Neler yapmamız gerektiğini, detayı ile birlikte, stratejik plan programla, en kaliteli, en verimli şekilde, tespit edip; çözüm ve çarelerini projelerle üretmek gerekir. Bunun için en zeki, en deha, en dahi öğrencilerimizi; bilimsel, pedagojik formasyonlarla- biçimlenme, araştırma- geliştirme, inovasyon, algoritmayla yetiştirmek gerekir. Örgün öğretim sonrası, araştırma- gelişmelere büyük yer ayırmak gerekiyor. Ülke olarak bunu ancak son 20 yılda yapmayı sürdürüyoruz. Bunun içinde pek çok alanda kalkınıp, gelişiyoruz.

Üstün yetenekli çocuklar, özel eğitime- öğretime tutulmalı. Okul sonrası onlara gerekli araştırma- geliştirme yapma fırsatı, imkânı tanımalı.

Üstün yetenekli çocuklar, diğer çocuklardan çok farklıdır ve yapıcı, geliştirici, icat edici, keşifçidir. Bu çocuklar; yaşlarına göre daha açık, anlaşılır, akıcı konuşan, farklı işler becerenlerdir. İyi bir okuyucu, geniş alana sahiptirler. Soyut düşünürler. Empati kurabilirler. Analiz, sentez yaparlar. Sorun, problem çözüdürler. Israrcıdırlar. Kolay pes etmezler. İşlerine bağlıdırlar. Hafızaları güçlüdür. Önsezilidirler. Mizah ve merak edicidirler. İlgilidirler. Merak ederler. Hedefe ulaşmak için çaba gösterirler.

Üstün yetenekli çocuklar; hızlı öğrenirler. Etkindirler ve gözlem yaparlar. Doğal eğilimlidirler. İnisiyatif kullanırlar. Eleştirel bakarlar. Hizmet etmeyi, iyilik etmeyi severler. İyi yetiştirilenler; vatan, millet, devlet, din- iman düşmanlığı yapmazlar. Keşif ve icat yaparlar. Yeteneklidirler, beceriklidirler. Yeni ve zor işleri başarmayı severler. Özgündürler. Üstün hayal gücüne sahiptirler. Sıradan işlerde çabuk sıkılırlar. Kendilerine benzeyenleri daha çok arkadaş yaparlar.

Üstün yetenekli çocuklar; mükemmeliyetçidir. Sorumluluk almaktan çekinmez. Daha çok yalnız çalışmayı sever. Sürekli soru sorarlar. Grup normlarına uymazlar. Canları sıkılır. Otorite istemezler. Günlük işlerde aynı performansı göstermezler. Zorluk derecesi yüksek olan görevlere taliptirler.

Üstün yetenekli çocuklar, bireysel farklılıklara sahiptirler. İlgi alanlarına sayılıdırlar. Bireysel, grupsal üretim yaparlar. Destek ve teşvik verirler. Yetiştirme yetenekleri yüksektir. Özgün, yapıcıdırlar. Karmaşık durumların içinden çıkarlar. Fayda vericidirler. Estetiktirler. Etik anlayışa sahiptirler. Etik olmayandan, yarar verme olmaz.

Üstün yetenekli çocuklar, yanlışa, yalana, hainliğe, düşmanlığa karşı mücadele verir. Erken müdahale eder. Örgün ve yaygın öğretimi sever ve yapar. Proje temelli çalışır. Disiplinli çalışırlar. Kendi içinde sürdürülebilirdiler. Zengin düşünceye ve çeşitliliğe sahiptirler. Farklılaşmayı severler. Dosdoğrudurlar, gerçekçidirler, hak ve hakikati severler. Farklılıkları iyi değerlendirirler. Sosyal yardım etmeyi severler.

