İslam dininden olan samimi mümin ve Müslümanlar; çok bilgili, bilinçli, bilge, uyanık, dikkatli olmalı. Yalan söylemlere, çarpıtılan bilgilere, iftira ve yalanlara, doğruyu yalanlayanlara inanmamalı.

İslam dininden olan samimi mümin ve Müslümanlar; çok bilgili, bilinçli, bilge, uyanık, dikkatli olmalı. Yalan söylemlere, çarpıtılan bilgilere, iftira ve yalanlara, doğruyu yalanlayanlara inanmamalı. Hak hukuk yolundan ayrılmamalı. Tespitleri doğru yapabilmek için; doğru ve gerçek bilgi sahibi olmalı. Yol ve yöntemi doğru planlamalı, programlamalı. Stratejik plan ve projelerle yol almalı. Bilim, teknik, teknoloji, AR- GE, inovasyon, algoritma, yapay zekâ, robotik teknoloji, Nano teknoloji gibi çağın bilim ve teknolojisine sahip olmalı. Devlet ve millet olarak sahip olmalı. AR- GE çalışmalarına çok önem ve değer vermeli.

Bugün, dünya Müslümanları sadece %20 oranındadır. Pek çoğu da, büyük çoğunluğu da; bilgisiz, bilinçsiz olduğundan; haktan çok; batıla, küfüre, yalana, yanlışa hizmet etmektedir.

Dünya insanları; sapkın ideolojilerin, sapık düşüncelerin, bozuk görüşlerin baskısı altında saptırılmaktadır. Baskın kültür ve sapkın bilgeler; halk kitlelerini yanıltmaktadır.

Müslümanlar önce sorunu, problemi tespit edecek. Sonra ortak uzman aklı ile çözümler, çareler üretecek. Emperyalizmin, Siyonizm’in, sapkının tuzak ağına düşmeden, çözüm, çare üretmelidir.

Gençlik geleceğe hazırlanmalı. Hazırlayacak eğitim- öğretim programı dosdoğru yapılmalı. Bu programı uygulayabilecek öğretmenler seçilmeli. Vatan, millet, devlet düşmanından; öğretmen, doktor, mimar, mühendis, yararlı eleman olmaz. Olmadığını, ülkemizde verdikleri zarardan, ziyandan görüyoruz.

Çocuklara, gençlere çok önem ve değer vermeliyiz. Zira yarının büyükleri, hizmet edenleri, iyilik yapanları o değerli insanlar olacaktır. Biz bunu 200 yıldan beri hiç gerçekleştiremediğimizden, çok üzgünüm.

Yüce Rabbimizin bizlere verdiği en büyük nimetlerden birisi gençliktir. Gençlik, fiziksel, ruhsal ve duygusal değişim yaşadığımız, karakter ve kişiliğimizin geliştiği bir çağdır. İnsan, geleceğini büyük oranda gençlik döneminde şekillendirir. Edep ve ahlak, sevgi ve saygı, sabır ve yardımlaşma gibi erdemler bu dönemde belirginleşir.

Sen, İslam’ın kıymetli bir neferisin. Devletimizin ve milletimizin umudusun. Milli ve manevi değerlerimizin emanetçisisin. Tarihin akışını değiştiren ecdadımızın emaneti senin omuzlarındadır. Kur’an ve sünnetin rehberliğinde istikametin bellidir. Sen, hakikat arayışı ve tevhit mücadelesinde Hz. İbrahim gibi olmaya adaysın.

Nefsani istek ve arzular karşısında; “Ben Allah’a sığınırım.” Demelisin. Allah cc. Yusuf Suresi 23. Ayette böyle buyuruyor. 

İffet ve onur abidesi Hz. Meryem gibi olma azmi sendedir. Allah cc. Kehf Suresi 13. Ayette mealen buyuruyor: “Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.” Ayetinde övülen Ashabı Kehf gibi sarsılmayan bir duruş sende olmalıdır. Gençliğin yegâne kılavuzu, güzel ahlakın timsali, âlemlere rahmet Peygamberimiz (sas)’in izinde olmalı. Sana, O’nun kutlu okulunda yetişen gençler gibi ilim ve irfanın, hikmet ve adaletin peşinde olmak yaraşır. Aldatılmamak için; yalancıya, iftiracıya, sapkına, sapığa, batılda ve küfürde olana asla inanmamalısın. Onların çekim alanına kesinlikle girmemelisin. Onların birkaç yalan süslü sözüne inanmamalısın. Bugün dünya insanlarının %80’i tamamen sapkın, %90’ı da batıl, küfür ile hak arasında gidip gelen bilinçsiz insanlardan oluşmaktadır.

