En’am suresi 6/ 155. Ayet: “ Bu ( Kur’ân) da bizim indirdiğimiz bereket kaynağı bir kitaptır. Artık ona uyun ve Allah’a gelmekten sakının ki, size merhamet edilsin.”
Nisa suresi 135. Ayetin meali: “ Ey iman edenler! Kendinize veya anne veya babanıza ve de akrabalarınıza karşıda olsa, adaletten asla ayrılmayın. Allah için tanıklık eden kimseler olun.”
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Kabir, insan için ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur!”
A’la suresi 87/16 -17. Ayet: “ Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa ahiret daha hayırlı ve süreklidir.”
Hadis-i şerif: “ … Bir de Allah’a inanan ve peygamberleri kabul eden insanlar, cennetin derecelerine sahip olurlar.”
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ … Mümin önce devesini bağlar. Sonra tevekkül eder.”
Bakara suresi 186. Ayetin meali: “ Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helal ve temiz olanlarından yiyin; şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü şeytan apaçık düşmanınızdır.”
Değerli can dost kardeşlerim. İnsan beşerdir. Şaşar, şaşabilir. Bu doğasına uygun bir durumdur. Ama bizler Allah’ın dinine uygun hareket etmeli, yaşamalıyız. Bir yanlış, hata, suç yaptığımızda, hemen pişmanlık duyup, pişmanlık duymalıyız. Tevbe etmeliyiz. Tövbeyi hemen her gün yapmalıyız. Günahlarımıza kefaret olması için; iyilik, sevap, iyilikle hizmet yapmalıyız.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Bir Müslüman günah işler. Sonrada kalkar, güzelce abdest alır. İki rekât namaz kılar; Allah’tan bağışlanma dilerse, Allah cc. Onu bağışlar.”
İnsanın, dünyada yaşaması için helal, sağlıklı gıda, besin, su gibi yiyecekleri alması gerekir. Atalarımız; “ can boğazdan gelir veya can boğazdan geçer, “ diye söylemişlerdir. İnsan, sağlıklı, helal, yeterince, dengeli, ölçülü gıda, besin, su almak zorundadır. Sağlıklı ve dengeli beslenmeli. Yeterli, sağlıklı, dengeli demek; her helal besinden, yeterince almak, yemek demektir. Tıka basa yememek gerektiği gibi yetersiz, dengesiz, ölçüsüz de yemek gerekir. İslam dini; ölçü, denge, dosdoğru ve orta olmayı tercih eder. Aşırılık, gerilik istemez. Helal ve temiz yiyecekler yememizi, israf- savurganlık yapmamamızı, Yüce Allah cc. Bizlere buyuruyor.
Allah cc. Aşırılıktan, gerilikten kaçınmamızı, uzak durmamızı, haddi aşmamamızı emrediyor. Bunlar vücudumuzun gıdasıdır. Bir de ruhumuzun gıdası vardır. Bunlar İslam dininde farz, sünnet olan ibadetleri samimiyetle, olması gereken gibi yapmasıdır. Bunlar zikirdir. Tevhittir. Namazdır. Ramazan ayı orucu tutmaktır. Hac yapmaktır. Zekât vermektir. İyilik, hizmet yapmaktır. İslam dinini yaşamaktır.
Yeterli, dengeli, helal, sağlıklı beslenirken, harekette, sporda düzenli yapmak gerekir. Etkin, aktif olmalı. Pasif, edilgen, uyuşuk, hareketsiz asla olmamalı. Kaslar güçlü, beden esnek ve hareketli olmalı. Vücudumuzun uygun olduğu sporu profesyonel olmasa da, amatörce mutlaka yapmalı. Hareketsiz, kaslar zayıf, güçsüz, kuvvetsiz, uyuşuk, pısırık kalmamalı. Spor yapmak dinimizde sünnettir. Kaslar zayıflarsa, ölüm yaklaşıyor, demektir. Hareketsiz vücutta kalp, damar, sindirim, solunum sistemi sağlıklı olmaz, olmamaktadır.
