Peygamberimiz; “ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim, görevlendirildim,” buyurmuşlardır. Peygamberimizin ahlakı; Kur’ân ahlâkı idi. Allah’ın emir ve yasaklarına, Yüce iradesine göre yaşardı. Biz insanlara, müminlere düşen görevde; “âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a ve peygamberine uyarak yaşamaktır.” Aksi halde zalimlerden, sapıklardan, sapkınlardan, şeytanın dostlarından oluruz!

Müslüman, aklını, zekâsını; ilimle, bilimle, doğru bilgi ile İslam dini ile işletip, yaşamalı. Bilmediğini, öğrenim ile eğitim ile danışma ile öğrenmeli. Öğrenimini, eğitimini, danışmasını hak dostları olan bilginlerle, bilgelerle yapmalı. Sapıklardan, sapkınlardan, zalimlerden çok uzak durmalı.

Müslümanların, zalim ve hilekârlarla işi, birlikteliği, beraberliği, işbirliği olmaz, olmamalı. Yalancılara, münafıklara, ateistlere, teröristlerle, terör yanlıları ile aynı safta olmamalı. Haram, günah işlemeyi alışkanlık edinenlerden, uzak durmalı. Vatan, millet, devlet, ümmet, milli ve maneviyat düşmanlarını dost edinmemeli. İnsanlık düşmanlarını arkadaş, yoldaş edinmemeli. Bugün bu hak, hakikat düşmanları, insanlığın %90 kadarını aldatıp, tuzağa düşürmüşler! Kendi çıkarları doğrultusunda köle, mankut gibi kullanmaktadırlar!

Müslüman, vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, ahlak, insanlık düşmanlarıyla; birlik, beraberlik, işbirliği, ittifak, müttefik olmamalı. Harama, günaha, hainliğe dolaylı ve de dolaysız zerre kadar destek olmamalı. Onların aldatması, kandırmasına düşmemeli. Hileli, sahte, sahtekâr, yalan söylemlerine aldanıp, kanmamalı. İslam ve Müslüman düşmanından olgun, yararlı, hayırlı insan olmaz. Onlar, Allah’ın ve peygamberine uymazlar. Şeytana uyarlar. Şeytanlaşmışları dost ve arkadaş edinirler. Edindiklerini de harcarlar!

Peygamberimiz buyuruyor: “Bizi aldatan, bizden değildir.”

Müslüman, yalan söylemez. Aldatmaz. Aldanmaz. Bir delikten iki defa ısırılmaz.

Müslüman demek; en iyi, en ideal insan demektir. En hayırlı, iyi, güzel, yararlı, dosdoğru, bilge insandır. Müslüman= en iyi, en hayırlı insan demektir.

Müslüman, çok çalışkandır. Helal işlerde çalışır. İsraf etmez. İsraf etmek haramdır. Müslüman cömerttir. Cimri, pinti, çekemez, kıskanç değildir. Müslüman, İslam, Kur’ân, sünnet hükümlerine göre yaşar. “Müslüman olmayanlar, kendilerine başka ilahlar, mürşitler, kitaplar edinir. Edindikçe de; hak, hakikat, İslam ve Müslüman düşmanlıkları artar.”

Müslüman, akıllıdır, doğru bilgilidir, faziletlidir, üstündür, ahlaklıdır, Hakk’a ibadet eder. Kullara iyilik, yardım, infak, hizmet eder. Terbiyeli, bilgili, bilinçlidir. Görgülüdür. İyidir, olgundur. Müslüman, zalim olmaz, haksızlık etmez. Bilir ki; Kur’ân ve sünnet dışına çıktığında zalim, haksızlık eden olur. Zalimlerin, kâfirlerin yeri cehennemdir. 

Müslüman, Allah’ın farz kıldığı ibadetleri, davranışları yerine getirir. Sünnetleri yaşam tarzı edinir. Müslüman’ın zararlı, kötü, çirkin, sağlıksız davranışı olmaz, olmamalı.

