Eğitim- öğretimde; stratejik toplam kalite, verim, inovasyon, bilim, teknik üretmeli. Gelişmeyi, ilerlemeyi, yükselmeyi, iyileşmeyi, refahı, huzuru, mutluluğu sağlamalı. “Her bireye, kendi bireysel özelliklerine göre nitelik kazandırılmalı.” Eğitimciler, öğreticiler; kaliteli, verimli, yetenekli, becerikli, azimli, gayretli, donanımlı, birikimli olmalı. “Öğrenciler, yetenekleri doğrultusunda öğrenim görmeli.” Okul her olanağa, bilim ve teknik yapıya sahip olmalı. Öğretmenler, ders araç- gereçlerini kullanmayı becermeli. Eğitim- öğretim hata, yanlış kabul etmez. Yapılan yanlışlıklar, eksiklikler, hatalar düzeltilemez. “İnsan ağaç fidanı değil ki, bu yıl dikilen fidan tutmazsa, ertesi yıl yine dikilsin. Kaybedilen insan; felaketlere, fecaatlere, korkunç dehşet veren vahşetlere neden olabilir!”

Öğretmen, derse hazırlanmalı. Plan programını yapmalı. Ders araç – gereçlerini hazırlamalı. Derse hazırlıklı girmeli. “Yâda her ders, donanımlı, hazırlanmış özel sınıflarda işlenmeli.” ( Bendeniz, 10 ayrı, farklı okulda öğretmenlik yaptım. Sadece Yalova İli, Altınova ilçesi, Şubaşı Kalıcı ( Deprem) Konutları’nda bulunan; Hacı Ali Saruhan adlı okulda böylesini gördüm. Öğrenciler, her derste, dershane değiştiriyor. Ders araç- gereç, teknik olarak hazırlanmış, özel sınıflarda ders görüyordu. Binada çok güzel şekilde yapılmış. Üç katlı olup, E harfi şeklinde yapılmıştı. Ek binası da vardı.)

Öğrenciler, okula, derse hazırlıklı gelmeli. Öğretmen ve öğrenci; derse çalışma planı yapmadan, hazırlanmadan, okulda derse başlamamalı. Mutlaka öğretmenler derse hazırlık yaparak, not tutarak, hazırlanmalı. Ders anlatırken de, öğrenciler not tutmalı. Her dersin işleniş süresi belli olmalı. Eğer bazı öğrenciler dersi kavrayamamış, anlayamamış ise öğretmen ona özel ders vermeli. Kolaydan zora doğru ders işlenmeli. Her ders stratejik plan, program, proje ile en kaliteli, verimli şekilde işlenmeli. Derste eksik, kusur olmamalı.

Aynı anda birden farklı ders ve konu ile ilgilenmemeli. Dağınık, düzensiz, hazırlıksız ders vermemeli. Ders her öğrenci tarafından anlaşılıp, kavranmalı. “Birkaç öğrenci dersi, konuyu anlayamamış ise öğretmen ona daha sonra özel öğretim verilmeli.” Önerilere açık olmalı. Yenilik, değişim, inovasyona gidilmeli. İlgili olmalı. “İlgili olmayan bilgili olamaz.”  Aksi halde bilinmeyen, öğrenilmeyen konular birikir. Öğrenci dersten kopmaya başlar.

Okul yönetimi ve personel ekip çalışması yapmalı. Ayrıntılara takılmamalı. Esas kavratılmalı. Öğrencilere ayrıntı konusunda ödevler verilebilir. Sorun mutlaka çözülmeli. Sorunlar biriktirilmemeli. Sorun çıkmadan, öngörü ile önüne geçilmeli. Öğrenci dinlenmeli. Okul yönetimi, öğretmenleri dinlemeli. Velileri dinlemeli. Hemen karar vermemeli. Ortak akıl kullanmadan, karar verilmemeli. Hep ben bilirim, dememeli. “Yorgunluğa karşı dinlenilmeli. Yorgun iken ne ders verilir. Ne de ders anlaşılır.”

