Al-i İmran Suresi 104. Ayet meali: “ Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.”

Al-i İmran Suresi 104. Ayet meali: “ Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.”

Buharı ve Müslim Hadisi şerifi: “ Ölen kişiyi mezara kadar üç şey takıp eder. İkisi geri döner. Biri ise onunla kalır. Ailesi, malı ve ameli- ibadetleri onu takıp eder. Ailesi ve malı geri döner. Ameli ise onunla beraber kalır.”

İslam dini, emanete odaklı bir güzel ahlak inşa eder. Allah cc. Yarattığı her varlığı insanlara emanet etti. Çünkü en akıllı, zeki, düşünebilen, yapabilen, koruyan, ortak güç birliği yapabilen, güven veren, korku ve endişeleri yok edebilen, sadece insandır. En güzel, onurlu, pek çok sıfatlı olarak insan yaratılmıştır. Kur’ân ’da “emin” kökünden türeyen sözcük bulunmaktadır. İnsan; emin, güvenilir, korku ve endişe vermeyen olmalıdır. Bunun içinde samimi, bilge, bilinçli gerçek Müslüman olmalı. Başka türlü emin- güvenilir olmaz, olmamaktadır. İslam imanı ve ibadeti olmayan kişiden, iyi işler- amel-i salih yapan insan olmaz.

İnsan, akıllı, akıl sahibi, zeki, hasletli, yetenekli, becerikli, irade sahibi, düşünen, düşündüğünü yapabilen üstün özellikli harika varlıktır. Her insan ve varlık; farklı sıfatlara ve fiziki yapıya sahiptir. Bunun içindir ki, alemlerin Rabbi Yüce Allah cc., yarattığı varlıkları, değerleri; insanlara emanet etmiştir. Emanete hainlik eden, ihanet eden kişi bunun hesabını çok ağır, zor bir şekilde verir.

Allah cc. İnsanlara ödev, görev, yükümlülük, sorumluluklar yüklemiştir.

Kıyame Suresi 36. Ayette mealen şöyle buyurmaktadır: “ İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?”

Bakara Suresi 30. Ayetinde de mealen şöyle buyuruyor: “ Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım,” diyerek de; yeryüzü emanetlerini zımnen- dolaylı olarak insana vereceğini söylemektedir.

Emanet ahlakı; İslam dininde çok önemli bir husustur. İnsan, kendine emanettir.

İnsana, çocukları, eşi, anne ve babası, akrabaları, komşuları, diğer insanlar, hayvanlar, bitkiler, doğadaki yaratılmışlar emanet olarak verilmiştir. Koruma ve gözetmeyle yükümlüdür. Vatan, millet, devlet, bayrak, özgürlük, bağımsızlık, İslam değerleri de insana emanet olarak verilmiştir. Anne ve babaya da, çocukları emanettir. İnsanlara; çocuklar, kadınlar, yetimler, hayvanlar, canlı ve cansız tüm varlıklar birer emanettir. Ekosistemin tamamı insanlara emanet olarak verilmiştir.

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Hiçbir kişi yoktur ki, bir serçeyi veya bir canlıyı haksız yere öldürüşün de, Yüce Allah ona bunun hesabını sormasın.”

Yine peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Merhamet edene, Allah da merhamet eder. Siz yerdekilere merhamet edin ki, Allah da size merhamet etsin.”

Yine peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Her canlı varlığa iyilik, sevap kazanma yolunda bir fırsattır.”

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Hiçbir anne ve baba, evladına güzel terbiyeden daha üstün bir hediye- armağan veremez.”

Çocuklar; anne ve babaya- ebeveyne birer emanettir. Emanet hayatın her alanını kuşatmaktadır. Emanetlere ihanet eden, hainlik eden; haindir. Hainden dost, can, kardeş olmaz. Her mümin emanete sahip çıkmalı. Emanete ihanet etmemelidir.

Dünyevileşmemeli! Seküler, laik, ideolojik saplantılı, cinsel sapkınlıkta, felsefi sapıklık, İslam dışı görüş, akıl ve bilim dışı saçmalıkta olmamalı. Batıl inanç taşımamalı. Bugün İslam dışı yüzlerce görüş, düşünce- fikir, felsefi görüş sapkınlıktadır. Hala üretilip, toplumlara sunulmaktadır. Sekülerizm bir dünyevileşmedir. İnsanların dinden ve kutsal olan inançlardan koparılması için her türlü sapkın, bozuk düşünsel etkinlik yapılmaktadır. Allah’a ve Allah’ın dinine karşı bir savaş açmışlardır. Batı dünyası batıldır. Dine karşı amansız savaş vermektedir. Her türlü şer, kötü, batıl saçmalıkları, safsataları; din düşmanlığı yaparak halka sunmaktadır. Hem de İslam dinini yasaklayarak, bunları yapmaktadırlar.