Allah’ın haram kıldıklarını öğrenip, sakınmalı, kaçınmalı. İyi Müslüman, Allah cc. Ne buyurdu ise onu yapar. Yaklaşımında mıncıklama olmaz. İyi Müslüman, şeytanlık, soytarılık, hainlik, nankörlük, şaklabanlık, şarlatanlık yapmaz. İyi Müslüman= iyi insan; mümin, Müslüman, İslam düşmanlığı yapmaz. Yapıyorsa; Allah’ın emri dışında, zalimce hareket ediyor, demektir.

İyi Müslüman, şarlatanlık yapmaz. Kendini olduğundan fazla göstermez. İnsanlara yapamayacağını vaat edip; aldatıp, kandırmaz. İyi Müslüman, İslam dini hükümleri içinde davranır, hareket eder. Kur’ân, sünnet, bilim, akıl dışına çıkmaz. Akıllı, mantıklı, makul, sağduyulu, bilgili, bilinçli, danışarak davranır. Danıştığı kişi karga tipli olmaz!

Müslüman dediğin; ihlâsla, takva ile Rabbi olan âlemlerin Rabbi Yüce Allah’a istenilen şekilde kulluk eder. Güzel davranır. Bozgunculuk, hilekârlık, zalimlik, terör yapmaz. Terörist, terörizm, anarşistlik, yıkıcılık, hainlik, nankörlük yapmaz. Namuslu, iffetli, iyi niyetli, kul hakkına saygılı davranır. Kötü zanda bulunmaz. Dedikodu, israf, ırkçılık, ideolojik sapıklık, felsefi sapkınlık içinde olmaz. Kötülükleri, iyilik yaparak, savar. Hayırda yarışır. Hoşgörülü, sabırlı, bağışlayıcı, yumuşak huylu, hak yemeyen, hukuk çiğnemeyendir. Boş ve zararlı alışkanlıklar edinmez. Bağımlı olmaz. Yoksulu, düşkün- hakir görmez, alay etmez. Nefsine uymaz. Öfkesine kapılmaz. Başkalarını hor- hakir görmez. Alay etmez. Yüce Allah’ın iradesine uygun davranır. Referansı; ilim, Kur’ân ve sünnet olur.

Kur’ân’da peygamberler hakkında yeterli bilgi vardır. Aklı çalışanlar için her konuda yeterli bilgi vardır. Kur’ân’da Hazreti Âdem peygamberin adı 25 defa geçmektedir. Nuh 43, Hud 10, Salih 8, İbrahim 69, Lüt 27, İsmail 12, Yakup 16, Yusuf 27, Şuayıp 11, Musa 136, Harun 20, Eyüp 4, Davut 16, Süleyman 17, Yahya 5, idris 2, İsa 25, Salih 8, Hazreti Muhammed Mustafa sav. Peygamberimizin adı da 4 defa geçmektedir. Peygamber hakkında, “Peygamberler Tarihinden” yeterli bilgi öğrenebiliriz. Peygamberlerin yaşayışlarını, hayatlarını kendimize örnek almalıyız. Gidip de zalim, katil, katliamcı sapkınları kendimize örnek almamalı. Mürşit, kılavuz asla edinmemeli.

Zalim sapkınlar için şair şöyle dizelerde bulunmuş:

“Sanatın var, şerefin yok!

Konuşuyorsun, edebin yok!

Eşeksin, semerin yok!

Sapık, sapkın olmuşsun; haberin yok!”

Hadis-i şerif: “ Mümin, mimine karşı tuğlaları birbirine bağlayıp, tahkim eden bina gibidir.” Bu durumu peygamberimiz; parmaklarını birbirine geçirip, kenetleyerek, gösterdi.

Peygamberimiz buyuruyor: “ Müminler birbirini sevmekte, birbirine acımakta ve birbirini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir organı hasta olduğunda, diğer organları da bu sebeple uykusuzluğa, ateşli hastalığa tutulurlar!”

Peygamberimiz buyuruyor:” Vatan sevgisi imandandır.”

Müslüman; vatanını, milletini, devletini, bayrağını, ümmeti, milli, manevi değerlerini sever. Sevmeyenden; mümin olmaz. Hainden, nankörden, İslam ve Müslüman düşmanlarından mümin olmaz. Mümin, Allah cc. İradesi ile hareket eder, davranır, yaşar.