Öğretmen, yönetici, öğrenci nitelikli olmalı. İradesine sahip olmalı. Uyumlu, geçimli, anlayışlı, hoşgörülü olmalı. Değerler sahibi olmalı. Hitabet ve diksiyon dersi almalı. Anlayarak, sesli, hızlı okumayı öğrenmeli. Sesli okumada, konu daha anlaşılır olur. Akla daha çok kalır. Araştırma, inceleme, irdeleme yaparak, kapsamlı öğrenmeli. Öğrenmeyi öğrenmeli.

Kararsız, cesaretsiz olmamalı. Nitelikli çevrede yaşamalı. Baskın yeteneği keşfetmeli. Sevdiğimiz işi, görevi yapmalı. Görevinde en iyi, ideal kişi olmalı. Huzur ve mutluluğu yakalamalı. Niyet halis; duygu, düşünce, davranış olumlu olmalı. Sıradan insan olmamalı. Problem oluşturmamalı. “Sorun çözen, çare bulan olmalı.”

Özgün düşünceli olmalı. İlerleme, gelişme, yenilenme, değişme, yükselme, üstün olma, olumlu olmayı başarmalı. Kendimizi yeterli görmeyip, daha yükselmesini, gelişmesini becermeli. Olumsuz, zararlı, çirkin, yaramaz olmamalı. İnsanlarla sosyal iletişim, ilişki kurarak, başarmalı. Girişimci, etkin, aktif, becerikli, atılgan, güzler yüzlü, tatlı dilli, kazanan, tebessüm eden, yaklaşmasını beceren olmalı. “İnsan işi bilirse, kaybetmez. Hep kazanır. Yeter ki, çözüm odaklı çalışsın.” İnsan psikolojisini, sosyolojisini, edebini, ahlakını bilerek hareket etmeli. “ Asla gönül kırmamalı, incitmemeli. Gönül almasını becermeli. Sevgi, saygı, içtenlik, samimiyet, iyi niyet ilkesiyle başkalarına davranmalı. Art niyet, kötü, çirkin niyet taşımamalı. İslam değerlerini bir bütün olarak yaşamımıza uygulamalı.”

Bireyi, toplumu doğru, dürüst, İslam’ı öğretip, eğitmeli. Aç göz, doymak bilmez, savurgan, beleşçi, uyuşuk yetiştirmemeli. Çok çalışkan, şükreden, hamt eden, kanaatkâr, sırasına göre uygun harcama yapan, sorunlu olmayan, sorumlu olan” olarak yetiştirmeli.

Şikâyetçi anlayış olmamalı. Çözüm odaklı, sorun çözücü olmalı. Bakış açısı objektif, gerçekçi, doğru, ilmi olmalı. Yapılacak her işi akıl, zekâ, kalp, beyin, ilim, danışma süzgecinden geçirmeli. Kul hakkına tecavüz asla edilmemeli. Hak, hukuk, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ ile hakça davranmalı.

Büyüklenme, kibir, böbürlenme, yerli- yersiz konuşma olmamalı. “Olgun insan yetiştirmeli. Kulluk bilinci aşılamalı. Herkese yararlı olmalı. İnsan haklarına riayet ederek, davranmalı. Sevilen, bilinen, becerebilinen işi yapmalı. İşin ustası olmalı. Usta öğrenci, insan yetiştirmeli.”

Öğretmen önce kendini sürekli geliştirmeli ki; öğrencileri ve diğer insanları yetiştirebilsin. İyi, yetkin, olgun insan yetiştirsin. Bunun için kendini aşma çalışması yapmalı. “Kumar, alkol, içki, kâğıt oyunu, taş oyunu, gezip- tozma yapmamalı. Zamanı zararlı, kötü, çirkin, pis, boş işlerde harcamamalı. Bugün bunu yapan öğretmenlerin sayısı çok fazladır. Devlette, öğretmenevlerini bunun için yapıp, kullandırmaktadır! Milletin parası ile öğretmenevi yapıp, öğretmeni eğiteceğine, iki dünyasını mahvetmektedir! Öğretmen sabahleyin okula sarhoş, parasını kumara vermiş, çocuklarını dövmüş, eşine şiddet uygulamış. Uykusuz şekilde sınıfa girmektedir!”

