İslâm dinimizi en iyi, doğru, güzel, samimi şekilde öğrenip, yaşam tarzı edinenler; iki dünyada huzur, mutluluk, rahatlık, kolaylık, güzellik içinde, en iyi şekilde yaşarlar. Kur’ân yaşantısı, peygamberimiz gibi olanlar; pek dert, tasa, ıstırap, bela, musibet, zorluk çekmezler. Başkalarının kötü, çirkin, yanlış, olumsuz tavırlarına alet olmazlar. İstismar edilemezler.

Peygamberimiz buyuruyor: “ Sizin hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi, hanımlarınızda sizin üzerinizde hakları vardır.”

“Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en iyi olanınızım.”

“Büyüklerinize saygı, küçüklerinize sevgi, şefkat göstermeyen, bizden değildir.”

Allah cc. Al-i İmran süresi 31. Ayette peygamberimize hitaben şöyle buyuruyor: “ De ki; eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara, önder eyle.”

Hazreti Mevlana Celaldin Rumi’nin 7 öğüdü:

1-      Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

2-      Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

3-      Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

4-      Hiddet ve sinirlenmede ölü gibi ol.

5-      Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

6-      Hoşgörülükte deniz gibi ol.

7-      Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

Allah cc. Mümin’in maddi, manevi anlamda temiz, tertemiz olmasını emretmektedir. İlk inen, Alak süresinden sonra Müddesir süresi geldi. Bu süre müminlerin maddi, manevi anlamda çok temiz, tertemiz olmalarını emretmektedir.

Maide süresi 32. Ayet: “ Bir cana kıymaya veya yeryüzünde bozgunluk çıkarmaya karşılık olması dışında; kim, bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur! Kim bir canı kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.”

Yunus Emre diyor ki: “ Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil…”

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri:

“ Hiç kimseye hor bakma,

İncitme, gönül yıkma,

Sen, nefsine yan çıkma,

Mevla’m görelim neyler,

Neylerse güzel eyler…”

Avlarlı Efe diyor ki:

 “ Âşık der, incitenden,

İncinme, incitenden,

Kemalde noksan imiş,

İncinen, incitenden.”

Ankebut süresi 45. Ayet: “ Muhakkak ki, namaz; hayâsızlıktan ve kötülüklerden alıkoyar.”

Maun süresi 4- 6. Ayet: “ Yazıklar olsun, o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar gösteriş yapanlardır. Hayra da engel olurlar.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ Kimin ki, kıldığı namaz, onu kötülükten ve hayâsızlıktan alıkoymuyorsa, ancak onu Allah’tan uzaklaştırır.”

“ Öyle oruç tutanlar vardır ki, tuttukları oruçtan görecekleri yarar; aç ve susuz kalmaktır. Gece kalkıp da öyle namaz kılanlar, bulunur ki; uykusuz kalmaktan başka bir şey elde etmezler.”

Hazreti Mevlana diyor ki: “ Konuk gelecekmiş gibi evini, ölüm gelecekmiş gibi kalbini temiz tut.”

“ İnsan; “sabır” ile insandır. Sabır ise sırdır, sınavdır.”

Ünlü Tarihçi Herodot anlatıyor; “ Rize’den, deniz kenarı İskenderun’a kadar gidilirse; 30 insan soyunun- ırkının yaşadığını söylüyor.”

 M.Ö. 5. Yüzyılda bile ırklar, kabiller bu kadar farklıydı ve iç içeydi. Bunun için bulunduğunuz ülkede, dünyada; ırkçılık yapmayınız. Irkçılık, dincilik, mezhepçilik, cemaatçilik, tarikatçılık, sınıfçılık, sosyal ayrımcılık yapmayınız. İnsan mı, insanlar arasında ayrım yapmayınız. Ayrıcalıklar oluşturmayınız. İnsanlar arasında uhuletle ve suhuletle yanı “sessiz, sakin bir şekilde, yumuşaklıkla” bulununuz ve davranınız.

Al-i İmran süresi 103-104-105. Ayeti de, lütfen anlayarak, algılayarak, uyarak lütfen okuyalım. Öyle yapay nedenlerle bölünüp, parçalanmayalım. Birlik, beraberlik, bütünlük, kardeşlik, dostluk, yardımlaşma, paylaşma, dayanışma içinde olalım.

Müslüman; inancı, hal ve hareketleri, davranışları, görev anlayışı, ibadeti, duruşu ile en ideal boyutta olmalıdır. Müslüman’ın özü, sözü, eylemleri, İslam ahlaklı olmalı. Müslüman’ın; din görevlisi, evliyası, âlimi, peygamberi, her hangi bir bireyi hep aynı dine, ilke ve kurallara uyar, uymalıdır. İslam’ın ilkeleri, kuralları her bireyi bağlayıcıdır. Peygamberimizde olsa Kur’ân ahlaklı olmalı. Aynı iman şartlarına inanmalı. Hakk’ın yolunda olmalı. İslam’ın 5 temel şartını da mutlaka ama muhakkak yapmalı. Tevhit inancına sahip olmalı. Malının zekâtını vermeli. Ramazan ayında oruç tutmalı. Gücü yetenin hac yapması de farzdır.