İslam inancı dışında kalan inanışlar, inançlar; batıldır, küfürdür, kıymetsizdir. Hiçbir değeri, kıymeti, yararı yoktur. Kurtarıcı değillerdir. Yalan, yanlış söylerler. Bozguncudurlar. Şarlatandırlar. Demagoji- lâfebeliği yaparlar. Yapmayacaklarını söylerler. Söylediklerini yapmazlar. Ancak zalimlik yaparlar. Emin- güvenilir değillerdir. İnsanları kullanmayı hedef edinirler. Ahiret inançları olmadığı için, dünyada da yırtarız, düşüncesi olduğu için; her hileyi, aldatmayı, haramı işlemekte bir sakınca görmezler. Bunların doğru, dürüst, insan haklarını koruyanı hiç görmedim. Zalimdirler. Acımasızdırlar. İnsana değer vermezler. Çünkü insani değerlerden yoksundurlar.

Batıl: “ Boş, çürük, doru ve gerçeğe aykırı, anlamındadır.”

Küfür: “ Allah’a inanmama, Allah’a ortak koşma ve de yakışmayan sıfatlar, sözler söyleme anlamına gelmektedir. Dinsizlik, imansızlık, İslam dışı anlamına da gelmektedir. Nankörlük, kaba, ayıp söz söyleme, demektir. Allah’ı tanımayıp, kabul etmeme gibi anlamlara da gelmektedir.” 

Batıl içinde, küfür içinde olan kişiler, hem bu dünyasını hem de ahretini mahvetmiş! Kendide mahvolmuş. İki dünyasını perişan etmiştir. Böylelerini kurtaracak ilahları da hiçbir kâr, yarar, fayda sağlayamayacak.

Batıl, küfür söz, yazı, eylem, davranış, hareketleri ile baş başa kalacaklar. Yaptıklarının ve yapmadıklarını cezasını; eziyet, azap, cehennem, ateş olarak göreceklerdir. O gün onlara hiç kimse yardım edemeyecektir. Materyalistler bunlara inansa da, inanmasa da, gerçek budur. Dosdoğru olan budur. Sonuç böyle olacaktır!

 Bugün kurtuluşa erecek olanlar; sadece ve ancak samimi, bilgili, takva mümin ve Müslümanlar olacaktır. Allah cc. Böyle buyuruyor. Onlar gidip; zalim, inkârcı, yalancı katil katliamcı, sapık, sapkınlara inanıyor. Onları mürşit, kılavuz, önder, lider, kurtarıcı olarak görüyor! Allah cc. Akıl, fikir, hidayet isteme arzusu verir, inşallah.

Müslüman, bilge olmalıdır. Pozitif ilimleri, dini ilimleri bir arada öğrenmeli. İslam’ı ilimler: “ Tefsir, hadis, kelam( akait) fıkıh, tefsir usulleri, tasavvuf gibi ilimlerdir. Tasavvuf, ahlak ilmidir. İlmihal, hadis, sünnet, Kur’ân, Arapça da bilmeli. Öğrenimden geçmeli. Öğretmensiz, bu ilimler yeterince öğrenilmez.

Pozitif ilimlerden birey, toplum olarak, yüzlercesini bilmeli, öğrenmeli, uygulamalı. Bilim ve teknik üretmeliyiz. Fen ilimleri, sayısal ilimler, teknik ilimler, sözel ilimler ve yüzlercesini mutlaka ama muhakkak öğrenmeliyiz. İlim, ilimdir. Akli, nakli ayrımı olmaz. Ayrım yapılmamalı. “Bir kuşun bir kanadı; dini ilimler, diğer kanadı pozitif ilimlerdir.”

İnsan, ilim sahibi olmadan, kendini iki dünyada kurtaramaz.  Mutlaka ama muhakkak ilim, bilim öğrenmeye çocuk yaşta başlayıp, gençlik çağında sürdürmeli. Yetişkinlikte de ilmi kariyer edinmeli.

“İlim, iman etmeyi gerektirir. İman etmeyenin, gerçek ilmi yoktur. Daha Allah’ı, dini, Kur’ân’ı, peygamberi bilmeyenden; ilim insani olmaz.” Yalancı, şarlatan, demagoji ( lafazanlık, lafebeliği)yapan, iftira atan, hakkı, hakikati karalayan olur.

