Geçmiş olsun; Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Kilis, Diyarbakır, Osmaniye, Adana, Elazığlı dost, can, kardeşlerim. Kalanlara geçmiş olsun, diyorum. Başsağlığı diliyorum. Göçenlere, Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ımdan rahmet, merhamet niyaz ediyorum. Yaşamak için umutlarının hep var olmasını, yasabilmek için; evrenin, dünyanın, doğanın işleyinin öğrenilmesini temenni ediyorum. Yaptığımız her işin, görevin, mesleğin, sanatın;  dine- imana, ahlaka, bilime, tekniğe, stratejik plana, projeye, tekniğe uygun olmasını, en kaliteli eserler üretmemizi, verimli ve hayırlı işlerde bulunmamızı öneriyorum. Sonrasında her işin sonunu, Allah’a havale etmeyi öneriyorum.

 Olup- bitenlerden, olaylardan ders çıkarıp, ibret almamız gerektiğini söylemek istiyorum. Zarar gördüğümüz her işin, kendi yanlışımızdan kaynaklandığını bildiriyorum. Sağlam olan, sağlıklı olan, dayanıklı olan yaşar; sakat, çürük, çürümüş, bozuk olan, her şey çöker, yıkılır, berbat olur! Öncelikle kendimizi, haddimizi, hududumuzu, Rabbimizi, hakkı – hakikati, dini, imanı, ahlakı, bilimi, bilgiyi, âlemi çok iyi tanımalıyız. Batılı, bozuğu değil, hakkı- hakikati, ilmi, irfanı yol edinmeliyiz.  Sapkınlığa, Sapıklığa, harama, günaha, suça bulaşmamalıyız. Allah’ın emrini tutup, yasakladıklarından sakınmalıyız. İyiliği, hayrı yapmalı, kötülüklerden kaçınmalıyız.

Ülkemizdeki, 31 jeolojik, meteorolojik doğa afetlerini hiç unutmamalıyız. Olanlardan ders çıkarıp, ibret almalıyız. Yaptığımız her işi, mesleği, sanatı, yapıyı, binayı en dürüst, bilimsel, teknik şekilde yapmalıyız. Ama olanlardan ders çıkarmıyoruz! Harami haramzadelerin kötülüklerini önlemiyoruz. Olanak ve fırsat oluşturuyoruz. 06 Şubat 2023 depreminden de çok büyük zararlar gördük. Dün 20. Gündü. Henüz tespit edilen can verenler; 44,374 oldu. Yaralı sayısı da 115 bini geçti! 9,970 de artçı deprem oldu. Bu yıkıcı depremlerden başka, çevre illerde yıkıcı olmayan depremlerde oldu. Devletimiz, hükumetimiz deprem bölgesine 100 milyar lira göndermişti. Dün 350 milyar lira daha kefalet kooperatiflerine verilmek için gönderildi. Enkaz kaldırma işleri devam etmektedir. İnançlı, imanlı, vatan millet devlet seven dost can kardeşlerimiz, milletimiz; yardımlarını sürdürüyor. Yıkıcı, bölücü, bozguncularda; yıkıcı, bozguncu eleştiri yapmayı sürdürüyor. ( 1 gram altın; 1100 liradır)

Her hareketimizi, davranışımızı, eylemlerimizi; bilimin, İslam dininin, sağduyunun, aklın, mantığın, insafın, vicdanın değerleri ile makul yapmalı. Başkalarına ve kendimize zarar verici işler yapmamalı. Yaptığımız işler; doğru, dürüst, düzgün, iyi, güzel, yararlı, makul olmazsa, hem kendimiz hem de başkaları onarılamaz, telafi edilemez, çok büyük zararlar vermektedir. Beşeri afetler, doğa afetleri, meteorolojik afetler, hep kendi eksikliğimiz, yanlışlarımızın sonucu olmaktadır. Sebep- sonuç ilişkileri ile çok kötü, çirkin, dayanılmaz felaketler yaşamaktayız. Sonrada işin kötülüğünü, zararını âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a yıkmaktayız! Böylece kendimiz günahtan kurtulmuş olmaya çalışmaktayız.

İnsanlara önce Allah’ın varlığını, birliğini, Allah’ın sıfatlarını, İslam ahlakının önemi benimsetilmeli. Doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, merhamet içselleştirilmeli. Haramın yaramayacağı özümsetilmeli. Ahirette de haram kazanmanın karşılığının cehennem olacağı öğretilmeli. Aile halkına, çocuklarımıza haramın yaramayacağı; hastalık, dert, bela, musibet olarak çıkacağı kabul ettirilmeli.

Televizyonda depremle ilgili akademisyen profesörler anlatıyor. Diyor ki; biz bu mimar, mühendis, yer bilimcilere gereken her teorik, teknik bilgiyi veriyoruz. Yine de bunlar sakat, çürük, kötü binalar yapıyorlar. Neden? İşte nedenini hala bilmeyen akademisyen, insan yetiştiremez.