Öğretmenevlerine istemeyerek, aylığımdan zorunlu olarak her ay, 30 yıl para kesildi. Zorla öğretmenlerin parasını aidat olarak, aylıklarından her ay kestiler. Defalarca itirazda bulundum. Yasa ile kesildiği için, itirazım kabul edilmedi. Gitmediğim, öğretmenevine; kumar, alkol, meyhane, pavyon olarak kullanılan öğretmenevlerine, öğretmenlerden, isteği dışında aylıklarından kesinti yapıldı. Şimdilerde kesinti durduruldu. Özel idare- devlet öğretmenevi yapmaktadır! Öğretmenler, memurlar, isteyen herkes, vatandaş; buraya gelip, kumar oynamaktadır. Ak Parti Hükümeti döneminde alkol alma kaldırıldı. İsteyen herkes otel olarak kullanmaktadır. Sanırım siyaset, zararlı olan öğretmenleri buraya kapatıp, halkın içine çıkmamasını istemektedir. 2003 yılına kadar yılbaşı akşamları dansöz da oynatılmaktaydı!

Öğretmen bu hale getirilirse, öğrenci işte o hale gelir! Halkın büyük bir kısmı zararlı öğelerin yanında yer alır! Devlet, yönetimde ilmi, ahlakı, dini değerlere önem vermeli. Halkı, komünistler,  liberaller, faşistler gibi uyuşturma yerine, uyandırma yapmalı.

Öğretmen ve akademisyenler, halkın en gözde, önde insanı olmalı. Saygılı ve saygın olmalı. Okulda, halk içinde yardımsever, sevilen, sayılan olmalı. Görevinde başarılı olmalı. Her an kendini geliştirmeli. Öğrenciler, milli, manevi, ilmi, mesleki alanda çok başarılı olmalı. Milli, manevi değerlere bağlı olmalı. Sorumluluklarını zamanında, eksiksiz yerine getirmeli. Okulun ders saatlerine uygun hareket etmeli. Okulda temizlik kurallarına, genel ahlak kurallarına uymalı. Kılık- kıyafeti, ahlakı güzel ve estetik olmalı. Yasalara uygun hareket etmeli. Milli, manevi değerlere bağlı olmalı.

Öğrencilerin her biri bireysel yetiştirilmeleri gerekir. Özgün farklılıktadır. İlgi alanları farklıdır. Özgürlük isterler. Destek ve teşvik isterler. Yapıcı, özgün, nitelikli yetiştirilmeli. Zorlukları aştırmalı. Karmaşıklığa sokulmamalı. Katma değer katmalı. Estetik ve en güzel geliştirilmeli. Örgün ve yaygın öğretime tutulmalı. Hayat boyu ilgilenmeli. Keşfederek öğretilmeli. Disiplinli, sürdürülebilir, zenginlikli çeşitte, farklı bilgi, becerilerle yetiştirilmeli. Esneklik, dinamiklik olmalı. Her bireye özgün öğretim yapmalı.

Hızlı öğrenen ile ağır, zor öğrenenler aynı sınıfta olmamalı. Aktif gözlem yapanlarla, yapamayanlar, akıl yürütenlerle, yürütemeyenler, eleştirel bakanlarla bakamayanlar, icat yapanlarla, yapamayanlar, yüksek performanslılarla düşük işleyenler, etkin olanlarla, edilgen olanlar, üstün yeteneklilerle, normal olanlar, kaynaştırma sınıfı içinde bir arada öğrenim görmemeli. Eğer görürse, üstün yeteneklilerde ağır işlemeye başlar! Hepsi sıradan, aşağı özellikli olur. Şu anda ülkemizde “kaynaştırma” diye herkes bir arada öğrenim görmektedir!