Ben, bu gibi yüzlerce yalancıyı her gün görüyorum. Unvanı profesör ama yalancı, iftiracı, hakkı karalayan, hakikati yalanlayandan; bilim insanı olmaz. Bu gibilerin milli, yerli, manevi, ilmi değerleri olmadığından; vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, millet, insanlık düşmanlığı yapmaktadırlar. Bir şekilde hainlerle, teröristlerle, nankörlerle, yıkıcılarla; iletişim, diyalog, işbirliği içindedirler. Terör örgütleri, meslek odaları, sendikalar, sivil toplum örgütleri, siyasiler el ele, işbirliği içinde hareket etmektedirler. Devlet bunu mutlaka önlemelidir. Osmanlı devletini yıkan, İttihatçılar, bu şekilde örgütlenmişlerdi!

Vahiy; akıllı, zeki olan insana gönderilmiş. Akıl çok önemlidir. Aklı olmayanın, iman etme sorumluluğu bile yoktur. İmam Maturidi Hazretleri, İslam dininin akait- inanç- itikat mürşididir. İmam Maturidi Hazretleri, akıl konusunda şöyle diyor: “ Düşünmemeyi telkin eden her türlü his- duygu şeytan işidir. Kim akıl düşmanlığı yapıyorsa, ya şeytandır ya da şeytanın askeridir. Göz görmek için, kulak işitmek için, akılda düşünmek için yaratılmıştır.”

Hadis-i şerif: “ Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı Kur’ân-ı Kerim ve benim sünnetimdir.”

Nisa süresi 31. Ayet: “ Ey iman edenler! Allah’a ve resulüne iman edin.”

Nisa süresi 59. Ayet: “ Allah’a ve resulüne itaat edin.”

Araf süresi 12. Ayet: “ Ben, sana emretmişken, seni secde etmekten alıkoyan nedir?”

Hadis-i şerif: “ Peygamberimize, çok ibadet ettiğini söyleyen sahabeye; Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı? Diye cevap verdi.”

Müslüman en ideal değerlerin sahibidir, sahibi olmalıdır. Yüce iradenin söz ve iradesi ile şekillenir. İnce, kibar, nazik, nezaketli, zarafetli, centilmen, şahane, harika, harikulade, muhteşem, muazzam, mükemmel, en ideal olgun insandır.

Müslüman, insanları dışlamaz. İnsanları kazanmaya çalışır. Zorluk karşısında pes etmez. Dayanışma, yardımlaşma, paylaşma, ekip çalışması ile her zorluğun üstesinden gelir. Aşırı genelleme yapmaz. Peygamberimiz ahlakında davranır.

Pozitif ilimlerden öğrenim alır, almıştır. Almadan olmaz. İyi bir Yabancı dil bilmeli. Psikoloji, danışmanlık, rehberlik dersi almalı. Bilgisayar ve öğretim teknolojileri görmeli. Görsel sanatlar bilmeli. Müzik, ses dersleri almalı. Spor yapmalı. Tarih, coğrafya, felsefe, fizik, kimya, biyoloji, Türkçe dersleri görmeli. Ağız, şive konuşmamalı. Matematik, fen ilimleri, sosyal ilimler, sözel ilimler, sayısal ilimler, teknik, teknoloji öğrenimi almıştır. Din ilimleri almalıdır. Yüksek öğrenim yapmalıdır. Kariyer yapmalıdır. Gidip de fuzuli, boş, yararsız bölümlerde okumamalı. Gözde fakülte, akademi okumalı.

Okul bittiğinde de sürekli kendini geliştirmeli. Bugün bir milyondan fazla, hatta 5 milyon kitabı olan kütüphanelerimiz vardır. Bunlardan mutlaka yararlanmalı. Okulda öğrendiği bilgilerle kalmamalı. Paslanmamalı. Donuk kalmamalı. Yer yerinde saymamalı. İlkeli, kurallı, gelişerek, zamanı en iyi, güzel şekilde değerlendirerek, yaşamalı. Dünyayı takıp etmeli. Dini harfiyen aynen yaşamalı. Toplum ancak bilimle, sanatla, dini yaşayışla kurtulur. Dinsize, dine saygısı olmayana değer verme! O, kendini değersiz kılmıştır. Her türlü zararı düşüncesizce vermektedir! Bunu bilerek, tasarlayarak, inadına, huyu- karakteri gereği yapmaktadır. İnandığı ilahlara, sapkınlığa, sapıklığa, kötülüğe, çirkinliğe, yalana, yanlışa bilerek hizmet etmektedir! Hakk, hak, hakikat sesi duyduğunda çılgına dönmektedirler! Olan hizmetleri az görüp, eleştirmektedirler. Kendileri geldiğinde berbat, harap, perişan etmektekiler. Kendileri malı götürürken, kendinden saymadıklarına yaşama hakkı bile tanımamaktadırlar.

