İstişare; “danışma, fikir sorma, anlamına gelmektedir.”

Ehl- ehil; “sahip, malik olan- olanlar, becerikli, elinden iş gelir. Yetenekli, maharetli, meziyetli,  bir işi hakkı ile hakkaniyetli yapma, yabani olmayan, gibi pek çok anlama gelmektedir.”

Takva; “Allah’ın dinine sımsıkı sarılma, İslâm dininin yasaklarından sakınma, haram ve günah işlememe, dinin emirlerine sıkıdan sıkıya bağlı olma, gibi anlamlara gelmektedir.”

İstişarenin İslam dininde çok büyük yeri ve önemi vardır. Hak ve hakikati bulmak, doğru ve gerçeğe ulaşmak için; ehil, takva, deneyimli üstün ilim sahipleri ile istişare etmeli. Akli ve nakli ilimleri bilen kişilerle istişare etmeli. Samimi bilge mümin ve Müslümanlarla istişare etmeli. En önemli, değerli, yararlı olgu; istişare etmektir. Yardıma muhtaç olduğunuz durumda mutlaka ama muhakkak ehil deneyimli uzman kişilere danışınız. Fikir alışverişi yapınız. Bilgelerin bilgi, deneyim, sağduyularından mutlaka yararlanınız.

Aklı- doğa ilimlerini, İslam ilimlerini bilip, yaşam tarzı yapınız. Dünyada olup- biten olaylardan ibret alıp, dersler çıkarınız. Aklı, mantığı, sağduyuyu, ilmi, dosdoğru kullanıp, yaşayınız. “Akli- doğa ilimlerini eleştirel, sorgulayarak okuyunuz.” “ Din konusunda da her denilene saplantılı inanıp, bağlanmayınız.” Zira günümüzde ilmi ve dini kötülükte kullananlar; insanları aldatıp, kandırmaktadır. İnsanları kötülüğe yönlendirmektedirler!

Danışılan kişi, İleri görüşlü, öngörülü olmalı.  Alanında ehil, uzman, samimi, akıllı, deneyimli, güvenilir olmalı. İyi tahlil edebilmeli. Bilmediğimiz, şüpheli olan konularda mutlaka deneyimli, samimi, uzman birkaç bilene danışmalı. Tarihi olaylardan da ders almalı. Anlayış, fikir değişmeyince, insanda değişmez; bunu asla unutmamalı.

Ehil olan birden fazla kişi ile istişare etmek çok yararlıdır. Araştırma, inceleme, irdeleme, gözlem yapmak çok faydalıdır. Bir kişi yanılabilir. Bunun için birden fazla ehil kişilerle istişare etmeli. “İstişare etmeden de konu hakkında araştırma yapmalı. İstişare tam doğru olmalıdır.” Bazı İslam âlimlerinin dediği gibi; “ karar doğru ise iki sevap, yanlış karar ise bir sevap alınır, sözü pek doğru değildir. Bu söz yanlış söylenmiştir. Yanlış ile amel edilmez. Bu söz yüzünden pek çok mezhep yanlışta devam etmektedir. İyileştirme, düzeltme, Kur’ân ve sünnete uydurma çabası olmamaktadır.”

İstişare ile bütün işlerde kolay ve doğru yol alınır. Sıkıntılar, zorluklar, güçlükler kolay aşılır. Kişi akıllı, zeki, bilge, deneyimli, becerikli, yetenekli olursa, ekip çalışması ile aşılamayacak sorun, çözülemeyecek problem olmaz. İstişare etmek, Allah cc. Emridir. Kur’ân’da istişare etmek, pek çok ayette emredilmektedir. İstişare eden en iyi, güzel, doğru, dürüst, hakkaniyetli, uygun kararlar verir.

Mevlana Celaleddin rh. an diyor ki: “ Aklın varsa, diğer bir akıl sahibi ile dost ol. Onunla görüş. İstişarede bulun.”

İstişare ile bütün işler kolay olur. Hayırlı sonuçlar alınır. Sıkıntılar, zorluklar aşılır. Dertler azalır. “Kişi, zeki, akıllı, doğru bilgili olursa, başkalarından zarar görmez. Lütfen istişareyi farklı, alanında uzman kişilerle yapın ki, yanılma olursa, bir başkası ile eksiklikler, hatalar, yanlışlar düzeltilsin.” Aynı konuda uzman kişilerde olsa, aynı yorumu, bilgiyi vermeyebilir.

Sapkın zalimlerin tümü de insanlık suçu işlemektedir. Katil, katliamcı, soykırımcı vahşi, barbar, canavar olarak cehennemi boylamaktadırlar! Bu dünyada da sonuçları felaket, fecaat olmaktadır!