Allah cc. İbrahim Suresi 3. Ayette mealen buyuruyor: “ Onlar dünya hayatını ahirete tercih eden, Allah yolundan alıkoyan, onu eğri göstermek isteyenlerdir. İşte onlar derin bir sapkınlık içindedirler.”

Dünyevileşme, tevhit düşüncesini, İslam dinini, insan onurunu reddeder. İnsanlara modernliği, sapkınlığı onur diye, güzel diye, iyi diye, doğru diye sunmaktadırlar. Oysa Kur’ân, peygamber sas. Olmadan hiçbir insan onuruna uygun söz, yazı, davranış olmaz, olmamaktadır, olmayacaklar.

Kur’ân’ın temel hedefi; insanın aklına ışık tutmak, aklına yol göstermek, ruha zarar vermemek, duygulara, düşüncelere dosdoğru yol açmaktır. Kur’an ve peygamberimiz rehberlik eder, kılavuzluk yapar. Kur’ân ve sünnet insanı terbiye eder, güzel ahlaklı, edepli, hayâ sahibi yapar. Akıllı olmalı. Makul olmalı. Sağduyulu olmalı. Küfür, batıl, insanların din yaşayışlarını yok etmeye çalışmaktadır. Bunu ideolojik, Marksist, Leninist görüşlerle açıktan yapmaktadırlar.

Zikir; Kur’ân’ı okumak, anlamak, hayata- yaşama- yaşantıya uygulamaktır. Bunu yapanlar, mağdur, yoksun, zelil, rezil, illetli, zilletli olmazlar. Kur’ân’ı okurken, mealini de okumalı. Hadis, sünnet bilerek, okuyup, dosdoğru anlamalı. İslam dininin ışığında okumalı. Aklın ve bilimin ışığında okumalı. Âlimlerin bilgilerinden yararlanarak okumalı, anlamalı, idrak etmeli.

Müslüman samimiyetle, bilgi, bilinç ve akılla; birlik ve beraberlik içinde güç birliği yapmalı. Misyon ve geniş görüşlülük harikulade olmalı. İlmi, bilimsel, dinsel özellikli olmalıdır. Okumalı, öğütten ders çıkarmalı. İbret almalı. Küfür ve şirk bataklığına düşmemeli. Düştüğünde, pişmanlık duyup, Nasuh tövbesi yapmalı. İletişim, diyalog kurmasını becermeli. Sabırla, sebatla görevlerini yapmalı. İslam dinin tüm değerlerini yaşam biçimi yapmalı. Batıl, küfür yol ve yöntemlere düşmemeli. Yalın ve katkısız sade mümin Müslüman olmalı. Olumlu hak değerler taşımalı. Olumsuzluğa düşmemeli. İdeolojik sapkınlık ve sömürü içinde olmamalı. Materyalizme düşüp, maymunlaşmamalı.

Sağduyulu aklı, makul, mantıklı, ilmi, bilimsel, dinsel, uzman dosdoğru akıl ile kullanmalı. Salih- güzel kişilik, şahsiyette olmalı. Düşünce ve eylem planında sağlıklı irade sahibi olmalı. İslam ahlaklı, İslam şahsiyetli olmalı. Derin, geniş, engin sağlıklı ve sağlam iradeye sahip olmalıyız. Kur’ân ve bilim aydınlığında yaşamalıyız. Dış görünüş, iç dünya, yapı, hareket, davranış olarak en güzel, iyi olmalıyız. Başkaları bize imrenmeli, gıpta etmeli. Batılın, küfrün pisliğinden, karanlığından etkilenmemeli. Güzel düşüncelerimizle zifiri karanlığını güneş gibi aydınlığa dönüştürmeli. Müslüman, zayıf, cılız, pısırık, uyuşuk, yeteneksiz, beceriksiz, sessiz, etkisiz, yetkisiz, işlevsiz asla olmaz, olmamalı.

İnsan çok farklı bir varlıktır. Gizemliliği kıyamete kadar anlaşılamayacaktır. İnsan; beyin, akıl, zekâ, ruh, duygu, düşünce, haslet, yetenek, beceri, meziyetlerle donanımlıdır. Bu güzelim maharetleri, doğru ve gerçekçi bilgi ile kullanır. Doğru bilgi edinmeyenler; dosdoğru, dürüst, gerçekçi, yararlı davranması mümkün değildir. Bunun içindir ki; İslam ve bilimin veri ve değerleri ile yaşamalıyız. Yaşam tarzı yapmalıyız.