Televizyondan yüzlerce, binlerce insanın konuşmasını, yorumlarını izliyorum. Şöylece bir sonuca, kanıya varıyorum:

“ 1- Din eğitim ve öğretimi almamış kişiler, pozitif ilim ile saçma- sapan, yalan, yanlış, haince, düşmanca, olumsuz, yıkıcı konuşmaktadır!

2- Sadece din eğitim ve öğretimi almış olanlar, pozitif ilim öğrenmeyenlerde; din anlatırken, o kadar büyük yanlışlar yapmaktadırlar ki; gündem olmaktadırlar.

Demek ki; hem dini eğitimi- öğretimi almalı. Hem de pozitif ilim sahibi olmalı. Bir kuş iki kanatlıdır. Tek bir kanatla uçamaz.

En büyük zalimler, katiller, katliamcılar, insanlıktan çıkmış, merhameti bulunmayanlar, daha çok dinsiz, imansız, ateist, kâfir, müşrik, komünist- sosyalist kişilerdir. Bunların sadece bazılarını yazalım:

1-      Mao Zedong, Çin’de kendi halkından 50 milyon kişiyi katletti! Bunu komünist rejimi yerleştirmek için yaptı. Konuşan komünistlere sakin ha, inanmayın. Onlar her tülü yalan ve kandırmacayı yaparlar. Emellerine ulaşınca, insani boğarlar. “Tarla işleyenin, bina yapanın, gazete çıkaranın, fabrika işçinin, varlık üretenin derler.” Komünist rejim devrimi yapıldığında, bireye hiçbir varlık hakkı; mal, mülk, servet hakkı tanımazlar. Her şey devletin olur. Devlette üst yöneticiler yerler. Halk sadece tümü ile sadece işçi kıyafeti giyer. Çin de böyle olmuş. SSCB denilen Rusya’da de böyle olmuş. İnsanlar işçi, köle, ırgat, maraba, amele, esir gibi kullanılmış. 3- 5 aileye kalması için tek bir daire- konut verilmiş.

2-      Adolf Hitler denilen gaddar, haşin, insanlık dışı ruh hastası manyak da, 22 milyon insanı cephelerde katletmiş! Savaş sonrası kötü koşullarda ne kadar insanın öldüğünü bilmiyorum.

3-      İkinci Leopold, 20 milyon sömürge insanını katletti!

4-      Josef Stalin, SSCB. Lideri olarak, KGB İstihbarat’ın verdiği bilgi ile 43,5 milyon insanı katletti!

5-      Hideko Tajo, Japonya’nın 40. Başkanı, 5 milyon insanı katletti!

6-      İkinci Nicholas, Rusya’da milyonlarca insanı katletti! Adı; Kanlı Nicholas konuldu.

7-      Pol Pot, Kamboçya’da komünist hareketin lideridir. İki milyon insanı katletti!

8-      Saddam Hüseyin, sol, SSCB yanlısıdır. Ülkesini felakete sürükledi. Düşmanlarına işgal için yol açtı. İki milyon insanın katledilmesine yol açtı.

9-      Kim İl – Sung; Kuzey Kore’ye 2 milyon insanını katlederek, komünizmi getirmiştir. Şu anda dünyanın en kötü, ilkel, baskıcı yönetimidir. Dış dünyaya kapalıdırlar. Küba’da da kanlı devrim yapılmış. Dışa kapalıdır. İlkel, zor, yokluk içinde yaşam sürmektedirler. Bir, iki yıl önce televizyon izleme hakkı tanınmıştır. 50’den fazla komünist ülke, dünyanın en ilkel yaşantısını yaşamış. Komünizmden bazıları sıyrıldı ise de, hala kendilerini toparlayamadılar. Zira yeni yönetime gelenler, eski komünist, ilkel, geri, çalışmaz kafalılar olmuş.