Sadece üstün yetenekli, dahi, deha, zeki, becerikli çocuklarımızı en iyi yetiştirme azminde olmayalım. Heba edilecek tek bir çocuğumuz olmamalı. Gencimiz asla olmamalı. Öyle cemaat, siyasi grup eğilimi, tarikat anlayışı ile yetiştirin demiyorum. Bu grupların çok büyük çoğunluğu Kur’an ve sünnet anlayışına dayalı İslam inancından kopmuşlardır. Mahalli, lokal- yerel olmuşlar. Evrenselliğini, bilim öğrenme anlayışını yitirmişlerdir. Pek çoğu da bilim, sanat, teknik, teknoloji ilgisizliği içindedir. Sadece bizim dergâhlarımızda okusunlar, anlayışı vardır. İslam dinin evrensel anlayışını, Kur’an ve sünnete dayalı merkez anlayışını takıp etmeli. İslam inancı, ibadeti, ahlakı, muamelatı, davranışı öğretip; benimsetmeli, içselleştirmeli, özümsetmeli. Bir tek çocuk bile bu güzelim İlahi değerlerden yoksun bırakılmamalı.

Çocuklarımıza, gençlerimize olumlu düşünceyi, özsaygıyı, saygın olmalı, kendini önemsemeyi, hedeflerine ulaşmayı, üretken olmayı, icat etmeyi, hayatla barışık olmayı, kendi ile ve diğer insanlarla, varlıklarla barışık olmayı öğretip, benimsetmeli. Bilim, teknik, teknoloji, robotik icat, İslam bir arada verilmeli. Birini tercih edip, diğerini bırakmamalı. Dinsiz insan, canavar olur. İnsanlık ve varlık düşmanı olur. Sadece din öğretilirse, bilimde, teknikte, teknolojide geri kalınır. Bunların ikisi de bilimdir, bilgidir. Birlikte öğrenilmelidir. İslam dinin binlerce yargı değeri mutlaka ama muhakkak kazandırılmalıdır. Bu ülkemizde yapılmadığından, ülkemizde 193 ülkenin ajan provokatörleri- kışkırtıcıları vardır. Vatan millet devlet, insanlık düşmanı yapmaktadırlar.

Müslüman, davasının adamı, insanı olmalı. Hizmet eri, hizmet insanı olmalı. Aylık- maaş almayı amaç edinmemeli. Aldığı aylığın karşılığında çalışmalı. Yan işler, başka işler, başka kazançlar peşine düşüp, görevini savsaklamamalı. Bugün eğitim- öğretim işi ile ilgilenenlerin çok büyük bir çoğunluğu insan yetiştirme görevini tam hakkıyla, layıkıyla yapmamaktadır. Bir öğretmen fen, sayısal, matematik, cebir, geometri, fizik, kimya öğretmeni olsa da, öğrencilerin eksik, yanlış yönlerini tespit edip, gidermeye çalışmalı. Güzel ahlak ile öğrenciyi şekillendirmeli. Aksi halde eğitimde amaç, hedefine varmamış olur. İnsan değil, zararlı varlık yetiştirilmiş olur. Ben, öğretmenliğim zamanında, dinlenme saatlerinde nöbet tutardık. Bin öğrenci olduğu olurdu. Öğrencilerin davranışlarını gözlemlerdik. Yanlış olan bir durum olursa, derse girdiğimde veya sabah derse girmeden önce, toplandığımızda düzeltici, iyileştirici öğüt ve anlatımlarda bulunurdum. Ama bunu 50- 70 öğretmenin bulunduğu bir okulda, bir başka öğretmen yapmazdı. Sonuç: Dünyanın en fazla terör örgüt olan ülkeyiz. Dünyanın en fazla hain siyasi partisi olan ülkeyiz. Dünyanın en çok millet, memleket düşmanı olan meslek kuruluşu, derneği, sendikası, birliği, odası olan ülkeyiz!

Ülkemizde din görevlileri adında imam Hatip cami, kurs görevlileri vardır. Kırsal alanda görev alanların çok büyük çoğunluğu öğrenci yetiştirme derdinde, niyetinde değildir. Yaz tatillerinde ve ara tatillerde hiç öğrenciyi camiye çağıran olmadığı olmaktadır. Hatta yaz tatillerinde belli sayıda öğrencinin yaz okuluna geldiğini müftülüğe bildirip, dersi takıp etmeden, aylık dışında ek ders saati ücreti alanlarda az değildir. Bu durumu bendeniz sosyal medyadan, basılı gazetelerden 40 yıldır en baştaki sorumlu görevliye yazmaktayım. Ama değişen pek bir durum olmamaktadır.