Birazda İslam ahlakı, haramın kazanç olmayacağı öğretilseydi, böyle yıkımlar olmazdı. 360 bin müteahhit, 130 bin inşaat mühendisi binayı görmeden, müteahhittin cehaleti ve haram kazanma hırsı ile davrandığından, binalar çökmektedir. Birazcık mühendislik hizmeti almış olsalardı, çökenlerin çok büyük çoğunluğu çökmezdi. Bunda suçlar şöyle sıralanmış: “ Başta sahtekâr, haramcı müteahhitler, mimar ve mühendisler, yapı denetim firmaları, şantiye şefleri, belediye başkanları, hükumet olarak, suç paylaşılmış. Bunların hiç biri de görev yapmamış.”

Haramın aklı, vücudu, beyni, ruhu, genleri, düşünceyi bozduğu kavratılmalı. Ahirete iman ve sorgu belletilmeli. Ölümden sonra diriliş bildirilmeli. İnsanların yaptıklarından sorgulanması benimsetilmeli.  Cennete ve cehenneme kimlerin gideceği; ruha, beyne, gönüle işletilmeli. Öyle sadece kanunla, cezayla, baskıyla bu işler olmaz. Olsaydı, insanlardan terörist, şiddetçi, zorbacı olmazdı. Öldürüleceğini bilen, eli silahlı terörist hala katil, katliamcı olmaya devam ediyor. İyi bir mümin ve Müslüman olsaydı, o da terörist olmazdı.

Bir insan ha haram iş yapan müteahhit, mimar, mühendis, yer bilimci, kötü yönetici olmuş, ha terörist! Pek fark etmez. İkisi de katil, katliamcı, cani, insanların canına, malına, varlığına kast etmiş; lanetli bir yaratıktır. Ülkemizde 1978 yılından beri terör yapan PKK-KCK teröristleri, 63 bin insanımızı sadece ülkemizde katletti! Suriye, İran, Irak da kaç kişiyi katlettiler; kesin bir sayı ile bilemiyorum. Ama bu inşaatın yapımında payı olan adi şerefsizler, sadece bir dakikada 45 bin kişiyi katlettiler! 115, 278 kişiyi yaraladılar. Tüm maddi varlıklarını yok ettiler! Kolay hesap vereceklerini sanmıyorum. Bu ilk defa da olmamış. Beş büyüklüğünde olan bir depremde, yıkım ve can kaybı olmakta, yaralananlar oluşmaktadır. Ülkemizde bazı kurumlar sadece terör uzantılarının, terör yanlılarının, terör destekçilerinin elinde, kontrolündedir. Bunlar bilerek, görev yapmamaktadır. Devleti, milleti tehdit etmektedirler. Sokak terör olaylarında, 2013 yılı Gezi olaylarında olduğu gibi, 80 İlimizde terörler birlikte hareket etmektedirler. Yoksa bina yapmak öyle zor, olmayacak bir iş değildir. Atalarımız mimarlık, mühendislik mi okumuşlardı? Hala yaptıkları yıkılmıyor. Ben, mimar, mühendis, yer bilimci, inşaatçı mıyım? Ama yapılanların yanlış olduğunu görüyor ve anlıyorum. Ama hala binanın altında işyeri yapanlar, işyerinin geniş olması için, görünüşü iyi olması için kolon kesmektedirler!  Sahtekarlık, akılsızlık bir değil, beş değil; bin de değildir!

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Her kimse, elinin emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir rızık asla yememiştir. Allah’ın peygamberleri hep kendi helal emeğini yemişlerdir.”

Zümer Suresi 70. Ayet: “ Herkes ne yaptıysa, karşılığı tastamam verilir. Allah, onların yaptığını en iyi bilendir.”

Zilzal Suresi 7- 8. Ayet: “ Kim zerre miktarı hayır- iyilik yapmışsa, onu ( karşılığını) görür. Kimde zerre kadar kötülük işlemişse, onu ( karşılığını) görür.”

Bir insan, samimi, dürüst, gerçek anlamda, ben elhamdülillah Hakk’a mümin ve Müslümanım deyip; bilgili, bilinçli Müslüman olmalı. İdeolojik sapkınlıklardan, materyalist, maddeci anlayıştan, çıkarcılıktan uzaklaşmalı. Bencil, egoist, hodkâm, sadist, narsist asla olmamalı. Özverili, diğerkâm, cömert olmalı. Gerçek anlamda, samimice iman etmeli.

Âlemlerin Rabbi olan, Yüce Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayrı ve şerri Allah’ın yarattığına, ölümden sonra dirilişin hak, hakikat olduğuna, Allah’tan başka ilah, tanrı olmadığına; içten, gönülden, beyinden inanıp, söylemeli, yazmalı. Hazreti Muhammed sav. Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna, İslam dinine inanmalı.

Müslüman, bilgiyle, bilinçle, samimice vakit namazları, farz ve sünnet namazları kılmalı. Allah’ın emri diye namaz kılmalı. Cuma namazını da asla ertelememeli. İtikatta- inançta sağlam ve sağlıklı olmalı. İbadetleri Kur’an’a uygun, peygamberimiz sav. Gibi yapmalı. Peygamberimizin hayatını- Siyerini öğrenmeli.