Gençlerimiz, insanlarımız bizlerden fikirlerini- düşüncelerini içtenlikle dinlememizi istiyor. Kendilerine güvenmemizi, saygı duymamızı ve hedeflerine ulaşma noktasında desteğimizi bekliyor. Öyleyse gençlerimize zaman ayıralım. Onları samimiyetle dinleyelim. Sevgi ve muhabbetimizi onlardan esirgemeyelim. Onlar için güvenli bir sığınak olalım.

Hz. Ali Efendimizin de ifade ettiği gibi “onları içinde bulunacakları çağın şartlarına göre yetiştirelim. Onların heyecan ve enerjilerini İslam’ın şefkat ve rahmet yüklü mesajlarıyla buluşturalım.

Rabbimizin kabul ettiği dualardan birisi de anne babanın çocukları için yaptığı duadır.  İbrahim Suresi 40. Ayette mealen: "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle!"  Yakarışıyla Rabbinden tertemiz bir nesil istemiştir. Bizler de Hz. İbrahim gibi gençlerimizin alnı secdeli, dili dualı, güzel ahlaklı olmaları için Cenabı-ı Hakk’a duada bulunalım.

Gençlerimizin dünyayı anlama, insanın varoluş gayesini algılama, millet olarak bizi bir arada tutan değerlerimizi benimseme noktasında rehberliğimize ihtiyacı vardır. Geleceğimizin güvencesi, yarınlara dair umudumuz olan gençlerimize; dinimizi, tarihimizi, medeniyetimizi, kısacası bizi biz yapan değerlerimizi öğretmek ortak sorumluluğumuzdur.

Allah’a imanı, aileye sadakati, milletimize hizmeti, insanlığa faydalı olmayı kendine düstur edinen bir gençlik yetiştirmek ortak görevimizdir. Unutmayalım ki, yeryüzünün imarı, güvenli bir geleceğin inşası, ilmin değerini bilen, okuyan, araştıran, derinden düşünen gençlerimiz eliyle olacaktır.

Hak ve adaletten ayrılmayan, zulme rıza göstermeyen, mazlum ve mağdurun hakkını koruyan gençlerimiz dünyayı barış yurdu kılacaktır.

Geçmişten günümüze, milli ve manevi değerlerimizi gençliğimize aktarmada önderlik yapmış şanlı ecdadımızı, dinimiz, devletimiz, milletimiz ve mukaddesatımız uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükran, rahmet ve minnetle yâd ediyorum.

Peygamberimiz (sas)’in şöyle buyuruyor: “Hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, Yüce Allah’ın arşın gölgesinde gölgelendireceği yedi sınıf insandan birisi de neşeyi ve huzuru Rabbine itaat ve ibadette bulan gençtir.”

Bu 7 sınıf insanı internetten araştırıp, öğrenelim. Okuyan, inceleyen, araştıran, gelişen, gezi, gözlem yapan, inceliklerin detayını öğrenen, İslam dini ve bilimi öğrenen ve uygulayan olmalıyız. Boş insan olmamalıyız. Boş paslı teneke gibi cızıltı, gürültü, rahatsız edici ses çıkarmamalıyız.

Önce bizler Kur’ân ve sünnete uygun; en iyi, güzel, yararlı, yapıcı, iyileştirici, düzeltici, yükseltici, olumlu, donanımlı insan olmalıyız. Hainlerin, vatan millet devlet düşmanlarının, din- iman düşmanlarının çekim alanına girmemeliyiz. Çekim alanlarına girdiğimizde, sabahtan akşama kadar Kur’ân okusak da, ibadet etsek de, bizleri kendi hain istekleri doğrultusunda mankut gibi kullanırlar. Onların çekim alanlarına girip, kullanılan, Müslümanlarca Müslüman, kendini hala olumlu mümin Müslüman saymaktadır. Nice zalimlerin, hainlerin çekim alanlarına giren, sözde dini cemaatler, tarikatlar birer mankut gibi kullanılmaktadır. Milliyetçi olduklarını söyleyenlerde, özel ve tüzel kişiliklerde aynen hainler tarafından kullanılmaktadır. Bunun için doğru ve gerçekçi bilgilerle, dosdoğru hareket etme çok önemlidir.

