Âlemleri hiç yoktan yaratan, var eden, yaşatan Yüce Rabbimiz Allah cc. her şeyi en ideal biçimde, dengeli, ölçülü, yerinde, zamanında en harika ve harikulade şekilde yaratmıştır. İslâm dinini, yarattığı varlıkların huzurlu, mutlu, rahat, kolay, barış içinde en güzel şekilde yaşaması için insanlığa lütfetmiştir. Evreni, bizim sınırlarına ulaşamayacağımız şekilde yaratmış, güzelliklerle en iyi şekilde donatmış. İnsanı da en harika, harikulade, şahane, muazzam, muhteşem, mükemmel şekilde yaratmış. Haslet, yetenek, becerilerle donatmıştır. İnsana bilgi edinme yeteneği, soruşturma, sorgulama, yargılama, derin düşünme, analiz etme, sentez yapma, mükemmele erişme becerisi vermiştir.

Aklını, zekâsını iyi, yerinde, dosdoğru, gerçekçi, doğru bilgilerle kullanan insan; Allah’ın yarattığı güzellikleri, iyilikleri benimser. Özümser. İçselleştirir. Aklını, zekâsını yerinde doğru kullanamayanlar; Allah, peygamber, İslâm, Müslüman, doğru bilgi düşmanlığı yapan, insan; hep Allah’ın haram, günah kıldıklarını yapmaya gayret eder! Önyargılı davranarak; hak, hakikat- dosdoğru ve gerçek olanı yerer, iter, kötüler, gizler, karşı mücadele verir! Batıla, küfre kendini sürükleyerek, cehenneme varır! Artık iki dünyası cehennem olmuştur!

“Allah cc. Yarattıklarını iki kategoride yaratmıştır. Dünya, ahiret içinde bu böyledir. Bir hak ve hakikat yanı dosdoğru ve gerçek olan vardır. Birde bunun tersi, zıddı, karşıtı vardır. Tez ve antitez gibi düşünmeli. Akıllı, zeki, doğru bilgilerle düşünen insan, hep hak ve hakikati tercih eder ve yaşar. Aklını, zekâsını; doğru ve gerçek İlahi bilgilerle kullanamayanlar; hep batıl, küfür, çürük, boş olanı tercih eder, etmektedir.

Hak- doğru vardır. Karşıtı yanlıştır. Gerçek vardır. Karşıtı yalandır. Hak ve hakikat vardır. Karşıtı batıl ve küfürdür. İyi vardır. Karşıtı kötüdür. Güzel vardır. Karşıtı çirkindir. Cennet vardır. Karşıtı cehennemdir. Akıllı insan vardır. Karşıtı akılsız insandır. Zeki, dahi, deha insan vardır. Tersi aptal, zekâ özürlü, beyinsiz, aklını, zekâsını doğru işletemeyendir. Sınırlı- sınırsız, tek- çift, bir- çok, sağ- sol, erkek- dişi, hareket- durma, düz- eğri, aydınlık- karanlık, kare- elips, İslam dini, karşıtı- zıddı ise batıl, küfür, sapık felsefi görüş, sapkın ideolojilerdir. Yararlı- zararlı, önemli- önemsiz, değerli- değersiz, yaz- kış gibi her şey Allah cc. Tarafından tersi- zıddı, karşıtı ile yaratılmış.

Allah cc. İnsana akıl, zekâ, fikir edinme yeteneği, becerisi vermiş. Hak ve hakikat olanı tercih etmesini öğütlemiş, emretmiş. Bunun için İlahi mesajlar, emirler, hak sözler, peygamberler göndermiş, görevlendirmiştir. İlmin, bilimin karşıtı; hurafe, yararsız, zararlı düşüncesizliklerdir.”

“En doğruyu Allah cc. Söyler, söylüyor.” Allah’ın “haram, günah” olarak insanlara bildirdiği her hareket, davranış, eylem haramdır, günahtır. Bunlardan sakınıp, kaçınmalıyız. Haramdan, günahtan iyilik, hayır, yarar, güzellik, doğruluk beklenmez, gelmez.

Allah’ın haram, günah kıldığı eylemleri öğrenmeliyiz. Helâl, mubah gösterdiklerini yapmalıyız. Müslümanlar bu kavramlara duyarlı, hassas olmalıdır. Haram, günah işleyenlerden, hayır gelmez. Haram, günah duyarlılığı, hassasiyeti olmayan; bireyleri, aileleri, toplumları, devletleri izleyiniz. Önyargısız izleyiniz. “Eğer önyargılarla hareket ederseniz, hiçbir doğru, iyi, güzel, yarar, hak, hakikat öğrenemezsiniz. Hatta daha da düşmanlık edersiniz.”

