Psikolojik rahatsızlıkların, tıbbi açıdan birçok çeşidi vardır. Burada sizlere, hastalıklar üzerinden bahsederek konuyu uzatmayacağım. Psikolojik rahatsızlar, sosyolojik açıdan ele alındığında birçok faktörü görmekteyiz. Bunlar;

1-Çocukluk dönemi yaşanan travmatik olaylar, söylemler vb. yaşanmışlıklar.

2-Hastalık nedenli sorunlar

3-Çocukluk özellikle 3-6 ve 7-11 yaşına kadar olan süreç çok önemlidir. Bu süreç içerisinde zihinsel açıdan ebevynlerden görülen, çevreden duyulan/öğrenilen tüm bilgi aktarımı geleceği büyük ölçüde şekillendirir. Dolayısıyla ailesel faktörleri de için içerisine dahil edebiliriz.

4-Unutulamayan, yaşanılan kötü söylemler ve olaylar neticesinde beynin alt bölgelerine yerleşen düşünceler,

5-Duygusal açıdan yoğun mesai harcanması gibi faktörleri sıralayabiliriz. Şimdi gelelim, bu tarz zihinsel sorunları yaşamış ancak, çok önemli yapıtları tüm dünya ile paylaşmayı ve halen de okuyucuların büyük ilgisini çekmeyi başarmış yazarlarımız mevcuttur. Gelin kısaca onları tanıyalım:

1-Fyodor Mihailoviç Dostoyevski(Epilepsi ve bununla beraber ömür boyu süren bir depresyon ve hayatının bir bölümünde kendisi çok etkileyen bir kumar bağımlılığı yaşadı)

2-Friedrich Wilhelm Nietzsche(frengiye yakalandı. Hastalık ilerledikçe ruhsal sağlığı da kötüye gitti)

3- Lev Nikolayeviç Tolstoy(Varlıklı bir adam olmasına karşın git gide bir münzevî yaşamını tercih etti. Aynı zamanda edebî başarısı kendisinde bir takıntıya dönüştü)

4-Edgar Allan Poe( hayatı boyunca depresyon ile mücadele etti.

Ayrıca 13 yaşındaki kuzeni ile yaptığı evlilik de yazarın ruhsal dünyası ile ilgili ip ucu verebilir bizlere)

5-William Blake(yazar, şâir ve sanatçı olarak yaratıcılığını büyük ölçüde gördüğü halüsinasyonlara borçluydu.)

6-Charles Baudelaire(19. yüzyıl Fransız edebiyatının büyük ismi Baudelaire, tüm hayatı boyunca sistemle uyumsuz bir yaşam sürdü ve bohem bir hayatı tercih etti)

7-Mark Twain

8-Virginia Woolf

9-Jack London

10-Franz Kafka

Yukarıda da görüleceği üzere tüm dünyaya ün salmış, son derece önemli ve alanlarında saygın yazarlarımız bulunmaktadır.(Özellikle son üç yazarımıza ilişkin hiçbir bilgi paylaşımı yapmadım, çünkü onları sizin tetkiklerinize bıraktım tamamıyla)

Biz insanlar, hayatlarımız boyunca, psikolojik sorunlar yaşamakta olan insanlara, şöyle bir geri durur, şaşıran, küçümseyen ve birçok soru işareti ile dolu olaylar silsilesinden geçeriz. Çoğu zaman aklımızın ucuna dahi gelmeyen şu soruları sormayız. Ben kimim, ne için yaşıyorum, zihinsel ve bedensel gelişim açısından neler yapabilirm vb. soruları hep atlıyoruz, atlıyoruz, çünkü zihinsel olarak normal, kusursuz ve paha biçilmez görmekteyiz kendimizi. İşte tüm bu süreçler ve yukarıda bilgilendirmesini yapmış olduğum yazarlara ilişkin şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor. Biz insanlarında yaşamış oldukları travmatik olayları mutlaka vardır(içimize atıp sürekli bastırmaz isek), önemli olan hastalık düzeyinde bir beyinden ziyade, olaylar silsilesinde yapılan tetkiklerin farkında olmamız gerekmekte, kamlumbağa gibi yavaş, emin adımlar ile ilerlemiz gerekmektedir. Sözlerimi şu şekilde tavsiye ve öeniri vererek bitirmek isterim. Farkında olduğunuz konu eğer psikolojik, kendini bilme ile ilgiliyse, soğukkanlı ve mantıksal yaklaşmanız en doğru yaklaşım olacaktır. Unutmayın ki zaten mücadele ettiğiniz süreç duygular ile ilgili bir süreç, duygulara duygular ile yaklaşmak ateşle baruta yaklaşmaya benzer diye düşünmekteyim. Şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum. Her zaman yaşanan olumlu veya olumsuz olaylar ile ilgili birçok alternatif çözüm yolu bulunmakta, yapabilenler açısından akıl ve gönül birliğini kullanmalarını, yapamayanlar açısından ise, en azandın alternatifler arasından bir tek yolu seçerek o yola girmeyi tavsiye ederim.

Saygı ve sevgicekle kalınız.