Dünyada her felsefi, ideolojik, dini görüşten binlerce terör örgütü vardır. Bunların tümü insanlık suçu işlemektedirler. Katil, katliamcı, soykırımcı, adi, katil olmaktadır. Cehennemi boylamaktadırlar! Bu dünyada da felaketleri yaşamaktadırlar. Bunların rehberleri, mürşitleri adi şeytanlaşmış zalim, barbar, vahşiler olmaktadır. Şimdi bu sapık, sapkın, adi, katil canavarlardan bir kaçının sözünü sizlere aktaracağım. Bakınız, ne olduklarını açıklamaktadırlar:

YPG/ PKK terör Sözcüsü Salih Müslim diyor ki; “ Zalim Coni’nin mayın eşekliğini yaptıklarını söyledikten sonra, ABD masada Türklerin isteklerini kabul etti. Biz, Amerika köpeğiyiz. Boynumuza ip takıp, 120 saat saldırmayın, diyorlar. Bizi bir it gibi kullanıyorlar.”

“Piro Ahmet kod adlı PKK teröristi de; benzer açıklamalarda bulunuyor”

Beyinleri kirletilmiş. Ağızları böyle söylese de, eşekliğe, itliğe devam ediyorlar. İnsan beyni, kalbi, ruhu, genleri kirletildiğinden; hak, hakikate, hidayete erişemiyorlar. Kötü eğitim, öğretim almalarından, istişareyi zalim, sapkın kişilerle yaptıklarından, pisliklerine devam ediyorlar. Pislik olmayı sürdürüyorlar. “Allah’ın verdiği aklı, zekâyı, öngörüyü, düşünme yeteneğini doğru kullanamıyorlar. Dünya bu gibi zalim, sapık, sapkın kişiler yüzünden cehennemi yaşıyor!

İnsan, soyu ile aslı ile esası ile temiz olmalı. Haram, pislik karışmamış olmalı. Güzel terbiye almalı. Harama düşmemeli. Harama düşenlerin soyları, nesilleri de temiz olmamaktadır. Haram her şeyi bozmaktadır. “Bunun için ilim ve İslam’ı yaşamada çok titiz, dikkatli olmalı. Yüce bir ahlak, edep, hayâ, ilim, bilim, bilgi üzere yaşamalı. Sapık sapkınları rehber, mürşit, lider, önder kabul etmemeli.” Bir kere bu sapkın zalimleri reddetmeli ve bundan sonra hak yola yönelmeli. Önce batıla, küfre; “ hayır, olmaz,” demeli. Sonra Allah’a yönelmeli.

İyi insan= güzel Müslüman olmak için; ilim ile birlikte İslam dininin fazilet değerlerini bir bütün olarak yaşamalı. Olgun, bilge, takva, samimi mümin olmalı. “Kur’ân’ı kılavuz, peygamberimizi önder kabul etmeli.” Hiçbir felsefi sapıklığı, ideolojik kaçıklığı yol edinmemeli. Bugün laiklik, seküler- din dışı, sapkın ideoloji, bozuk felsefeye bağlı olanlar; sapıtmış! Zalim, akılsız, katil olmuşlardır! Bunlar artık hak, hakikati anlamak, öğrenmek istemediklerinden, onlara pek yararlı da olunamamaktadır. Allah cc. Hidayet isteme arzusu verir, inşallah. İnşallah zalim, sapık, sapkınlara yönelme yerine; Allah’a yönelirler.

Allah’a yönelip, peygamberimize uymalı. Allah cc. Böyle istiyor. İmanımız, yaşantımız, ahlakımız, siyasetimiz, işimiz, ticaretimiz, ilim öğrenmemiz, çevreciliğimiz, halkla ilişkimiz, ibadetlerimiz, dualarımız, tüm eylemlerimiz böyle olmalı. Adaletimiz, hukukumuz, sevincimiz, hüznümüz, ciddiyetimiz, yazı, söz ve eylemlerimiz hak olmalı. Allah cc. İradesi ile peygamberimizi örnek alıp; ideal, hak mümin, hakiki, samimi, takva Müslüman olmalıyız. Allah’ı seven, sadece peygamberine uymalı. Allah’tan başkasına kulluk etmemeli. Köle, esir, tutsak, parya, eşek, it olmamalı.

Allah’ın dini ile ve bilim ile eğitim, öğretim, terbiye almalı. Tüm meslek insanları, İslam ve ilim ile olgunlaşmalı.