Bir insan en güzel, iyi, yeterli şekilde eğitime- öğretime, beceriye, yeteneğe, deneyime sahip olması gerekir. Hem ekmeğini kazanmalı. Hem başkalarına hizmet, iyilik, yardım etmeli. Başarılı olacak şekilde kendini yetiştirmeli. Öncelikle sağlıklı, eğitimli ve başarılı olması gerekir. Sağlıklı insanlardan sağlıklı insanlar doğar. Sağlıksız insanlardan, sağlıksız insan doğması olasılığı yüksektir. Genler, DNA, proteinler sağlıksız ise, 7 nesil- kuşakta etkisini gösterir. Bunun için sağlıklı olmalıyız. Hastalıklarımızı en iyi şekilde iyileştirmeliyiz. En iyi şekilde tedavi olmalıyız. Sağlığa zararlı olan sigara, içki- alkol, bağımlılık yapan zararlı madde, sağlıksız ve haram gıda asla kullanmamalıyız. Bunlar genlerimizi, DNA, proteinlerimizi bozar. Sakat, engelli, geri zekâlı, bozuk yapıda nesiller- kuşaklar oluşmasına neden olur. Bugün bunu çokça görmekteyiz. Oysa Allah cc. İnsanı en güzel şekilde yaratmış. İnsan ise akılsızlığı ile hem kendini hem çevreyi, doğayı, dünyayı bozmaktadır. Artık iklimleri bile 200 yılda bozdu. Dünya yaşanılmaz durum almaktadır.
İnsan, hak din İslam’da sebat etmeyi, İslam ve bilim ile akıllıca yaşamayı, doğruluk ve dürüstlükten ayrılmamayı hedeflemeli. Adil olmalı. Hakk’a ibadeti peygamberimiz sas. Gibi yapmalı. Bilime harfiyen uymalı. Batıldan, küfürden, eğrilikten, yalandan, yanlıştan uzak kalmalı.
Âlemlerin Rabbi yüce Allah’ın haram- yasak kıldığı her şey maddi, manevi anlamda zararlıdır. Bugün bireyler, yöneticiler buna dikkat etmediği için doğru, dürüst, adil, iyi, güzel, yeterli başarılı olamamaktadırlar. Başarılı olan, sevilen lider bunun için pek görülmez. Her kötülük toplumda ve devlette bunun için yer bulmaktadır. İslam dinine ve bilimin fazilet değerlerine uyularak; iş, işlem, görev yapılsa, herkes huzurlu, mutlu, rahat olur.
Müslüman, İslam dininden başka; felsefi, ideolojik görüş taşımamalı. Felsefi, beşeri inanç, inanışta bulunmamalı. Bu durum, sapık sapkın olmasına ve İslam ve de Müslüman düşmanlığı yapmasına neden olur. Batıl, hurafe inanç ve inanış taşımamalı. İslam dinine sonradan sokulan, aslında İslam dininde olmayan; söz, eylem ve davranışlara hurafe denilmektedir. Bunlar batıl inançlardır. İslam dinine uygun düşünce sahibi olmalı. İslam dini; arı - duru ilahi bir dindir. Beşeri düşünceyi İslam dini diye almamalı.
Müslüman en çok âlemlerin Rabbi yüce Allah’ı ve peygamberi Hazreti Muhammed’i sever, sevmelidir. Aksi halde Müslüman olamaz. Din olarak da İslam dinini, kitap olarak Kur’ân’ı Kerim’i sevmelidir. Aksi halde mümin ve Müslüman olamaz. İki dünyasını perişan eder! Bugün bunu böyle yapamayan milyonlarca sözde Müslüman vardır!
Yüce Allah’ı, peygamberlerini, İslam dinini, Kur’ân’ı sevmek; imanın şartlarındandır. Sevmeyen asla Müslüman olamaz. Bugün bu durmaları bilmeyen, milyonlarca Müslüman vardır. İdeolojiye, sapkın felsefi görüşe köle olmuştur! İmanın şartlarına harfiyen, eksiksiz uymak farzdır. Şüphe, eksiklik kabul etmez.
Müslüman olarak; muhakkak, mutlaka, ilim irfan hikmet, irşat hidayet doğruluk dürüstlük adalet güzel ahlak edep hayâ bilim fazilet değeri sahibi olmalıyız. İslam dininden ve bilimden bir cm. ayrıldığımızda; yalana, yanlışa, hataya, küfre, batıla düşeceğimizi asla unutmamalıyız. İslam ve bilim fazilet değerlerinden ayrıldığımızda, başarılı olamayız. Hâk ve halk bizleri sevmez. Bunun için bilgili, bilinçli güzel, iyi, samimi, bilinçli Müslüman olmalıyız. Hem Allah’ın ilim sıfatından, âlim sıfatından olan İslam dinini hem de bilimi hakkıyla öğrenip, yaşam tarzı yapmalıyız. Bu durum bizlerin iki âlemde kurtuluşa ermemize sebep olur. Bunu da asla unutmamalıyız. Allah’ın dinine ve bilimine sımsıkı sarılmalıyız ki, kurtuluşa erelim. Başka çıkar yol asla, kesinlikle, katiyen yoktur. Bu da böyle bilinmelidir.