınız olsun.

                ( Lütfen aklınızı sağlam ve sağlıklı tutunuz. Aldanıp, kanmayınız. Herhangi bir rahatsızlığınız olursa, hemen tedaviye başlayınız. Doktorunuzun istediği şekilde iyileşme sürdürünüz. Psikolojiniz iyi olsun. Gerektiğinde etkili tedavi olunuz. Ben, çevremde psikolojisi bozuk insanları görüyorum. Tedavi yeterli olmadıklarından, deliriyorlar! Psikoterapi görmek gerekir. Akıl hastalığı varsa tedavi edilmeli. Tanı- teşhis doğru koyulup, etkili iyileşme sağlanmalı. Olayı şizofreni boyutuna götürmemeli. Manik depresif bozukluk aşamasına gelmemeli. Depresif bozukluk olursa, bağımlılık yapan madde hiç kullanmamalı. Bağımlılık yapan maddeler akli bozar, intihara sürükler. Psikolojik bozukluğu artırır. Tedaviyi engeller. Akıl hastalarının yaşadığı çevre medeni olmalı. Kısıtlama, aşağılama, alay etme, hor- hakir görme yapılmamalı. Bugün cehalet içindeki toplum, akıl hastalarını çok daha kötü duruma götürmektedir. Bilinçdışı hareket eder duruma getirmemeli. Cinnet getirme durumuna, kin, nefret hali oluşma durumuna getirmemeli. Ben, ülkemde cinnet geçirip, 10 - 11 kişiyi, daha çok da yakın akrabalarını katleden, insanları çok haberlerde gördüm!

                İlaçlı tedavi, psikoterapi iyileştirme tedavisi almalı. Hastalıklı ailelerden evlenmemeli. Hastalıkların bir kısmı da genetiktir. Bir hastalık genler aracılılığı ile 7 nesil- kuşak taşınabilir. Şizofren anne ve ya babanın çocukları ile akraba olmamalı.  Sakat- engelli ailelerle akraba olmamalı. Ağır düzensiz kişilerle arkadaş, dost olmamalı. Ahmaklarla dost, arkadaş olmamalı. Akıl zafiyeti olanlar, daha çok yakın olanlara çok büyük zararlar vermektedir. Sorunlu, kaygılı, depresyonlu insanlardan uzak durmalı. Benliği, şahsiyeti bozuk insanlara mesafeli durmalı. Onlara hoşlanmayacağı söz söylememeli. Tavır almamalı.

                Bu hafta yine bir manyak olay oldu! İki kardeşini miras davası yüzünden katledip, 15 yıl cezaevinde kalan kişi; cezaevinden çıktığında; İstanbul’da iki öz oğlunu, iki kardeşini, eşini daha katletti! İki kardeşini daha katletmeden, polis yakaladı.

                Bu tip insanlarda akıl, sağduyu, mantık, makul düşünme, doğru iş yapma yeteneği kalmamış. Doğru bilgi, bilinç, güzel ve iyiyi tercih etme, özgür doğru irade, güzel insani ilişki, insani insan eden değerler kalmamış. “Demek ki, cezaevlerinde de iyileştirme yapılmamış.” İnsanlıklı insan olmak kolay değildir. Doğru, dürüst, iyi, güzel öğretim ve eğitim işidir. İnsanları doğru eğitip, öğrenim göstermeliyiz.

                Bağımlılık yapan madde asla kullanmamalı. Bağımlılık yapan maddeler, akli, zekâyı, ahlakı, edebi, hayâyı, iyi insan olmayı bozar. Bireye, ailesine rahat vermez. Hayatı çekilmez yapar. İnsanı hasta yapar. Manyak, aptal, serseri, sersem yapar. İç organları bozar. Eğitim- öğretimi haşat eder. Aile yapısını, toplum yapısını bozar. İnsan saygınlığını yitirir. Verimliliğini, kalitesini, kaybeder. Bağımlı olanın kendi beyni, zekâsı bozulduğu gibi sağlıklı kuşaklar doğuramaz, yapamaz. Hastalıklı bir vücuda sahip olur. Nöronlar- sinir hücreleri bozulur. Vücut organlar eşgüdümlü çalışamaz. İnsan daha kötü alışkanlık edinmeye başlar. Vücut sistemi çökmeye, hasta olmaya başlar. Öyle ki, delirir! Akıl hastanesine yatmaya başlar. Yüzden fazla bağımlılık yapan madde vardır.

Ben, Kaymakamlık bünyesinde, bağımlılık yapan maddelerle, alışkanlıklarla mücadele yapma, konferans verme çalışmalarına katılmıştım. Ama okul öğrencilerinin, liselilerin pek de işin önemini, zararını kavrama yapmadıklarına tanık oldum.