Ülkemizin gelişmesi, kalkınması için pek çok kişi ve kurumlar çok önemli etkinliklerde bulunmuştur. Ama bunlar hainler tarafından çok farklı şekilde engellenmiştir. Devletin bazı kurum ve kuruluşlarını ele geçirenler, bu engellemeyi sokaklarda, siyasette, mahkemelerle yapmışlardır.

Ülkemizin kalkınması, savunulması için Savunma sanayisinde büyük gelişme ve işler yapanlar engellendi. Bu engelleme ile ülkemiz 90 yıl kadar geride kaldı. 1930 yıllarında yaptığımız uçakları, topları, savunma mühimmatları, roketleri ancak 2015 yılında yapmaya başladık. Otomobili 1961 de Devrim ve Anadolu otomobili olarak yaptık. Bu da engellendi. 1961 yılında yaptığımız arabayı ancak yerli ve milli olarak TOGG adı ile 2023 yılında Gemlik de üretmeye başladık.

1930’lu yıllarda savunma sanayisinde atılım, gelişme, icat, üretme yapan şu değerli insanları öğreniniz ve asla unutmayınız.

1-      Nuri Demirağ

2-      Nuri Killigil

3-      Vecihi Hürkuş

4-      Şahin Zümre

T. C. Devletimizin kuruluşunun 100. Yılındayız. Bu yüz yılın sadece 44 yılı verimli geçti. Geri kalan 56 yılı ise bir kayıp olarak çok zor geçti. Anarşi, şiddet, terör, ekonomik kayıp, fakirlik, yoksulluk içinde olduk. Bizler ülkemizin gelişmesi için çalışmalıyız. Kalkınmamızı sağlamalıyız. İnanlarımızı sıkıntılardan kurtarmalıyız. Devletimiz güçlü yapmalıyız. Her zaman daha iyisini, en iyisini, çok iyisini yapmaya hedeflenmeliyiz. Hiçbir zaman umutsuzluğa düşmemeliyiz. Helal yoldan, stratejik toptan kalite ile en verimli işler yapmalıyız. Halkımıza yokluk, yoksulluk, ahlaksızlık çektirmemeliyiz. İslam dinin değerleri, bilimin verileri ile onurlu şekilde kalkınmayı sürdürmeliyiz.

Önce sorunları tespit edip, gidermeye çalışmalıyız. Yollar, köprüler, tüneller, havaalanları, fabrikalar, tarım, hayvancılık, modern kentler, köyler kurmalıyız. Savunma sanayisini, insanımızın en güzel şekilde eğitilmesini mutlaka sağlamalıyız. Vatan millet devlet, din- iman âşıkları yetiştirmeliyiz. Her zaman birinci sınıf devlet, ülke, millet olmalıyız. Milletimizin değerleri ile barışık ve sevdalı olmalıyız.

Bir ülkenin kalkınıp, gelişmesi için yetkin bir lider, siyasetçi, vatandaş olmalı. tüm değer donanımlarına sahip olmalı. çok çalışmalı ama dürüst çalışılmalı. Tüm dünyada en az bulunan değer; dürüst olmamadır. Doğru dürüst olmamadır. Herkes dürüst iş, işlem, muamele yaparsa, herkes kazanır. Ama bazıları yanlış iş yaparsa, tüm ülke kaybeder.