Zaten basılı medya, sosyal medya, televizyon, radyo, tiyatrolar insan bozma üzerine aldıkları görevleri yerine getirmeye çalışıyorlar. Devlet ile birlikte toplumları da bozmuşlar. Dünyanın gidişatı hep daha kötüye gitmeye devam ediyor. Bozmayı birileri hedef edinmişse, bizlerde iyileştirmeyi, düzeltmeyi amaç edinmeliyiz. Onlar bozacak. Bizler inşallah büyük bir azim ve kararlılıkla, tutarlılıkla yapacağız.

Herkesin üzerine iyi yapma, düzeltme, iyileştirme, ıslah etme görevi vardır. Bu bir İlahi görevdir. Bizler, en etkin- aktif, bilgili, bilinçli, uyumlu, şefkatli, merhametli, müşfik, bilgili, bilinçli, ekip çalışması yapan olmalıyız. Her konuda tedbirli, gözü pek, net görüşlü, İslam ve bilim dolu, sakın, becerikli, atılgan, girişimci, cana yakın, neşeli, açık düşünceli, rekabetçi, olmalıyız. Dosdoğru, dürüst, gerçekçi, güven veren, seven, sevilen, harika, harikulade, muazzam, muhteşem, şahane olmalıyız. Saygılı, samimi, cömert, ikram eden, sağlıklı, hareketli, esprili, idealist, realist, çok çalışkan olmalıyız. Akıllı, zeki, kibar, nazik, nezaketli, zarif, efendi olmalıyız. Yol ve yöntem dinsel ve bilimsel olmalı. Akıllı, mantıklı, makul, sağduyulu davranmalıyız. Titizlikle görevlerimizi yapmalıyız. Ilımlı olmalıyız. Aşırılık, gerilik, bozukluk içinde asla olmamalıyız. Evrensel yapıda olmalıyız. İyimser, yardımsever, paylaşıcı, dayanışmacı, meraklı olmalıyız. Diksiyon dersi almalıyız. Diksiyon dersi almayandan, öğretmen, imam, hatip, eğitimci, öğretici olmaz. Barışçı olmalıyız. Azimli, kararlı, tutarlı olmalıyız. Sorumluluğumuz eksiksiz yerine getirmeliyiz.

Müslümanlar kabuğunda yaşarken, zalimler baş koparıyor. Dünya, savaş, çatışma, kaos, kargaşa içinde olurken, 72 milyon insan vatanını bırakıp, başka ülkelere göç ediyor. Emperyalistler, Siyonistler, şer güçler, dünyanın düzenini bozuyor. Onlar bozarken, biz yapmaya çalışmadığımızdan, dünya yaşanılmaz hal alıyor. Ülkemizde üniversitelerin yoğun, çok olduğu illerde bile kültür, sanat, edebiyat, medeniyet gelişmiyor. Bu sorgulanmalıdır. Eksikler, yanlışlar, ihtiyaçlar tespit edilip; gereği mutlaka elbirliği ile yapılmalıdır.

Müslüman hassas olmalı. Girişimci, atılımcı, denetleyici, kontrol edici, yön verici, yapıcı, keşifçi olmalı. Ölçülü, dengeli, bilimsel yapılar oluşturmalı. Hoşgörü ve sevecenlik içinde sistem oluşturmalı. İnsanın yapısını bozmadan, geliştirmeli. Anlayışlı olmalı. Öğrenmeye açık olmalı. Öğrencilerimiz yararlı olmalı. Soğukkanlı olmalı. Adil, dosdoğru, dürüst, eşitlikçi olmalı. Enerjik olmalı. Yetenekli, becerikli olmalı. Ortak dosdoğru akıl ile iş, görev yapmalı.