Yine her Müslüman’ın iman şartlarına uyması gerekiyor. Allah’a, Esma’ül Hüsna ile inanmalı. Allah’ın meleklerine, indirdiği kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmalı. Kadere, iyilik ve kötülüklerin Allah’ın yaratması olduğun inanmalı. “İyilikler Allah’tandır.” “ Kötülükler, insanın kendinden, kendi yaptıklarındandır.” Allah cc. İyi ile kötüyü, İslam dini ile insana bildirmiş. İnsana akıl, zekâ, öğrenme yeteneği vermiş. Anlaması, uyarılması içinde peygamberler göndermiş, görevlendirmiş. Artık hayrı, iyiliği seçme, insan bırakılmış. Kötülüklerden sakınmada, insandan istenmiştir.

Müslüman’ın boy – gusül abdesti, namaz abdesti alması emredilmiş. Madden ve manen tertemiz yaşaması emredilmiş. Gereken her temizliğin yapılması; pislilikten, kirlilikten, mikroplardan, virüslerden, bakteriden korunmak için temizlik yapılması emredilmiştir. Avret yerlerinin; kadın, erkek için örtünmesi farz olarak bildirilmiş. İbadetlerin vakti belirtilmiş. Niyetin ve hareketlerin iyi olması istenmiştir.

Kur’ân yaklaşık 600 sayfadan oluşmaktadır. Bizler her bilgiyi bu 600 sayfa içinde bulamayabiliriz. Bulamadıklarımızı da peygamberimizden öğreniyoruz. Peygamberimize ayrıca Vahiy Meleği, Cebrail as. Namaz kılmayı, namaz vakitlerini, ibadet yapmayı ayrıca öğretmiştir. Kur’ân’da bildirilmeyen ibadetleri, Cebrail as. Peygamberimize; 3,500 defa kadar gelerek, öğretmiştir. “Biz dinimizi, dinimiz İslam dinini; Kur’ân’dan ve peygamberimizden öğreniyoruz.” Öyle sapık ilahiyatçıların dediği gibi; “Kur’ân Müslümanlığı” deyip, peygamberimizi dışlamıyoruz. Kur’ân’ı Kerim’i bize tebliğ eden, anlatan, görevlendirilen, öğreten, eğiten;  peygamberimidir.

Müslüman, cami, mescit, helal iş yapar. Haram, günah yapmaz. Her işi, eylemi, davranışı, görev yapışı, giyimi, kıyafeti; İslam dinine uygun olur. Mescit yapar, onarır. Gönül yapar, asla incitmez. Gönül yapmayan, gönül kıran, incitenden; gerçek anlamda iyi, değerli mümin olmaz. Helal işler yapar. Harama bulaşmaz. Belalara sabreder. Sabırlıdır. Sabırla her belayı def eder. Günaha, Nasuh tövbesi yapar. İşlerini ihlâs ve samimiyetle icra eder. İslam ve insanlık düşmanlarını, düşman bilir. Önlemli, tedbirli, hazırlıklı olur. Gaflette olmaz. Gafil avlanmaz. Ölüme hazırlanır. “Materyalistler gibi aç göz, doymak bilmez, kanaat etmez, nefsi tatmin etmeye, doyurmaya çalışmaz.” “ Doğunun beşeri, felsefi inançları gibi, keşişler de olduğu gibi nefsi körletmek için manastıra kapanmaz.” Yanı ne ateistler gibi doymak bilmeyen olmaz. Nede keşişler gibi nimetten el, ayak çekmez. Her işinde; dosdoğru, en doğru, ideal olur ve orta yolu izler.

Herkese iyilik eder. Önce anne ve babaya, kardeşe, eşe, çocuklarına, akrabalarına, komşularına iyilik eder. Merkezden çepere doğru iyiliği yayar.

İslam dinini yaşayışı, güzel örnek oluşu ile eğitim- öğretimi ile İslam ve insanlığı yayar. Mahrem olmayanlarla içli, dışlı, dost, arkadaş olmaz. Mahrem olanlara yakınlık eder. Emanete hainlik etmez. Vatan, millet, devlet, bayrak, memleket düşmanlığı yapıp; alçak, hain, kahpe, kalleş, adi, insanlık dışı yaratık olmaz. Âleme ibretle bakar. Olan olaylardan, vakalardan ders çıkarır. Her zaman aynı hataya, yalana, yanlışa düşmez.

Mümin, zararlı, kötü, çirkin, bozuk iş yapmaz. İslam dinini öğrenip, eksiksiz yaşar. Her işi ölçülü, tartılı, iyi, Hakk’ın istediği gibi yapar. Alçak gönüllüdür. Ağırbaşlıdır. Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, güzel ahlak, edep, hayâ ile davranır. Hak, hukuk asla çiğnemez. İbadetleri, peygamberimizin yaptığı gibi yapar. Şirk koşmaz. Allah’ın dinine alternatifler edinmez. Sağlığına ve inancına zarar getirici işler içinde katiyen bulunmaz. Haksız işler yapmaz. İyiliği emreder. Kötülüklerden alıkoyar. Allah’a kulluk eder. Varlığa iyilik, hizmet eder.