Bozuk felsefi görüş ve ideolojik sapkınlık ve sapkın dini anlayışlardan uzak kalmalı. Kur’ân ve sünneti, ilmi anlayış ile öğrenip, kavramalı. Bu değerlerle yaşamalı. Vehhâbilik, Şiilik, Kadiyanılık, modernistlik, pozitivistlik, komünistlik, kapitalistlik, faşistlik, İslam ve Müslüman düşmanlığı yapan; sapık, bozuk,  sapkın zalimlerden uzak kalmalı. Emperyalizmin, Siyonizm’in, şer odaklarının, masonların, hainlerin tuzaklarına karşı dikkatli olmalı. Kötülüğü engellemek için; iyiliği, hakkı, hakikati yaygınlaştırmalı. Düşmanı, kötülüğü, kötüleri tanıyıp; hakça, hukukça ilmi mücadele vermeli. Kur’ân’a göre, peygamberimizin yol, yöntemi ile mücadele etmeli.

Peygamberimiz buyuruyor: “ Allah’ım! Ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten, fayda vermeyen ilimden ve kabul olunmayacak duadan sana sığınırım.”

İbn Acian rha diyor ki: “ Bir amel ancak şu üç öğe ile geçerli olur. Salih- iyi amel niteliği kazanır. Bunlar; takva sahibi olmak, iyi niyet taşımak ve eylemi doğru olarak yapmak.”

İnsan, ilmi nitelikli, yumuşak huylu, güzel sözlü, iyi davranışlı olmalı. Peygamberimizin karakterini, huyunu kendine örnek almalı. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaşi Veli, Ahmet Yesevi, Dört Halife ve binlerce güzel İslam âlimi, evliyası gibi olmalı. Onları örnek almalıyız. İslam önderleri varken, gidip de; zalim, katil, barbar, vahşi, dehşet saçan, adileri örnek almamalı.

İnsan, hak ile hakikat ile hukuk ile doğrulukla, dürüstlükle hedefe varmalı. Haram, günah ile varılan hedef; berbat ve harap yapar! Helal, temiz, hakça yaşamalı. Haramları, günahları terk etmeli. “Haramlardan helale hicret- göç etmeli.” Mümin, temel farzları mutlaka ama muhakkak, özür bahane etmeden, yerine getirmeli. İslam dinini sapkınlara, kaçıklara, şaşırmışlara, sapıtmışlara bakarak, yaşamamalı. Şeytanın hile, tuzak, oyunundan, aldatmasından, uzak kalmalı. Şeytana ve şeytanlaşmış zalim sapkınlara uymamalı. Kalp, dil, beyin, ruh temiz olmalı. Hak müminlerle dost ve arkadaş olmalı.

Emperyalistlere, Siyonistlere, sömürgecilere, adi sömürücü alçak kahpelere, katliamcı, soykırımcı katilere karşı uyanık olmalıyız. “Bu adilerin fikri, anlayışı değişmediğinden, tarihten beri karakter- huy olarak hiç olumlu yönde değişim göstermemişlerdir.” İçinde bulunduğumuz çağa; “Bilgi çağı” diyoruz.

Bilgi; “belirli bir düşünme ve araştırma sonucu elde edilmiş sağlam veridir.”

Malumat; “üzerinde emek harcamadan, bize akan, sağlığı belli olmayan, veridir.”

Bilgi derindir. Malumat ise yüzeyseldir. Gerçek bilgi insanları insanileştirir. İnsanlıklı yapar. İnsaniyetli yapar. Sevgi dolu, saygılı, hoşgörülü yapar. Müşfik yapar. “Bugün bilgi; yaşatmaktan çok öldürmek, sömürmek, çıkar elde etmek için kullanılmaktadır! Bugün batıl Batı dünyasında gerçek, doğru, dürüst bilim insanı yoktur. Devlet yönetimi de yoktur. Pek çok ufuksuz, öngörüsüz, tarih bilmez, ileriyi görmez, sözde Müslüman; üzgünüm ki, batıl Batı hayranlığı yapmaktadır. Batıl Batı hiçbir zaman hayran olacak bir değer üretmedi. Sadece katletmeyi, öldürmeyi, yok etmeyi, sömürmeyi, köleleştirmeyi hedefledi!”  

Allah cc. Nisa süresi 139. Ayette Buyuruyor: “ Onlar, müminleri bırakıp, kâfirleri dost ediniyorlar. İzzet ve onuru onların yanında mı arıyorlar? Oysa bütün izzet ve onur Allah’ındır.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ İslam dini beş esas üzerine kurulmuştur. Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammet’in sav. Allah’ın elçisi olduğuna tanıklık etmektir. Namaz kılmak, Ramazan orucu tutmak, zekât vermek, hac yapmaktır.”

