Dinimiz İslam’ın özü haktır, hakikattir ve birdir. Özü, sözü samimiyettir. İslam dininin niyeti, duyguları, düşünceleri, davranışları;
haktır, hakikattir, doğrudur, gerçektir, adalettir, güzel ahlaktır, hakkaniyettir, edeptir, adaptır, hayâdır, Allah sevgisidir.
İslam dinin imanı ve İslam yaşantısı samimiyettir. Samimiyetsiz yapılan ibadetler, davranışlar Allah cc. Katında makbul olmaz, geçerli kabul edilmez. İyiliği, ibadetleri anlamlı kılan, samimiyettir.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Din samimiyettir.”
Müslümanlıkta; doğru sözlü, dürüst, hak ve hakikat ehli olmak esastır. Kur’ân ve sünnete uygun yaşamak, asıl olan esastır.
Müslüman samimi olandır. Müslüman güven verendir. Müslüman güvenilen insandır. Müslüman aldatmayan ve aldatılmayan kişidir. Binlerce sıfatı, özelliği, niteliği vardır. Sapkın sapıklara, zalim kâfirlere zerre miktarı benzemez, benzememeli.
İyi bir Müslüman olmak için; iyi bir anne ve babadan, dede ve nineden dünyaya gelip, hakça eğitim- öğretim almalı.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Hiçbir anne ve baba, çocuğuna güzle terbiyeden- güzel ahlaktan başka hayırlı bir miras bırakamaz.”
Çocukları pedagojik yol ve yöntemle; dini ve bilimsel olarak en güzel şekilde yetiştirmeli.
Müslüman kişi sadece ve ancak âlemlerin Yüce Rabbi olan Allah’a teslim olmalıdır. Sapık sapkınlara, zalim kaçıklara teslim olmamalı. Onların kontrolüne girmemeli. Allah’ın hoşuna gitmeyen davranışları yapmak; zalimliktir, kâfirliktir, gâvurluktur.
Bir Müslüman haram, günah işleyemez. Haram mal, eşya, araç- gereç üretemez. Bunları üretenlere kendi malını kiraya veremez. Haramdan kazanç elde etmeye çalışamaz.
Allah cc. Maide suresi 5/2. Ayette mealen buyuruyor: “ İyilik ve takvada yardımlaşın. Günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.”
Nisa suresi 4/85. Ayetin meali: “ Kim iyi bir işe aracılık yaparsa, onunda, o işten nasibi- sevabı vardır. Kim kötü bir iş de aracılık ederse, onunda günahtan nasibi- sorumluluğu vardır.”
Her olumsuzluğun, yaramazlığın, kötülüğün temelinde; ahlaksızlık, edepsizlik, arsızlık, utanmazlık, hainlik, dinsizlik, imansızlık vardır. Bu durumu yok etmeden, olumsuzlukların üstesinden gelinemez. Gelinememektedir!
Günümüzün pasif- edilgen, uyuşuk, pısırık, bilgisiz, bilinçsiz Müslümanları günümüzde sadece sözlü- sözel dua etmektedir. Bunu 100 yaşındaki dedeler, ninelerde yapmaktadır. Oysa sözlü duadan binlerce kez fiili- eylemli duadır. İstediği her şeyi sadece sözlü dua ile istemez. Filli dua da yapar. İsteklerinin gerçekleşmesi için var gücü ile çalışır. Gayret eder, azmeder. Bireysel ve kurumsal olarak çalışır.
Allah cc. Bana verir, deyip; yatmamak, uyuşuk, tembel şekilde beklememek gerekir.
İslam dini hakkıyla çalışmayı, gayret etmeyi, bilinçli çalışmayı emreder. Fiili dua edilmesini emreder.
Bir öğrenci derslerine çalışmadan sınava girerse, buna da sözlü dua ederse, böyle bir dua geçerli olmaz. Fiili dua gerekir. Yanı dersine pedagojik olarak, metotlu, düzenli çalışması gerekir. Bu her meslek için benzerdir. Çalışmak esastır. Müslüman ise helalinden çalışır ve kazanır. Helal rızık istemeli ve bunun için azimle çalışmalı.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Hiç kimse el emeğinin karşılığından daha hayırlısını yememiştir…”
Ama İslam dini, helal, haram hassasiyeti olmayanlar buna dikkat etmez, uymaz, hassasiyetle davranmazlar. Her işi dinsel ve bilimsel olarak yapmalı ki, hayırlı, iyi, güzel olsun.
İman etmek, İslam olmak; salih- iyi amel ve güzel ahlaklı olmayı gerektirir. İman ve İslam olmayanların; iyi, güzel, doğru, dürüst, yararlı olmaları mümkün değildir. Bu tipler ülkemize de çok büyük zararlar vermektedirler. Ülkemizi çalarak, hırsızlık yaparak, terör yaparak, haram ve suçlar işleyerek, geri bırakanlarda, bu zararlı ögelerdir.
Allah cc. Taha suresi 20/75. Ayette mealen buyuruyor: “ Dünya ve ahirete yararlı işler yapmış bir mümin olarak, Allah’ın huzuruna çıkan kimseler için üstün dereceler vardır.”
A’raf suresi 7/11. Ayetin meali: “ Ey Âdemoğulları! Her namaz kılacağınızda, güzelce giyinin. Yiyin, için fakat savurganlık etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.”
Tüm insanlığa sesleniyorum ve Hakk’a, hakikate, İslam dinine, Müslümanlığa davet ediyor, çağırıyorum.
İslam, Müslümanlık düşmanlığı yapanların; doğru, dürüst, hakkaniyetli, adaletli, sevimli olması mümkün değildir. İslam düşmanları zalimdir. Zalimler her haramı, günahı, suçu işlerler. İşlemekte de bir mahsur, özür görmemektedirler. Bunlar yapabildiği her türlü kötülüğü yapmaktadırlar. Devlet bunlarla başa çıkmakta zorluk yaşamaktadır.
Devletime, milletime düşen görev; bilgili, bilinçli, samimi, dindar, takva Müslümanlar yetiştirmektir. İdeolojik sapkınlıkların hepsi; insan ruhunu, genlerini, DNA, ahlakını bozar, insanlıktan çıkarır. Bugün İslamsız devlet, millet yönetimleri; cehennem saçmaktadır. Devlet, millet, belediyeler soyulup, çürümüş soğana çevrilmektedir. Bundan kurtulmanın tek yolu; insan ruhuna milli, manevi, dini, ahlakı değerleri benimsetmek, özümsetmek, içselleştirmektir. Bundan başka kurtuluş yolu yoktur.