Bendeniz, 50 yılı aşkın süreçte hakkı, hakikati anlatıyorum. 21 yıldır yazılı medyada ve sanal- sosyal medyada hakkı, hakikati yazarak, anlatıyorum. Bu anlatma ve yazma işini sıfır ücretle yanı ücretsiz yapıyorum. İnşallah insanlara hayırım, yararım olur, diye düşünüyorum. Önyargısız davrananlar, mutlaka yararlanır. Önyargı ile karşılayanların, düşmanlıkları daha da artar! Akıllı, zekice, doğru, dürüst hareket edip, hakça karşılamalı ve de benimsemeli. Batıldan, küfürden zerre kadar hayır gelmez. İki dünyamızı perişan eder!

Akıllı insan; kendine, dünya ve ahirette zarar getirecek, ziyan verecek eylemlerde bulunmayan insandır. Allah’ın ve peygamberinin yolunda; akılla, ilimle, doğru bilgiyle, bilinçle yaşayan insandır.”

İsra süresi 15. Ayet: “ Biz, Peygamber göndererek, bildirmeden önce azap verici değiliz.”

İnsan, iman edince değerli, önemli, onurlu, kişilikli, saygın, izzetli, iffetli, Allah cc. Katında değerli olur.

İman; önce Allah’a inanmakla, emir ve yasaklarına- mesajlarına, peygamberlerine, meleklerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve kötülüğün Allah cc. Yaratması olduğuna, Kur’ân’a, İslam dinine inanmakla başlar ve İslam dinini yaşamakla devam eder.

 Allah’ın cennetine sadece iman edip, İslam’ı - hayırlı amel – eylem edenler, gider. Yanı cennete gitmenin koşulu; Allah’a ve bildirdiklerine inanmak, varlıklara iyilik ve de hizmet etmektir. Kâfir olanla ise cehennemin katmanlarında, yaptıklarına göre yerleştirilirler.

“Müslüman, iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar. Kibirlileri, imansızları, Allahü Teâlâ zelil kılar. İslam dinini yaşamak ve iyilik etmek çok kolaydır. İnsanların işlerini kolaylaştırmak, zorlaştırmamak kolaydır. Güler yüzlü ve yumuşak davranmak güzel ahlâktır. İnsan, İslamiyet ile izzet bulur, iffet bulur, değer, önem, onur bulur.

Müslüman olup, farzları yapmalı. Haramlardan sakınmalı. Haramlardan sakınmayanın, ibadet sevaplarını haramlar yok eder, götürür! Bunun için haramlardan sakınmak çok önemlidir. Allah cc. Tarafından hesaba çekilmeden önce, kendimizi hesaba çekmeliyiz. Kendi muhasebemizi hemen her an yapmalıyız. Dünya işlerini, ahireti kazanmak için yapmalıyız. İşte o zaman iki dünyayı da kazanırız.

İnsanlarla alay etmek, şaka yapmak, mizah yapmak, kırmak, incitmek, onura zarar vermek, ağırbaşlılığı yok eder. Aşağılık duruma düşürür. Cahil kimseler, küçümsediği insanlara bunları yaparak, kendileri küçülürler. Allah cc. Katında değerlerini yitirirler.

Hazreti Ömer diyor ki: “ Ey Peygamberim! Sana, insanlardan ve müminlerden, senin izinde gidenler, yetişir.”

Hazreti Ömer diyor ki: “Adalet, devletin temelidir.”

İslâm dininde, Müslüman’a iki ana başlıkta görev verilmiştir. Bunlar:

1-      Allah’a, kendinin bildirdiği, peygamberimizin yaptığı şekilde ibadet yapmak gerekiyor. Öyle, ben yaptım, oldu; olmaz!

 2- Allah’ın yarattığı insanlara, kullarına, varlıklara yine Allah’ın istediği, bildirdiği şekilde iyilik, hizmet, yardım etmek gerekiyor. Öyle, ben ettim, yaptım, oldu; demekle, İslâm dini yaşanılmaz. Müslüman kişi; akılla, zekâyla, doğru bilgiyle, ilimle, sağduyuyla, mantıkla, makul şekilde, istenilen ve peygamberimizin yaptığı şekilde İslam dinini yaşamakla görevli, yükümlüdür. Kendi heva, hevesimizle yaptıklarımız, İslâm dini olmaz. Oyun, eğlence, iş, eylem, dinlence gibi olur. Oyalanıp, gidersin ama sorgulayarak, düşünmek gerekir. Bugün, İslâm dinini kendince yorumlayanların çok büyük çoğunluğu sapkınlığa düşmüştür! Allah cc. Hidayet verir duruma gelmemizi sağlasın, derken; bu duruma gelelim, diye dua etmeli. Niyet etmeli. İstekli olmalı.

            Peygamberimiz buyuruyor: “ Ölmeden önce ölünüz! Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz.”