                İnsan bağımlılık yapan maddelerle bağımlı hale gelmesi farklı evrelerde olmaktadır. Aşır bağımlı olanların tedavisi bile zor olmaktadır. Yaşam tarzları değişmektedir. Davranışlarında riskler oluşmaktadır. Doğru, isabetli düşünememektedir. Alkol alanlar, doğru karar verememektedir. Ülkemizde 17 milyon alkol alan kişi vardır. Erkekler % 50’den fazla sigara içerken, sigaraya sınırlandırma gelince, kadınlarda içme oranı arttı. Hastalıklarda böylece kadınlarda çoğaldı.

                Bağımlı olanlar iş hayatında doğru, dürüst, verimli, güvenilir olamazlar.  Bağımlı olanlar mutlaka tedavi olmalı. Kararlılıkla madde ile mücadele vermeli. “Amatemler, bağımlı olanları ücretsiz tedavi etmekte ama bu tedavi yarım yılı aşmaktadır. Birçoğu da tedavi sonrası yine pisliğe bulaşmaktadır. En iyisi bağımlılık yapan madde kullanmaktan uzak kalmaktır.”

                Bağımlık yapan madde ve kötü alışkanlıklar bireyi, aileyi, toplumu, devleti, manevi değerleri yok eder. Ahlakı çöküntü yaşatır. Sorumluluğu yok eder. Arkadaşlara zarar verir. Vücudu zehirli maddelerle hastalandırır. Sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel ve çok çeşitli yönde zarar verir. Tehlikeli durum alır. Eğitimi- öğretimi, ahlakı, terbiyeyi mahveder. Devlete karşı, millete karşı suç işletir. Din iman tanıtmaz. Her türlü bağımlılık zararlıdır. İşleri bilgi ve bilinçle yapmalı. Bağımlılık yapan madde beyin damarlarını tahrif eder. Her türlü kötülüğe iter. Sadece sigara 26 çeşit kansere yol açar. İç organlarımıza ve iskeletimize kadar bağımlılık yapan maddeler zarar veriyor. Kemin erimesi yapar. Güçsüz, kuvvetsiz eder.

                Sigara içen alkol de alır. Alkol alan uyuşturucu de kullanır. Ardından şans oyunları ve kumar gelir. Bunların hepsi bağımlılık hastalığına- sendromuna düşürür. Alkol zehirlenmesi, uyuşturucu zehirlenmesi de yapar. Bu bağımlık yapan maddeler konusunda kitaplar, dergiler okumalı. Konferanslar dinlemeli. Ben, bağımlılık yapan madde kullanmama rağmen onlarca kitap okumuşum. Hiçbir konuda bağımlılığımda elhamdülillah yoktur.

                Yüzlerce zararlı madde vardır. Adlarını, yazım uzun olmasın, diye yazmıyorum. Zaten bu konuda yazılarım oldu. Bağımlılıklar konusunda Karamürsel Alp Anadolu Lisesi öğrencilerine konferans vermiştim. Bugün daha çok terör örgütleri, mafya bağımlık yapan maddeleri satıyor. Ama ülkeler arasında bir yok etme savaşı olarak sürdürülmektedir. Bir soğuk savaştır.

                Bendeniz, sigara, alkol içen kişilere bırakmaları için sözlü yardım etmeye çalışıyorum. Yanında olan tanıdık öğretmenler işe giriyor. Diyor ki: “ O, sigarayı bırakamaz. Ben biliyorum, bırakamaz!”  Oysa bu öğretmen hiç sosyoloji, psikoloji, eğitim bilimlerinden haberi yok! Davranış bilimlerinden habersiz! Salakça ve moral bozucu, umut kırıcı, kötülüğü yaşatıcı konuşuyor. İnsan, psikolojik, moral olarak güven verici olmalı. Ümit kırmamalı. Alkolizm ve iyileşmek için çaba, istek, gayret gerekir. Terapi etmek gerekir. Evreler halinde yardımcı olmak lazımdır. Bağımlılık içinde olan kişi her yönü ile hastadır. Kendi kendini iyileştiremez. Yardımcı olmalı. Erkenden iyileşme sağlanmalı. Alkolik ailede çocuklar daha çok alkolik olur. Alkolik ailede çiftler- eşler alkolik olma olasılığı daha fazladır. Alkolizm aileyi mahveder, perişan eder, yıkar!

                Bağımlılık yapan maddelerden kurtulma için iyileştirme terapilerine gereksinim vardır. Bilerek, güven vererek, uzman ekipler tarafından tedavi edilmeli. Kademeli bir iyileştirme çalışması yapılmalı. Psikodinamik tedaviler yapılmalı. Tıbbı tedaviler uygulanmalı. Panik bozukluğu giderilmeli. Bilişsel davranış yolu izlenmeli. Panik bozukluk, sosyal fobi, farklı bozukluklar, yaygın anksiyete bozukluk giderilmeli. İçsel ve dışsal stres giderilmeli. Algılar iyileştirilmeli. Sigara- tütün, alkol, içki, esrar, eroin, her türlü bağımlılık yapan madde, aklı gideren maddelere karşı eğitim ve terapi yapılmalı. Maddi, manevi, psikolojik eğitim, öğretim, tedavi yapılmalı. Günah, sevap, iyi, kötü kavramları ruha yerleştirilmeli.)