Üstün nitelikli öğrenciler her yönü ile farklıdır. Öğretmenleri de farklı olmalıdır. İyi okurlar. Anlarlar. İdrak ederler. Algılarlar. Düşünürler. Empati kurarlar. Analiz, sentez yaparlar. Problem çözerler. Sebat ederler. Israrcıdırlar. Dersi severler. Başarılıdırlar. Güçlü hafızaya sahiptirler. Mizah ve espri yaparlar. İlgilidirler. Bilgilidirler. Meraklıdırlar. Hızlı öğrenirler. Vasat değillerdir.

Ülkemizde 18 milyon ilk, orta, lise öğrencisi vardır. 8 milyona yakın yüksek okul öğrencisi bulunmaktadır. 1 milyon 100 binden fazla öğretmen, 200 bin kadar akademisyen görev yapmaktadır. Bu kadar eğitimci, öğretici devletten beslenmekte, milletin vergileri ile geçim sağlamaktadır. “Ama hem bunların içinden hem de yetiştirdiği öğrencilerinden; çok miktarda vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, din- iman, Müslüman düşmanı çıkmaktadır. Nankörlük etmektedirler. Değil bunlarla cehaleti yenmek, cehaleti yerleştirenler, bunlar olmaktadır!”

Oysa bu eğitim- öğretim ordusunu iyi yetiştirebilsek; bilgi ile ilim, irfan ile sanat, meslek ile cehaleti, yokluğu, yoksulluğu yenerdik.

Hainliği, düşmanlığı, anarşiyi, terörü; sevgi ve saygılı insanlarla yok ederdik.

Düşmanlarımızı, dostluklarımız ile dost ederdik.

İmansızlığı, inançsızlığı, sapıklığı, sapkınlığı; İslam inancı ile etkisiz kılardık.

Duygusuzluğu, düşüncesizliği, hak düşüncelerle kaldırırdık. Duygulu, düşünceli, yararlı hareketli millet oluştururduk.

Farklılıklarımızı düşmanlık olarak oluşturmazdık. Farklılıklar Allah’tandır. İnançsız olsa da, düşman görmemeli. Kâfir un süresi” ile hareket etmeli. İnanmayana tebliğ etmeli. Hakkı, hakikati öğretmeli. Güzel örnek olmalı. Sonunu kendine ve Allah’a havale etmeli.

Savaşmamak için barışçı eğitim- öğretim yapmalı.

İnsanları düşman olarak görmemeli. Eğer her şeye rağmen düşman varsa, hazırlıklı olmalı.

Medeni insan yetiştirmek için; birey, aile, toplum, devlet olarak medeni olmalıyız. Irkçılık, dincilik, mezhepçilik, cemaatçilik, tarikatçılık, cinsiyetçilik, bölgecilik, ayrımcılık yapmamalıyız. Felsefi ve ideolojik sapkınlık içinde olmamalı. Cinsi sapkın olmamalı. Emperyalistlerin, Siyonistlilerin, şer güçlerin kışkırtması ile azgınlaşıp, sapkınlaşmamalı.

İnsan, hak mümin, hakiki, samimi, takva Müslüman olarak; Allah’a, peygambere yönelmeli. Olumlu düşünmeli. Saygılı olmalı. Saygın olmalı. Etkin olmalı. Kendimizi ve başkalarını önemsemeli. Hedeflerimiz hak, hakikat olmalı. Hayatla barışık olmalı. Üretimi helalinden yapmalı. Devletimiz gibi milleti zehirlemek için içki, sigara, uyuşturucu fabrikaları açmamalı. Genelevler açmamalı. Nikâhsız evlenmeyi serbest bırakmamalı. LGBTİ gibi cinsel sapıklığa prim vermemeli. Kumarı serbest bırakmamalı. Her tülü günahı, haramı serbest işlemek için yasal temel oluşturmamalı.