10-   Mengistu Hale Mariam, Etiyopya Kızıl komünist terör lideridir. Halkından 1,5 milyon insanını katlederek, devrim yaptı.

11-   Yakubu Gawon, Nijerya’da bir milyon sivili, 100 bin askerin ölümüne neden oldu.

12-   Lenin 10 milyon insanı, Komünist- Bolşevik devrimi yüzünden katletti! Yıkmadıkları cami, kilise, sinagog kalmadı. Din öğrenimini yasakladılar. Dindar olanları ya katlettiler. Ya da Sibirya’ya sürgüne gönderdiler. Din adına ne varsa yıktılar.  İnsanlara girişimciliği, meslek icra etmeyi, işyeri açmayı, kendi adına çalışmayı yasakladılar. “Herkes devletin kölesi olarak çalıştırıldı.” Hiçbir meslek kuruluşu, meslek odası, sendika, sivil toplum örgütüne izin verilmedi. Basın, yayın, medya, her girişimcilik devlet tarafından yapıldı. Bireysel girişimciliğe tamamen yasak getirildi. İnsan, insanlığından çıkarıldı. Düşünemesin, diye; alkolik, esrarkeş, dinsiz, imansız, ateist yapıldı. “Ülke dış dünyaya kapatıldı. Turist alınmadı. Başka ülkelere turist gönderilmedi.” Berlin duvarları ile ülkeden insan kaçışları önlenmeye çalışıldı. Faşizmden berbat yaptılar.  Adolf Hitler ve Mussolini faşizmini bile arattır oldular. Hepsinin canı cehennemin ateş çukurunda olur, inşallah.

13-   Solcular, insanları özgürlük, bağımsızlık, emek, hak, hukuk gibi evrensel kavramlarla kandırıyor. Getirip, zalime uşak, köle, esir, mankut, parya ettiriyor. Bu konuda demokrasi, demokratlık, Cumhuriyet, Atatürkçülük de kullanılıyor. Bunların hepsi, insanları oltaya getirmek,  için birer “yem” olarak kullanılıyor. Engerek yılanı gibi sadece kuyruğunu bir yem olarak gösterip, yeme gelenleri önce dişindeki zehiri ile sokuyor, felç ediyor! Sonrada yutuyor!

14-   Solcular, komünistler aslında demokrasi, demokratlık, Cumhuriyet, Atatürkçü değillerdir. Bu ilkeleri yok etmek için silahlı savaş vermektedirler. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan gibileri illegal- yasadışı Marksist, Leninist, komünist terör örgütü kuran teröristlerdir. THKO adlı illegal terör örgütünü kurmuşlar. Terör eylemleri yapmışlar. 1971 yılında yakalanmışlar. 06 Mayıs 1972 yılında TBMM onayı ile idam edilmişlerdir.

15-   Oylamaya CHP de “evet” oyu vermiştir. CHP, Atatürk’ün partisi, devleti kuran parti diye tanıtılıyor. Ama 10 yıldır CHP Genel Başkanlığını yapan, K.Kılıçdaroğlu, 10 Mayıs 2010 gününden beri partide olan onlarca Atatürkçüyü, partiden uzaklaştırdı. Atatürkçülüğü yok etmek, devleti yıkmak için illegal- yasadışı terör örgütü kuran bu üç kişinin mezarlarını birden fazla ziyaret ediyor. Diğer illegal terör örgütleri ile dolaylı- dolaysız ilişki kuruyor. “Atatürk, devlet, millet, vatan, din- iman düşmanları ile iletişim ve ilişkisini uyarılara rağmen sürdürüyor.” Bunlara da inanıp, kanmamalı. Aldanıp, sokulmamalı. Güvenilir değillerdir. Her hileyi, entrikayı, sahteciği, sahtekârlığı kandırmak için yapıyorlar, yapıyorlar. Materyalistlerin helal, haram, ahiret, sorgu, hesap anlayışları yoktur.