Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Zariyat Suresi 56. Ayette mealen buyuruyor ki: “ Ben, insanları ve cinleri ancak bana kulluk- ibadet etsinler, diye yarattım.”

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Zariyat Suresi 56. Ayette mealen buyuruyor ki: “ Ben, insanları ve cinleri ancak bana kulluk- ibadet etsinler, diye yarattım.”

Bir hak ve hakiki samimi bilgili bilinçli mümin ve Müslüman şu özelliklerde olmalıdır:                 “ Hayatının- yaşamının- yaşantısının tümünde, Allah’ın kitabına, sadece hak din olan İslam dinine, son peygamberine sas. Uymalıdır. Kur’ân’ı kılavuz etmeli. Peygamberini; peygamber, önder, lider olarak görüp, örnek almalı.

Her zaman birinci önderi, lideri, peygamberi hazreti Muhammet sas. Olmalıdır. Allah’a ve peygamberine ortaklar, eşler bulmamalı.

Hazreti Ebubekir gibi sıddık- dosdoğru olmalı.

Hazreti Ömer gibi adaletli olmalı.

Hazreti Osman gibi edepli, güzel ahlaklı olmalı.

Hazreti Ali gibi alim- bilgin- bilge olmalı.

Hazreti Hamza gibi cesur, cesaretli, kahraman olmalı.

Bedrin aslanları gibi korkusuz, kahraman, cesaretli olmalı.

Seçkin sahabe gibi Kur’ân ve peygambere sas. Uymalı, saygı göstermeli, itaat etmeli.

Vatana, millete, devlete, bayrağa, vatan bütünlüğüne, milli ve manevi değerlere, dini değerlere eksiksiz, harfiyen uymalı. Milli, manevi değerlerimize karşı hainlik, düşmanlık, alçaklık, kahpelik, kalleşlik yapmamalı. Alçak bir kişi olacağına; ölmeyi tercih etmeli. Sultan Alpaslan, Fatih, Yavuz, kanuni gibi olmalı. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Hoca Ahmet Yesevi ve binlerce İslam alimi, evliyası gibi olma hedeflenmeli. Örnek alınacak binlerce Türk ve İslam önderimiz, liderimiz, kahramanlarımız, velilerimiz bulunmaktadır. Bunları bırakıp; sapık sapkın katliamcı katilere asla uymamalıyız.

Allah cc. Al-i İmran Suresi 103. Ayette mealen buyuruyor: “ Hep birlikte Allah’ın ipine- Kur’ân’a sımsıkı sarılın. Parçalanıp, bölünmeyin.”

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Birlik ve beraberlik rahmet, ayrılık ve bölücülük azaptır!”

İslam dinine uymalı. İslam dini biz insanlara Allah’ı, peygamberini, hak ve hakikati, iki alemde huzurlu, mutlu, rahat, ferah, refah, felah olmayı sağlar. Allah’a ibadeti- kulluğu, varlıklara iyiliği, hizmeti, yardımı öğretir. Merhametli, şefkatli, acıyan, müşfik olmayı belletir. Dinimiz bize ahiret hayatını öğretir. Yanlıştan, batıldan, küfürden, zalimlikten kurtulmayı öğretir. Dinimiz toplumun, devletin gelişmesini, kalkınmasını, ilerlemesini, yükselmesini, güzel ahlaklı, edepli olmasını öğretir. Sağlıklı, huzurlu, mutlu, iyilik yapan, yardım yapan, güzelliklerle dolan bir düzen kurar. Sevgi, saygı, dostluk, kardeşlik içinde yaşamayı belletir. Doğru ve sağlıklı yaşamayı sağlar. İslam dinine ve bilime sahip olmayı; din ve bilimle yaşamayı kavratır.

Allah'ın lütuf ve yardımıyla kardeş olan, aynı safta omuz omuza Cenabi Hakk'ın divanına duran, aynı iman ve şuurla bir arada bulunan Aziz Müminlerin çok doğru bilgili, bilinçli samimi olmaları gerekir. Düşmanların hile, tuzak, entrikalarına düşmemesi lazımdır.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sas) bir defasında ashabına şöyle buyurmuştu: "Allah'ın peygamber ya da şehit olmayan öyle kulları vardır ki, kıyamet gününde Allah'a olan yakınlıkları sebebiyle, peygamberler ve şehitler onlara gıpta ederler."

Bu büyük müjdeyi işiten sahabe-i kiram, şöyle sorar:  "Ya Resûlullah! Bunlar kimlerdir?"  Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz (sas) şu cevabı verdi:

"Bunlar, aralarında akrabalık bağı ya da herhangi bir menfaat – çıkar bulunmayan, sırf Allah için birbirlerini sevenlerdir."