İnançlı, imanlı, İslamlı mümin ve Müslümanlar, devlet yönetimine insan seçerken; daha çok vatansever, dindar kişileri tercih ediyor. Ama tercih ettikleri devlet yönetimine gelince de; vatan, millet, devlet, bayrak, din- iman düşmanlarının sayısı artıyor! “Demek ki, tercih ettikleri de batılın, küfrün yayılmasına katkı sağlıyor!” “Batılda kendine çalışıyor.” Böylece batıl, çürük, küfür içindekilerin toplum içindeki oranı artıyor! Allah cc. Islah eder inşallah.

Lütfen! İnternetten bir bakınız:

Türkiye’de sigara fabrikaları ne zaman açıldı?

Türkiye’de içki, alkol fabrikaları ne zaman açıldı?

Türkiye’de Genel evler (kerhaneler) ne zaman açıldı?

Türkiye’de Müslüman’ın hangi sosyal, kültürel, inanç, ibadet, öğrenme, eğitim- öğretim, çalışma hakları kısıtlandı?

Ne zaman okula alınmadı?

Ne zaman devlete amir, memur, işçi yapılmadı?

Kumar, şans oyunları, at yarışları ne zaman başladı? Niçin hala sürdürülmektedir?

Nikâhsız evlilik ne zaman serbest bırakıldı?

LGBTİ açılımı nedir? Siz ve yakınlarınız LGBTİ olmak ister misiniz? Kimler, LGBTİ cinsi sapıklık, sapkınlık ilişkilerine; özgürlük, serbestlik, yasal izin istiyor?

LGBTİ cinsel sapıklığa kimler destek veriyor?

“İnsanlar, Allah’ın emirlerini tutup, yasakladıklarından sakınıp, kaçınırlarsa; iki âlemde başarılı olurlar. Aksi halde zarar, ziyan edenlerden olurlar.”

“Allah cc. İnsanlar için iyi, güzel, doğru, yararlı, hayırlı olan her söz, yazı, davranışı helal, olmayanı da haram kılmıştır.”

Allah’ın bu iradesine aykırı hareket edenler; doğru, dürüst insanlar değillerdir. Her türlü hileyi, sahteciliği, ikiyüzlülüğü yaparlar. Bazen dolaylı, bazen dolaysız yerme yaparlar. Hedefleri; insanları bir şekilde aldatmak, kandırmaktır. Sapık sapkınlar, her olumlu, doğru, dürüst olan işleri eleştirir, kınar, bahaneler uydururlar. Bu sapık, sapkınların dedikleri, söylediklerine inanmamalı. “Allah cc. Ve peygamberi ne dedi ise ona inanmalı. En doğruyu Allah cc. Söyler. Bunu akıldan asla hiç çıkarmamalı.”

“Uyacağımız söz, yazı, metin, Allah’ın Kur’ân-ı Kerim’i olmalı.”

“En güzel örnek olarak uyacağımız insan; Hazreti Peygamberimiz olmalı.”

Kıblemiz; Kâbe olmalı. Zalimlerin mekânları olmamalı. Ankara olmalı. Moskova, Pekin olmamalı. Bürüksel, Waşington… Olmamalı.

Kur’ân ve sünnet değerlerini yaşam şekli yapmalı. Sevgi, saygı, hoşgörü, iffet, mahremiyet, samimiyet, ülfet, nezaket, zarafet,  merhamet, güven, sadakat, sabır gibi binlerce değeri içselleştirerek, özümseyerek yaşamalı. Allah’a kul olmalı. Peygamberimize ümmet olmalı. Kâfirler gibi hak değerlerden yüz çevirmemeli. Hayat bir imtihandır. Bu sınavda başarılı olmaya azimle, gayretle çalışmalı.

Peygamberimiz buyuruyor: “ İslâm; Allah’tan başka ilâh olmadığına, Hazreti Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna tanıklık etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, gücün yetiyorsa, Hac yapmandır.”

Peygamberimize “iman” nedir, diye sorulduğunda; peygamberimiz buyuruyor:  “ İman: Allah’a, Allah’ın meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanman, bir de; kadere, hayrına, şerrine inanmandır,” buyuruyor.