Nahl süresi 91. Ayet: “ Anlaşma yaptığınız zaman, Allah’a verdiğiniz sözü yerine getirin.”

Haşr süresi 7. Ayet: “ Peygamber, size ne vermişse, onu alın ve neyi yasaklamışsa, ondan kaçının.”

Her dinden, imandan söz edene inanmayınız. Kendilerini kabul ettirmek için, aldatmak, kandırmak, kullanmak için; dinsizler, komünistler, katliamcılar bile dinden- imandan söz etmektedir.

Dinsiz, imansız, Allah tanımaz, materyalist, katil, katliamcı PKK terör örgütü ve de Fetö terör örgütü bile dini kullandı. Adnan Oktar bile dini sapıklığa alet etti! Abdurrahman Kuytul, Hanzala bile dini yıkıcılığa, bölücülüğe, ırkçılığa kullandı!  Yalan, bozuk safsatalarla halkı kandıramayanlar, dini kullanarak, insanları aldatmaya çalıştı. Dinden söz edenler çoğaldı.

Dindarlar azaldı. Irkçılık, sapkın ideoloji, batıl felsefi görüşler; hak din İslam’ın önüne geçirilmektedir! İnsanlar sapıklıkları, sapkınlıkları yüzünden cehenneme sürüklenmektedir! İnsanlar, hak ve hakiki mümin, iyi güzel, dosdoğru Müslüman olmaktan; akılsızlıkları yüzünden kaçınmaktadır.

Herkes kendinden sorumludur. Bize düşen sadece hakkı tebliğ etmek, en güzel şekilde öğretmek ve iyi biçimde eğitmektir. Zorla iman ettirilme olmaz. İslam; ilim dinidir. İstek dinidir. İsteyen hidayete erer.

Hadis: “ Müslüman; elinden ve dilinden diğer insanların güvende olduğu kimsedir.”

Isra süresi 36. Ayet: “ Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeylerin peşine düşme!”

Çocuklar, biz ebeveynlere, eğitimcilere,  öğretmenlere, din görevlilerine, devlet yöneticilerine, akrabalara, komşulara, toplumun her bireyine, Allah’ın emanetidir. Çocukları en iyi şekilde bakmak, yetiştirmek, yarınlara hazırlamak, bizlerin görevidir. Allah cc. Yaptıklarımızın ve yapmadıklarımızın hesabını soracağını defaatle açıklamaktadır. Her olumsuz yazı, söz ve davranışlarımızın bir sorgusu, hesabı olacağı, Allah cc. Tarafından bizlere bildirilmektedir.

Çocuklara, düşkünlere, sahipsizlere, yetimlere, bize muhtaç olanlara bakmamız, bizlere bir görevdir. Muhtaç olanlara maddi, manevi her türlü yardımı yapmak, bizlerin ödevi, görevidir. Çocuklara, Allah’ın emrettiği, peygamberimizin yaptığı şekilde davranmak, bizim asıl ve esas olan görevlerimizdendir.

 Bugün dünyada insanlar; adilik, kahpelik, alçaklık, düşüklük, serserilik, vahşilik, barbarlık, yobazlık, katillik, insan dışılık, gâvurluk yapıyorsa; bu iyi yetiştirilmediğinden olmaktadır. Yapılan bu zalimliklerin hesabı sadece yapandan değil, kötülüğe neden olanlardan, engellemeyenlerden, iyiliği yaymayanlardan, mutlaka ama muhakkak sorulacaktır.

Hakkın, hakikatin, doğruluğun, dürüstlüğün, hakkaniyetin, güzel ahlakın, edebin, hayânın, İslam dininin, iyiliğin, güzelliğin yaşanmadığı dünyada; savaşlar, çatışmalar, işgaller, katliamlar, soykırımlar, darbeler, haksızlıklar, sömürgeleştirmeler, emperyalist şer güçler tarafından güç birliği yaparak işlenmektedir! Sefalet, dehşet veren vahşetler, acımasızca, sapkın sapık barbarlar tarafından işbirliği, güç birliği yapılarak, işlenmektedir. “Biz, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, Allah’ın emirlerini tutmalı. Yasakladıklarından sakınmalı. İyiliği yaymalı. Konumuz gereği, görevlerimiz gereği kötülükleri engellemeliyiz.” Önce bizler iyi insan olmalıyız. Sonrada iyi, güzel, doğu, dürüst, dindar insanlar yetiştirmeliyiz.