Yüce dinimiz İslam, tevhit ve vahdet dinidir. Birlik ve beraberlik dinidir. Yardımlaşma ve dayanışma dinidir. Dinimiz, toplumun bütün bireyleriyle iyilik ve adalet esasına dayalı ilişkiler kurmamızı, sevgi ve saygı içinde kardeşçe yaşamamızı, şefkat ve merhametle birbirimize muamele etmemizi emretmiştir. Birbirimize sırt dönmeyi, ilgi ve alakayı kesmeyi, kardeşlik bağlarını koparmayı, her türlü olumsuz söz ve davranışta bulunmayı da yasaklamıştır.

Nitekim Yüce Rabbimiz: "Hep birlikte Allah'ın ipine- Kur’an’a sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin." buyurmaktadır.

İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy de şöyle demektedir: "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.

 Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (sas) Efendimiz de bir hadis-i şerifinde bizleri şöyle uyarmaktadır:

"Birbirinizle ilgi ve alakayı kesmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset- kıskançlık- çekememezlik etmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeşler olun."

Bizler, aynı dine inanan, aynı Allah'a kulluk eden, aynı kıbleye yönelen, aynı kitabı rehber – kılavuz edinen, aynı peygambere gönül veren müminleriz. Dünyaya barış ve adaletin en güzel örneklerini sunan; din, vatan, bayrak ve mukaddesat uğruna şehit ve gazi olan, şanlı bir ecdadın torunlarıyız. Başa kakmadan, karşılık beklemeden, kökenine, inancına, mezhebine ve düşüncesine bakmadan, insan onurunu rencide etmeden, ihtiyaç sahiplerine yardım etmeyi kendine alışkanlık edinen bir medeniyetin temsilcileriyiz. Böylesine köklü bir medeniyetin sahibi olan bizlere düşen, kardeşlik ahlakını kuşanmak, gönül alıcı söz ve davranışlarla birbirimizin hukukunu gözetmektir.

Özgürlüğümüzün nişanesi, hepimizin ortak yurdu olan cennet vatanımız, ecdadımızın bizlere bir emanetidir ve de mirasıdır. Şanlı bayrağımız bağımsızlığımızın sembolüdür. Gölgesinde kardeşçe yaşayabilmek için hepimize yer vardır. Şehadetleri dinin temeli olan ezan-ı Muhammedî, bizleri birliğe ve kardeşliğe çağırmaktadır. Öyleyse farklılıklarımızı bir zenginlik kabul edelim. Bizi kardeş kılan, bizi millet yapan değerlerimize sımsıkı sarılalım. Allah Resulü Hz. Muhammed (sas)'in şu hadisini asla unutmayalım:

"Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında, diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden gibidir."

Bu vesileyle şanlı ecdadımızı, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmetle yâd ediyorum. Allah cc. şu ayet-i kerime mealinde buyuruyor ki: "Allah'a ve Resulüne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra gevşersiniz ve gücünüz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir."

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ımızı cc. Çok iyi, doğru, Esma’ül Hüsna üzere tanımalı ve de yazıp, konuşmalıyız. Öyle eski putperest Türklerin söylediği gibi “kök tengri- tanrı” dememeliyiz. Eski Türkler kök tengri; Allah’a demiyorlardı. Tapındıkları varlıklara, eşyalara, cisimlere diyorlardı. Yüzlerce varlığa, eşyaya, cisime tapıyorlardı. Bugün ve 200 yıl önce bile bu yanlış kelime- sözcük kullanılmaktadır. Tanrı; Allah karşıtıdır. Tevhit sözcüğünde şöyle denmektedir: “ Allah birdir. Ondan başka tanrı yoktur. Hazreti Muhammet, Allah’ın kulu ve elçisidir.”

Allah’a her ulus bir ad- isim, sıfat takmıştır. Bu böyle olmaz. Olmamalı. Bunu bugün İlahiyatçı profesörlerde çokça yapmaktadır. Bilerek yapanlar, çok günah almaktadır. Bilmeyenlerde, bilmediklerinin cezasını çekeceklerdir. Allah cc. Kur’ân ’da ilk gönderdiği, Alak Suresinde; “ Allah’ın adıyla oku!” Olmuştur.