Bugün hiç olmadığı kadar zenginiz. 1566 yılından sonra olan zamanların en iyisi konumundayız. Bu Cumhuriyetin 100 yılı içinde sadece 44 yıllık çalışması ile oldu. 2003 yılından beride istikrarlı bir şekilde, tüm ülkemizde ve dünyada olan olumsuzluklara rağmen; %5,5 kalkınma ortalaması ile iyi durumdayız. Dünyanın bazen birinci, bazen ikinci kalkınasını sağlayan ülke olduk. Çevremizde savaşlar sürekli oldu. Sığınmacılar geldi. Sadece ülkemizde farklı konumlarda 4 milyon 894 bin Suriyeli sığınmacı var. Diğer yabancılarında 1,2 milyon olduğu söylendi. Bunlar ülke ve toplumun sosyal, kültürel, ekonomik dengesini bozuyor. Hükumetler sorunları gidermeye çalışsa da, olumsuzluğunu millet olarak görüyoruz. Bunlara devletimiz, milletimiz para harcıyor. Evini veriyor. Kiralar artıyor. Sadece ülkemizde barışın olması yetmiyor.

Komşunun ateşinin sıcaklığı bizleri de olumsuz etkiliyor. Sığınmacıları almak zorunda kaldık ama şimdi göndermek için belli koşullar oluşması gerekiyor. Suriye şu anda ABD, RUSYA, İRAN, TÜRKİYE, PKK arasında paylaşılmış. Bir kısmı da Suriye rejimine kalmış. ABD kontrolünde Suriye’nin %40’i, ülkenin doğusu var. ABD burada PKK’ya devlet oluşturma çalışması yapıyor. Bunu Irak ’tada 1991 yılından itibaren yaptı. Irak’ı 1991 yılından itibaren saldırı ve işgal etmeye başladı. 2003 yılında da saldırıyı bitirdi. İşgal etti. Bunu Afganistan’da aynen 2003 yılında yaptı.

Tüm olumsuzluklara rağmen 2003 yılından beri ülkemizde 4 trilyon dolar yatırım oldu. 2003 yılına kadar olan 79 yılda ise toplam 735 milyar dolar yatırım yapılmıştı. Ülkemizdeki fabrika sayısı son 20 yılda 13 binden, 76 bine yükseldi. Ayrıca yollar, köprüler, tüneller, havaalanları, kentler, köyler bayındır hale geldi. İmar edildi. 5 milyon kadar eski konut yenilendi. Ulaşım her alanda oldu. Hızlı trenler, havayolları, karayolları arttı ve modernleşti. İnternet yapısı gelişti. 26 tane olan havayolu sayımız 57 tane oldu. Yılda 25 milyon insanımız havayolu ile uçmaktadır. Toplamda 182,2 milyon insanımız uçtu. İnternete abone olan birey sayımız 91,5 milyona ulaştı. 2002 yılında 81,000km. olan fiber hat uzunluğu498 bin km. ’ye ulaştı.

En büyük gelişmeyi savunma sanayisinde gördük. 2705 şirket, savunma sanayisinde 75 milyar dolarlık yatırımla, 750’den fazla savunma aracı yapmaktadır. İhtiyacımızı karşılıyoruz. Diğer ülkelere satıyoruz. Som füzesi, tayfun füzesi, Altay tankı, zırhlı araçlar, uçaklar, helikopterler, roketatarlar, mayın korumalı zırhlı araçlar yapıyoruz. Bir çok alanda seri üretime geçtik. Bazılarında geçmek üzereyiz.

İnsanlı ve insansız jet savaş uçakları yaptık. Ayrıca İHA, SİHA dediğimiz pek çok çeşit hava aracı yaptık. KAAN, GÖKBEY, AKSUNGUR, HÜRKUŞ hava uçaklarını yaptık. Ayrıca deniz altı ve deniz üstü savaş gemileri ve silahlarını yaptık. TCG ANADOLU uçak gemisini yaptık. Havada, denizde, karada savaş araçlarımızda insansız savaş materyalleri vardır. Artık dünya yapay zekâya, robotik makineye geçti.

Enerjide de büyük gelişmeler yaptık. Bu gelişmeler, özel ve devlet sektörünün girişimleriyle oldu. Kendi doğalgazımızı, petrolümüzü bulmaya başladık. Artık gelişmeler devam ediyor. 2002 yılında ordumuzdaki askerlerimiz tüfeği G3 silahı bile Alman malı idi.

