İnsanlara helâl- haram, sevap- günah, suç işlememe hassasiyeti kazandırılmazsa, işleyeceği adi olayların önüne tamamıyla geçmek kolay olmaz.

Bu kavramlar, değerler, 3 yaşından itibaren çocuklara kazandırılmaya çalışılmalı. Anlayabileceği dil ile anlatılmalı. Güzel örnek, rol model olmalı.

Eğitim- öğretimin temel amacı, hedefi; bu güzelim değerleri kazandırmak olmalı. Bugün milletimize, devletimize, ülkemize daha çok zarar- ziyan verenler; bu değerlerden yoksun yetişen insanlar olmaktadır. Ailede almadığı güzel eğitimi, okulda da almadığında; ortaya insansı, zararlı bir yaratık çıkmaktadır. Zarar- ziyan verenler, daha çok ideolojik saplantıda olanlar, materyalist olanlar olmaktadır.

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Farklı ayetlerde, mealen şunları söylemektedir:

“ Kibarca konuş.

Doğru ve gerçeği konuş.

Adaletli konuş.

Yumuşak ve tatlı dille konuş.

Yalansız konuş.

Doğru ve gerçekleri inkâr etme.

Anlamlı, anlaşılır konuş.

İnsanlara teşekkür ede.

Doğru- düzgün konuş.

Hoşgörülü ol, diğerkâm ol.

Allah‘ı, hak dinini, peygamberini sev ve uy.

Gülümse.

Moral ver. Güzel örnek ol.

Sevdiklerini ziyaret ede.

İkramda bulun.

Çocukları çok sev ve hediye ver.

İnsanlara sevgi, saygı göster.

Dilsiz hayvanlara merhametle davran.

Çevreye zarar- ziyan verme.

Allah’a şükret, hamt et, zikret.

Sağlığınızı koruyunuz. Hastalandığınızda en iyi tedavi olunuz.

Zamanı en iyi şekilde değerlendiriniz.

Senin olanın değerini, kıymetini biliniz.

Sade, anlamlı, güzel yaşa.

İnsanlara, hayvanlara yardım ede.

Hayal kur ve gerçekleştir.

Bilgi edin ve bilgiyle yaşa.

Planlı, helal çalış.

Oku, yaz, anlat, güzel yaşa.

Kendini olumlu yönde en iyi şekilde geliştir.

Her zaman yeni, yararlı bilgiler edin.

Yalnız kal ve dinlen…”

Âlemlerin Yüce Rabbi Allah cc. İnsanları mükerrem varlık olarak yarattı. Akıllı, zeki, onurlu varlık olarak yarattı. Mükerrem varlık olarak yaratılan insan; kötü, zararlı, bozuk, sapkın eğitim- öğretim ile onurunu, değerini, saygınlığını, kıymetini yitirmektedir.

İnsan, Allah’a kulluk etme- ibadet etme gayesi ile yaratılmıştır. Kulluk görevini yaptığında; önemli, değerli, kıymetli, saygın değerini korur. Etmezse, insan onurunu, değerini yitirir. İslam ahlakı ve yaşayışı ile değerini artırır. İslam yasayışı ile değerini yükseltir. Allah cc. İnsan şeref- onur ve nimetler verdi. Bu değeri, İslam değerleri ile korumalı. Allah cc. İnsanlığını, şeref ve saygınlığını yitirecek her davranışı yasaklamıştır.

İslam’dan uzak yasayanların; helal- haram, sevap- günah, suç işlememe hassasiyeti olmaz. Her türlü haramı, suçu fırsat bulduğunda işler. Pek düşünceli davranmaz. Akıllıca, zekice davranmaz. Nefsi, akılsız başı; onu haram, günah, suç işlemeye iter. Bu tür suç, haram işlemeler ülkemizde çok yoğun yaşanmaktadır. Suç, haram işleyenlerin çok büyük çoğunluğu da; dinden- imandan, İslam ahlakından uzak kişilerdir.

Müslümanlar tarihin çok büyük bölümünde toptan bilgili, bilinçli, içtenlikli, kaliteli, verimli, Kur’ân, sünnete uygun davranamamışlar. Birbirleriyle kavga, dövüş, öldürme, yaralama olduğu gibi devletler olarak da birbirleri ile savaşmışlar. Birbirlerini yok etmişler. Bu İslam dinine uygun bir davranış değildir. İslam dini birlik, beraberlik, kardeşlik, dostluk içinde olmalarını emreder. Ama Müslümanlar bazen İslam dinine uyar, bazen de nefsine uyar, uymaktadır. Bu bir olgunluk değildir.