Allah cc. Kendini, kendi sözleri olan Kur’ân ’da tanıtmaktadır. Tanrı diye bir ismi- adı, sıfatı yoktur. Allah sözcüğü Kur’an’da 2698 defa kullanılmaktadır. Er rahman sözcüğü 57 defa, Er rahim sözcüğü ise 114 defa kullanılmaktadır. Daha Allah’ın adını öğrenemeyen, bir topluluktan, ilahiyatçıdan pek hayır gelmez, gelmiyor! Bu böyle olmamalıdır.

Bilgili bilinçli samimi düzgün bilge mümin ve Müslüman olmalı. Kendin için istediğin iyiliği başkaları içinde istemeli. Selam ve iyi dileklerde bulunmalı. Başkalarına iyilik, yardım, hizmet etmeli. Müminlerle ve insanlarla iyi geçinmeli. Güvenilir insan olmalı. Başkalarına güven duyarken, araştırma, inceleme yapmalı. Aldatan ve aldatılan olmamalı. İşlerini resmi yapmalı. Kanunu işlem yapmalı. Bir avukat veya noter kullanmalı. Başkalarının kötü ve iyi gününde yanlarında olmalı. Başkalarının arkasından ve yüzünde kötü konuşmamalı. Kusur ve hataları bağışlamalı, affetmeli. Saygılı, merhametli davranmalı. Allah’a şükreden, hamt eden olmalı. İnsanlara da teşekkür etmeli. Nazik, ince, kibar olmalı. Kaba saba olmamalı. Başkalarına hakkı hakikati önermeli. Asla kötülüğü övmemeli. Çevreyi temiz tutmalı. Başkalarının kullandığı ortamları kirletmemeli. Kötü kullanmamalı. Trafikte saygılı olmalı. Yasadışı asla davranmamalı. Bugün trafikte kurallara uymalı. Bugün trafik kurallarına uymayanlar katil olmaktadır. İnsanlara, engellilere, hanımlara, yaşlılara her ortamda saygılı olmalı, yer vermeli.

Müslümanlar, İslam dini ilke ve kurallarına harfiyen uyarlar. Hayatın getirdiği ilke ve kurallara eksiksiz uyarlar. İş güvenliği ve sağlığı kurallarına istenilen şekilde uyarlar. Trafik kurallarına uyarlar. Devletin yasalarına uyarlar. Sağlık kurallarına uyarlar. Yaşantının getirdiği durumlara uyarlar. Bilimin kurallarına istediklerine uyarlar. Bunların hemen hepsi dinimizin ilkeleri, kuralları, esasları anlamında ve önemindedir. Dinimizde, bilimde Allah cc. Katındandır.

Sadece İslam dinini tanırım, demek, yanlıştır. Sadece bilime uyarım demek de yanlıştır. Hepsi Allah’ın ilminin, âlim oluşunun, yaratmasının sonucudur. Dinsiz bilim olmaz. Bilim dinsiz olmaz. İkisi de ilimdir.

Müslüman, Allah’ın ve peygamberinin emri dışında, yasaklananları katiyen yapmamalı. Müslüman başkalarına haksızlık etmez. Müminlere ve insanlara, hatta hayvanlara, bitkilere hiçbir şekilde zarar- ziyan vermez. Aldatan, aldanan olmaz. Aldatmadığı gibi aldanmaz. Uyanık, dikkatli olur. Bilgili, bilinçli olur. İşlerini yaslara uygun, kayıtlı, resmi belgeli yapar. Aldatmaz, hile, sahtecilik, sahtekârlık, düzenbazlık, hainlik yapmaz. Başkalarını hor- hakir görmez.

Başkalarına sırt çevirmez. Üsten bakmaz. Müminlere dargın, küs durmaz. Hela akrabalarla kötü geçim içinde hiç olmaz. Kin tutmaz. İntikam duygusu ile davranmaz. İnsanlarla iyi iletişim, ilişki, diyalog kurar. Başkalarının özel hayatlarını dedektif gibi araştırma içinde olmaz. Kendi kusurlarını tespit edip, giderme azmi içinde olur. Yerlere çöp, eşya, tükürme, pisletme yapmaz. Mümin maddi ve manevi olarak çok temizdir. Bugün piknik alanları, mesire alanları, ören yerleri, deniz kenarları, dağlar, kırlar çok kirletilmelidir. Emin olun! Hayvan girse, o kadar kirletmez. Bu Müslümanlık hiç değildir. İnsanlık bile değildir. Bize emanet olan dünyayı böyle kirletmemeli. Bu bir haktır, hukuk çiğnemedir. Müslüman, peygamberimiz ahlakında olmalı. Onun inanç, ibadet, ahlakında olmalı.