Ülkemizin nüfusunun %82’si doğalgaz kullanmaktadır. Bu daha çok TANAP, TÜRKAKIM, MAVİAKIM, BAÜ- TİFLİS- ERZURUM BORU HATTI ile karşılanmaktadır.

Güneş santralleri, Nükleer santraller, barajlar ve çok çeşitli şekilde enerji üretimleri yapıyoruz, elhamdülillah.

Ülkemizde demokrasi, özgürlükleri istismar eden terör örgütleri olduğundan, gelişmeler ağırdan alınıyor. Böyle olmasına rağmen bir taraftan terör ile mücadele yapılıyor. Bir taraftan özgürlükler genişliyor. 2015 yılından beri 38 bin terörist etkisiz hale getirildi, yok edildi. Demokrasi, özgürlükler, din ve vicdan özgürlüğü her din, mezhep, inanç için gelişiyor. Başörtüsü ve kılık kıyafet sorunu kalmadı. Ana dilde konuşma, yazma, basım yapma, yayın yapma yasakları kaldırıldı. Alevilerin Cem evlerine resmi özgürlük ve görevli atama yasası çıkarıldı.

Ülkemiz son 21 yıl içinde, 2002 yılı sonundan itibaren hızla yükselmekte, gelişmekte, kalkınmaktadır. Maddi durumu yeteriz zorlananlara devlet yardım yapmaktadır. 20 çeşitten fazla halkımızın maddi zayıf olanına yardım yapılmaktadır. Anaokulunda çocuğu olan bir milyon aile yardım desteği almaktadır. Oysa devlet okulları tamamen ücretsizdir. 20 yıldır tüm öğrencilerin, 19 milyon öğrencinin ders kitapları ve yardımcı ders kitapları ücretsiz verilmektedir. Şimdiye kadar 4 milyardan fazla kitap ücretsiz verildi. Yaşlılarımıza aylık dâhil pek çok sosyal haklar verildi. Engelliler aylık almaktadır. Engelliye bakanda aylık almaktadır. Bunların sayısı 550 bin kişidir. Evde bakım ücreti almaktadırlar. Kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık yapılmaktadır. Eşi ölen eden veya boşanan kadınlar aylık almaktadır.

Kızlarımız daha çok okula gitmektedir. Bunda 2012 yılında çıkan kılık- kıyafet serbestliğinin etkisi çok büyük oldu.

Kadınların yükseköğretimde okuma oranı 2002 yılında %13,45 iken, 2022 yılında %49,20 oldu.

Kızların okula gitme oranı, liseye gitme oranı 2002 yılında %39,5 iken, 2022 de %99 oldu. Kadınların işgücüne katılma oranı da %27,9 ‘dan % %35,8’e yükseldi. Kadınlar 2012 yılı Eylül ayından itibaren seçme ve seçilme, okul okuma, meclise girme hakkına sahip oldu.

Ülkemizin doğusunda kız ve erkekler, PKK terörü yüzünden okuyamadı. Terör yüzünden okullar kapalı tutuldu. Sağlıkta, eğitimde, yatırımda aksaklıklar oldu. Bunda Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgede ilkel tutuculukta büyük rol oynadı.

Kentleşmede, binaların sağlam yapılmasında da ancak 2002 ve 2012 yılında adım atıldı. Ondan önce yapılan binaların tamamı çürük, bozuk, dayanıksızdır. Devlet 20 yılda 1,2 milyon TOKİ aracılığıyla konut yaptı. 3,2 milyon konut yıkılarak dönüştürüldü. 85 milyon halkımızdan sadece 13 milyon insan dayanıklı konutlarda oturmaktadır. 2023 yılı Kahramanmaraş merkezli olan 2 depremde 650 bin bağımsız konut yıkıldı. Devletimiz, hükumetimiz onları yapmaya çalışıyor.

En büyük gelişmeyi son 21 yılda Sağlıkta, eğitimde, savunma sanayisinde, ulaşımda yaptık.

Sağlık çalışanımız son 20 yılda 378 binden 1 milyon 385 bine yükseldi.

Doktor sayımız 92 binden 197 bine yükseldi.

Hemşire ve ebe sayımız 114 binden 311 bine yükseldi.

Diş hekimi sayımız 16 bin 370 den 42,400 e yükseldi.