Peygamberimizden hadis yazalım. Müslüman bu hadislere uygun yaşamalı, davranmalı. Şöyle ki:

“Kendin için istediğini, kardeşin içinde istemeyen, hakiki Müslüman olmaz.

İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.”

Haklı olmak için hak üzere olmak gerekir. Yanlış davranışlarla haklı olunmaz.

Allah cc. Farklı ayetlerde şöyle buyuruyor: “ İnsanların çoğu iman etmez. Çoğu Allah’a ortak koşar. Çoğu yalancıdır. Çoğu nankördür. Çoğu Kur’ân’dan yüz çevirir. Çoğu akıllı davranmaz. Çoğunun kafası çalışmaz. Çoğu rızkı Allah’ın verdiğini bilmez.”

Allah cc. Başka bir ayette de şöyle buyuruyor: “ Allah sabredenleri sever. Selam doğru yolda olanlara olsun.”

Maddi, manevi kirden arınmayanlar; doğru, dürüst, adaletli, hakkaniyetli, hak, hukuk, güzel ahlak, edep, hayâ sahibi olamazlar. Yaptıkları ile daha çok zarar- ziyan verir. Fikri, düşüncesi, zihni temiz olmaz. Doğru düşünemez. Doğru işler yapamaz. Yapamamaktadır. Bu tiplerden olgun, yararlı insan çıkmamaktadır.

Maddi, manevi anlamda temiz olmayanlar, kalbini İslam dinine açamaz. Kalpte aşk, beyinde akıl olmaz. Yanlış düşünür, yanlış davranır. Bugün de Müslümanların çoğu Kelime-i tevhit ve Kelime-i şehadet iman sözcüğünün içeriğine gerçek ve doğru anlamda inanmamaktadır. Müşrik durumuna düşmektedirler!

Mevlana Rumi Hazretleri diyor ki: “ Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, nasıl güldüğünden akıl düzeyini anlarsın.”

Allah cc. Hud süresi 112. ayette buyuruyor: “ Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”

İsra süresi 34. Ayette Allah cc. Şöyle buyuruyor: “ Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verdiğiniz söz, sorumluluk gerektirir.”

Tevbe süresi 119. Ayetin meali: “ Ey iman edenler! Allah’a karşı takva sahibi olun. Doğru olanlarla beraber bulunun.”

Nahl süresi 105. ayetin meali: “ Yalanı ancak Allah’ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar yalancıların ta kendileridir.”

Müslüman farz ve sünnet ibadetleri yerine getirmeli. İçtenlikle, bilinçle, bilgiyle ibadet yapmalı. İbadet ederken, haram işlememeli. Aksi halde haramlar, sevapları siler, süpürür, yok eder.

Hem ibadet edip, hem de haram- yasak olan davranışlar yapmamalı. Hırsızlık, yolsuzluk, çalmak, hile yapmak, dedikodu, sahtecilik, sahtekârlık, ikiyüzlülük, kural tanımamazlık, samimiyetsizlik, dosta düşmanlık etme, haram yeme- içme, giyme, kazanma, haktan- hukuktan ayrılma, iyiliklere kötülükle karşılık verme, haksızlık etme, Allah’ın emir ve yasaklarına uymama gibi olmaması gereken hal, hareket, eylem, davranışlarda bulunmamalı. Aksi halde ibadetlerden, iyiliklerden gelen sevaplar, günahlarla gider, yok olur.

MÜSLÜMANLARIN bazı özellikleri, nitelikleri: “ Yüce Allah’ın emirlerini tutar, yasakladıklarından ve şüphelilerden sakınır. İyilikleri artırarak, yayarlar.

Farz ve sünnet ibadetleri eksiksiz yaparlar.

Haram- günah işlemezler.

İnsanlara, varlıklara iyi davranırlar.

Hoşgörülüdürler.

Başkalarını eleştirme yerine, başkalarına hak ve hakikati öğretirler.

Her şeyi dert eder, umursar, ilgilenirler.

Kendilerini büyük göstermeler.

Davasında samimidirler.