 İslam dinini, peygamberimiz gibi yaşamalı. Güzel ve üstün İslam ahlakı ile yaşamalı. Hangi iş, görev, meslek yapıyorsak, yapalım; İslam ahlaklı, bilimsel, teknik yapmalı. İslam dininin 5 temel esası olan ibadetleri zamanında, samimiyetle, olması gereken gibi yapmalı.

 Zekât vermeli. Fitre, sadaka vermeli. Hayır yapmalı.

 Ramazan orucu tutmalı.

Hac yapmalı. Hac yapamıyorsak, umre yapmalı.

 Kelime-i tevhit ve Kelime-i şehadeti sürekli söylemeli. Yaptığımız ibadetlerin bilincinde olmalı. Bir taraftan hakça ibadet yapıp, diğer taraftan haram, günah, suç işlememeli. Böyle yapılırsa, unutmamalı ki, ibadetlerin faydası, yararı olmaz! Boşa kürek çekiliyor, olmuş olur. Olan ibadetlerin sevapları da, günahlarla silinir. Eksiler, artıları götürüyor. Belki de, eksiye düşülüyor.

Bedenen, gönülden, beyinden, madden, manevi olarak tertemiz, çok temiz olmalı. Temizlik imandan gelir. Temizlik olmadan, ibadet olmaz. Bu temizlik hem madden hem de manen olmalı.

Müslüman, sadece Kur’an, hadis bilmekle iyi bir mümin ve Müslüman olmaz. İslam ilimlerini bilmeli, samimiyetle yaşamalı. “ Farz, vacip, sünnet, müstehab, mubah, haram, günah, mekruh, müfsit, israf gibi bilmesi gereken İslam kavramlarını, detaylı bilip, yaşam tarzı yapmalı.”

 Bugün, bunları Müslümanların çok büyük çoğunluğu bilmemekte, yaşam biçimi yapmamaktadır. İslam dinini bilgiye dayalı değil de, taklit yaparak, yarım yamalak yaşamaktadır. Bu büyük çoğunluk müminler için böyledir. İslam dininden olmayan, İslam dini karşıtı olan ideolojileri, sapkın felsefeleri, bozuk kültürü, bozuk mezhep anlayışını, berbat tarikat anlayışını, ulusallığı; İslam dininin önüne geçirmiştir. Birde başkalarının, sömürgecilerin güttüğü obje durumuna gelmiştir. Bunun içindir ki, yabancı ülkelerde, Avrupa ülkelerinde bile her ülke insanının camisi ayrıdır. Ayrı etkinlik göstermektedirler. Buda Müslümanların doğru, gerçek anlamda bir İslam anlayışı olmamasından kaynaklanmaktadır. Bunu yabancı ülkeler de körüklemektedir. Bir araya gelmemeleri için engeller çıkarmaktadır. Müslümanları kendileri için tehlike görmektedirler. Müslümanların içindeki, aşırılık, gerilik, yanlışlıklarda bunda rol oynamaktadır. Müslümanlık; dosdoğru, gerçek orta yoldur. Gericilik, aşırılık İslam değildir. Aşırılık, gerilik, sapkınlıktır. Sağduyulu insanlarca kabul görmez.

Müslüman, maddi, manevi anlamda çok temiz, tertemiz olmalı. İbadetler, Kur’an ve sünnete uygun olmalı. Boy abdesti, namaz abdesti, elbise, mekân, yer temizliği yaptıktan sonra; ibadet, iş, meslek, sanat yapmalı. Temizlik imandan gelir. İslam dininin yarısı temizliktir. Hatta tümü temizliktir. Temizlikle ibadetlerin doğrudan ilişkisi vardır. İslam ilmihalini eksiksiz, dosdoğru bilmeli. Bilmeden olmaz. Bilmeden, yaşanılmaz. Temizlikle ilgili onlarca ayet vardır. Hadis vardır. Sadece namaz kılmak için bile iyi bir öğrenim, eğitim görmek gerekir. Aksi halde İslam dininin bir farzı olan namaz kılmayı dahi beceremeyiz. Öyle “değneğim, dağarcığım,” demekle, namaz kılmak olmaz. Her şeyi bilen insan, öncelikle dinini de bilmeli. Bilmezse, işe yaramayan, zararlı olan, ziyan veren, her türlü haramı, günahı çekinmeden yapan, tüm insanlığa varlığa zarar veren akılsız varlık haline gelir. Kazaların, doğa, meteorolojik olayların, beşeri olayların zarar vermesi; cehaletten, önlemsizlikten, tedbirsizlikten, bilgisizlikten, yeterli önlemi almamaktan kaynaklanmaktadır. Allah cc. Akıl, fikir, din- iman, bilim, teknik uygulama ihsan eder, inşallah. İnsan isterse, Allah cc. İhsan eder, inşallah.