“Ölümü çok hatırlayınız. Onu hatırlamak, insani günah işlemekten korur ve ahirette zararlı olan şeylerden sakınmaya sebep olur.”

İnsan, kendini her yönüyle geliştirip, olgunlaştırmalı. İlimde, bilimde, teknikte, teknolojide, dinde, İslâm ahlâkında, hukukta, sanatta, pozitif ilimlerde, dini ilimlerde, pedagojide, çağın gerektirdiği her bilim ve teknikte, teknolojide ilerlemeli, yükselmeli, gelişmeli. İnsanlığa gereken her bilim dalında yükselmeli. Her an gelişim içinde olmalı.

Eğitim- öğretim, pedagoji sistemini; ideolojilerden, sapık inanışlardan uzak tutmalı. İnsanlığın özünü, kendini, aslını, esasını bozmamalı. Hinduizm, Yahudilik, Hıristiyanlık, felsefi sapkın görüşler, ideolojik sapık anlayışlar, materyalist, ateist, sipirtüalist ampirist, pragmatist gibi aslı, astarı bozuk inanışlarla pedagoji yapılmaktadır. Bu böyle olmamalı. Bu ilmin, bilimin, insanın aslına, esasına, özüne zarar vermektedir.

İslam eğitim- öğretim, terbiye, ahlâk sistemi içinde, Kur’ân ve sünnet anlayışı verilirken; mezhepçilik, tarikatçılık, cemaatçilik, ırkçılık yapılmamalı. Farz, vacip, sünnet, müstehab, mubah, haram, günah, sevap, mekruh, müfsit, israf kavramları öğretilip, benimsetilmeli. Bugün Müslümanlar doğru bilgiden yoksun, diğerleri doğru bilgiyi görmemiş durumdadır. Hak ve hakikat; sapkın düşünceler nedeniyle halklardan, toplumlardan gizlenmektedir.

1-      İnternete lütfen giriniz. Orhan Şaik Gökay’ın “Birlik “ adlı 4 kıta şiirini yazıyorum. Lütfen okuyunuz.

Bu şiir şöyle başlıyor:

“İkilik yok, birlik var.

Yalnız bunda dirlik var.

Yalnız bundadır felah,

La ilahe illallah!

            Bir aşk için gönüller,

            Çarparken, hep beraber,

            İkiye tapmak, günah,

            La ilahe illallah!

Şu münafık karanlık,

Sona erecek, artık,

Sabah olacak, sabah!

La ilahe illallah!

            Her türlü nimet bunda,

            Beklenen cennet bunda,

            Yalnız bir din, bir Allah,

            La ilahe illallah!”

2-      Yine aynı şairin “ Bu Vatan Kimin?” adlı şiirini internetten lütfen okuyunuz.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Cimrilik ile iman bir kalp de bulunmaz.”

“ Üç şeyden uzak duran cennete girer. Bunlar; kibir, borç ve azgınlıktır.”

“Gördüğü iyilikleri gizleyip, gördüğü kötülükleri anlatıp, yayan; kötü komşudan Allah’a sığının.”

“Üç kişiye acıyın! Cahiller arasındaki âlime, zengin iken fakir düşene, toplum arasında saygın iken, saygınlığını yitirene acıyın.”

“ Besmele ile başlanmayan önemli işlerde, hayır ve bereket bulunmaz.”

“Allahü Teâla, üç kişiye buğzeder. Bunlar; yaşlandığı halde zina edene, verdiğini başa kakana, cimrilere ve kibirlenen fakirlere buğzeder.”

Bizler, akıllıca, zekice, doğru ve dürüstçe, sağduyuyla, makul ve mantıklı davranıp; iki dünyada huzurlu, mutlu olacak şekilde yaşamalıyız. Allah’ın ve peygamberinin yolundan asla ayrılmamalıyız. Allah’ın enirlerini tutup, yasakladıklarından sakınmalıyız. İyilikleri artırıp, kötülükleri azaltmalıyız. Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük adalet, güzel ahlak, edep, hayâ içinde; İslam dini, ilim, bilim, sanat, meslek, teknik, teknoloji ile yaşamalıyız. Kimseyi kırıp, incitmemeliyiz.  İsraf etmemeliyiz. Akılsızca asla davranmamalıyız. Stratejik kaliteli, verimli plan, proje, programlarla işlerimiz yapmalıyız. Başkalarını aydınlatmalıyız. Çok okuyup, yazmalıyız. Hakkı, hakikati yazmalıyız. İşlerimizden Allah cc. Ve peygamberi ile insanlar, hayvanlar, doğa arzı olmalıdır. Çevreci olmalıyız. Doğaya, çevreye kesinlikle zarar vermemeliyiz. Kur’ân’a uyup, peygamberimizi örnek almalı; izinde, yolunda olmalıyız.