Özenti, abartı, israf içinde olmazlar.

Soyunup, sokağa çıkmazlar. İnsan onuru ile hareket ederler.

Sağlıklıdırlar. Saygılıdırlar. Saygındırlar.

Kişiliklidirler.

Akıllı, ölçülü, dengeli hareket ederler.

Hatalardan ders çıkarır, ibret alırlar.

İnsani ilişkileri İslam’ıdır.

Okurlar, eğitim ve öğrenim görürler. Meslek sahibidirler. Helalinden çalışır, kazanır, savurganlık yapmazlar.

Zoru başarırlar. Gerektiğinde takım, ekip çalışması yaparlar.

Dinamiktirler, esnektirler, haraketlidirler, sporu düzenli yaparlar.

Fikri ve cinsel sapkınlık içinde olmazlar.

Sabırlıdırlar.

Dosdoğru, dürüsttürler.

Affedici, bağışlayıcıdırlar.

Cesaretlidirler. Cesaretini doğru işlerde kullanırlar.

Hırsızları ve katilleri desteklemezler. Bilirler ki, destekleyende, zalimlik yapan gibi günah alır.

İlgili, bilgili, coşkundurlar.

Konuşmayı edebi dille yaparlar.

Yazmayı edebiyat özellikli ederler.

Her soruna çözüm arar, bulurlar.

İnsanlara olumsuz, kötü telkinlerde bulunmazlar.

Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalette, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, ilimden ayrılmazlar. Müslüman olmayanlara da bu değerlerle davranırlar.

Ezik, silik, uyuşuk olmazlar.

Haktan ilham alırlar. Zalimleri dinlemezler.

Çocuklara ve gençliğe özellikle önem ve değer verirler.

Psikolojik terapi – tedavi yaparlar.

Hak davaya sadakatle bağlı kalırlar.

Olumlu kişilik taşırlar.

Planlı, programlı iş yaparlar. Yapılan işler sağlam, dayanıklı olur.

Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ı tanırlar. Sevgi, saygı, itaat, zikir, ibadet, şükür, hamt, ibadet ederler.

İlme ve İslam dinine uygun hüküm verirler.

Alçak gönüllü, ağırbaşlı, efendi kişilik geliştirirler.

Yalan söylemezler. Yalan yere yemin etmezler. Haktan asla ayrılmazlar.

Kul hakkına, Allah’ın hakkına harfiyen uyarlar.

Hasta olmamak için gereken önlemleri alırlar. Hasta olduklarında en iyi şekilde tedavi olurlar.

Aile kurumuna azami ölçüde değer, önem, ilgi gösterirler.

İslam dinini yaşamayı kesinlikle ihmal etmezler.

Hiçbir varlığı kırmaz, incitmezler.

Yanlış, hata, eksik, yanılma yapmamak için işleri deneyimli akıllı uzmanlarına mutlaka danışırlar.

Takva, muttaki sahibidirler. İçtenlikle, bilinçle İslam dinini yaşarlar.

Ailede karı, koca olarak çok uyulur güzel yaşarlar. Saygı, sevgi, ilgi, sadakat esas olur. 1998 yılından beri ülkemizde resmi nikâh kıyılma zorunluluğu, AB baskısıyla kaldırıldı. Şimdi 5 çocuk sahibi olan, resmi kocası olan kadınlar başka kocalara kaçmaktadır. Bu da ailedeki karşıt eşlerin zarar- ziyan görmesine neden olmaktadır. Ülkemizde insan sayısından çok görüntülü, akıllı telefon var. Başkalarıyla iletişim kurup, flört yapılıyor. Bu haram işlerin sonu genellikle kötü bitiyor.

Anormal davranışlar sergilememeli.

Kararlar ilmi ve dini olarak alınmalı.

Hiç kimseyle alay, dalga geçmemeli.

İlim sahipleri ile birlikte olmalı. Cahillerle birlikte olmamalı.

Çevreyle ilgilenmeli.

Akıllı, zekice davranmalı.

Katiller ebedi cehennemde kalacaklardır.

Kıyamet günü insanlara en çok eziyet evrenler, en şiddetli azabı göreceklerdir.

Müslüman zarar vermez, zarar da görmez.

Müslüman adaletten ayılmaz.

Müslüman emrolunduğu gibi dosdoğru olur.