Dünyanın en ileri sağlık hizmeti evren tek ülkesiyiz. Ama yine de pek çok eksiğimiz bulunmaktadır. Her yıl 1 milyon yabancı kişiyi hastanelerimizde ücretli tedavi ediyoruz.

738 tane çok büyük olan hastane yaptık.

410 tane ek bina yaptık.

3,943 tane ağız ve diş sağlığı merkezi hastanesi açtık.

2,731 tane birinci basamak sağlık tesisi yaptık. Bunlar son 20 yılda yapıldı.

20 İlde şehir hastanesi adında çok büyük hastaneler kuruldu.

Yükseköğretimde 3 milyon 189 bin öğrencimize burs ve kredi verilmektedir.

Üniversite sayısını 75 taneden 208 taneye yükselttik. Her İlde üniversite vardır.

Milli teknolojide dünyayı geçmek üzereyiz.

İnsan vatanını, milletini, devletini, dinini- imanını severse, samimi olursa; başaramayacağı hayırlı iş olmaz. Samimi ve dürüst olmalı. Yapamayacağımız işleri vaat etmemeli. Aklı; bilim, irfan, din ile işletmeli. Basiretli ve ferasetli olmalı.

Basiret, feraset, liyakat, emin kişi ne demektir? Bir bakar mısınız?

Benim yaşım boyu pek çok sözcük değişti. Bu kelimeler artık eski sözcük oldu. Bu iyi bir durum değildir.

İnsan kalbinde hak inancı, yüreğimizde cesareti, cesur olmayı, akılla dosdoğru davranmayı, güçlü olmayı, alın teri dökmeyi, eksik iş yapmamayı, yanlış işler yapmamayı, çok çalışkan olmayı, dosdoğru yararlı işler yapmayı hiç bırakmamalı. En güzel örnek biz olmaya hedeflenmeliyiz.

Ülke, millet olarak küresel güç olmalıyız. Hedefimiz hak hakikat ölçütlerinde böyle olmalıdır. Anlayışımız- zihniyetimiz hak ve hakikat olmalı. Her gün kendimiz yenilemeliyiz. Bilgide eskir! Bilgilerimiz tazelemeli ve yenilemeliyiz. Her yönüyle güçlü olmalıyız. Birey, aile, toplum, devlet olarak en haklı ve güçlü bizler olmalıyız. Her değerini gözümüz gibi korumalıyız. İstikrar içinde dosdoğru yürümeliyiz. Sapkın sapık zalim asla olmamalıyız. En iyi olmaya hedeflenmeliyiz. Kendimiz ve başkalarına zarar- ziyan kesinlikle vermemeliyiz. Barış içinde huzurlu mutlu yaşamalıyız. Stratejik plan programlarla en kaliteli verimli işler, çalışmalar, görevler yapmalıyız.

Atalarımızı örnek almalıyız. Kur’an, peygamber, din- iman, ilim bilim sahibi olarak gelişmeliyiz. Şefkat, merhamet, müşfik olmalıyız. Geleceğimiz bugünden kurmalıyız. Kalkınmaya bugünden başlamalıyız. Sürdürülebilir dosdoğru yararlı işler yapmalıyız. Başarmalıyız. Başarılamayacak hiçbir iş yoktur. Azmin elinden hiçbir iş kurtulmaz. Üretmeliyiz ama israf etmeden, gereği kadar kullanmalıyız. İsraf haramdır. Misyon ve vizyon olarak hak değerlerle olmalıyız. Yönetim dosdoğru ve adil olmalıdır. Anlayışımız; hak hukuk doğruluk dürüstlük düzgünlük güzel ahlak edep hayâ ilim bilim doğru bilgi ile olmalıdır. Hedefler koymalıyız. Amacımız, gayemizi belirlemeliyiz. İnsan, insnalıklı insan, insancıl insan, insaniyetli en iyi insan, en güzel mümin, en iyi Müslüman olma azmi ve kararlılığı ile tutarlı yaşamaya çalışmalıyız. Kimseyi umutsuz, ümitsiz bırakmamalıyız. Herkese ümit ve çare, çözüm olmalıyız. Hakkı hakikati tebliğ edip, en güzel örnek bizler olmalıyız.