Müslüman, Müslümanlarla dostça geçinir. Nefret etmez. Yüz çevirmez. Kardeş olurlar.

Müslümanların elinden ve dilinden başkaları zarar görmez.

Müslümanların iman bakımından en olgunu, ahlakı en güzle olanlardır.

En hayırlı mümin, başkalarının kendinden zarar görmeyeceğini uman kişidir.

Müslüman her habere inanmaz. Araştırır, inceler.

Müslüman zan ile hareket etmez…”

Müslüman; Kur’ân, sünnet, ilim, irfan, hikmet, danışma ile hareket eder. İdeolojiler insanı doğruya götürmez. Doğru sadece Allah’ın ve Peygamberinin sas. Yoludur. Fatiha süresinde; Yahudiler, Hristiyanlar ve diğer beşeri, felsefi görüşü inanç olarak benimseyenlerin; sapkın, sapık düşünceli olduklarını söylüyor. Bilgili, bilinçli, hikmetli Müslüman olmalı. Müslümanlığı, Peygamberimiz sas. Gibi yaşamalı.

Ülkemizde biraz iyi yönetim olunca; kalkınma, gelişme, ilerleme, refaha ulaşma, sağlık, eğitim- öğretim, sanayileşme, ordumuz olarak güçlenme sağlanmaktadır. Son 20 yıl içinde daha çok büyüme sağladık. Hem de içerde ve dışarıda olan tüm olumsuzluklara rağmen gelişmeyi sağlamaya çalışıyoruz. Daha çok Savunma sanayisinde gelişme sağladık. 15 Temmuz 2016 cunta darbesi sonrasında, devletimiz; ordudan ve kurumlarından 150 bin kişiyi ihraç etti. Bunun sonrasında devlet, millet olarak büyüme daha da arttı.

21 Şubat 2001 günü olan devalüasyon – değer düşürme- para düşüklüğü sonrasında, kişi başı düşen milli gelirimiz; 3500 dolardan 1800 dolara düştü. 16. 11. 2025 günü itibarı ile 16500 dolara yükseldi.

Son 20 yıl içinde askeri alanda 700’den fazla askeri silah çeşidi yaptık. 1400 tanesini de planladık. Ülkemize, Cumhurbaşkanımızın korumaları için 150 tane tabanca vermeyen Amerika’ya ve dünyaya artık her türlü askeri silahı satıyoruz. Şimdi silah üretiminde ortaklık yapmak için Batılı ülkeler kapımızı çalmaktadır.

Teröre çok para harcadık. Teröre karşı ülke içine ve dışında onlarca harekât düzenledik. Öyle ki, teröre devletimiz, 2 trilyon dolardan fazla para harcadığımız açıklıyor. Bu para tüm ülkemizin 100 yıl içinde yaptığı yatırımın yarısı kadardır.

ÜLKEMİZ Kanuni’den sonra en yüksek düzeye yükseldi. Öyle ki, artık savaş uçağı yapma da seri üretime 2 yıl içinde geçeceğiz. Yine de açığımızı kapatmak için dışarıdan savaş uçağı alıyoruz. 300 tane büyük yolcu uçağı siparişi verdik. Şu anda 39 savaş gemisi üretilmeye, yapılmaya çalışılıyor. Devletimiz TOKİ Kurumu ile 23 yılda 1 milyon 740 bin konut, bağımsız konut üretti. 06 Şubat 2023 de olan Kahramanmaraş merkezli 2 depremde yıkılan konutların yerine dün itibarıyla 350. Bağımsız konut yapıldı. Kısa süreçte 100 bin daha yapılacak.

2023 de olan 11 İl depreminde yıkılan konutların yapımı için; 11 İlde, 174 alanda, 3481 şantiyede, 200 bin eleman gece- gündüz çalışıyor.

Ülkemizde doğal afetler de çok büyük zararlar vermektedir. Daha önce kaliteli yapılmayan binalar, depreme dayanıklı hale getiriliyor. Kentsel dönüşüm adı ile yenileniyor. Bu olumsuzluklar hep devletimize, milletimize yük olmaktadır.

Bu olumsuzlukların olmaması için yapacağımız her işi, işlemi doğru, bilimsel, teknik, dayanıklı, olması gereken gibi baştan yapmalıyız. Hiçbir işi sakat, çürük, bozuk, dayanıksız yapmamalıyız.